Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/299 E. 2020/860 K. 22.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/299 Esas
KARAR NO : 2020/860
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 18/03/2016
KARAR TARİHİ : 22/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; 18/07/2015 tarihinde müvekkilinin plakasını tam olarak göremediği kendisini tehlikeye düşüren araca çarpmamak için direksiyonu kırdığını ve bunun sonucunda motosikletinin devrildiğini, meydana gelen kazada müvekkilinin yaralanarak malûl kaldığını, kazanın oluşumunda müvekkilinin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, kazaya sebebiyet veren aracın plakası belirlenemediğinden mevzuat gereğince davalı …’nın bedensel zararlardan maluliyet teminatının ve SGK tarafından karşılanmayan tedavi ile bakıcı giderleri teminatının tamamından sorumlu olduğunu ve tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Zarar görenin dava yoluna gitmeden önce müvekkil kuruma yazılı başvuruda bulunması gerektiğini ve davacının herhangi bir başvuruda bulunmadığını, davacı yanca gerçekleştiği iddia edilen kazaya ilişkin trafik sonrası kaza tespit tutanağı dahi tutulmamış olup iş bu tarz şaibeli, nasıl ve ne zaman meydana geldiği belirsiz olduğunu, davacının kazaya başkaca bir aracın sebep olduğunu kesin verilerle ispat etmesi gerektiğini, araç sürücüsüne atfedilecek kusur tespit edilmesi durumunda anılan kusur oranında ancak olay tarihinde geçerli zorunlu mali sorumluluk sigorta limiti ile sınırlı olmak üzere müvekkil kurumun sorumluluğunda olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacının maluliyetinin ispatlanması için ATK’ndan maluliyet raporu alınarak aktüerya tazminat hesabı yaptırılması gerektiğini, geçici iş göremezlik zararlarının teminat kapsamında olmadığını ve yasa kapsamında SGK tan talep edilmesi gerektiğini, davacıya kazaya ilişkin SGK’dan herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılması gerektiğini, davacı tarafça müvekkil kuruma herhangi bir başvuruda bulunulmadığından müvekkil kurumun temerrüdünün söz konusu olmadığını ve tüm bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, meydana gelen trafik kazası sonucu davacının yaralanarak malûl kalması sebebiyle maddi tazminatın davalıdan tahsili istemidir.
Yüksek Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarında belirtildiği üzere, maddi tazminatların, kazanın kaza tarihinden itibaren günümüze ve bilinen dönem sonuna kadar gerçekleşen her türlü ücret artışları ve emsal ücretlere göre tespit ve hesaplanması gerekmektedir. Yine Yargıtay’ın yerleşik içtihatları gereğince, kişinin vücut bütünlüğünün ihlali nedeniyle ortaya çıkan beden gücü kayıplarının gelirinde veya malvarlığında bir azalma meydana gelmese dahi tazminat gerektiği kabul edilmekte ve bu husus güç kaybı tazmitanı olarak ifade edilmektedir. Bu durum her ne kadar sorumluluk hukukukundaki zarar kavramına aykırı gibi görünse de, burada vücut bütünlüğü ihlal edilen kişinin aynı işi zarardan önceki durum ve diğer kişilere göre daha fazla güç sarf ederek yaptığı gerçeğinden hareket edilmekte ve zararı fazladan sarf edilen bu gücün oluşturduğu kabul edilmektedir.
Taraflarca delil olarak; kaza tespit tutanağı, poliçe, hastane kayıtları, trafik kayıtları, hasar dosyası, iddialar, savunmalar, bilgi ve belgeler ile bilirkişi incelemesine dayanılmış olup gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
Mahkememizce davacıya ait hastane evrakı getirtilerek maluliyet raporu aldırılmak üzere Adli Tıp Kurumu’na gönderildiği, Adli Tıp Kurumu … ihtisas Kurulu’nun 02/04/2018 tarih ve … karar sayılı raporunda; ”Davacının 18.07.2015 tarihinde geçirmiş olduğu Trafik kazasına bağlı yaralanması 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmadığından sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 3 (üç) aya kadar uzayabileceği” oy birliği ile mütalaa olunmuştur.
Mahkememizce davacı tarafın maluliyet oranının Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik’ğine göre yeniden değerlendirilmesinin istenilmesine için Adli Tıp Kurumu’na gönderildiği, Adli Tıp Kurumu … .İhtisas Kurulu’nun 10/05/2019 tarih ve … karar sayılı raporunda; ”Davacının 14/02/2015 tarihinde geçirmiş olduğu kazaya bağlı gelişen yaralanması nedeniyle, 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflaması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerini kapsamında Üst ekstremite şekil 2.8 e göre %1, tablo 2.3’e göre tüm vücut engellilik oranının %1 (yüzdebir) olduğu, iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 4(dört) aya kadar uzayabileceği” oy birliği ile mütalaa olunmuştur.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda toplanan deliller ile birlikte aktüerya tazminat hesabı yönünden bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup, Adli Aktüer Uzmanı bilirkişi … ve Adli Trafik Uzmanı Em.Emn.Müdürü bilirkişi … tarafından hazırlanan 29/09/2019 tarihli rapor özetle; ”Önceden teknik olarak belirlenmiş hukuk normuna karşı asgari dikkat ve özeni göstermeyerek hareket eden, birden fazla trafik kuralını ihlal eden ve böylelikle ilk tehlikeli davranışta bulunduğu anlaşılan … plakalı otomobil sürücüsü ihbar olunan … ‘in %75 oranında asli kusurlu olduğu, yine önceden teknik olarak belirlenmiş hukuk normuna karşı dikkat ve özen yükümlülüğünü yerine getirmeyen … plakalı motosiklet sürücüsü davacı …’un %25 oranında tali kusurlu olduğu, kaza esnasında … plakalı otomobilin KZMS poliçesi ile sigortalayanı olan dava dışı … Sigorta AŞ.nin kurallar gereği ihbar olunan araç sürücüsü … ‘in kusuru oranında ve sigorta kapsamına göre sorumlu olduğu, aynı kaza esnasında … plakalı m otosikletin KZMS poliçesi ile sigortası olan dava dışı … Sigorta AŞ.nin kurallar gereği motosiklet sürücüsü …’un kusuru oranında sorumlu olduğu, aynı kaza esnasında … plakalı motosikletin maliki/işleteni olan dava dışı … Tic.Ltd.Şti.nin kurallar gereği motosiklet sürücüsü …’un kusuru oranında sorumlu olduğu, kuralla gereği meydana gelen kazada davalı …’nın sorumluluğunun bulunmadığını, davacı …’a davalı … tarafından ödenebilir geçici iş göremezlik tazminat tutarının 3.055,68 TL olduğu, davacı …’a davalı … tarafından ödenebilir sürekli iş göremezlik tazminat tutarının 3.078,41 TL olduğu, davalı …’na başvuru yapılmaksızın dava yoluna gidildiğinden davalının dava tarihinden itibaren temerrüde düştüğü ve ödenecek yasal faizin temerrüt tarihinin 18/03/2016 olduğu” kanaatiyle rapor tanzim etmişlerdir.
… Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2015/… Soruşturma sayılı dosyası getirtilip incelendiğinde; dosyada şüpheli bulunmadığı ve davacının kendisinin düşerek kendisini yaraladığından bahisle Kovuşturma Yapılmasına Yer Olmadığına Dair Karar verildiği görülmüştür.
Davacı vekili … Sigorta A.Ş.’ye davayı yönlendirmek istemiş ancak soruşturma dosyasında … Sigorta A.Ş.’nin sigortalısının şüpheli olarak bulunmaması nedeniyle talebi reddedilmiştir.
GEREKÇE :
Tarafların iddia ve savunmaları ile toplanan deliller, alınan ATK ve bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı trafik kazası sonucu yaralandığından bahisle maddi tazminat talep etmiş olup, davacı taraf kazaya plakasını görmediği bir aracın sebebiyet verdiğini iddia etmiştir. Davaya konu olay ile ilgili soruşturma … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2015/… Soruşturma sayılı dosyasında görülmüş olup dosyanın şüphelisi bulunmamaktadır. Yine soruşturma dosyasında davacının direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu düşerek kendini yaralandığından bahisle Kovuşturma Yapılmasına Yer Olmadığına Dair Karar verilerek sonuçlandığı göz önüne alındığında davacının yaralanmasına dış bir etkenin sebep olmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 54,40-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 29,20-TL harçtan harçtan mahsubu ile eksik kalan 25,20-TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 1.000,00-TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
5-HMK 333 (1) maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası resen mahkememizce davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne hitaben yazılacak dilekçeyle istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 22/12/2020

Katip …
☪e~imzalıdır.☪

Hakim …
☪e~imzalıdır.☪