Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/338 E. 2019/1063 K. 19.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/338 Esas
KARAR NO : 2019/1063

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 29/03/2016
KARAR TARİHİ : 19/11/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; 05/03/2014 tarihinde müvekkilinin sürücüsü ve plakası tespit edilemeyen toplu taşıma aracından durak dışı bir noktada inip karşıdan karşıya geçmeye çalıştığı esnada …’ın sevk ve idaresindeki… plakalı aracın yaya müvekkile çarpması sonucu müvekkilinin yaralandığını, … plaka sayılı aracın müvekkilinin maluliyetine sebep vermesi sonucu davalı sigorta şirketi tarafından ödeme yapıldığını, yapılan ödemenin miktarının düşük olduğundan müvekkilinin mağduriyetini gidermediğini ve tüm bu nedenlerle müvekkilinin malul kalması sebebiyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalının ödemekle sorumlu olduğu miktarın şimdilik 1.000,00 TL ‘sinin davalı sigorta şirketine başvuru tarihinden 8.iş gününden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsiline, davalı Güvence Hesabı açısından davalı kurumun ödemekle sorumlu olduğu maddi tazminat miktarının şimdilik 1.000,00 TL ‘sinin kaza tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faiziyle birlikte tahsiline, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Güvence Hesabı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Şehirlerarası toplu taşıma için kullanılan servislerin plakasının ve sürücüsünün tespit edilemediği iddiasını kabul etmediklerini, kazanın 05/03/2014 tarihinde meydana geldiği gözetildiğinde davanın zamanaşımına uğradığını, kaza ile ilgili olarak müvekkil kurumun sorumluluğunun bulunmadığını, plakası tespit edilmeyen motorlu aracın kusurlu olduğuna dair somut delil bulunmadığını, kurullara uymayan davacının asli ve tam kusurlu olduğunu ve mağduriyetine kendisinin sebebiyet verdiğini, müvekkil kuruma davacının yaptığı başvuru haklı sebeplerle reddedildiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacının maluliyetinin tespiti için mahkemece Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Kurulu’ndan rapor alınması gerektiğini, davanın açılmasına sebep olmayan müvekkil kurumun herhangi bir temerrüdünün söz konusu olmayacağını ve tüm bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …Sigorta A.Ş. vekilinin cevap dilekçesi özetle; 05/03/2014 tarihli kzaya karışan … plaka sayılı aracın müvekkil şirkete 29/03/2013 – 29/03/2014 tarihleri arasında geçerli olmak üzere Karayolları Motorlu araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, dava öncesinde davacının müvekkil şirkete başvuru yaptığını ve açılan hasar dosyası neticesinde 04/12/2015 tarihinde davacının maluliyeti nedeniyle 6.331,82 TL ödeme yapıldığını, yapılan ödeme ile müvekkil şirketin sorumluluğunun kalmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacının maluliyetinin tespiti için mahkemece Adli Tıp Kurumu İhtisas Kurulu’ndan rapor alınması gerektiğini, davacı tarafça avans faizi talep edildiğini ancak sigortalı aracın ticari araç olmaması sebebiyle yasal faize hükmedilebileceğini ve faiz başlangıç tarihinin bilirkişi raporu tarihi olarak esas alınması gerektiğini ve tüm bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, meydana gelen trafik kazası sonucu davacının yaralanması sebebiyle maddi tazminatın davalılardan tahsili istemidir.
Yüksek Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarında belirtildiği üzere, maddi tazminatların, kazanın kaza tarihinden itibaren günümüze ve bilinen dönem sonuna kadar gerçekleşen her türlü ücret artışları ve emsal ücretlere göre tespit ve hesaplanması gerekmektedir. Yine Yargıtay’ın yerleşik içtihatları gereğince, kişinin vücut bütünlüğünün ihlali nedeniyle ortaya çıkan beden gücü kayıplarının gelirinde veya malvarlığında bir azalma meydana gelmese dahi tazminat gerektiği kabul edilmekte ve bu husus güç kaybı tazmitanı olarak ifade edilmektedir. Bu durum her ne kadar sorumluluk hukukukundaki zarar kavramına aykırı gibi görünse de, burada vücut bütünlüğü ihlal edilen kişinin aynı işi zarardan önceki durum ve diğer kişilere göre daha fazla güç sarf ederek yaptığı gerçeğinden hareket edilmekte ve zararı fazladan sarf edilen bu gücün oluşturduğu kabul edilmektedir.
Taraflarca delil olarak; kaza tespit tutanağı, poliçe, hasar dosyası, ödeme dekontu, tedavi evrakları, Silivri … Asliye Ceza Mahkemesinin …Esas sayılı ceza dosyası, hastane kayıtları, iddialar, savunmalar, bilgi ve belgeler ile bilirkişi incelemesine dayanılmış olup gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
Adli Tıp Kurumu 2.İhtisas Kurulu’ndan alınan 22/03/2019 tarih ve 5538 sayılı raporda; ”Davacının 05.03.2014 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanması nedeniyle, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve mesleği bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak Gr1 VII (2Aa…….30) A %34 x 1/5 x 0.8 = %5.44 E cetveline göre: %5.1 (yüzdebeşnoktabir) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresinin 05.03.2014 tarihinden itibaren 3 (üç) aya kadar uzayabileceği” oy birliği ile mütalaa olunmuştur.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda toplanan deliller ile birlikte kusur ve aktüerya tazminat hesabı yönünden bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi Aktüerya Uzmanı Dr….ve Adli Trafik Uzmanı Emekli Emniyet Müdürü… tarafından hazırlanan 05/08/2019 tarihli rapor özetle; ”Önceden teknik olarak belirlenmiş kuralları ihlal ederek taşıt yolu üzerinde karşıdan karşıya geçmekte olan bu esnada ayrıca dikkat ve özen yükümlülüğünü yerine getirmeyen davacı yaya …’ın %75 oranında asli kusurlu olduğu, yine önceden teknik olarak belirlenmiş olan emredici trafik kurallarına dikkat ve özen yükümlülüğünü yerine getirmeyen… plakalı kamyonet sürücüsü dava dışı …’ın %25 oranında tali kusurlu olduğu, plakası tespit edilemeyen toplu taşıma aracının kimliği belirsiz sürücüsünün yolcu indirme ve bindirme kurallarını ihlal ederek davacı yayanın kaza yapmasına sebebiyet verdiği iddia edilmiş ise de bu hususun trafik idari para cezası gerektirdiği, dava konusu kazaya etkisinin olmadığı düşünülmüş ve tamamen kusursuz olduğu, kaza tarihinde davacı yayanın kaza yapmasına sebebiyet verdiği iddia edilen plakası tespit edilemeyen toplu taşıma aracının kimliği tespit edilemeyen sürücüsünün tamamen kusursuz olduğunun anlaşılması nedeniyle davalı Güvence Hesabının da meydana gelen kazada herhangi bir sorumluluğu olmadığı, kaza esnasında …plakalı kamyonetin maliki/işleteni ve sigortalısı olan dava dışı Gürkan Sayar’ın kurallar gereği araç sürücüsü dava dışı İskender Karasaç’ın kusuru oranında müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, kaza esnasında 34 ZOU 26 plakalı kamyonetin KZMMS sigortası olan davalı… Sigorta AŞ.nin de kurallar gereği araç sürücüsü dava dışı…’ın kusuru oranında ve sigorta kapsamına göre sorumlu olduğu, davalı … Sigorta AŞ.nin kusur oranı dikkate alındığında 660,91 TL geçici iş göremezlik zarar tutarı ödenebileceği, davalı Güvence Hesabı’na kusur izafe edilmediğinden tazminat ödeme sorumluluğunun bulunmadığı” kanaatiyle rapor tanzim etmişlerdir.
Davacı vekilinin 22/01/2019 tarihli dilekçesiyle; davalı …Sigorta A.Ş. ile anlaşma sağladıklarından bahisle davadan feragat ettiğini beyan ettiği görülmüştür.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin 13/02/2019 tarihli dilekçesiyle; davacı ile sulh olduklarını, davacının feragatini kabul ettiklerinin ve yargılama giderleri ile vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan ettiği görüldü.
GEREKÇE :
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacının trafik kazası sonucu yaralandığından bahisle davalılardan müştereken ve müteselsilen maddi tazminat talep ettiği, davacı vekilinin 22/01/2019 tarihli dilekçeyle davalı … Sigorta A.Ş. yönünden davasından feragat ettiği, vekaletnamesinde feragat yetkisinin bulunduğu anlaşıldığından davalı … Sigorta A.Ş. yönünden feragat nedeniyle davanın reddine, davalı Güvence Hesabı’nın plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün kusuru oranında sorumluluğu bulunduğu, alınan kusur raporuna göre plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün kusuru bulunmadığı anlaşıldığından davalı Güvence Hesabı yönünden davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı … Sigorta A.Ş yönünden FERAGAT NEDENİYLE DAVANIN REDDİNE,
2-Davalı Güvence Hesabı yönünden davanın REDDİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 44,40-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 29,20-TL peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 15,20-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı Güvence Hesabı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 1.000,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı Güvence Hesabı’na verilmesine,
6-Davalı … Sigorta A.Ş.’nin vekalet ücreti talebi olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-HMK. 333. md. uyarınca taraflarca yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde taraflara iadesine,
Dair, davalı Güvence Hesabı vekilinin yüzüne karşı davanın miktarı ve niteliği itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/11/2019

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır