Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/225 E. 2018/731 K. 06.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/225
KARAR NO: 2018/731
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 02/03/2016
KARAR TARİHİ: 06/07/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasındaki ticari ilişki kapsamında davalıya hizmet sağlandığını, taraflar arasındaki ticari ilişki neticesinde cari hesap ekstresi itibariyle davalının müvekkili şirkete 6.108,48-TL tutarında borcunun bulunduğunu, bu ilişki gereği müvekkilinin edimini tam ve gereği gibi ifa ettiğini, fakat davalı tarafından taraflar arasında ticari ilişki kapsamında edimlerine riayet etmediğini ve davalının temerrüde düştüğünü, davalının borcunu ödememesi üzerine …. İcra Müdürlüğünün … e. Sayılı takip başlattıklarını, davalının takibe itirazı üzerine takibi durduğunu, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesi sunmamıştır.
GEREKÇE:
Dava İİK 67 ve devamı maddeleri uyarınca açılan itirazın iptali istemidir.
Dava, davacı tarafından davalı aleyhine ticari ilişkinden dolayı cari hesaptan dolayı başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar ve kötüniyet tazminatı istemine ilişkindir.
Delil olarak; icra dosyası, fatura ve cari hesap kayıtları, ticari defter kayıtları ve bilirkişi incelemesine dayanılmış olup, gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İİK’nın 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyaya getirtilen …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 6.108,48.-TL asıl alacacağın tahsili amacıyla 04/02/2015 tarihinde 7 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 23/02/2015 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 02/03/2015 tarihine borca itiraz ettiği, itirazın ve davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Mahkememizce dosyanın bilirkişiye tevdi ile tarafların iddia ve savunmaları, dosyaya sunulan deliller, icra takip dosyası ve tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılarak davacının icra takibi tarihi itibariyle icra takibine dayanak cari hesaptan dolayı davalıdan alacaklı olup olmadığı ve miktarı, uygulanması gereken faiz oranı ve faiz miktarına ilişkin rapor düzenlenmesinin istenmesine karar verildiği, SMMM bilirkişi … tarafından sunulan 20/01/2017 havale tarihli bilirkişi raporunda;” Davalıya ait hesapların … nolu hesap kodunda ve … Elektronik Dış Ticaret A.Ş. (ünvan değişikliği sonrası yeni ünvanı, … Bilgi Teknolojileri San.Tic.A.Ş. olmuştur.) hesap adında takip edildiği, davalı adına tanzim edilen faturaların bu hesaba borç, davalı tarafından yapılan ödemelerin ise bu hesaba alacak kaydedildiği, ilgili hesabın; 31.12.2014 tarihi itibariyle 6.108,48 TL borç bakiyesi verdiği, Davacı tarafından davalı adına tanzim edilen faturaların belge olarak davalıya teslim edildiği davalı tarafından, teslim alınan fatura içeriklerin kanuni süresinde herhangi bir itirazın olmadığı, Somut uyuşmazlıkta, davacı tarafından faturaların davalıya teslim edildiği ispat edilmekle birlikte, fatura içeriklerinin, taraflar arasındaki sözleme hükümlerine uygun olduğu ve davacının, davalıdan, cari hesap bakiyesinden kaynaklanan 6.108,48 TL alacağının olduğu” bildirilmiştir.
Mahkememizce Dosya aşamalarında davalıya tebligatın TK 35 uyarınca yapıldığı, defter incelemesine dair tebliğinde TK 35 madde uyarınca yapıldığı ve sonrasında davalı tarafça vekaletname ibraz edilerek beyanda bulunulduğu görülmekle davalı ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmak üzere bilirkişiden ek rapor tanziminin istenmesine karar verildiği, bilirkişi tarafından sunulan 18/04/2018 havale tarihli ek bilirkişi raporunda; Davalı … Bilgi Teknolojileri San. Tic. A. Ş.’nin yasal ticari defterleri üzerinde yapılan incelemede; Davacıya ait hesapların 120 …. ve … … no.lu hesap kodlarında ve … Alışveriş Hizm. Ltd. Şti. hesap adında takip edildiği, davacı tarafından tanzim edilen fatura tutarlarının, davacı tarafından yapılan ödemelerin bu hesaba alacak, davacıya yapılan ödemeler ile davacı adına tanzim edilen fatura bedellerinin ise bu hesaba borç kaydedildiği, … no.lu hesabın 31.12.2013 tarihi itibariyle 460.907,75-TL borç, … nolu hesabın ise 31.12. 2013 tarihi itibariyle 16.745,29-TL borç bakiyesi verdiği, 120 2011 117 no.lu hesabın 31.12.2014 tarihi itibariyle 69.870,16 TL alacak, … nolu hesabın ise 31.12. 2014 tarihi itibariyle 6.202,77 TL borç bakiyesi verdiği, her iki hesap bakiyesi birleştirildiğinde, davalının bilirkişi kök raporunda belirttiğinin tam tersi olarak 63.667,39-TL alacak bakiyesi verdiği, başka bir ifade ile davalının kendi yasal ticari defter kayıtlarına göre davacıya 63.667,39-TL borçlu olduğu, … no.lu hesabın 2014 yılı hareketleri incelendiğinde; 10.11.2014 tarihli dekont gereği Korhan … hesabına ödeme açıklaması ile davalının hesaplarına 6.524,63 TL borç kaydı yapıldığı, sonuç olarak; Davacının, kendi yasal ticari defter kayıtlarına göre 15.10.2014 tarihi itibariyle davalıdan 6.108,48 TL alacağının olduğu, Davalı tarafından, davalının … Bankası … Şubesindeki hesabından, davacı şirketin ahzu kabza yetkili avukatı Korhan …’ın … Bankası … Caddesi şubesindeki … no.lu hesabına … açıklaması ile 10.11.2014 tarihinde 6.524,63 TL ödeme yapıldığı, yapılan bu ödeme tutarı ile takibe konu tutar arasında farklılık olsa bile yapılan bu ödemenin, takibe konu ödeme olabileceği, aksi halde yapılan ödemenin, farklı bir işleme ait olduğunun davacı tarafından ispat edilmesinin gerektiği kanaati bildirilmiştir.
Davacı tarafından 6.108,48 TL cari hesap alacağının tahsili için, davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra takip dosyası ile 04.02.2015 tarihinde icra takibi başlattığı, bilirkişi raporu ile takip tarihi itibari ile davacının davalıdan cari hesap bakiyesi olarak 6.108,48 TL alacağı olduğu bildirilmiş ise de davalı tarafça rapor ibrazından sonr davalının … Bankası … Şubesindeki hesabından davacı şirket Ahzu kabza yetkili Avukatı … hesabına … açıklaması ile 6.524,63 TL ödeme yapıldığı ,Davacı tarafça dava konusu alacak dışında başka bir ticari ilişkiden bahsedilmediği bu itibarla davalının takipten önce cari hesaptan kaynaklanan borcu ödemiş olduğu anlaşılmakla davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı ve icra inkar tazminat koşullarının da oluşmadığı kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Hukuki yarar yokluğunda davanın REDDİNE,
İcra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince peşin alınan 104,32-TL den 35,90-TL karar harcının mahsubu ile kalan 68,42-TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı vekili lehine karar tarihindeki avukatlık asgari ücret tarifesi üzerinden hesap olunan 2.180-TL. nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davalının yapmış olduğu 500-TL bilirkişi giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-HMK 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.06/07/2018

Katip e-imzalıdır Hakim e-imzalıdır