Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/319 E. 2020/634 K. 20.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/319 Esas
KARAR NO : 2020/634
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 24/03/2016
KARAR TARİHİ : 20/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Davalılardan …’un 25/06/2008 tarihinde … plakalı araç ile seyir halinde iken hızını ayarlayamamasından dolayı yaya olarak kaldırımda bulunan müvekkiline çarparak ağır yaralanmasına neden olduğunu, kazaya konu aracın işleteni diğer davalı … olup ZMSS sigortacısının ise diğer davalı … olduğunu, müvekkilinin kaza sebebiyle iyileşemediğini ve malûl kaldığını ve tüm bu nedenlerle müvekkilinin maluliyetine göre arttırmak üzere geçici iş göremezlik bedeli olarak 100,00-TL ve sürekli iş göremezlik bedeli olarak 400,00-TL olmak üzere toplam şimdilik 500,00-TL maddi tazminatın tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, müvekkilinin kaza sonrası acı ve elem sebebiyle 10.000,00-TL manevi tazminatın davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekilinin cevap dilekçesi özetle; Diğer davalı sigortalı …’a ait … plaka sayılı araç müvekkil şirket nezdinde 22/08/2007 Başlangıç ve 22/08/2008 Bitiş Tarihli, … Poliçe Numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla mahkemece tarafların kusur oranlarının belirlenmesi ve ATK’ndan davacının maluliyetine ilişkin rapor aldırılarak aktüerya tazminat hesabı yaptırılması gerektiğini, sigortalı ve davacı tarafından müvekkil şirkete dava tarihinden önce yapılmış bir başvuru tespit edilemediğini, davanın açılmasında müvekkil şirketin kusuru bulunmadığını ve tüm bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, meydana gelen trafik kazası sonucu davacının yaralanarak malûl kalması sebebiyle maddi ve manevi tazminatın davalılardan tahsili istemidir.
Yüksek Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarında belirtildiği üzere, maddi tazminatların, kazanın kaza tarihinden itibaren günümüze ve bilinen dönem sonuna kadar gerçekleşen her türlü ücret artışları ve emsal ücretlere göre tespit ve hesaplanması gerekmektedir. Yine Yargıtay’ın yerleşik içtihatları gereğince, kişinin vücut bütünlüğünün ihlali nedeniyle ortaya çıkan beden gücü kayıplarının gelirinde veya malvarlığında bir azalma meydana gelmese dahi tazminat gerektiği kabul edilmekte ve bu husus güç kaybı tazmitanı olarak ifade edilmektedir. Bu durum her ne kadar sorumluluk hukukukundaki zarar kavramına aykırı gibi görünse de, burada vücut bütünlüğü ihlal edilen kişinin aynı işi zarardan önceki durum ve diğer kişilere göre daha fazla güç sarf ederek yaptığı gerçeğinden hareket edilmekte ve zararı fazladan sarf edilen bu gücün oluşturduğu kabul edilmektedir.
Taraflarca delil olarak; … Sulh Ceza Mahkemesinin 2009/… Esas sayılı dosyası, kaza tespit tutanağı, poliçe, hastane kayıtları, trafik kayıtları, hasar dosyası, iddialar, savunmalar, bilgi ve belgeler ile bilirkişi incelemesine dayanılmış olup gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
Davacının tedavi gördüğü hastanedeki kayıtları getirtilmiş, Adli Tıp Kurumu … İhtisas Kurulu’ndan alınan 21/01/2019 tarih ve … sayılı raporda; ”Davacının 25.06.2008 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine mahal olacak düzeyde araz bırakmadığından maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin 3 (üç) haftaya kadar uzayabileceği” ve Adli Tıp Kurumu … İhtisas Kurulu’ndan alınan 24/04/2019 tarih ve … sayılı raporda; ”Davacının olay tarihli tıbbi belgelerde kafa kubbesinde kırık şüphesinden bahsedilmiş ise de, 02.03.2017 tarihli BBT sinin Kurulumuzda yapılan radyolojik incelenmesinde herhangi bir kırık veya kırık sekli görülmediği, sağ kulağında saptanan işitme kaybını olayla iliyeti olduğunun tıbbi delilleri bulunmadığı, Kurulumuzda 21.01.2019 tarihinde yapılan muayenesinde yara izinin yüzde sabit iz niteliğinde odluğu tespit edilmiş ise de, yara izinin boyutunun ilgili yönetmelik kapsamında maluliyetine mahal olacak büyüklükte olmadığı,25.06.2008 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen arızası sebebiyle 85/9529 karar sayılı Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin 3(üç) haftaya kadar uzayabileceği” oy birliği ile mütalaa olunmuştur.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda toplanan deliller ile birlikte kusur ve aktüerya tazminat hesabı yönünden bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup, Adli Aktüer Uzmanı bilirkişi … ve Adli Trafik Uzmanı Em.Emniyet Müdürü bilirkişi … tarafından hazırlanan 22/06/2020 tarihli rapor özetle; ”Önceden teknik olarak belirlenmiş hukuk normuna karşı dikkat ve özen yükümlülüğünü yerine getirmeyen … plakalı araç sürücüsü davalı …’un %100 oranından asli ve tamamen kusurlu olduğu, dikkatli ve basiretli bir yayanın göstermesi gereken titizlikle yaya kaldırımında yürümekte olduğu esnada çarpılmaya maruz kalan davacı yayanın ise kazada etkisinin olmadığı, kazayı önlemek amacıyla alabileceği bir tedbirin de bulunmadığı değerlendirildiğinde tamamen kusursuz olduğu, kaza tarihinde … plakalı araç maliki ve işleteni olan …’ın araç sürücüsü davalı …’un kusuru oranında ve adı geçen ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, kaza tarihinde … plakalı aracın ZMS trafik sigorta poliçesi ile sigortalayanı olan davalı … şirketinin ise kurallar gereği araç sürücüsü davalı …’un kusuru oranında ve sigorta kapsamına göre sorumlu olduğu, davacının davalı … tarafından ödenebilir geçici iş göremezlik tazminat tutarının 346,06-TL olduğu, mevcut belgelerden davacıya ödenebilir sürekli iş göremezlik tazminatının bulunmadığı, hesaplanan tazminat tutarlarının toplamının olay tarihi itibariyle 100.000,00-TL’lik vefat/maluliyet tazminatı teminat limiti dahilinde olduğu, davalı … şirketine daha önceki tarihlerde başvurulmadığından davalı … şirketinin dava tarihi olan 24/03/2016 tarihinde temerrüde düştüğü” kanaatiyle rapor tanzim etmişlerdir.
GEREKÇE :
Tarafların iddia ve savunmaları ile toplanan deliller, alınan ATK ve bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davalı sürücü …’unun sürücülüğünü yaptığı … plakalı aracın 25/06/2008 tarihinde davacı yaya …’a çarpması sonucu davacının yaralandığı, davalı …’nin aracın Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Poliçesi’ni düzenleyen sigortacı olduğu, davalı …’ın aracın işleteni olduğu, dava konusu kaza sonucu meydana gelen maddi zarardan davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, Adli Tıp Kurumu’ndan davacının maluliyet raporu aldırıldığı, davacının geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle maluliyetine mahal olacak düzeyde araz bırakmadığından maluliyet tayinine mahal olmadığı ve iyileşme süresinin üç haftaya kadar uzayabileceğinin mütalaa olunduğu, kusur ve aktüerya bilirkişilerinden alınan ortak raporda davalı sürücü …’un yüzde yüz oranında asli ve tamamen kusurlu, davacı yaya … ‘ın ise tamamen kusursuz olduğu, davacının 346,06 TL geçici iş göremezlik tazminat talebinin olabileceği tespit edildiğinden geçici iş göremezlik tazminat talebi yönünden taleple bağlı kalınarak davanın kabulüne, sürekli iş göremezlik tazminat talebi yönünden davanın reddine, manevi tazminat yönünden kaza sonucu davacının yaralandığı, Türk Borçlar Kanunu’nun 56 ncı maddesinin “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” hükmünü düzenlediği, işbu kazada davalı sürücü …’un davacı yaya …’ın yaralanmasında yüzde yüz oranında kusurlu bulunduğu, tarafların kusur oranı, sosyal ve ekonomik durumları ile davacının yaşı ve etkilenme durumu göz önünde bulundurulduğunda manevi tazminat talebinin kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
100,00 TL geçici iş göremezlik tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
10.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
Davacı tarafın diğer ve fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,
2-Maddi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 54,40-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 35,87-TL harçtan mahsubu ile bakiye 18,53-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye irad kaydına,
3-Maddi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 100,00-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak kendisini vekil ile temsil eden davacıya verilmesine,
4-Maddi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 400,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekil ile temsil eden davalı …’ne verilmesine,
5-Manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 683,10-TL karar ve ilam harcının davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye irad kaydına,
6-Manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 3.400,00-TL nispi vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan alınarak kendisini vekil ile temsil eden davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 528,92-TL yargılama giderinin kabul-red oranına göre 507,97-TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine, geri kalan yargılama giderinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı … tarafından yapılan 44,00-TL yargılama giderinin kabul-red oranına göre 1,74-TL’sinin davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine, geri kalan yargılama giderinin davalı … üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı … tarafından yapılan 44,00-TL yargılama giderinin kabul-red oranına göre 1,74-TL’sinin davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine, geri kalan yargılama giderinin davalı … üzerinde bırakılmasına,
10-Yapılan yargılamada Hazine tarafından karşılanan 1.000,00-TL bilirkişi ücreti yargılama giderinin 39,60-TL’sinin davacıdan, geri kalan 960,40-TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye irad kaydına,
11-HMK 333 (1) maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası resen mahkememizce taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne hitaben yazılacak dilekçeyle istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 20/10/2020

Katip …
☪e~imzalıdır.☪

Hakim …
☪e~imzalıdır.☪