Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/294 E. 2021/151 K. 23.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/294
KARAR NO : 2021/151
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/03/2016
KARAR TARİHİ : 23/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin … abone numarası ile abonelik sözleşmesi akdettiği davalı yandan elektrik hizmeti aldığını, müvekkiline 2014 yılı Kasım – 2016 yılı Ocak ayları arasındaki dönemde elektrik sayacı normal çalışır vaziyette olmasına karşın elektrik tüketim bedelinin fatura edilemediğini, davalıya bu durumun defaten bildirildiğini, yetkililerce yapılan kontrollerde sayacın normal çalışır vaziyette olduğu ancak sayaç okuma işleminin yapılamadığının tespit edildiğini, müvekkilinin sayacın değiştirilmesi için davalıya müracaatta bulunduğunu, yetkililerce en son 26/12/2015 tarihinde yapılan incelemede sayaç değiştirme tutanağı ile elektrik sayacının değiştirildiğini, davalının aktif kullanım bedeli belirlenmeden 27/01/2016 tarihinde müvekkiline 72.632,40-TL fatura çıkarıldığını, aktif kullanım bedeli belirlenmeksizin ve emsal kullanılmaksızın fahiş oranda belirlenen elektrik faturasını ödemeyen müvekkilinin iş yerindeki elektriği 10/02/2016 tarihinde kestiğini, müvekkilinin 16/02/2016 tarihinde taksitlendirme protokolü yapmak suretiyle söz konusu faturayı taksitlendirerek kullanmaya başladığını, yapılacak bilirkişi incelemesi ile sayacın arızalı olmasında müvekkilinin hiç bir kusurunun bulunmadığının, defaten davalıya bildirim yapılmasına rağmen sayacın uzun bir süre değiştirilmediğinin ortaya çıkacağını, bu nedenlerle davanın kabulü ile müvekkilinin şimdilik 10.000-TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkilinin … nolu abonesi olduğunu, davacı için sayacının okunmadığı, bu nedenle fatura edilemediği yaklaşık 15 aylık dönem için davaya konu fatura düzenlendiğini, davacının kullandığı ve borçlusu olduğu elektrik bedeli için bilerek ve isteyerek ve de itirazi kayıt düşmeksizin 16/02/2016 tarihli taksit protokolü yaptığını, davacının elektrik enerjisi kullandığını, borcunu ikrar ettiğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, davalının … nolu davacı aboneliği için kestiği fatura bedeli nedeniyle borçlu olmadığının tespiti olarak açılmış, yargılama devam ederken dava; davacının icra tehdidi altında …. İcra Müdürlüğünün 2016/… e. Sayılı dosyasına yaptığı ödeme ile istirdat davasına dönüşmüştür.
Dosyaya getirtilen … İcra Müdürlüğü’nün 2016/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 70.000-TL asıl alacak, 1.202,47-TL işlemiş faiz ve 210-TL komisyon olmak üzere toplam 71.412,47-TL alacağın tahsili amacıyla 12/05/2016 tarihinde 1 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 30/05/2016 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür.
Mahkememizce dosyanın bilirkişiye tevdi ile tarafların iddia ve savunması, dosyaya sunulan deliller, üzerinde inceleme yapılarak rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verildiği, … Bilirkişi Prof. Dr. … tarafından sunulan 05/10/2017 tarihli bilirkişi raporunda; Davalı tarafından dosyaya temin edilen TL Bazında Tüketim Ekstresi” incelendiğinde; “… Seri No’ lu … Marka Elektrik Sayacı”nın doğru tüketim kaydetmediği ve 26/12/2015 tarihinde “… Seri No’ lu … Marka Elektrik Sayacı” ile değiştirildiği, Değiştirilen sayaçta ilk okumanın 27/01/2016 tarihinde yapıldığı ve toplam endeksin 5.260,73 olarak okunduğu, Davalı Şirket’in elektrik sayacının hatalı ölçüm yaptığı 2014/11-…-2016/02 arasındaki elektrik tüketim dönemlerinde; Davacı’ nın tükettiği aktif enerji bedelini hesaplarken hatalı ölçüm dönemindeki 161.029,29 kWh değerini baz alarak, fatura değerini 72.632,40 TL olarak tespit ettiği, Davalı Şirket tarafından tutulan tutanaklardan, sayacın; tüketicinin kusuru dışında herhangi bir nedenle doğru tüketim kaydetmediğinin tespit edildiği, bu bağlamda; Davacı Şirket’ in elektrik sayacının doğru tüketim yapmadığı 2014/11-….-2016/02 sürecindeki 455 gün için EPTHY’ nin 14. Maddesi’ndeki hususlara göre tüketim hesabının yapılması gerektiği, “Elektrik Piyasası, Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği” (Madde 14) kapsamında tespit tarihinden sonraki tüketicinin ödeme bildirimine esas ilk iki tüketim dönemi baz alınarak yapılan hesaplama sonunda fatura edilmesi gereken miktarın 36.859,48 TL olarak hesaplandığı, Sonuç olarak Davalı Şirket’in hazırladığı 72.632,40TL’ lik faturanın iptal edilmesi gerektiği kanaati bildirilmiştir.
Davacı vekilinin 11/12/2018 tarihli celsede dava konusu borcu icra tehdidi altında ödediklerini beyan etmesi üzerine, ödeme belgeleri celp edilerek dosyanın yeni seçilecek bilirkişiye tevdi ile ödeme belgeleri, önceki rapor ve rapora karşı itirazlar değerlendirilerek yeni rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verildiği, Elektrik Elektronik Mühendisi Bilirkişi … tarafından sunulan 25/03/2019 tarihli 2. Bilirkişi raporunda; Davacının sayacının doğru tüketim kayıt ettiği dönem tüketim ortalaması (193,12 kwh/gün) ile yeni sayaç takıldıktan sonraki ilk iki dönem tüketim ortalaması (167,95 kwh/gün) arasında fark olması nedeniyle yönetmelikte belirtildiği üzere öncelikle aynı döneme ait sağlıklı olarak ölçülmüş geçmiş dönem davacı tüketimi dikkate alınmasının gerektiği, hükmü de dikkate alınarak davalı kurumun zarara uğramaması bakımından eksik tüketim hesaplamasında davacının sayacının doğru tüketim kayıt ettiği dönem tüketim ortalamasının dikkate alınmasının daha doğru sonuç doğuracağı kanaatine varıldığı, buna göre; sayacın eksik tüketim kayıt ettiği 30.10.2014 – 26.12.2015 tarihleri arasındaki 422 gün için İlgili yönetmelik hükmü gereği davacı şirketin günlük 193,12 kwh. tüketim gerçekleştirmesi gerektiği kabul edilerek, Davacı şirketin 72.632,40 TL. – 31.357,59 TL. = 41.274,81 TL menfi tespit talebinin olabileceği, ödemeler dava tarihi sonrasına ait olup sadece ilk ödeme (6.803,46 TL.) dava tarihinden 1 gün öncesine ait olduğu, bu ödeme de davacının sorumlu tutulması gerektiğine kanaat getirilen 41.274,81 TL. tutarındaki ödemeyi karşılamadığından faiz hesaplaması yapılamadığı kanaati bildirilmiştir.
Dosyaya ibraz edilen 2 bilirkişi raporunun çelişkili olduğu görülmekle yeni bir bilirkişi heyetinden çelişkilerin giderildiği rapor alınmasına, bilirkişi olarak 2 elektriktçi ve bir mali müşavir bilirkişinin atanmasına, bilirkişilerden davanın istirdat davasına dönüştüğü hususu da nazara alınarak davacının davalıya borlçu olup olmadığı, borçlu olması halinde borcun miktarı ve yapılan ödemelerde nazara alınak davacıya iadesi gereken bir tutar olup olmadığının belirlenmesinin istenmesine karar verildiği, SMM Bilirkişi … , Elektrik Mühendisi Bilirkişi … ve Elektrik Yüksek Mühendisi Bilirkişi … tarafından sunulan 02/09/2019 tarihli 3. Bilirkişi raporunda; Davacı …’in işyerindeki elektrik sayacı arızalandığından 31.10.2014- 26.12.2015 tarihleri arasında 422 gün okunamadığı, tahakkuk yapılamadığı ve fatura tanzim edilemediği, Bu konuda davacı …’in hiçbir kusurunun olmadığı, bu nedenle, davacı …’in kullandığı elektrik enerjisi miktar ve bedeli, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği 14. Maddesindeki; “Sayacın, tüketicinin kusuru dışında herhangi bir nedenle; hiç tüketim kaydetmediğinin tespiti halinde tüketicinin aynı döneme ait sağlıklı olarak ölçülmüş geçmiş dönem tüketimleri dikkate alınarak hesaplanmasının gerektiği, faturaya esas süre, on iki ayı geçemez” hükme göre hesaplanması hesaplanmasının gerektiği, Davacı …’in kullandığı elektrik enerjisinin miktar ve bedeli Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği 14. Maddesindeki hükme göre raporun yukarısında ayrıntılı ve gerekçeli olarak hesaplandığı, Davacının 2016/01 dönem elektrik borcunun 2.179,86 TL, Davacının sayacın kayıt yapmadığı döneme ilişkin borcunun 29.693,52 TL, Davacının toplam elektrik borcunun 31.873,38TL olduğu görülmekle Davacı …’in, davalı … A.Ş.’ne toplam olarak 31.873,38 TL elektrik borcu olduğu kanaati bildirilmiştir.
Taraf vekillerinin bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazları nazara alınarak dosyanın rapor hazırlayan bilirkişi heyetine tevdi ile itirazları karşılayan ve icra dosyasındaki ödemelerin irdeleyen rapor tanziminin istenilmesine karar verildiği, bilirkişiler tarafından sunulan 17/02/2020 tarihli ek bilirkişi raporunda; davacı ve Davalı yanların kök bilirkişi raporuna itirazları raporun yukarısında incelenerek tek tek cevaplandırılığı, kök rapordaki kanaatlerini değiştirecek her hangi bir husus söz konusu olmadığı, bu sebeple kök rapordaki kanaatlerini muhafaza ettiklerini, Davacı Yanın Kullandığı Elektrik Enerjisinin Bedeli: Davacı …’in kullandığı elektrik enerjisinin miktar ve bedeli Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği 14. Maddesindeki hükme göre kök raporda ayrıntıları ve gerekçeleriyle 31.873,38 TL olarak hesaplandığı, İstirdat Edilmesi Gereken Tutar : Davalı … A.Ş., 24.04.2019 tarihli yazı ekinin 4. Maddesinde; “İcra dosyasına konu tahakkuk bedelinin ödendiği ancak icra dosyasının vekalet ücreti ve masraflarım kapsayan 11.912,08 TL tutarın ödenmediği tespit edilmiştir.” ifadelerine yer verildiği, Söz konusu yazıda ödenen tutar belirtilmediği, “icra dosyasına konu edilen tahakkuk bedeli” ifadesinin ne anlama geldiğinin açık olmadığı, zira icra takibi işlemiş faiz dahil 71.412,47 TL üzerinden açıldığı, davacının, 11.04.2019 havale tarihli dilekçesi ile 13.11.2017 kapak hesabı çerçevesinde peyderpey 97.760,82 TL ödediğini beyan ettiği, bununla birlikte davacı yan da dava dosyasına ödemiş olduğu tutarları gösteren herhangi bir ödeme makbuzu sunmamış olduğundan, yapılan ödemenin tutarı belirlenemediği, bu anlamda da icra dosyasına yapılan ödemeler sonrasında var ise davacıya iade edilmesi gereken (İstirdat) tutarın tespit edilmesi mümkün olmadığı kanaati bildirilmiştir.
Davacı vekilinin rapora karşı itirazları nazara alınarak dosyanın bilirkişi heyetine tevdi ile ek rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verildiği, bilirkişi heyeti tarafından sunulan 2. Ek bilirkişi raporunda; kök rapordaki kanaatlerini değiştirecek her hangi bir husus söz konusu olmadığı, bu sebeple kök rapordaki kanaatlerini muhafaza ettiklerini, Davacı Yanın Kullandığı Elektrik Enerjisinin Bedeli: Davacı …’in kullandığı elektrik eneıjisinin miktar ve bedeli Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği 14. Maddesindeki hükme göre kök raporda ayrıntıları ve gerekçeleriyle 31.873,38 TL olarak hesaplandığı, İstirdat Edilmesi Gereken Tutar : heyetin teknik üyeleri tarafından hesaplanan fatura tutan 31.873,38 TL olduğundan, icra takibinin bu tutarla sınırlı olması gerekmekte olduğu, davalı şirketin takip talebinin, 31.873,38 TL anapara, 547,52 TL işlemiş faiz (yıllık %11) ve 95,62 TL komisyon olmak üzere toplam 32.516,52 TL olması gerektiği, Davacı şirketin fazla ödemeden kaynaklı alacağının tespit edilebilmesi için, öncelikle davalı şirketin icra dosyasına yapılan ödemeleri tutar ve tarih detayları ile birlikte sunması, sonrasında ilgili icra dairesince, yapılan her bir ödeme tarihine kadar ayrı ayrı kapak hesaplarının yapılarak, tüm ferilerle birlikte (icra masrafları, harçlar, ücreti vekalet ve benzeri) hesaplanan 32.516,52 TL toplam alacak tutarı dikkate alınmak sureti ile dosya alacağının kapanması için mahsup edilmesi gereken toplam ödemenin belirlenmesi, nihayetinde de hesaplanan tutardan, yapılan 85.093,65 TL ödeme tutarı düşülerek, istirdada konu davacı alacağının belirlenmesi gerektiği, heyette icra kapak hesabı yapabilecek uzman yer almadığından, bu hesaplamanın ilgili icra dairesi ya da sayın mahkemenin görevlendireceği bir icra kapak hesabı uzmanı marifeti ile yaptırılmasının gerektiği, ancak bu hesaplamanın yapılabilmesi için davalı şirketin her bir ödemenin yapıldığı tarihi de gösterecek şekilde ödeme listesini dosyaya ibraz etmesi gerektiği kanaati bildirilmiştir.
İcra Dairesinden kapak hesabı alındıktan sonra dosya bilirkişi heyetinde bulunan Mali Müşavir Bilirkişiye tevdi edilerek ek rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verildiği, Mali Müşavir Bilirkişi M. Uğur Üstün tarafından sunulan 20/11/2020 tarihli 3. Ek bilirkişi raporunda; davacı yanın protokol imzalandıktan sonra yapmış olduğu ödemeler dikkate alınarak yapılan hesaplamada, icra masraflar ve vekalet ücretleri hariç olmak üzere toplam 50.565,96 TL fazla ödeme yaptığı kanaati bildirilmiştir.
Davacı vekili 27/11/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 50.565,96-TL’ye yükselttiklerini beyan etmiştir.
Dosya kapsamı ile uyumlu bulunarak hükme esas alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde;
Davacının … abone numarası ile abonelik sözleşmesi akdettiği ve davalı dan elektrik hizmeti aldığı, davacıya 2014 yılı Kasım – 2016 yılı Ocak ayları arasındaki dönemde elektrik sayacı normal çalışır vaziyette olmasına karşın elektrik tüketim bedelinin fatura edilemediği, davacı tarafından bu durumun davalıya bu durumun bildirilmesiyle yetkililerce yapılan kontrollerde sayacın normal çalışır vaziyette olduğu ancak sayaç okuma işleminin yapılamadığının tespit edildiği, en son davacı tarafça sayacın değiştirilmesi için yapılan müracaat neticesinde yetkililerce en son 26/12/2015 tarihinde yapılan incelemede sayaç değiştirme tutanağı ile elektrik sayacının değiştirildiğini, davalının aktif kullanım bedeli belirlenmeden 27/01/2016 tarihinde 72.632,40-TL fatura çıkarıldığı ve davacının iş yerindeki elektriğin 10/02/2016 tarihinde kesilmesiyle 16/02/2016 tarihinde taksitlendirme protokolü yapmak suretiyle söz konusu faturayı taksitlendirerek iş yeri elektriğini kullanmaya başladığı ve potokol gereği ödemeleri yaptığı anlaşılmıştır.
Dava konusu elektrik faturası, sayacın okunamadığı 31.10.2014-26.12.2015 arasındaki döneme ilişkin fatura ile yeni sayaç takıldıktan sonraki 26.12.2015-27.01.2016 arasındaki döneme ilişkin faturadan oluşan bileşik bir fatura olup Yeni sayaç tüketimi doğru kaydettiğinden 26.12.2015-27.01.2016 arasındaki döneme ilişkin 5250,729 kWh tüketime ilişkin fatura bedelinde bir tartışma söz konusu olmayıp ihtilaf 31.10.2014-26.12.2015 arasındaki döneme ilişkin tüketim ve bedeli üzerinde toplandığı,
Sayaç arızası olan 31.10.2014-26.12.2015 arasında okunamamış olup, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği 14. Maddesindeki; “Sayacın, tüketicinin kusuru dışında herhangi bir nedenle; hiç tüketim kaydetmediğinin tespiti halinde tüketicinin aynı döneme ait sağlıklı olarak ölçülmüş geçmiş dönem tüketimleri dikkate alınarak hesaplanır. Faturaya esas süre, doğru bulgu ve belgenin bulunması halinde on iki ayı geçemez ’’ hükmüne göre, Dava konusu elektrik faturası, sayacın okunamadığı 31.10.2014-26.12.2015 arasındaki dönem için davacının aynı döneme ait sağlıklı olarak ölçülmüş geçmiş dönem tüketimi 20.09.2012-26.12.2013 arasındadır. Sözü geçen dönem tüketiminin ortalaması (174191,18-78757,67)kWh/462gün=206,566kWh/gün olarak hesaplandığı,
Her ne kadar sayacın arızasından ötürü okunamadığı ve dolaysıyla tahakkuk yapılamadığı dönem 31.10.2014-26.12.2015 arasındaki 422 gün ise de, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği 14. Maddesine göre faturaya esas süre 365 günü geçemeyeceğinden 26.12.2014-26.12.2015 tarihleri arasındaki 365 gün üzerinden tüketim miktarı 206,566kWh/günx365gün=75396,59 kWh olarak hesaplandığı,
Davalı şirket, tanzim ettiği davaya konu 2016/01 dönem faturasında arızalı sayacın endeks değerlerine göre 73689,674 kVARh reaktif kapasitif enerji için 10.107,50 TL+KDV(%18)= 11926,85 TL kapasitif ceza tahakkuk ettirdiği, arızalı sayacın hatalı endeks değerleri esas alınarak kapasitif ceza tahakkuk ettirilemediği gibi, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin 14. Maddesinde endüktif veya kapasitif cezanın da hesaplanarak tahakkuk yapılmasına ilişkin her hangi bir hüküm de söz konusu değildir.
Anılan durum karşısında Davacı …’in işyerindeki elektrik sayacı arızalı olması nedeni ile 31.10.2014- 26.12.2015 tarihleri arasında 422 gün müddetle okunamadığı tahakkuk yapılamayıp ve fatura tanzim edilememesi hususunda davacının kusuru olmadığı , Bu nedenle, davacı …’in kullandığı elektrik enerjisi miktar ve bedeli, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği 14. Maddesindeki; “Sayacın, tüketicinin kusuru dışında herhangi bir nedenle; hiç tüketim kaydetmediğinin tespiti halinde tüketicinin aynı döneme ait sağlıklı olarak ölçülmüş geçmiş dönem tüketimleri dikkate alınarak hesaplanır. Faturaya esas süre, on iki ayı geçemez” hükme göre hesaplanması gerektiği
Davacı …’in kullandığı elektrik enerjisinin miktar ve bedeli Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği 14. Maddesindeki hükme göre ; Davacının 2016/01 dönem elektrik borcunun 2.179,86 TL, sayacın kayıt yapmadığı döneme ilişkin borcunun 29.693,52 TL olmak üzere davacının toplam elektrik borcu 31.873,38TL olduğu hesaplanan fatura tutan 31.873,38 TL olduğundan, icra takibinin bu tutarla sınırlı olması gerekmekte olup, davalı şirketin takip talebinin, 31.873,38 TL anapara, 547,52 TL işlemiş faiz (yıllık %11) ve 95,62 TL komisyon olmak üzere toplam 32.516,52 TL olması gerektiği, iş yeri sahibi olan ve elektriği kesilen davacının icra baskısı altında yapmış olduğu protokol ve sonrasında yapılan ödemelerin rızaen yapılan ödeme olarak yorumlanmasının iyi niyet kuralı ile bağdaşmadığı ve bu nedenle fazla yapılan ödemenin sebepsiz zenginleşme hükümleri gereği istirdatı mümkün olup, davalı tarafça ibraz edilen tahsilat listesi uyarınca mali müşavir bilirkişiden alınan rapor ile ;
Davalı şirketin davacı aleyhine 12.05.2016 tarihinde, …. İcra Müdürlüğünün 2016/… esas sayılı dosyasında, 16.06.2016 tanzim, 16.03.2016 vadeli faturadan kaynaklı 70.000,00 TL asıl alacak, 1.202,47 TL işlemiş faiz (yıllık %11) olmak üzere komisyon dahil toplam 71.412,47 TL tutarındaki alacağın tahsili için icra takibi başlattığı , davacının yapmış olduğu ödemelerin, takipte talep edilen ana para ve işlemiş faiz tutarını kapsadığı , taraflar arasında akdedilmiş 16.02.2016 tarihli “protokol” de 66.952,28 TL tutarındaki anapara borcu için 10 taksitte toplam gecikme zammı ve gecikme zammının KDV si dahil olmak üzere 73.116,27 TL ödenerek borcun tasfiye edilmesi hususunda anlaşmaya varıldığı, Davacı borçlu bu çerçevede davalıya 16.03.2016 vadeli, 73.116,00 TL bedelli senet düzenlemiş, davalı alacaklı şirket de borcun protokolde yer verilen vadelerde ödenmemesi üzerine anılan senedi 70.000.00 TL anapara ile sınırlı olacak şekilde icra takibine konu ettiği,
Teknik bilirkişiler tarafından 2016/1 dönem için hesaplanan toplam fatura tutarı (31.10.2014-26.12.2015 tarihleri arasındaki okunamayan dönem ile 26.12.2015 yeni sayaç takıldıktan 27.01.2016 tarihine kadar geçen süre için tahakkuk eden normal fatura bedeli) 31.873,38 TL olduğundan, icra takibi bu tutarla sınırlı olması gerekmekte olup, davalı şirketin takip talebinin, 31.873,38 TL anapara, 547,52 TL işlemiş faiz (yıllık %11) ve 95,62 TL komisyon olmak üzere toplam 32.516,52 TL olması gerektiği, Bu tutar üzerinden takip başlatılması gerektiğinden hareketle, yapılan hesaplama uyarınca 85.093,65 TL ödeme yapılmış olup, bilirkişi raporundaki tabloda belirtildiği üzere davacının protokol imzalandıktan sonra yapmış olduğu ödemeler dikkate alınarak yapılan hesaplamada, icra masraflar ve vekalet ücretleri hariç olmak üzere toplam 50.565,96 TL fazla ödeme yaptığı anlaşılmış bu miktarın davalı tarafından davacıya istirdatı gerektiği kanaatine varılmış , icra masraf ve vekalet ücretinin infaz aşamasında icra tarafından nazara alınması koşuluyla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile 50.565,93-TL fazla ödenen bedelin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek (taleple bağlı kalınarak) yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
2-İcra masraf vekalet ve harç giderlerinin infaz aşamasında nazara alınmasına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 3.454,16-TL nispi karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 863,55-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.590,61-TL harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 7.373,57-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 892,75-TL ilk gider, 5.000-TL bilirkişi, 219-TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 6.111,75-TL. Yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.23/02/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır