Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/404 E. 2019/476 K. 07.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/404
KARAR NO : 2019/476
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/04/2015
KARAR TARİHİ : 07/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Temlik Veren Davacı … A.Ş. vekili dava dilekçesinde özetle; müvekili banka ile davalılar murisi arasında genel kredi sözleşmesi akdedildiğini, davalıların iş bu kredi borcunu ödememeleri üzerine borca karşılık olarak müvekkili bankaya 14.500-TL miktarlı 09/10/2014 vade tarihli senet verdiğini, davalıların kredi sözleşmesinden doğan borçlarını yapılan tüm uyarılara rağmen ödememesi üzerine davalılara 11/12/2013 tarihli hesap kat ihtarnamesi keşide edildiğini, davalının kendisine tebliğ edilen hesap kat ihtarnamesine rağmen borcunu ödememesi üzerine … İcra Müdürlüğünün … e. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalıların haksız ve mesnetsiz olarak ödeme emrinde yer alan borca, işlemiş ve işleyecek faiz oranlarına itiraz ederek icra takibinin durmasına sebebiyet verdiğini, haksız itirazın iptaline, takibin devamına, alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talebi ile … Tüketici Mahkemesine dava açmıştır.
CEVAP :
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı banka tarafından müvekkillerinin murisinden intikal eden borç için hiçbir şekilde murisin kredi sigortacısına başvuru yapılmadığını, müvekkillerinin sigorta firmasına dava konusu kredinin ödettirilmesinin sağlanması için İstanbul Tüketici Mahkemesine dava açtıklarını, müvekkilleri tarafından sigorta firmasına açılan davanın sonuçlanıncaya kadar iş bu davanın bekletici mesele yapılmasını talep ettiklerini, esasa ilişkin olarak ise müvekkillerinin davacı bankaya böyle bir borcu bulunmadığından davanın esas reddinin gerektiğini, davacı banka olduğundan ayrıca sigorta firmasına da başvurmadan olmayan bir borç için kötü niyetli bir şekilde haksız takpi yapmış olduğundan davacı aleyhine müvekkilleri lehine takip miktarının %20 sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava İİK 67 ve devamı maddeleri uyarınca açılan itirazın iptali istemidir.
Dosya … Tüketici Mahkemesinin 04/02/2016 tarih … esas … karar sayılı görevsizlik kararı ile mahkememize tevzi edilmiştir.
Dava, davalıların davacı bankadan kredi sözleşmesi gereğince ödemedikleri bedelinin tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar ve kötüniyet tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkememizce dosyanın bilirkişiye tevdi ile tarafların iddia ve savunmaları, dosyaya sunulan deliller üzerinde inceleme yapılarak rapor düzenlenmesine karar verildiği, Banka E. Müdürü Bilirkişi … tarafından sunulan 04/02/2019 tarihli bilirkişi raporunda; Davacı banka ile kredi borçlusu/kredi lehtarı MURİS … (Toptan inşaat malzemeleri ticareti) arasında Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiği, anılan sözleşme kapsamında kullandırılan KMH – kredili mevduat hesabı kredisinin öngörülen süre içinde ödenmemiş olduğu tespit edildiği, İşbu krediden doğan borcun 11.07.2014 tarihi itibariyle miktarı 5.117,45 TL olduğu, Davacı bankanın açmış olduğu takibin dayanağı ise 14.500-TL’lık bir BONO olduğu, ancak bahse konu bono icra ve dava dosyası içeriğinde mevcut olmadığı, Davacı banka takibin dayanağı bono bakımından alacağın varlığını açıkça ispatlayamadığı, davacı banka davalı murislerden 5.117,45 TL’m 11.07.2014 tarihinden itibaren %11,75 (talep gibi) ve değişen oranlarda işleyecek ticari AVANS faizi ile birlikte isteyebilecek durumda ise de, mevcut takibin dayanağı bir kambiyo senedi olduğu ve bununda varlığı açıkça ispatlanamamış olduğu için, mezkur takibe dayalı olarak kredili mevduat hesabından kaynaklanan kredi alacağı 5.117,45 TL talep edilemeyeceği kanaati bildirilmiştir.
Dosya kapsamı ile uyumlu bulunarak hükme esas alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; Kredi lehtarı MURİS …’ya taksitli kredi ve kredili mevduat hesabı kredisi kullandırılmış olduğu, … Noterliğinin 21.05.2014 tarihli evrakına göre … 12.05.2014 tarihinde vefat ettiği ve ibraz edilen mirasçılık belgesi uyarınca Mirasçılarının davalılar …, … ve dava dışı … olduğu, mirasçıların mirası red ettiklerine dair bir iddianın söz konusu olmamakla davalıların pasif dava ehliyetlerinin bulunduğu, Kredili mevduat hesabı yönünden MURİS …’ya ait 12912647 no.lu kredili mevduat hesabı ekstresine göre 11.07.2014 tarihi itibariyle kredi bakiyesinin 5.117,45 TL, taksitli kredi yönünden kredi lehtarı muris …’ya 15.000,00 TL, 10.000,00 TL ve 3.000,00 TL limit dahilinde Taksitli krediler kullandırılmış ise de, bu kredilerin ödenmiş olduğu, Takibin Dayanağı: 08.02.2013 tanzim tarihli, 09.10.2014 vadeli 14.500,00 TL’lık BONO olarak gösterildiği, ancak gerek icra dosyası ve gerekse de dava dosyası içeriğinde böyle bir bono’ya rastlanılamadığı, Davacı banka alacağının dayanağını bono olarak gösterdiği için öncelikle alacağın varlığı bono yönünden ispatlanması gerektiği, Mevcut delil durumuna göre davacı banka takibin dayanağı bakımından alacağın varlığını ispatlayamadığından davanın reddine karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince peşin alınan 165,20-TL den 44,40-TL nispi karar harcının mahsubu ile kalan 120,80-TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı vekili lehine karar tarihindeki avukatlık asgari ücret tarifesi üzerinden hesap olunan 2.725-TL. nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-HMK 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.07/05/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır