Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/452 E. 2020/674 K. 03.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/452
KARAR NO : 2020/674
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/04/2016
KARAR TARİHİ : 03/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı … Ticaret A.Ş. tarafından, müvekkili … Sigorta A.Ş. aleyhine …. İcra Müdürlüğünün 2014/… E. sayılı dosyası ile 18.801,12 USD asıl alacak, 605,24 USD işlemiş faiz alacağı olmak üzere toplamda 19.406,36 USD üzerinden icra takibine girişildiğini, takip konusunun … nolu poliçe ile teminat altında bulunan ve hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçu kapsamında uğranılan 18.801,12 USD tutarındaki zarar olarak açıklandığını, müvekkili şirket tarafından icra dosyasına, taraflar arasında akdedilen poliçedeki muafiyet koşulu dikkate alınarak 44.232,37 TL yatırıldığını, müvekkili firma tarafından icra dosyasına yapılan ödeme sonrasında 18.02.2015 tarihli muhtıra ile müvekkilinden bakiye 6.603,07 TL borcun ödenmesinin talep edildiğini, bu muhtıra üzerine 18.03.2015 ve 26.03.2015 tarihli talepleri ile takibe dayanak olan … no lu poliçenin açıklamalar kısmında “beher hadisede ödenecek tazminat tutarı üzerinden %10 muafiyet uygulanacaktır. ” şartının bulunduğu hususunun bildirildiğini, müvekkili şirketin %10 muafiyeti gözeterek ödeme yapmayı kabul ettiğini, anılan icra dosyasına sunulan, ödeme yapılacağına ilişkin kabulün, poliçe sorumluluk sınırı olarak belirlenen miktar ile sınırlı olduğunu, müvekkilinin sorumluluğu bulunan miktarın icra dosyasına ödendiğini, müvekkili şirketin herhangi bir sorumluluğunun kalmadığını, anılan gerekçeler ile borç muhtırasının iptalinin istendiğini, bu taleplerinin olumlu sonuçlanmadığını, akabinde icra hukuk mahkemesi nezdinde şikayet yoluna gidildiğini, … İcra Hukuk Mahkemesinin 2015/… E. sayılı dosyasında görülen şikayetin 07.10.2015 tarihinde reddine karar verildiğini, bu şekilde bakiye borç olarak gözüken tutar yönünden yürütülmek istenen icra işlemlerinin önünün açıldığını, dosya bakiye borcunun değişik tarihlerde olmak üzere toplamda 23.390,39 TL daha ödenmek suretiyle kapatıldığını, müvekkilinin söz konusu icra dosyasına poliçe sorumluluğunu aşan tutarda ödeme yapmak durumunda bırakıldığını, davalı şirket tarafından anılan poliçe şartları ve teminat limitleri ile ilgili olarak yapılan itirazlar dikkate alınmadan takibe devam edilmesi nedeniyle fazla miktarda tahsilat yapıldığını, müvekkili firmanın icra dosyasına toplamda 67.612,76 TL tutarında ödeme yapmak durumunda kaldığını, poliçede yer alan muafiyet koşulu gözetilmeden tahsil edilen paranın sebepsiz zenginleşme teşkil ettiğini belirterek … İcra Müdürlüğünün 2014/… E. sayılı dosyasına fazla ödenen 23.390,39 TL’nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek olan ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkili şirkete verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili … Ticaret A.Ş. ile davacı arasında 21.12.2012 tarihli ve … sayılı “Emniyeti Suistimal Sigorta Poliçesi” akdedildiğini, anılan poliçe ile şirketin 01.01.2013 ile 31.12.2013 tarihleri arasında uğrayacağı zararların 2.000.000 USD tutarındaki teminat sınırına kadar olan kısmının davacı tarafından karşılanacağı hususunun kararlaştırıldığını, müvekkili şirketin bir çalışanının 12.11.2013 tarihinde 458,43 gr altını yedine geçirmek suretiyle emniyeti suistimal suçu işlemiş olduğunu, bu olay sebebiyle müvekkilinin 18.801,12 USD zarara uğradığını, uğranılan zararın tazmininin davacı şirketten …. Noterliğinin 17.01.2014 tarihli … yevmiye no’lu ihtarnamesiyle istendiğini, zararın tazminine yönelik ihtarnamenin davacı şirket tarafından 22.07.2014 tarihinde tebliğ alınmasına rağmen verilen süre içerisinde müvekkiline herhangi bir ödeme yapılmadığını, müvekkilinin …. İcra Müdürlüğünün 2014/… E. sayılı dosyası ile davacı aleyhine icra takibine giriştiğini, davacının 10.11.2014 tarihinde ilgili takibe itiraz ettiğini, 09.12.2014 tarihinde davacı tarafından herhangi bir ihtirazi kayıt ileri sürülmeksizin 44.232,37 TL tutarında icra dosyasına ödemede bulunulduğunu, anılan ödeme ile evvelce yapılan itirazdan feragat edildiğini, ilgili icra müdürlüğünün 26.11.2014 tarihli hesaplamasında alacak tutarının 50.835,44 TL olarak belirlediğini, borçluya 6.603,07 TL tutarındaki bakiye borç tutarını yedi gün içerisinde ödemesi için muhtıra çıkarıldığını, borçlunun 26.03.2015 tarihinde muhtıranın poliçedeki muafiyet şartına dayanarak iptal edilmesini talep ettiğini, söz konusu talebin reddedildiğini, davacının ret kararının akabinde …. İcra Hukuk Mahkemesinin 2015/… E. sayılı dosyasıyla şikayet yoluna gittiğini, ilgili şikayetin …. İcra Hukuk Mahkemesinin 07.10.2015 T. 2015/375 E. 2015/612 K. sayılı karar ile reddedildiğini, davacının hukuku dolanarak işbu davayı ikame ettiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, davacının aleyhine açılan …. İcra Müdürlüğünün 2014/… e. Sayılı dosyasına fazla ödenen miktarın davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Dosyaya getirtilen …. İcra Müdürlüğü’nün 2014/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 18.801,12-USD asıl alacak ve 605,24-USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 19.406,36-USD toplam alacağın tahsili amacıyla 30/10/2014 tarihinde 1 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı görülmüştür.
Mahkememizce dosyanın taraf iddia ve savunmaları, dosyaya sunulan deliller , icra takip dosyası üzerinde inceleme yapılarak davacının davalıdan alacağının varlık miktarının tespiti hususunda rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verildiği, Sigorta ve Taşıma Hukuku Uzmanı Bilirkişi … ve Öğretim Üyesi Bilirkişi Doç. Dr. … tarafından sunulan 26/11/2019 tarihli bilirkişi raporunda; Davalı … nezdinde 01.01.2013 başlangıç tarihli … no’lu Emniyeti Suistimal Sigorta Poliçesiyle, sigortalı … Ticaret A.Ş bordrosuna kayıtlı, sigortalının emrinde ve hizmetinde çalıştırdığı ad ve soyadı poliçede yazılı personelin sigortalıya ait para ile ölçülebilen mallarını çalmak suretiyle gerçekleştirdiği emniyeti suistimal halleri neticesinde, sigortalının uğrayacağı zararı muafiyet hükmü saklı kalmak kaydı ile poliçede yazılı sigorta bedelini geçmemek üzere teminat verildiği, fakat bu kapsamda meydana gelen hasar/zararlann, sigorta poliçesinde yer alan “Beher hadisede ödenecek tazminat tutarı üzerinden %10 muafiyet uygulanacaktır” notu kapsamında dahil olduğu, somut olayda, sigorta poliçesi gereğince “Ödenecek Tazminat Tutarı Üzerinden %10 Muafiyet” uygulandığında, davalının katlanması gereken zarar tutarının (Toplam zarar tutarı 18.801,12 USD’nin %10’u) 1.880,11 USD olarak hesaplandığı, davacı vekilinin icra dosyasına sunduğu 25/11/2014 tarihli dilekçesindeki “Fakat Alacaklı vekili ile yapılan görüşmeler neticesinde dosyasının ödenmesi gerektiği kanaatine varılmıştır. Dosyaya ödeme yapılacağından kapak hesabının yapılması ve yapılan ödemenin Alacaklı vekili hesabına gönderilmesini talep ederiz.” şeklindeki ifadelerin, takip konusu borcun tamamının kabul edilip edilmediği bakımından tartışma arz ettiği, heyetimizce yapılan değerlendirmelerde, somut olayda, kuşkuya yer vermeyecek biçimde, borcun tamamının kabul edildiğini gösteren bir beyanının bulunmadığına kanaat getirildiği, bu nedenle davacının söz konusu beyanını içerir dilekçesinin, icra dosyasına konu borcun tamamının varlığının ikrarı olarak değerlendirilemeyeceği, davacı vekilinin icra dosyasına sunduğu 25/11/2014 tarihli dilekçesindeki ifadelerin, icra dosyasındaki borcun tamamının varlığının kabul edildiğini gösterdiği kanaatine ulaşılması halinde, davalının gerçekleştirdiği tahsilatların haklı bir sebebe dayandığı sonucunun ortaya çıkacağı yani sebepsiz zenginleşme iddiasının temelsiz kalacağı, varılan sonuç doğrultusunda, davacı vekilinin icra dosyasına sunduğu 25/11/2014 tarihli dilekçesindeki beyanının, icra dosyasına konu borcun tamamının varlığının ikrarı anlamına gelmediği kanaatine ulaşılması halinde, sebepsiz zenginleşme hükümlerine iadesi gereken tutarın hesaplanabilmesi için hesaplama uzmanı bilirkişiden rapor alınması gerektiği, yapılacak hesaplamada dikkate alınacak usul hakkında rapor içerisinde ayrıntılı olarak açıklamalara yer verildiği, Davalı vekili cevap dilekçesinin 3 üncü sayfasında, temerrüt olgusunun dayanağını teşkil eden …. Noterliğinin 17/01/2014 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinin cevap dilekçesinin 1 no’lu eki olarak dosyaya sunduğunu belirtmişse de, dosya içerisinde ilgili ihtarnamenin varlığına rastlanmadığı, fakat davalının bu beyanına itibar edilmesi halinde, temerrüdün, davacıya ödeme için verilen 7 günlük sürenin bitimini izleyen 30/07/2014 tarihinde gerçekleştiğinin kabul edileceği, ancak ne var ki davalının icra dosyasında, ödeme için verilen süreyi dikkate almadan, ihtarnamenin tebliğ edildiği 22/07/2014 tarihi itibariyle faiz işlettiği, İcra mahkemelerinin ihalenin feshi ve istihkak dışındaki kararlarının maddi anlamda kesin hüküm oluşturmayacağı, somut olayda gündeme gelen … İcra Hukuk Mahkemesinin 07/10/2015 tarih ve 2015/… E., 2015/… K. sayılı kararının, icra dairesince gönderilen muhtıranın iptaline ilişkin olduğu, dolayısıyla ortada, huzurdaki dava bakımından kesin hüküm teşkil edecek nitelikte bir ilam bulunmadığı kanaati bildirilmiştir.
Davalı vekilinin bilirkişi raporuna karşı beyanları nazara alınarak ve bilirkişi heyetine mali müşavir bilirkişi de eklenerek ek rapor tanziminin istenilmesine karar verildiği, Muhasebe ve Finans Uzmanı Bilirkişi …, Sigorta ve Taşıma Hukuku Uzmanı Bilirkişi … ve Öğretim Üyesi Bilirkişi Prof. Dr. … tarafından sunulan 28/05/2020 tarihli bilirkişi ek raporunda; Davacı yanın icra dosyasına yapmış olduğu ilk ödemenin, kök raporda belirlendiği şekli ile 16.921,01 USD asıl alacak tutarı dikkate alınarak, faiz ve ferileri ile birlikte dosya borcunu kapsadığı, bu nedenle detaylarına rapor içerisinde yer verilen hesaplamalar neticesinde davacının yapmış olduğu fazla ödeme toplamının 23.440,18 TL olduğu kanaati bildirilmiştir.
Dosya kapsamı ile uyumlu bulunarak hükme esas alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde;
Dava konusu uyuşmazlığın davalı-alacaklı … Ticaret A.Ş. tarafından başlatılan ilamsız takibi sonucu davacı-borçlu tarafından ödenen 23.390,39 TL’nin, davalı-alacaklı bakımından sebepsiz zenginleşme teşkil edip etmediğinden kaynaklandığı anlaşılmıştır.
… İcra Müdürlüğünün 2014/… E. sayılı icra dosyası ile.; … Ticaret A.Ş. tarafından 30/10/2014 tarihinde, … Sigorta A.Ş. aleyhine 18.801,12 USD asıl alacak, 605,24 USD işlemiş faiz olmak üzere toplamda 19.406,36 USD üzerinden ilamsız takip başlatıldığı, borcun sebebi olarak “… no ’lu poliçe ile teminat altında bulunan ve hizmet nedeni ile güveni kötüye kullanma suçu kapsamında uğranılan 458,43 gr karşılığı 18.801,12 USD’likzarar” olarak gösterildiği, borçlu davacı tarafından icra takibine itiraz edilmekle beraber Davacı vekilinin icra dosyasına sunduğu 25/11/2014 tarihli dilekçesindeki “Fakat Alacaklı vekili ile yapılan görüşmeler neticesinde dosyasının ödenmesi gerektiği kanaatine varılmıştır. Dosyaya ödeme yapılacağından kapak hesabının yapılması ve yapılan ödemenin Alacaklı vekili hesabına gönderilmesini talep ederiz. ” şeklinde beyanda bulunup ,27/11/2014 tarihinde icra dosyasına 44.232.37 TL ödeme yapıldığı Davalı- alacaklının bakiye borç muhtırası gönderilmesi talebi üzerine, davacı-borçlu tarafça icra dosyasına 17/04/2015 tarihinde 15.710,39 TL, 17/11/2015 tarihinde ise 7.670,00 TL ödeme yapıldığı anlaşılmıştır.
01.01.2013 ve 31.12.2013 vadeli … no’lu Emniyeti Suistimal Sigorta Poliçesi ile davalı işyerinde yaşanan emniyeti suistimal olayı yüzünden ortaya çıkacak maddi zararları güvence altına alındığı ,poliçede “Beher hadisede ödenecek tazminat tutarı üzerinden % 10 muafiyet uygulanacaktır” notunun yer aldığı ve sigortalının hasarın belli bir miktarını üstlendiği görülmüştür.
Muafiyet uygulaması ile hasarın belli bir miktarı sigortalı tarafından yüklenilmekte olup, kısaca muafiyet rakamının üzerinde kalan hasarlar sigorta bedelinin şirket tarafından üstlenilen kısmı ile sınırlı olmak üzere ödenmektedir.
Davalı tarafça, uyuşmazlık konusu olan poliçede “Muafiyet” uygulanmasına ilişkin bir özel şart ya da klozun bulunmadığı hususu ile ilgili bir itirazda bulunulmamıştır. Poliçeyi ilgili şartları kabul ederek teslim alan sigortalının kararlaştırılan primleri ödediği, taraflar arasında riziko tarihine kadar gerek Genel Şartlar uyarınca verilen sigorta himayesi gerekse poliçenin ön yüzünde yazılı olan Özel Şartlar ve Klozlar ve Muafiyet oranları ve tatbiki konusunda herhangi bir anlaşmazlık çıkmadığı belirlenmiştir.
Buna göre, taraflar arasında riziko tarihinde geçerli Emniyeti Suistimal Sigorta Poliçesinde teminatın sigortalı bordrosuna kayıtlı 541 personel için verildiği sigortacının sigortalının emrinde ve hizmetinde çalıştırdığı, ad ve soyadı poliçede yazılı kişilerin sigortalıya ait para ve kıymetli evrakın veya para ile ölçülebilen mallarını çalmak, zimmetine geçirmek hile dolandırıcılık ve sahtecilik yolu ile bunlara sahip olmak suretiyle yapacakları emniyeti suistimal halleri neticesinde sigortalının uğrayacağı zararı muafiyet hükmü saklı kalmak kaydı ile poliçede yazılı sigorta bedelini geçmemek üzere temin ettiği ve kişi başına teminat bedelinin 500.000 USD (1 USD= 2,0537 TL) esası ile 1.026,850.00 TL olarak belirlendiği, dava konusu hasarın sigorta şirketine ihbarı üzerine görevlendirilen … Ltd. Şti tarafından tanzim olunan 16.08.2011 tarih ve 14.02.2014 tarih ve 84 sayılı Ekspertiz Raporunda, rizikonun gerçekleştiği adresin, … içinde zemin katta … numaralı bölümde bulunan işyerinde … altın firmasının alt şirketi olan … Ticaret A.Ş. firmasının bayisi (… ) olduğu, Bu işyerinde 22.11.2011 tarihinden bu yana şube müdürü … ’in gram ve ayar bazda yapılan denetimlerde yüksek ayar (24-22 ve 14 ayar olan altınları barkodlarının değiştirerek haricen satmak suretiyle toplam 40 adet takıda) toplam 18.801,12 USD tutarlı emniyeti suistimal fiilini gerçekleştirmesi nedeniyle hakkında İstanbul Cumhuriyet Savcılığı nezdinde sigortalı tarafından suç duyurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır.
Sigortacının sorumluluğu sigortalı kıymetlerde meydana gelen gerçek ziya ve hasarın giderilmesi ile sınırlı olup, sigortacı, sigorta ettiren veya sigortadan faydalanan kimsenin poliçe kapsamında verilen teminatla sınırlı olarak gerçekten uğradığı zararı tazmine mecbur olup sigortacının düzenlediği poliçe uyarınca verdiği kuvertüre dahil bir rizikonun gerçekleşmesi halinde sigortacının poliçe dikkate alınarak zararın tazmin edilmesi suretiyle borç yükümden kurtulacağı belirlenmiştir.
Anılan durum karşısında hesap olunacak tazminattan muafiyet tenzili yoluna gidilmesi gerektiği, davacı vekilinin icra dosyasına sunduğu 25/11/2014 tarihli dilekçesindeki “Fakat Alacaklı vekili ile yapılan görüşmeler neticesinde dosyasının ödenmesi gerektiği kanaatine varılmıştır. Dosyaya ödeme yapılacağından kapak hesabının yapılması ve yapılan ödemenin Alacaklı vekili hesabına gönderilmesini talep ederiz. ” şeklindeki ifadelerin, takip konusu borcun tamamını kuşkuya yer vermeyecek biçimde ve borcun tamamını kabul edildiği anlamına gelmediği bu nedenle davacının fazla ödenen kısmı talep hakkının bulunduğu anlaşılmıştır.
Davalı … nezdinde 01.01.2013 başlangıç tarihli … no’lu Emniyeti Suistimal Sigorta Poliçesiyle, sigortalı … Ticaret A.Ş bordrosuna kayıtlı, sigortalının emrinde ve hizmetinde çalıştırdığı ad ve soyadı poliçede yazılı personelin sigortalıya ait para ile ölçülebilen mallarını çalmak suretiyle gerçekleştirdiği emniyeti suistimal halleri neticesinde, sigortalının uğrayacağı zararı muafiyet hükmü saklı kalmak kaydı ile poliçede yazılı sigorta bedelini geçmemek üzere teminat verildiği, fakat bu kapsamda meydana gelen hasar/zararlann, sigorta poliçesinde yer alan “Beher hadisede ödenecek tazminat tutarı üzerinden %10 muafiyet uygulanacaktır” notu kapsamında dahil olduğu,Sigortalı nezdinde çalışan personelin emniyeti suiistimali şeklinde meydana gelen toplam 9 aylık sürede gerçekleşen olaylar neticesinde toplam 458,43 gr 24 ayar altın (12.11.2013 tarihli İstanbul altın borsası gün ortalaması fiyatı 41,01197 USD) karşılığı esası ile 18.801,12 USD olup, sigorta poliçesi gereğince “Ödenecek Tazminat Tutarı Üzerinden %10 Muafiyet” uygulandığında, davalının katlanması gereken zarar tutarının (Toplam zarar tutarı 18.801,12 USD’nin %10’u) 1.880,11 USD olarak hesaplandığı, diğer bir anlatımla, davacı tarafça tazmini gereken tutarın 16.921.01 USD olduğu, davacının icra dosyasına yapmış olduğu ilk ödemenin, 16.921,01 USD asıl alacak tutarı dikkate alınarak, faiz ve ferileri ile birlikte dosya borcunu kapsadığı, Bilirkişi ek raporu ile yapılan kapak hesabı sonucunda 27.11.2014 tarihinde davacı şirketin ödemesi gereken toplam tutar 44.172,58 TL olarak hesaplanmış olup, davacının aynı tarihli fiili ödeme tutarının 44.232,37 TL olması karşısında, 44.232,37 -44.172,58 = 59,79 TL fazla ödeme yapmış olduğu, bu durumda bu tarihten sonra 17.04.2015 tarihinde yapılan 15.710,39 TL ve 17.11.2015 tarihinde yapılan 7.670,00 TL ile birlikte davacı yanın yapmış olduğu fazla ödeme toplamının 59,79 + 15.710,39 + 7.670,00 = 23.440,18 TL olduğu bildirilmiş ise de davacı talebinin 23.390,39 TL olduğu , ilk ödeme tarihinde fazla yatırılan 59.79 TL nin talep dışında bırakıldığı 15.710,39 + 7.670,00 = 23.380,39 TL olduğu da nazara alındığında 59,39 TL nin 58,39 TL sinin talep dışı olup 10 TL nin ilk ödeme tarihi 27/11/2014, 15.710,39-TL’nin 17/04/2015, 7.670-TL nin 17/11/2015 ödeme tarihlerinden itibaren tahsili gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile … İcra Müdürlüğünün 2014/… e. Sayılı dosyasına fazla ödenen 10-TL’nin 27/11/2014, 15.710,39-TL’nin 17/04/2015, 7.670-TL nin 17/11/2015 ödeme tarihinden itibaren işleyen ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 1.597,80-TL nispi karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 399,45-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.198,35-TL harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 3.508,56-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 428,65-TL ilk gider, 3.050-TL bilirkişi, 174-TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 3.652,65-TL. Yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.03/11/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır