Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/323 E. 2018/367 K. 09.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/323
KARAR NO :2018/367

DAVA : Alacak (Yayımlama Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/03/2016
KARAR TARİHİ : 09/04/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Yayımlama Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle;Müvekkili firmanın … İleri Başı mevkiinde bulunan … otelin sahibi ve işleticisi olduğunu, müvekkili firmanın bahsi geçen abonmana ait elektriği 2014 yılı mayıs ayı başından itibaren ve halen daha davalı firmadan almakta oludğunu, kayıp kaçak bedeli, dağıtım bedeli iletim sistemi kullanım bedeli, perakende satış hizmet bedeli sayaç okum bedeli, TRT payı enerji fonu v.s. Olarak adlandırılan bedellerin bilirkişiye bedellerin bilirkişiye hesap ettirilmesine, fazlaya ilişkin hakları talep etme ve tespit edilen bedel üzerinden harcı tamamlama hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik iade edilmesi gereken bedeller için 1.000,00-TL davalının davacı müvekkiline ödemesine, nihai kararda hüküm altına alınacak bedele, haksız tahsil tarihinden itibaren en yüksek ticari avans faizi işletilmesine, karar verilmesi talebinde bulunduğu, dosya üzerinde iddia ve savunma doğrultusunda bilirkişi marifetiyle elektrik faturalarında yapılan kesintilerin miktarı, bu kesintilerin ilgili dağıtım tarifelerinde yer alıp almadığı , kesintilerinin miktar ve oranlara uygun olup olmadığı , uygun değil ise müvekkili firmadan fazla kesilen miktarlara ilişkin rapor alınmasını, Hüküm altına alınacak bedele haksız tahsil tarihinden itibaren en yüksek ticari avans faizi işletilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği görüldü.
CEVAP:
Davalı vekilinin cevap diekçesi özetle;Müvekkili şirket ile davacı arasında yapılan yetki sözleşmesi uyarınca, uyuşmazlıkların çözümünde yetkili mahkemeler İstanbul mahkemeleri olduğu, huzurdaki dava yetkili mahkemede açılmamış olduğu bu nedenle davanın reddinin gerektiğini, dava konusu tüm bedelleri belirlenebilir nitelikte olup bu bedellerin, belirsiz alacak davası yoluyla talep edilmesinin usule aykırı olduğunu, Davacı, talebine konu fatura bedellerini açıkça ifade etmediğini, Elektrik faturalarınd ayer alacak tüm gelir kamleri ile ilgili düzenleme yapma yetkisi EPDKda olup EPDK’nın kararları düzenleyci işlemler oludğundan hem elektrik tedarikçilerni hem de aboneleri bağladığını, kayıp kaçak bedelinin de EPDK’nın kurul kararıyla uygulamaya koyduğu gelir kalemlerinden biri olduğundan müvekkili şirket söz konusu bedeli abonelerinin faturalarına yansıtmakla yükümlü olduğunu, aksi halde müvekkili şirkete karşı idari yaptırımlar uygulanacağını, Davacı tarafın dayanak gösterdiği Yargıtay kararlarının bağlayıcılığı bulunmadığını, Davacının iddiasının müvekkili şirketin sebepsiz zenginleştiğine dayanmakta olduğunusu sebepsiz zenginleşme şartları oluşmamakla birlikte her halde , müvekkili şirketin kayıp/kaçak bedellerini iade yükümlülüğü bulunmadığını,Davacı, dava konusu faturalara Türk Ticaret Kanununun 21/2 maddesinde belirlenen süre içerisinde itiraz etmediğinden fatura içeriğini kabul etmiş sayıldığını bu nedenlerle davanın reddinin gerektiğini, Vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı tarafa yükletilmesini talep ettiği görüldü.
GEREKÇE:
Dava ; taraflar arasında akdedilen elektrik satış sözleşmesi nedeniyle enerji bedeli faturası içinde haksız ve hukuka aykırı olarak tahsil edilen kayıp-kaçak bedeli, perakende satış hizmet bedeli, sayaç okuma bedeli, iletim bedeli, dağıtım bedeli ile kayıp-kaçak bedeli üzerinden alman %2 TRT payı, bu bedeller üzerinden alınan %18 KDV’ye karşılık 2. 1.000,00-TL’nin davalıdan tahsili amacıyla eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Yargılamanın devamı sırasında, 17/06/2016 günlü Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6719 Sayılı Kanunla, 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanununda ve İlgili Mevzuatta değişiklikler yapılarak; elektirik eneıjisi tükeiticilerinden kayıp kaçak bedeli alınması konusunda değişiklik yapılmış olup; bu konuda mahkemelerin görevi de yasa ile sınırlandırılmıştır.
Mahkememizce dosyanın dosyanın bilirkişiye tevdi ile faturalara yansıtılan kayıp kaçak bedellerinin hesaplanmasının istenmesine karar verildiği, bilirkişi İbrahim ŞENOL’un 06/12/2017 tarihli raporda; Davacı Şirketten ; 157.468,05-TL Dağıtım Bedeli, 48.679,62-TL Iletim Bedeli, 4,42-TL PSH Sayaç bokuma bedeli, 211.866,36-TL Kayıp/Kaçak bedeli ile bu bedel üzerinden; %1 olarak alınan 2.118,66-TL, (211.866,36 X 0,01=2.118,66) Enerji Fonu, %2 olarak alınan 4.237,33-TL (211.866,36 X0,02=4.237,33) trt pAYI, %5 OLARAK ALINAN 10.593,32-TL (211.866,36X 0,05=10.593,32) BTV, tahsil edildiğini, Sonuç olarak bağlayıcı nitelikteki bu yasal hükümlere ve en son yargı içtihatlarına göre, 6719 sayılı Kanun kapsamında yapılan tespitlerde ; dava konusu edilen abonelik adına tahakkuk ettirilmiş bedeller incelendiğinde, yapılan uygulamanın 3’er aylık periyotlar halinde EPDK tarfından onaylanmasına takiben yayımlanarak yürürlüğe giren, ilgilli abone grubu için belirlenen tarifelerle örtüştüğü, Dolayısıyla EPDK tarafından yayımlanan tarifelere dayanılarak dava konusu bedeller ile ilgili kesintiler üzerinde yapılan kontrollerde dağıtım dağıtım ve perakende satış şirketlerince bu bedellerin tahsil edilmesinin ”6719 sayılı Kanunun 20. Md. Uyarınca Kukumun Düzenleyici İşlemlerine (EPDK Tarifelerine)” uygun oludğu ve bu nedenle, Davalı’nın; söz konusu kesintileri yapmasında bir edim ifasına dayalı haksız(sebepsiz) zenginleşme durumunun bulunmadığı, bu durumda iade yükümününün de söz konusu edilemeyeceği görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Davacı tarafından idari işlemin iptali talep edilmediği ve uyuşmazlığın taraflar arasındaki abonelik sözleşmesinden kaynaklandığından , davalıların görev itirazı, alacağın tespiti bilirkişi incelemesini gerektirdiğinden, belirsiz alacak davası açılamayacağı yönündeki hukuki yarar itirazı yerinde görülmemiş , dava konusu abonelik sözleşmesi taraflar arasında imzalanmış olduğundan ve alacak sözleşmeye dayalı olarak 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğundan zamanaşımı itirazları kabul edilmemiştir.
Davacı şirketin, davalı şirketten satın aldığı elektrik enerji bedeli faturalan içinde ; kayıp- kaçak bedeli, perakende satış hizmet bedeli, sayaç okuma bedeli, iletim bedeli, dağıtım bedeli ile kayıp-kaçak bedeli üzerinden alınan %2 TRT payı adı altındaki tahsilatlar konusunda ; geçmişe de etkili olarak dava açıldıktan sonra, 17.06.2016 Tarih 29745 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı kanunun 21. maddesi ile 6446 Sayılı kanun “17. maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkralan ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentleri değiştirilmiş ve aynı maddeye eklenen 10. bend ile getirilen; “Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; Tüketici Hakem Heyetleri ile Mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin, kurumun (EPDK nun) düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır.” hükmü Geçici madde 19; “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, Kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve Kurul kararlarının bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” hükmü Geçici madde 20; “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17 nci madde hükümleri uygulanır.” hükmü uygulanacaktır.
Yapılan yasal düzenleme gereğince mahkememizce alınan bilirkişi …’un 06/12/2017 tarihli raporunda davalı tarafça yapılan tahsilatın EPDK’nun bu konudaki düzenleyici işlemlerine ve tarife yönetmeliklerine uygun olduğu tespit edilmiştir.
6446 Sayılı Kanunun 17.maddesi gereğince mahkememizin, kayıp kaçak bedellerinin kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetlenmesi ile sınırlı yetkisi nazara alınarak davanın Konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 18/11/2009 gün, 2009/18-421 E., 2009/526 K. Sayılı ilamında “Bir tarafın, dava açıldığı andaki mevzuata veya içtihat durumuna göre davasında veya savunmasında haklı olup da, dava açıldıktan sonra yürürlüğe giren yeni bir kanun hükmü veya yeni bir içtihadı birleştirme kararı gereğince davada haksız çıkmış olması halinde, yargılama giderlerine mahkum edilemeyeceği kuşkusuzdur, “denilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nin 2017/652-674 sayılı ve 19/06/2017 tarihli kararında ise davanın açılmasına davalı neden olduğundan davacının yargılama giderlerinden sorumlu olmayacağı ve davacı lehine vekalet ücreti takdiri gerektiği açıklanmıştır.
Somut olayda dava açıldıktan sonra yapılan yasal düzenleme nedeniyle davada haksız çıkan davacının genel kuralın istisnası olarak yargılama harç ve giderlerinden sorumlu olmayacağı gözetilmiş , davalının bu konudaki talepleri kabul edilmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Yargılamanın devamı sırasında gerçekleşen yasa değişikliği nedeni ile dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 35,90- TL Harçtan peşin alınan 27,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 8,20-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davalılar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Davacı tarafından yapılan 55,40-TL ilk gider,600-TL bilirkişi ücreti, 214-TL tebligat ve teskere gideri olmak üzere toplam 869,40 -TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine
5-Davacı lehine 2.180,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine
6-Artan gider avanslarının HMK’nın 333.maddesi uyarınca, kararın kesinleşmesinden sonra yatıran taraflara adesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul BAM da istinaf yolu açık olmak üzere, verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/04/2018

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır