Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/612 E. 2018/704 K. 04.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/612
KARAR NO: 2018/704
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 31/05/2016
KARAR TARİHİ: 04/07/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin kimyevi madde üretimi, iç dış ticareti ve pazarlaması işi ile iştigal etmekte olduğunu, Müvekkili tarafından davalıya, aralarındaki anlaşmaya ve davalının siparişlerine uygun olarak değişik tarihlerde ürün satışı ve teslimi yapıldığını, bu ürünler nedeniyle toplam 5.151,12-Euro alacağının doğduğunu, Davalının, müvekkilinin alacağını ödemekten imtinaetmesi nedeni ile alacağının tahsili talebiyle …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalı tarafından, müvekkili şirket ile arasındaki ticari ilişki, ürün satışı ve teslimi kabul edilmiş olmasına rağmen 6.476,00-TL cari hesap borcu dışında borçlarının bulunmadığını ve kur farkı borcunu kabul etmediklerini beyanla icra takibine kısmen itiraz edildiğini Müvekkili şirket ile davalı tarafından, fatura tanziminde sevkiyat tarihindeki … Bankası Satış kurunun esas alınacağı ve Euro dışında yapılacak ödemelerin … Bankası satış kuru esas alınarak işlem göreceği kararlaştırıldığını, Müvekkili şirket tarafından, müşteri sipariş formu, müşteri onay formu ve taraflar arasındaki anlaşmaya uygun olarak, ürünlerin EURO olarak belirlenen birim fiyatı üzerinden fatura tanzim edilmiş ve davalı tarafından TL olarak ödeme yapıldığından davalının ödemeleri o günkü veya ödemenin tatil gününe denk gelmesi halinde bir önceki iş günü … Bankası EURO/TL satış kuru üzerinden EURO’ya çevrilerek kayıtlara işlendiğini, Taraflar arasında faturaların vadesinde ödenmemesi halinde vade farkı ödenmesi kararlaştırılmasına rağmen müvekkili şirket tarafından davalıya herhangi bir şekilde kur farkı veya vade farkı faturası kesilmediğini, davalının itirazına konu edilen ve cari hesapta kayıtlı olan 10.017,37-TL’lik kalem, cari hesap bakiyesini değiştirmeyen ve sadece muhasebe programındaki uyumsuzlukları gidermek için yazılan bir kayıt olduğunu, Bu nedenle davalının itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu, davalı tarafından 6.476,00-TL asıl alacak tutarı kabul edilerek ödeme yapıldığından, takip tarihi itibariyle … Bankası Euro satış kuru olan 3,1840 esas alındığında davalının ödemesinin 2.033,92 Euro’ya tekabül ettiğini ve müvekkili şirketin 3.177,20 Euro bakiye asıl alacağının kaldığının sabit olduğunu beyanla haksız itirazın iptaline , davalının %20’den aşağı olmak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirketten müvekkili şirketin bir makine ve hammadde satın almış olduğunu, bunların bedelini çeşitli çekleri ciro ederek ödemiş olduğunu, geriye kalan 6.476-TL cari hesap borçlanın da İcra Müdürlüğünde kapak hesabı yaptırarak 8.66,65-TL olarak ödemiş olduklarını, davacının gönderdiği muavin defterine göre kur farkı olarak 10.017,37-TL borç çıkartılmasının hukuka aykırı olduğunu, davacı şirketi ile yazılı bir anlaşmanın olmadığını, davacı şirketin müvekkiline her hangi bir kur farkı veya vade farkı faturası kesmediğini kendisinin de belirtmekte olduğunu, bu nedenlerle haksız davanın reddine, bu dava nedeniyle reddeddecek miktar üzerinden %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava İİK 67 ve devamı maddeleri uyarınca açılan itirazın iptali istemidir.
Dava, davalıya verilen reklam hizmet nedeni ile düzenlenen fatura bedelinin tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar ve kötüniyet tazminatı istemine ilişkindir.
Delil olarak; icra dosyası, fatura ve cari hesap kayıtları, ticari defter kayıtları ve bilirkişi incelemesine dayanılmış olup, gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
Dosyaya getirtilen …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 5.151,12.-Euro(5.151,12×3,2128=16.549,52-TL) asıl alacacağın tahsili amacıyla 03/03/2016 tarihinde 1 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 11/03/2016 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 17/03/2016 tarihine borca itiraz ettiği, itirazın ve davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Mahkememizce dosyanın bilirkişiye tevdi ile tarafların iddia ve savunmaları, dosyaya sunulan deliller, icra takip dosyası ve tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılarak rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verildiği, Mali Müşavir Bilirkişi …. 17/05/2017 tarihli raporda; davacı şirketin ticari defterlerine göre davacı şirketin takip tarihi itibariyle davalı şirketten 16.494.92-TL alacaklı olduğu, Davalı şirketin incelenen ticari defterlerine göre, taraflar arasındaki ticari ilişkinin 2015 yılında başladığı, davalı şirketin davacı ile olan “320.402” hesap kodlu “… San. ve Tic. A. Ş.” muavin hesabının 2015 yılı sonunda 6.477,55-TL alacak bakiyesi verdiği ve bu tutann 2016 yılma devrettiği, Diğer bir ifadeyle davalı şirketin davacı şirkete 6.477,55 TL. borçlu olduğu, Davalı şirket tarafından İcra dosyasına 10/05/2016 tarihinde 6.166,65-TL ödendiği, Taleple bağlılık ilkesi gereğince davacı şirket vekilinin talebiyle bağlı kalınarak, takip tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a maddesinde öngörülmüş olan yabancı para faizinin uygulanması gerektiği kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizce dosyanın yeni bir bilirkişiye tevdi ile tarafları iddia ve savunmaları, dosyaya ibraz edilen rapor, rapora karşı taraf itirazları ve takipten sonra davadan önce yapılan ödemenin de değerlendirildiği yeni bir rapor tanzimine karar verildiği, Mali Müşavir Bilirkişi … tarafından sunulan 30/04/2018 tarihli 2. Raporda; Yürürlükteki yasal mevzuat, faturaların döviz üzerinden kesilmesine olanak tanımasına rağmen, her 3 faturanın da faturaların düzenleme tarihindeki Euro karşılığı TL tutarı üzerinden düzenlendiği, buna göre fatura bedellerinin, faturaların keşide edildiği tarihteki kur üzerinden TL olarak sabitlenmesi anlamına geldiği, mali mevzuat hükümleri gereğince, yabancı para cinsinden alacakların, değerleme hükümlerine tabi tutularak kur farkı faturalarının düzenlenmesi, bu anlamda muavin ekstrelerde kur farkı kayıtlarının yer alması gerektiği açık olmakla, davacı kayıtlarında bu yönde muhasebe hareketlerine rastlanmamış olmasının dövizli alacak takibi yapılmadığına işaret ettiği, Buna göre davalı yanın takip tarihi itibarıyla davacı yana 6.166,65 TL borçlu olduğu tartışmasız olup, davalı yanın bu tutarın tamamını yasal yükümlülükleri ile birlikte takip tarihinden sonra icra dairesinin yapmış olduğu kapak hesabı tutarına göre ödemiş olduğunun anlaşıldığı, dolayısıyla, davalı yanın takip borcunun tamamını ödemiş olduğu, Tüm bunlarla birlikte davacı yan alacağının dövizli alacak olarak kabul edilmesi halinde; davacı yanın önceki bilirkişi raporunda hesaplandığı şekilde davalı yandan 5.140,99 Euro alacaklı olacağı, bu tarihten itibaren, davalı yanın ödeme yapmış olduğu tarihler itibarıyla yapılacak kapak hesabından, ödeme tutarları mahsup edildikten soma kalan bakiye üzerinden takibin devam etmesi gerekeceği kanaati bildirilmiştir.
İbraz edilen deliller , bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde Davacının 03.03.2016 tarihinde cari hesap alacağından dolayı …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile 5.151,12 EUR. asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %3 değişen oranlarda faiz alacağının birlikte tahsili için icra takibi başlattığı,taraflar arasında ticari ilişkinin varlığı hususunda ihtilaf mevcut olmayıp ihtilafın 10.017,37 TL’lik kur farkına ilişkin olduğu ,davacı şirketin ticari defterlerine göre: davacı şirketin takip tarihi itibariyle davalı şirketten 16.494.92 TL alacaklı olduğu, davalı şirketin incelenen ticari defterlerine göre, taraflar arasındaki ticari ilişkinin 2015 yılında başladığı görülmüş olup, davalı şirketin davacı ile olan “320.402” hesap kodlu “… San. ve Tic. A. Ş.” muavin hesabının 2015 yılı sonunda 6.477,55 TL alacak bakiyesi verdiği ve bu tutann 2016 yılma devrettiği davalı şirketin davacı şirkete 6.477,55 TL. borçlu olduğu ve alacağın kur farkından kaynaklandığı,davalı tarafça keşide edilin 3 faturanın da faturaların düzenleme tarihindeki Euro karşılığı TL tutarı üzerinden düzenlendiği,
Davacı tarafından davalıya düzenlenen 17.06.2016 tarihli “Müşteri Onay Formu” nun yer aldığı, anılan formun Sipariş verilen ürünler kısmında yer alan ürünlerin, 05.05.2015 tarihli fiyat teklifinde yer alan birim fiyatları üzerinden Euro cinsinden hesaplandığı ve davalı yan tarafından onaylanarak sipariş verildiği görülmüştür.
17.06.2015 tarih …. fatura no.lu Kdv dahil 4.023,72 TL bedelli, “… 230 kg, …-230 Kg, Exter … 60 kg” açıklamalı faturanın Euro cinsinden hesaplandığı Fatura İD matrahı 1.102,40 Euro +198,43 Euro Kdv= toplam 1.300,83 Euro olarak hesaplandığı ,18.06.2015 tarih … fatura no.lu Kdv dahil 800.94 TL bedelli, “… …. 60 kg, … … 230 Kg,” açıklamalı faturanın muhteviyatı ürünlerin Euro cinsinden hesaplandığı , 24.07.2015 tarih 463669 fatura no.lu Kdv dahil 122.652,89 TL bedelli, “ Taban Yıkama … 500 ” açıklamalı fatura muhteviyatı ürünlerin Euro cinsinden hesaplandığı ancak dava dosyasına sunulu bu son 122.652,89 TL bedelli bu ürün için düzenlenmiş Euro bedelini de gösteren herhangi bir Müşteri Onay Formu veya sözleşmeye rastlanılmadığı, yürürlükteki yasal mevzuat, faturaların döviz üzerinden kesilmesine olanak tanımasına rağmen,iilk 3 faturanın da faturaların düzenleme tarihindeki Euro karşılığı TL tutarı üzerinden düzenlendiği müşahede edilmiştir. Bu uygulama, fatura bedellerinin, faturaların keşide edildiği tarihteki kur üzerinden TL olarak sabitlenmesi anlamına geldiği, buna göre fatura bedellerinin, faturaların keşide edildiği tarihteki kur üzerinden TL olarak sabitlenmesi anlamına geldiği, bilirkişi raporunda belirtildiği üzere yabancı para cinsinden alacakların, değerleme hükümlerine tabi tutularak kur farkı faturalarının düzenlenmesi, bu anlamda muavin ekstrelerde kur farkı kayıtlarının yer alması gerektiği açık olmakla, davacı kayıtlarında bu yönde muhasebe hareketlerine rastlanmamış olmasının, dövizli alacak takibi yapılmadığına işaret ettiği,buna göre davalı yanın takip tarihi itibarıyla davacı yana 6.166,65 TL borçlu olduğu tartışmasız olup takipten sonra davadan önce 10.05.2016 tarihinde davalı tarafça 6.166,65 TL ödemenin icra dosyasına yatırıldığı 06.05.2016 tarihinde ise 2.000,00 TL ödemenin alacaklı vekili hesabına ödeme yaptığı bu hali ile davalı yanın bu tutarın tamamını yasal yükümlülükleri ile birlikte takip tarihinden sonra, icra dairesinde yaptırmış olduğu kapak hesabı tutarına göre ödemiş olduğu anlaşılmıştır.
Anılan durum karşısında dava konusu alacağın takipten sonra davadan önce ödenmiş olduğu ancak davalının takibin durmasına sebebiyet vermekle icra inkar tazminatından sorumlu olması gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Takipten sonra davadan önce takip konusu alacağın ödenmiş olduğu anlaşılmakla koşulları oluşmayan davanın REDDİNE,
Davalının likit ve muaccel alacağa itirazı ile takibin durmasına sebebiyet verdiği anlaşılmakla alacağın %20 si olan 1.212,65-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince peşin alınan 96,57-TL nin 35,90-TL nispi karar harcından mahsubu ile kalan 60,67-TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı vekili lehine karar tarihindeki avukatlık asgari ücret tarifesi üzerinden hesap olunan 2.180-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-HMK 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/07/2018

Katip e-imzalıdır Hakim e-imzalıdır