Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/594 E. 2018/14 K. 09.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/594
KARAR NO : 2018/14
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/05/2016
KARAR TARİHİ : 09/01/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile borçlu şirketin taşıma işi ile ilgili olarak sözleşme imzadıklarını, sözleşmenin 9. maddesi gereğince ödemelerin çalışan ayı takip eden bir sonraki ayın 20’si ile 30’u arasında ödenmesinin gerektiğini, yani 29/02/2016 tarihinde kesilen 3.1886,29-TL’lik faturanın en geç 30/04/2016 tarihine kadar ödenmesinin gerektiğini, borçlu şirket vekilinin 09/05/2016 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğini, itiraz ettikten sonra 12/05/2016 tarihinde borçlunun müvekkiline haricen ödeme yaptığını, borçlunun yapmış olduğu ödemenin taraflar arasında alacak borç ilişkisinin varlığını gösterdiğini, borçlunun tarafça sırf icra giderileri ve vekalet ücretini ödememek için haksız yere itiraz ettiğini, bu nedenlerle borçlu tarafından … 32. İcra Müdürlüğünün … e. Sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın 3.186,29-TL asıl alacak ve işlemiş faiz yönünden itirazın iptali ile takip tarihinden sonra %10,50 reeskont avan faiz işletilmesine, takibin bu şekilde devamına, alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkart tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı ile müvekkilinin cari hesap usulü ile çalışmakta olduğunu, davaya konu 29/02/2016 tarihli faturanın vadesi içinde 01/03/2016, 11/03/2016, 28/03/2016 tarihlerinde olmak üzere davacıya ödendiğini, 12/05/2016 tarihinde yapılan 4.689,47-TL ödemenin ise 31/03/2016 tarihli fatura bedelinin ve cari ilişki içindeki bakiyenin ödenmesi olduğunu, dolayısıyla davacı iddialarının gerçeği yansıtmadığını, icra takibinin başlatıldığı tarihin 27/04/2016 olduğunu, yani davacının vadesi 30/04/2016 olan bir faturayı vadesi gelmeden 27/04/2016 tarihinde icra takibine konu ettiğini, davacının sırf vekalet ücreti almak amacıyla kötü niyetli olarak icra takibi başlattığını, bu nedenle borca itirazlarının haklı olduğunu, davacının kötü niyetli olduğunu, bu nedenlerle haksız davanın reddine, davacının %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesin karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava İİK 67 ve devamı maddeleri uyarınca açılan itirazın iptali istemidir.
Dava, davalıya verilen taşıma hizmeti nedeni ile düzenlenen fatura bedelinin tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar ve kötüniyet tazminatı istemine ilişkindir.
Delil olarak; icra dosyası, fatura, ticari defter kayıtları ve bilirkişi incelemesine dayanılmış olup, gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İİK’nın 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyaya getirtilen … 32. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 4.724,17-TL asıl alacak 56,28-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 4.780,45-TL alacağın tahsili amacıyla 26/04/2016 tarihinde 1 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 03/05/2016 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 09/05/2016 tarihine borca itiraz ettiği, itirazın ve davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Mahkememizce dosyanın bilirkişiye tevdi ile tarafların iddia ve savunmaları, dosyaya sunulan deliller, icra takip dosyası, tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılarak icra takibine dayanak faturadan dolayı davalıdan alacaklı olup olmadığı ve miktarına ilişkin rapor düzenlenmesinin istenmesine karar verildiği, Bilirkişi … tarafından düzenlenen 19/07/2017 tarihli raporda; “Davalı kayıtlarında yapılan incelemede; 29.02.2016 tarihli 3.186,29,-TL tutarında son ödeme tarihi 30.04.2016 olan faturaya karşılık, 01.03.2016 tarihinde … virman açıklaması ile 876,00,-TL, 11.03.2016 tarihinde gönderilen havale açıklaması ile 1.985,00,-TL, 28.03.2016 tarihinde ise … virman açıklaması 200,00,-TL ödeme yapıldığı, Bu durumda, 29.02.2016 tarihli 3.186,29,-TL’lik faturaya karşılık toplam 3.061,00,-TL ödendiği, diğer bir anlatımla 30.04.2016 tarihinde ödemesi gereken tutardan 125,29,-TL noksan ödeme yapılmış olduğu, 31.03.2016 tarihli 3.413,88,-TL’lik faturanın sözleşmeye göre ödeme tarihi 30.05.2016 olup, 12.05.2016 tarihinde gönderilen havale açıklaması ile 4.689,47,-TL ödeme yapıldığı, diğer bir anlatımla, 30.05.2016 vade tarihinden önce fatura tutarı ve cari/hesap bakiyesi 4.689,47,-TL’nin tamamının ödenerek davacıya olan borcun kapatıldığının tespit edildiği, yapılan değerlendirmeler sonucunda Davacının, 20.04.2016 itibariyle, vadesi gelen 29.02.2016 tarihli fatura karşılığından bakiye kalan 125,29,-TL alacağı bulunduğu, Takip tarihinden önce talep edilen faizin yerinde olmadığı, Takip Tarihinden borç tamamen ödeninceye kadar, 1.125,29,-TL matraha %10,50 ve artan azalan oranlarda T.C. … Bankasının Kısa Vadeli Krediler için öngördüğü Avans faizi talep edebileceği,..” kanaati bildirilmiştir.
Dosya kapsamı ile uyumlu bulunarak hükme esas alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde ;
Taraflar arasında 15.05.2015 tarihli 31.12.2016 tarihine kadar devam edecek tarafları Taşıyıcı … TURİZM …, … TANSAY TAŞIMACILIK HİZ.LTİ. LTD.ŞTİ arasında hak ve yükümlülükleri belirleyen Personel Taşıma Sözleşmesi imzalandığı. Sözleşmenin 9. Maddesinde ;” Ödemeler çalışan ayı takip eden bir sonraki ayın 20’si ile 30’u arasında nakit veya çek olarak yapılacaktır. “hükmünü içerdiği, takibe konu edilen faturalar; 29.02.2016 tarihli A.16 nolu 2.923,20,-TL taşıma bedeli, 263,09,-TL Kdv olmak üzere toplam 3.186,29,-TL miktarlı fatura ile , 31.03.2016 tarihli 3.132,00,-TL taşıma bedeli, 281,88,-TL Kdv olmak üzere toplam 3.413,88,-TL miktarlı faturalar olduğu, Taraflar arasında kurulmuş olan sözleşmenin 9. Maddesi kapsamında, davalının ödeme yükümlülüğü; 29.02.2016 tarihli fatura karşılığı, takip eden bir sonraki ayın 20.04.2016 ile 30.04.2016 tarihleri arasında; 31.03.2016 tarihli fatura karşılığı, takip eden bir sonraki ayın 20.05.2016 ile 30.05.2016 tarihleri arasında ödenmesi gerekmektiği davalı kayıtlarında yapılan incelemede; 29.02.2016 tarihli 3.186,29,-TL tutarında son ödeme tarihi 30.04.2016 olan faturaya karşılık, 01.03.2016 tarihinde … virman açıklaması ile 876,00,-TL, 11.03.2016 tarihinde gönderilen havale açıklaması ile 1.985,00,-TL, 28.03.2016 tarihinde ise … virman açıklaması 200,00,-TL ödeme yapıldığı bu itibarla 29.02.2016 tarihli 3.186,29,-TL’lik faturaya karşılık toplam (876.00,-TL+1.985,00,-TL+200,00,-TL) = 3.061,00,-TL ödendiği, 31.03.2016 tarihli 3.413,88,-TL’lik faturanın sözleşmeye göre ödeme tarihi 30.05.2016 olup, 12.05.2016 tarihinde gönderilen havale açıklaması ile 4.689,47,-TL ödeme yapıldığı, diğer bir anlatımla, 30.05.2016 vade tarihinden önce fatura tutarı ve cari/hesap bakiyesi 4.689,47,-TL’nin tamamının ödenerek davacıya olan borcun kapatıldığı bu itibarla dava tarihi itibari ile davanın konusuz kaldığı ,takip öncesi temerrüt oluşmadığından takipten önceki dönem için faiz talebinin yersiz olduğu, ancak davalı vekili kötü niyet tazminat talebinde bulunmuş ise de kötü niyet tazminat isteminin de koşullarının oluşmadığından davalı yararına hükmedilmesine yer olmadığı anlaşılmış aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığından bu hususta KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
Davalı vekilinin kötü niyet tazminatı talebinin koşullar oluşmadığından REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince peşin alınan 35,90-TL den 54,42-TL nispi karar harcının mahsubu ile kalan 18,52-TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı vekili lehine karar tarihindeki avukatlık asgari ücret tarifesi üzerinden hesap olunan 2.180-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-HMK 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kesin olarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.09/01/2018

Katip e-imzalıdır Hakim e-imzalıdır