Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/637 E. 2018/239 K. 15.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/637
KARAR NO : 2018/239
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 06/06/2016
KARAR TARİHİ: 15/03/2018
Mahkememizde görülen İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA/Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında bağıtlanan 01/08/2014 tarihli, Sağlık Hizmetleri Sözleşmesi gereği davalının yabancı uyruklu hastaların müvekkili şirketine ait hastanede tedavi görmelerine aracılık edeceğini, müvekkilinin de bahsi geçen hastaların tedavi masraflarını davalı şirkete fatura ederek davalıdan tahsil edeceğini, müvekkilinin sözleşme gereği üzerine düşen edimlerini eksiksiz yerine getirdiğini, tedavilerin gerçekleştirilmesine ve anlaşma uyarınca iş bu hastaların tedavi masraflarına ilişkin takibe konu faturaları düzenleyerek davalı tarafa iletmesine rağmen davalı tarafça sözleşmedeki yükümlüklüklerin yerine getirilmediğini, fatura bedellerinin müvekkiline ödenmediğini,
Müvekkilinin alacağının tahsili için davalı aleyhine İstanbul 8. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla, davalının İstanbul 8. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP/Davalı vekili bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde özetle; Müvekkilinin Trust İnsurance ile akdettiği sözleşmeye istinaden Trust sigorta şirketinin sigortalı hastalarının Türkiye’de bulunan hastanelerde tedavi görmesi için aracılık etmeye başlamış olup ..’ın faaliyet gösterdiği Libya’da Temmuz 2014 itibarıyla yaşanmaya başlanan iç karışıklıklardan dolayı hastanelere ödeme yapılamadığı gibi müvekkil şirket de Trust Insurance ile akdettiği sözleşmeye istinaden hak ettiği servis hizmet bedellerine de kavuşamadığını, bu nedenlerle, müvekkili şirketin ticari faaliyeti de yürümez hâle geldiğini, sözleşmelerin içerikleri itibariyle tedavi hizmetlerinin müvekkil şirket ile hiçbir ilgisi bulunmamakta, müvekkili şirketin hasta tedavi ücretleriyle ilgili bir sorumluluğu da bulunmamakta olduğunu, müvekkili şirketin hastaların tedavi olmaları konusunda aracılık hizmeti vermekte olduğunu, söz konusu hastalar …nin sigortalı hastaları olmakla bütün ödeme yükümlülüğü … üzerinde olduğunu, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, icra takibine konu alacağın borç miktarının doğru olmadığını, müvekkili şirketin ticari defterlerindeki kayıtlı bulunan cari hesap ile davacı taraf cari hesapları birbirlerine uymamakta olduğunu, müvekkil şirkete ait muavin defter dökümünden anlaşılacağı üzere toplam borcun 152.770,31 TL olduğunu, davacı tedavi ücretlerini faturalandırmış olmakla, aracı kurum BMA’dan aracılık hizmeti aldığını kabul etmekte olduğunu, bu durumda, Sağlık Hizmeti Sözleşmesi’ne göre uygulanacak indirim ve düzenlenecek hizmet bedeli faturaları da kayda alınması gerektiğini, müvekkili ile davacı arasındaki ticari ilişkiden doğan alacak miktarı ancak müvekkili şirket ticari kayıtlarının bilirkişi vasıtasıyla incelenmesi halinde doğru şekilde tespit edilebilecek olup müvekkiline ait ticari defterlerin incelenmesi gerektiğini beyanla, davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava; İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
Dosyamız arasına celp edilen İstanbul 8. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasının tetkikinden;…Sağlık Hizmetleri A.Ş. Tarafından …Sağlık Org. Dan. Turz. Ve Tic. Ltd. Şti. Aleyhine 01/08/2014 tarihli Sağlık Hizmetleri Sözleşmesi gereği sağlık hizmeti verilen hastalarla ilgili düzenlenen faturalar gereği 421.730,29 TL asıl alacak, 6.552,69 TL işlemiş faiz toplam 428.252,98 TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibi başlatılmış, borçlu vekilince borca ve tüm ferilerine itiraz edilerek takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davalı tarafça ödeme emrinin 02/07/2015 tarihinde tebliği sonucu yasal süresi içinde 06/07/2015 tarihinde borca ve tüm fer’ilerine itiraz edilmesi üzerine, İcra takibinin İİK.nun 62 maddesi uyarınca durduğu saptanmıştır. İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine nazaran da, bu itirazın iptali davasının İİK.nun 67. maddesi hükmünde öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki bir yıllık süresi içinde açıldığı da tespit olunmuştur.
Mahkememizce taraflarca bildirilen deliller toplanmıştır. Dava dosyası ile tarafların dava konusu döneme ilişkin ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, bilirkişi SMM Murat Kutanoğlu’nun 15/03/2017 tarihli raporunda sonuç olarak ; Davacının düzenlediği faturaların sözleşme içeriğine uygun olduğu, davacının defter kayıtlarına göre 29/06/2015 tarihi itibariyle asıl alacağının 414.530,96 TL olduğu, davalı taraftan takip tarihinden önce işlemiş faiz istenmesinin mümkün olmadığı, takip miktarı ile karşılaştırıldığında 13.722,02 TL’lik fazlalık olduğu, takibin 414.530,96 TL üzerinden devamı ile davalının 29/06/2015 takip tarihinde temerrüde düştüğü sabit olmakla takip tarihi itibariyle davacı alacağının 414.530,96 TLolduğu bildirilmiştir.
Davacı vekili bilirkişinin 29/06/2015 deni önceki alacağı dikkate almadığını belirterek yapılan bilirkişi tespitlerine itiraz etmiştir.
Rapora itirazlar çerçevesinde aldırılan 11/10/2017 tarihli ek raporda özetle; Davalı tarafından ibraz edilen hesap ekstresine göre 29/06/2015 tarihi itibariyle davacı alacağının 152.770,31 TL olduğu, kök raporda davacı nezdindeki 7.199,40 TL’lik alacağın dikkate alınmadığı, davacının 29/06/2015 tarihi itibariyle 421.730,36 TL olduğu, davalı adına sözleşme gereği verilen hizmetlere ait 268.960,05 TL’lik faturaların davalı hesabına eklenmesi durumunda tarafların mutabakatının sağlanmış olacağı, davacının düzenlediği faturaların sözleşme içeriğine uygun olduğu ve 29/06/2015 tarihi itibariyle asıl alacağının 421.730,36 TL olduğu, 6.522,69 TL’lik fazlalığın işlemiş faizden kaynaklandığı, 29/06/2015 takip tarihinden itibaren davacı asıl alacağının 421.730,29 TL’sına temerrüt faizi tahakkukunun uygun olacağının bildirildiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamına göre;
Taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu tartışmasızdır.
Davacı tarafından alacağın dayanağı olarak ibraz edilen fatura ve cari hesap kayıtları ile alacağın varlığı ve miktarı ispat edilmiştir.
Davalı icra takip dosyasına borçlu olmadığına dair itirazda bulunmuş ise de borcun bulunmadığına, borcun oluşmadığına yada borcu ödediğine dair belge ve delil sunmamıştır. Davalı vekili müvekkilinin ticari defterlerinin incelenmesi gerektiği itirazında bulunmasına rağmen defterleri incelenmek üzere ibraz etmemiştir.
Davacının alacağının dayanağı olan faturalar toplamı 421.730,29 TL üzerniden dava kabul edilmiş, davalının icra takibinden önce temerrüde düşürülmediği anlaşılmış bu nedenle davacının işlemiş faiz talebi kabul edilmemiştir.Davacı alacağı yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebi kabul edilmemiştir. Aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
HÜKÜM /
1-İstanbul 8. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında;
421.730,29 TL asıl alacak itirazın iptaline, takibin devamına ,
Fazla istemin reddine, 421.730,29 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi yürütülmesine,davacının icra inkar tazminatı talebinin alacak yargılamayı gerektirdiğinden reddine,
2-Alınması gereken 28.808,39 TL ilam harcından peşin alınan 5.172,24 TLnin mahsubu ile 23.636,15 TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 4.614,94 TL yargılama giderinden kabul oranına göre 6.394,48 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihindeki AAÜT gereğince hesaplanan 30.819,21 TL nispi ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 2.180,00 TL maktu ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,Artan avansın karar kesinleştiğinde yatıran davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.15/03/2018

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …