Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/392 E. 2021/446 K. 15.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/392
KARAR NO : 2021/446
DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/04/2016
KARAR TARİHİ : 15/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı … A.Ş arasında faktoring sözleşmesi imzalandığını, diğer davalıların müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla sözleşmeyi imzaladıklarını, sözleşme kapsamında müvekkilinin davalı şirkete finansman sağladığını, ancak finansmanın geri ödenmediğini, bunun üzerine kredi hesabının kat edildiğini, kat ihtarnamesine rağmen borcun ödenmemesi nedeniyle icra takibi başlatıldığını, borçluların itirazı nedeniyle icra takibinin durdurulduğunu, icra takibi başladıktan sonra borçlunun ödeme yaptığını, söz konusu ödemenin borçtan düşülmesi neticesinde işbu dava değerinin 137.316,30 TL olarak belirlendiğini beyanla; davanın kabulüne. İtirazın iptaline, takibin devamına, alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının diğer davalı … A.Ş’ye kullandırdığı krediye müvekkilinin kefil olduğunu, asıl borçlu şirketin davacıya ödeme yapması nedeniyle borcun bulunmadığını, davacının öncelikle elindeki teminatlara başvurmadan kefiller hakkında takip yapamayacağını, ayrıca talep edilen temerrüt faizi oranının fahiş olduğunu beyanla; davanın reddine ve davacının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava; İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
Dava, davalı … A.Ş ile davacı arasında imzalanan faktoring sözleşmesinden doğan alacağın davalıdan ve kefil olan davalılardan tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar ve kötüniyet tazminatı istemine ilişkindir.
Davalı … ve Konfeksiyon Limited Şirketine yönelik olarak … Asliye Hukuk Mahkemesi 2015/… 2017/ … EK sayılı karar ile 05.12.2017 tarini itibari ile İflasına karar verilmiş olup mahkememizce bu davalı yönünden dosya tefrik edilerek 2019/… esas sayısı ile yargılamaya devam edilmiş ,Mahkememiz iş bu dosyasında davalı … Arsan, …, … ve … yönünden yargılamaya devam edilmiştir.
Dosyaya getirtilen … İcra Müdürlüğü’nün 2015/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlular aleyhine 334.028,79-TL alacağın tahsili amacıyla 22/12/2015 tarihinde 7 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin tebliğ edildiği, davalı borçluların borca itiraz ettiği, itirazın ve davanın süresinde olduğu anlaşılmış,
Davacı taraf, 04.07.2017 tarihli dilekçesi ile “dava değerinin 67.925,08 TL “olarak ıslahını talep ettiği görülmüştür.
Mahkememizce dosyanın bilirkişiye tevdi ile tarafların iddia ve savunması, dosyaya sunulan deliller üzerinde inceleme yapılarak rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verildiği, Finans Banka Bilirkişisi … … tarafından sunulan 01/07/2020 tarihli bilirkişi raporunda; Davacı ile davalı … A.Ş arasında tarihinde imzalanan faktoring, genel kredi sözleşmesi vb. mahiyetinde; borçlu limiti, kefalet tutarı ve imzası gibi gerekli bilgileri içerir şekilde bir sözleşme ibraz edilmediği, ancak, dava dosyasında yer alan, davacı tarafından ibraz edilmiş kredi hesap dökümüne istinaden; davacı … tarafından davalı … A.Ş’ye 2015 yılında muhtelif tutarlarda nakdi kredi kullandırıldığı; 06.10.2015 tarihi itibariyle borç bakiyesinin 309.570,01 TL’ye ulaştığı belirlendiği, davacı alacaklı tarafından davalı borçlulara hitaben …. Noteri vasıtasıyla düzenlenen 10.11.2015 tarih, … yevmiye no.lu kat ihtarnamesinin tebliğ şerhi bulunmadığı için borçlulara tebliğ edilip edilmediği, tebliğ edildi ise hangi tarihte tebliğ edildiği anlaşılamamaktadır. Bu nedenle borçluların temerrüt tarihinin icra takip tarihi olarak kabulünün gerektiği, bu itibarla temerrüt tarihi 24.12.2015 icra takip tarihi olarak esas alındığı, asıl borçlu … A.Ş vekilinin icra takibine yaptığı itirazda icra takip tarihinden önce alacaklıya 240.178,79 TL ödendiği belirlendiği, öte yandan, davacı vekili tarafından işbu itirazın iptali davası 137.316,30 TL üzerinden açıldığı, daha sonra verdiği ıslah dilekçesinde asıl borçlunun yaptığı ödemeyi dikkate alarak dava değerini 67.925,08 TL’ye düşürdüğü, davacı vekili, 04.07.2017 tarihli ıslah dilekçesinde; “tarafımızdan dava değeri sehven 137.316,30 TL olarak belirtilmiş olup, borçlu tarafından itiraz edilen 240.178,79TL’lik kısım asıl alacaktan çıkarıldığında 69.391,22 TL’lik kısım kabul edilmiş olmakla kesinleşmiştir. İşbu sebeple davamızın müddeabihini 67.925,08 TL olarak ıslah ediyoruz” beyanında bulunduğu, Islah dilekçesinde davacı vekili tarafından maddi hata yapıldığı görülmüş olup, talebin 69.391,22 TL olduğu kanısı edinildiği, asıl borçlunun kısmi itiraz dilekçesi ile davacı vekilinin ıslah dilekçesi birlikte değerlendirildiğinde; 240.178,79 TL asıl borç ödemesinin yapıldığının tarafların kabulünde olduğu, tarafların kabulü de dikkate alındığında; icra takip tarihinden önce asıl borç tutarının 69.391,22 TL’ye düştüğü anlaşıldığı, bu itibarla, 69.391,22 TL asıl alacak tutarına işleyen faizi hesaplamak gerekmiş olup, akdi faiz oranını gösteren sözleşme ve kredi kayıtları ibraz edilmediği için, hesaplamada yasal faiz oranı (yıllık % 9,00) dikkate alındığı, bununla birlikte, ihtilaf konusu kredi ticari is mahiyetinde olduğu için, 3095 sayılı Kanun m. 2/2’ye göre icra takip tarihinden itibaren temerrüt faizi oranı olarak TCMB’nın avans faiz oranının (yıllık % 10,50) uygulanabileceği düşünüldüğü, davacının talebine istinaden, icra takip tarihi itibariyle toplam nakdi kredi alacağı 70.830,22 TL olarak hesaplandığı, İcra takip tarihinden itibaren söz konusu alacağa yıllık % 10,50 oranı üzerinden temerrüt faizi işletilebileceği kanaati bildirilmiştir.
Davacı vekilinden taraflar arasında mevcut gks aslı, davalı kefillere yönelik ihtarlar ve tebliğ tarihleri, … noterliğinin 10/11/2015 tarihli … yevmiye nolu kat ihtarnamesi ve tebliğ şerhi celp edilip dosyanın yeni seçilecek bilirkişiye tevdi ile rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verildiği, Emekli Banka Müdürü Bilirkişi … tarafından sunulan 17/03/2021 tarihli 2. Bilirkişi raporunda; Davacı vekilinin; ….İcra Müdürlüğünün 24.12.2015 tarihli, 2015/… E. Sayılı takip dosyası ile davalılar hakkında; 309.570,01 TL asıl alacak, 23.294,08 TL temerrüt faizi ve 1.164,70 TL BSMV’den oluşan toplam 334.028,79 TL’nin (Yıllık % 94,5 oranındaki temerrüt faizi ile birlikte) ödenmesi talebiyle yasal takibe giriştiği, Davalılardan … ve …’ın; takibe, borca, faize, faiz oranlarına ve borcun tüm ferilerine itiraz ettikleri, Davalı-borçlulardan …, … ve … ödeme emrine itirazda bulundukları, diğer davalıların (… ve …) itirazlarına rastlanılmadığı, ödeme emrinin, … ve … yönlerinden kesinleşmiş olduğu hususunun Mahkemenin takdirlerinde olduğu, Davacı tarafın, 04.07.2017 tarihli dilekçesi ile “dava değerinin 67.925,08 TL olarak ıslahını talep ettiği, Davacı muhasebe kayıtlarının incelenmesi ile davalı şirket tarafından 02.11.2015-24.12.2015 tarihleri arasında toplam 237.900 TL tutarında ödeme yapılmış olduğunun tespit edildiği, Tahsilatın ve T.B.K. mad.100 hükümlerinin dikkate alınmasıyla (Tahsilattan öncelikle faiz ve ferilerinin düşülmesi), davacı şirketin takip tarihi itibarıyla alacak miktarının; Davalı-borçlu firma ve kefil … yönlerinden 76.101,77 TL, kefil … açısından 75.736,67 TL olarak hesaplandığı, Diğer kefiller (… ve …) açısından dosyada ödeme emrine itiraz ettiklerine dair bir belgeye rastlanılmadığı, bu hususun Sayın Mahkemeniz takdirlerinde bulunduğu, ödeme emrine itirazlarının bulunması halinde sorumluluklarının 75.736,67 TL olarak belirleneceği, ancak davacı tarafın bir önceki bilirkişi raporundaki 70.830,22 TL tutarındaki tespiti kabul ettiği ve ayrıca ıslah dilekçesi ile dava değerinin 69.391.22-TL olduğunu beyan etmesi nedeniyle talebi doğrultusunda 69.391.22-TL’lik istemde bulunabileceği, Davacı tarafın, takip tarihinden itibaren tespit edilmiş alacak tutarları üzerinden TCMB avans faiz oranı üzerinden temerrüt faizi talebinde bulunabileceği kanaati bildirilmiştir.
Davacı vekili 27/04/2021 tarihli dilekçesi ile; dosya içerisinde yapılan araştırmada davalılar … ve …’in herhangi bir itirazının olmadığını tespit ettiklerini, sehven davalı olarak gösterdikleri … ve … hakkında açmış oldukları sadece bu davalılar ile bağlı kalmak kaydıyla feragat ettiklerini, … ve … hakkında davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiş olmakla davanın davalı … ve … yönünden feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
Dosya kapsamı ile uyumlu bulunarak hükme esas alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde;
Davacı banka ile tefrik edilerek başka esas üzerinden yargılaması devam olunan müfls davalı … A.Ş arasında faktoring sözleşmesi imzalandığı, diğer davalıların müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla 2.000.000 TL limitle sözleşmeyi imzaladıkları sözleşme kapsamında sağlanan finansmanın geri ödenmemesi üzerine kredi hesabının kat edilerek icra takibi başlatıldığı husus tartışmasız olup,
Davacı … firması tarafından davalılara ….Noterliğinden keşide edilen 10.11.2015 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi keşide edildiği ve sonrasında davacı tarafından ….İcra Müdürlüğünün 24.12.2015 tarihli, 2015/… E. Sayılı takip dosyası ile davalılar hakkında; 309.570,01 TL asıl alacak, 23.294,08 TL temerrüt faizi ve 1.164,70 TL BSMV’den oluşan toplam 334.028,79 TL’nin (Yıllık % 94,5 oranındaki temerrüt faizi ile birlikte) ödenmesi talebiyle takibe girişildiği görülmüştür.
Anılan durum karşısında Davacı tarafın, 04.07.2017 tarihli dilekçesi ile “dava değerinin 67.925,08 TL olarak ıslahını talep ettiğini bildirmiş ise de dava değerini indirmeye yönelik bu beyan kısmi feragat anlamına geldiği ve alacak miktarının tüm borçlular yönünden 67.925,08 TL asıl alacak olarak kabulü gerektiği,
İbraz edilen ve hükme esas alınan bilirkişi raporu ile ;Davacı muhasebe kayıtlarının incelenmesi ile davalı şirket tarafından 02.11.2015-24.12.2015 tarihleri arasında toplam 237.900 TL tutarında ödeme yapılmış olup tahsilatın ve T.B.K. mad.100 hükümlerinin dikkate alınmasıyla davalı-borçlu firma ve kefil … yönlerinden takipteki alacağın 76.101,77 TL, kefil … açısından 75.736,67 TL olduğu bildirilmiş ise de davacı vekili tarafından haklarında açılan davadan feragat edilen diğer kefiller … ve …’in ödeme emrine itiraz ettiklerine dair bir belge bulunmadığından takibin onlar açısından kesinleşmiş olduğu bu kapsamda onlar açısından bu davadan feragat edilmesinin TBK 147/2 manasında diğer müteselsil borçlular yönünden de uygulanması sonucunu doğurmayacağı, davacı tarafın bir önceki bilirkişi raporundaki 70.830,22 TL tutarındaki tespiti kabul ettiği ve ayrıca ıslah dilekçesi ile dava değerini düşürerek 67.925,08TL olduğunu beyan etmesi nedeniyle talebi doğrultusunda taleple bağlı kalınarak takibin bu iki borçlu yönünden 67.925,08 TL üzerinden devamı gerektiği, faktoring sözleşmesinde akdi ve temerrüt faiz oranı belirtilmediği nazara alınarak asıl alacağa takipten sonra avans faizi uygulanması gerektiği kanaatine varılmış, takip konusu alacağın likit ve hesap edilebilir nitelikte olması nedeniyle davalı-borçlunun İİK’nın 67/2. maddesine göre hükmolunan alacağın %20 oranı üzerinden hesaplanan icra inkar tazminatından da sorumlu olması gerektiği hususu da göz önünde bulundurularak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- … San. Tic. A.Ş aleyhine açılan dava mahkememizce 2019/… esas sayılı dosyası ile tefrik edilmesi nedeni ile BU DAVALI HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Davanın davalı … ve … yönünden FERAGAT NEDENİ İLE REDDİNE,
3-Diğer davalılar … ve … aleyhine açılan davanın KISMEN KABULÜ ile …. İcra Müdürlüğünün 2015/… e. Sayılı dosyasına yönelik itirazın kısmen iptali ile takibin taleple bağlı kalınarak 67.925,08-TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin feragat nedeniyle reddine,
Davalının likit ve muaccel alacağa itirazı ile takibin durmasına sebebiyet verdiği anlaşılmakla alacağın %20 si olan 13.585-TL icra inkar tazminatının davalı … ve …’den alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 4.639,96-TL nispi karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 674,88-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.965,08-TL harcının davalı … ve …’den alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.630,26-TL nispi vekalet ücretinin davalı … ve …’den alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 704,08-TL ilk gider, 1.500-TL bilirkişi, 592,20-TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 2.796,28-TL. Yargılama giderinin davalı … ve …’den alınarak davacıya verilmesine,
7-HMK. 333. md. uyarınca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı Vekili Av. … ve Davalı … Vekili Av. … ‘ın yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/06/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır