Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/65 E. 2018/365 K. 09.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :2016:65
KARAR NO :2018/365

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/01/2016
KARAR TARİHİ : 09/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkili …’un … Servisi adı altında kaporta tamir ve boya hizmeti vermekte olduğunu, 23/08/2007 tarihinde … tesisat numarası ile 2015’in 8. Ayına kadar Davalı … Satış A.Ş.’den elektrik enerjisi aldığını, Davalı Şirket tarafından düzenlenen elektrik faturalarında Kayıp-Kaçak bedeli, Perakende satış hizmeti bedeli, dağıtım bedeli, iletim bedeli, Sayaç okuma bedeli altında kanunsuz ve hukuksuz olarak müvekikilinden haksız şekilde büyük miktarlarda tahsilat yapıldığını, Davalı tarafından müvekikilinden haksız olarak elektrik faturalarına yansıtılarak tahsil edilen bu bedellerin davacı müvekkiline iadesini talep ettiğini, dava tarihinden başlamak üzere 10 yıl geriye yönelik davacı müvekkilinden tahsil edilen haksız kayıp-kaçak bedelinin tahsilini, Perakende satış hizmeti bedeli, dağıtım bedeli, iletim bedeli, Sayaç okuma bedeli gibi bedellerin davacı müvekkiline iadesini talep ettiği, bilirkişi marifetiyle tespit edilecek toplam alacağına dava tarihinden itibaren ticari avans faizi işletilerek davacı müvekkile iadesini talep ettiğini, şu aşamada 5.000,00-TL alacağın ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekilinin cevap diekçesi özetle;İşbu davanın belirsiz alacak davası yahut kısmi dava olarak açılamayacağını, davacının davasını tam olarak açmadığını, davacının elindeki faturalardan talep ettiğibedelleri rahatlıkla hesaplayabileceği göz önünde tutulduğunda eldeki davası belirsiz alacak davası olarak açmasında hukuki yararı bulunmadığını, Davacının talepleri sebepsiz zenginleşmeye uygulanan zamanaşımına tabi olduğunu, Davacı ve müvekkili şirket arasında Elektrik Enerjisi Satış Sözleşmesi, İndirimli Elektrik Taahhütnamesi, İndirimli Elektrik Taahhütnamesi Metni, Serbist Tüketicilere Satışları için Enerji Alım-Satım Bildirim Formunu içeren birçok evrakla birlikte eneji alım satım sözleşmeleri imzalandığını, sözleşmenin varlığına ve geçerliliğine ilişkin taraflar arasında herhangi bir uyuşmazlık bulunmadığını, eldeki davanın idari Yargıda açılması gerektiğini, Davanın HMK dava şartları başlıklı 114/1-b maddesi gereğince yargı yolunun caiz olmaması sebebiyle de reddinin gerektiğini, Kayıp-Kaçak bedelinin tamamen yasadan kaynaklanmakta olup yasal mükellefiyetler gereği uygulanmakta olduğunu, dava konusu olan kayıp/kaçak bedeli, tıpkı diğer bedellerde olduğu gibi Kurul tarafından düzenlenen, yasal mevzuat uyarında davacıdan tahsili zorunlu olan bir bedel olduğunu, Dolayısıyla dağıtım şirketleri tarafından tüketicilere yansıtılan söz konsu bedel lisans sahibi şirketler tarafından keyfi şekiled belirlenen bir bedel olmayıp EPDK tarafından tüm Türkiye’de uygulanmak üzere onaylanmış bir bedel olduğunu, Sayaç okuma bedeli Kurumun kanunun kendesine verdiği yetki çerçevesinde ve Kanunun temel amaçlarına uygun şekilde belirledii bir bedel olduğunu, alınan Kurul Kararı Kurumun bir düzenleyici işlemi olarak tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğunu,
Bu nedenlerle davanın hukuki yarar yokluğu, davanın yargı yolunun caiz olmaması , söz konusu davanın alacak davası şeklinde açılamayacağı, davacının zamanaşımına uğramış olan taleplirinin reddini ve davacının 10 yıl geriye dönük taleplerinin husumet sebebiyle reddine,huzurdaki davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği görüldü.
GEREKÇE:
Dava ; taraflar arasında akdedilen elektrik satış sözleşmesi nedeniyle enerji bedeli faturası içinde haksız ve hukuka aykırı olarak tahsil edilen kayıp-kaçak bedeli, perakende satış hizmet bedeli, sayaç okuma bedeli, iletim bedeli, dağıtım bedeli ile kayıp-kaçak bedeli üzerinden alman %2 TRT payı, bu bedeller üzerinden alınan %18 KDV’ye karşılık 2. 5.000,00-TL’nin davalıdan tahsili amacıyla eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafından idari işlemin iptali talep edilmediği ve uyuşmazlığın taraflar arasındaki abonelik sözleşmesinden kaynaklandığından, davalıların görev itirazının reddine, alacağın tespiti bilirkişi incelemesini gerektirdiğinden, belirsiz alacak davası açılamayacağı yönündeki hukuki yarar itirazının reddine, dava konusu abonelik sözleşmesi taraflar arasında imzalanmış olduğundan ve alacak sözleşmeye dayalı olarak 10 yıllık zamanaşımma tabi olduğundan zamanaşımı itirazları kabul edilmemiştir.
Yargılamanın devamı sırasında, 17/06/2016 günlü Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6719 Sayılı Kanunla, 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanununda ve İlgili Mevzuatta değişiklikler yapılarak; elektirik eneıjisi tükeiticilerinden kayıp kaçak bedeli alınması konusunda değişiklik yapılmış olup; bu konuda mahkemelerin görevi de yasa ile sınırlandırılmıştır.
Mahkememizce dosyanın dosyanın bilirkişiye tevdi ile faturalara yansıtılan kayıp kaçak bedellerinin hesaplanmasının istenmesine karar verildiği, bilirkişi İbrahim ŞENOL 05/10/2017 tarihli raporda;”4628 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu” ‘EPDK Kurul Kararları ” ”6719 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına Dair Kanun” ,” Yargıtay 3. H.D.’nin 29/12/2016 gün , 2016/6993E.., 2016/17081 K., sayılı ilamı” ”Anayasa Mahkemesi’nin 02/11/2016 ğtn 2015/61 E., 2016/172K., sayılı kararı”, diğer ilgili mevzuatlar ile dosya içeriğindeki bilgi, belge ve deliller üzerinde yapılan inceleme kapsamında; EPDK tarafından yayımlanan tarifelere dayanılarak dava konusu bedeller ile ilgili kesintiler üzerinde yapılan kontrallerde dağıtım ve parekende satış şirketlerince bu bedellerin tahsil edilmesinin, ”6719 Sayılı kanunun 20. Maddesi uyarında Kurumun Düzenleyici İşlemlerine (EPDK Tarifelerine)”, uygun oludğu ve bu nedenle, Davalı’nın; söz konusu kesintileri yapmasında bir edim ifasına dayalı haksız(sebepsiz) zenginleşme durumunun bulunmadığı, bu durumda iade yükümünün de söz konusu edilemeyceği, görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Davacı tarafından idari işlemin iptali talep edilmediği ve uyuşmazlığın taraflar arasındaki abonelik sözleşmesinden kaynaklandığından , davalıların görev itirazı, alacağın tespiti bilirkişi incelemesini gerektirdiğinden, belirsiz alacak davası açılamayacağı yönündeki hukuki yarar itirazı yerinde görülmemiş , dava konusu abonelik sözleşmesi taraflar arasında imzalanmış olduğundan ve alacak sözleşmeye dayalı olarak 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğundan zamanaşımı itirazları kabul edilmemiştir.
Davacı şirketin, davalı şirketten satın aldığı elektrik enerji bedeli faturalan içinde ; kayıp- kaçak bedeli, perakende satış hizmet bedeli, sayaç okuma bedeli, iletim bedeli, dağıtım bedeli ile kayıp-kaçak bedeli üzerinden alınan %2 TRT payı adı altındaki tahsilatlar konusunda ; geçmişe de etkili olarak dava açıldıktan sonra, 17.06.2016 Tarih 29745 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı kanunun 21. maddesi ile 6446 Sayılı kanun “17. maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkralan ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentleri değiştirilmiş ve aynı maddeye eklenen 10. bend ile getirilen; “Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; Tüketici Hakem Heyetleri ile Mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin, kurumun (EPDK nun) düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır.” hükmü Geçici madde 19; “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, Kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve Kurul kararlarının bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” hükmü Geçici madde 20; “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17 nci madde hükümleri uygulanır.” hükmü uygulanacaktır.
Yapılan yasal düzenleme gereğince mahkememizce alınan bilirkişi …’un 05/10/2017 tarihli raporunda davalı tarafça yapılan tahsilatın EPDK’nun bu konudaki düzenleyici işlemlerine ve tarife yönetmeliklerine uygun olduğu tespit edilmiştir.
6446 Sayılı Kanunun 17.maddesi gereğince mahkememizin, kayıp kaçak bedellerinin kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetlenmesi ile sınırlı yetkisi nazara alınarak davanın Konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 18/11/2009 gün, 2009/18-421 E., 2009/526 K. Sayılı ilamında “Bir tarafın, dava açıldığı andaki mevzuata veya içtihat durumuna göre davasında veya savunmasında haklı olup da, dava açıldıktan sonra yürürlüğe giren yeni bir kanun hükmü veya yeni bir içtihadı birleştirme kararı gereğince davada haksız çıkmış olması halinde, yargılama giderlerine mahkum edilemeyeceği kuşkusuzdur, “denilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nin 2017/652-674 sayılı ve 19/06/2017 tarihli kararında ise davanın açılmasına davalı neden olduğundan davacının yargılama giderlerinden sorumlu olmayacağı ve davacı lehine vekalet ücreti takdiri gerektiği açıklanmıştır.
Somut olayda dava açıldıktan sonra yapılan yasal düzenleme nedeniyle davada haksız çıkan davacının genel kuralın istisnası olarak yargılama harç ve giderlerinden sorumlu olmayacağı gözetilmiş , davalının bu konudaki talepleri kabul edilmemiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davada ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİN YER OLMADIĞINA,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince davacıdan alınması gereken 35,90-TL karar harcının davacıdan peşin alınan 85,39-TL harçtan mahsubu ile 49,49-TL fazla harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iade edilmesine,
3-Davalılar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Davacı lehine 2.180,00-TL vekalet ücretinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 63,60-TL ilk gider,84,50-TL tebligat ve müzekkere gideri, 600-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 748.10-TL. Yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, taraf vekilllerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.09/04/2018

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır