Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/342 E. 2020/99 K. 04.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/342
KARAR NO : 2020/99
DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 29/03/2016
KARAR TARİHİ : 04/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 26/01/2015 tarihinde müvekkilinin yoldan karşıya geçerken seyir halinde olan plakası belli olmayan …’ın sevk ve idaresindeki aracın geri gelirken müvekkiline çarpması ve ayağının üstünden geçmesi ile müvekkilinin yaralandığını, kaza sonucu müvekkilinin … Hastanesi Engelli Sağlık Kurulu Raporuna göre %48 oranında sürekli işgücü kaybına uğradığını, dava dışı sürücünün aracının Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi bulunmadığından 2918 sayılı KTK kanundan kaynaklanan söz konusu kaza dolayısıyla sürekli işgücü kaybının tahsili için daha önce davalı …na başvuruda bulunduklarını ancak işbu taleplerinin red edildiğini, bu nedenlerle davanın kabulü ile fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 200-TL sürekli iş görmezlik tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili kurum tarafından davaya konu kazaya ilişkin görevlendirilen medikal danışmanlık firmasının düzenlenmiş olduğu raporda davacının dava konusu kazadan kaynaklanan bir arazının bulunmadığının ve mevcut arazısının geçirilen trafik kazası ile illeyitinin bulunmadığının bildirildiğini, bu nedenle dava konusu talebin müvekkili kurumdan karşılanmasının hukuken mümkün olmadığını, davacının davaya konu kazan neticesinde maluliyetinin oluştuğunun şüpheye mahal vermeyecek şekilde kesin olarak ispat etmesinin gerektiğini, ayrıca davacının zararına sebebiyet veren olayın plakası tespit edilemeyen kusurlu aracın sebebiyet verdiğinin ve olayın trafik kazası olduğunun davacı tarafça ispatının gerektiğini, müvekkili kurumun geçici iş göremezlik tazminatından sorumlu olmadığını, müvekkilinin destekten yoksun kalma tazminatı, tedavi giderlerini ve maluliyet halinde maluliyet tazminatını ödediğini, dava konusu kazada malul kaldığını iddia eden davacının yaya olup sürücü olmadığını, bu sebeple davacının müvekkilinden tazminat talep edebilmesi için öncelikle yaya olan ve malül kalan davacının dava konusu trafik kazasında kusurunun olup olmadığının tespitinin gerektiğini, tüm bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, trafik sigortası olmayan aracın kusuru ile meydana gelen kazada davacının yaralandığı ve bu şekilde malul kaldığı iddiası ile uğranılan sürekli iş görmezlik tazminatının tahsili istemine ilişkindir.
Kazaya ilişkin soruşturma dosyası, Adli Tıp Raporu, sigorta poliçesi, trafik kayıtları ve sair tüm evrak getirtilerek dosya arasında alınmıştır.
… Hastanesinin 30/11/2015 tarihli raporunda; “opere sağ femur diafiz kırığı ve sağ alt extremite polio sekeli (sağ femir diafizde dizilim bozuluğu ve açılanma yoktur) tablo 3.4H’ye göre hasta iki koltuk değneğini rutin kullanmak zorundadır. Tüm vücut fonksiyon onarı %48 ‘dir. ” olduğunu bildirmiştir.
Mahkememizce davacının dava konusu kaza sonucu maluliyetinin hesaplanması için İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. İhtisas Kurulundan aldırılan 31/08/2018 tarihli raporda; “…’nın 26/01/2015 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanmasının 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmamış olduğundan, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, (Kurulumuzun 13/03/2017 tarih ve 4617 Karar sayılı müzekkeresinde belirtildiği gibi, kişinin dava konusu kazadan önceki son durumunu gösterir tıbbi belegeleri temin edildiği takdirde tekrar değerlendirilebileceği), iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği.. ” kanaati bildirilmiştir.
Davacının …den alınan 26/11/2015 kayıt tarihli raporu ile %48 oranında malul olduğu belirlenmiş oysaki Atk tarafından tanzim edilen rapor ile maluliyet tayinine yer olmadığının bildirildiği görülmekle dosyanın ATK Genel Kurulu’na sevki ile ve gerektiğinde muayene edilmek suretiyle davacı hakkında oluşturulan 26/11/2015 tarih … nolu … Hastanesi 30/11/2015 raporu tarihli engelli sağlık kurulu raporu ile ATK tarafından düzenlenen 23/01/2019 tarihli rapor arasında çelişkinin giderilmesinin istenmesine, rapor tanzim edilirken kaza tarihinin 26/01/2015 olduğu hususu nazara alınarak Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine göre rapor tanziminin istenmesine karar verildiği, Adli Tıp Kurumu tarafından sunulan 18/01/2019 tarihli raporda; ” …’nın 26/01/2015 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanması 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmamış olduğundan sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği ” kanaati bildirilmiştir.
Davacı vekilinin ATK raporuna karşı beyan ve itirazları ve ATK 2. Üst Kurulunun ilgili yazısı nazara alınarak dosyanın yeniden ATK Genel Kuruluna gönderilerek 16/04/2019 tarihli ara karar uyarınca işlem yapılmasına, müzekkereye kaza tarihinin 26/01/2015 tarihli olduğu bu nedenle raporun “Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği” uyarınca hazırlanmasının istenilmesine karar verildiği, Adli Tıp Kurumu tarafından sunulan 23/12/2019 tarihli raporda; 03.08.2013 tarih, 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Malüliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğinin, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinin sadece Ek-1 bölümünü içerdiği, Ek-3 ve diğer cetvelleri ve meslek grupları bölümünü içermediğinden, sadece çalışma gücünün en az %60’ını kaybedip kaybetmediğine ilişkin olduğu (hangi hastalık ve arızaların beden çalışma gücünün en az %60’ının kaybına neden olacağı), bu nedenle bu yönetmeliğe göre meslekte kazanma gücü kaybı belirlenemeyeceği ” kanaati bildirilmiştir.
Dava sürekli iş görmezlik tazminat talebine ilişkin olup,dosya kapsamı ile uyumlu bulunarak hükme esas alınan Adli Tıp raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; …’nın 26/01/2015 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanması 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmamış olduğundan sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı anlaşılmala bu nedenle davalı …nın bir sorumluluğu bulunmadığı anlaşılmakla davacı tarafından açılan maddi tazminat isteminin reddine karar vermek gerektiği kanaati ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince davacıdan alınması gereken 54,40-TL karar harcının davacıdan peşin alınan 29,20-TL harçtan mahsubu ile bakiye 25,20-TL harcın davacıdan tahsiline,
3-Davalı vekili lehine karar tarihindeki avukatlık asgari ücret tarifesi üzerinden hesap olunan 200-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-HMK 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.04/02/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır