Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/22 E. 2020/763 K. 24.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/22
KARAR NO : 2020/763
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/01/2016
KARAR TARİHİ : 24/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalılardan …’in kullandığı, davalı … .. Şirketinin sahibi olduğu ve diğer davalı … Sigorta A.Ş tarafından Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası yapılan … plakalı araç ile 26/03/2014 tarihinde müvekkiline hızla gelerek çarptığını, gerçekleşen kaza sebebiyle müvekkilinin yaralandığını, hiçbir kusuru yokken başına gelen bu kaza sonrasında müvekkilinin vücudunun çeşitli yerlerinde ciddi kırıklar meydana geldiğini, bu nedenlerle davanın kabulü ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 20.000-TL maddi tazminatın davalı sigorta yönünden sigorta limitini aşmamak üzere dava tarihinden, diğer davalılar yönünden olay tarihi olan 26/03/2014 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, iş bu trafik kazasının müvekkilinde bıraktığı kalıcı sakatlıklar, ruhsal ve yaşamsal olumsuzluklar nedeniyle uğradığı acı ve manevi çöküntü için 30.000-TL manevi tazminatın olay tarihi olan 26/03/2014 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalılar cevap dilekçesinde özetle davanın reddini talep etmişlerdir.
GEREKÇE:
Dava, davalılar işleten ve sürücüden ve sigorta şirketinden dava konusu kaza nedeniyle oluşan maddi ve manevi tazminat bedelinin tahsili istemidir.
Tarafların tüm delillerini ikamesini müteakip, “tarfik kazası nedeniyle bedeni zarara uğrayan davacının, bu zararlarının davalı şigorta şirketi ve güvence hesabından isteyip istemeyeceği, miktarının ne olduğu, kazanın oluşumda kayaza karışanların kusur oranları ve davacının talep edebileceği tazminat miktarı”nın hesaplanması bakımından dosya Makine Yüksek Mühendisi Bilirkişi Prof. Dr. … , Makine Yüksek Mühendisi Bilirkişi Prof. Dr. … ve Makine Yüksek Mühendisi Prof. Dr. … tarafından sunulan 09/05/2019 tarihli kusur bilirkişi raporunda; Davalıya sigortalı … plakalı otomobilin diğer davalı sürücüsü …, gece vakti far ışığı altında görüşün açık olduğu yolda kısmen süratli olarak yaklaştığı, görüş alanını yeteri kadar kontrol etmeden hızını yol, trafik durumu ve görüş mesafesine göre ayarlamadığı, ön ilerisinde giden otobüsün yolcu indirmek için yolun sağında durması son derecede ciddi bir uyan ve muhtemel bir yaya çıkışı habercisi olup, otobüse yaklaşırken yolda varlığını belirtecek, uyaracak şekilde yeterli mesafeden ikazda bulunmayıp, geçmesiyle her an birinin çıkabileceğini tahmin etmesi ve durmakta olan vasıtayı çok yavaş sollayıp tesirli bir korna ikazında bulunması gerekirken aksine davrandığı, vasıtasıyla dönüş şeritli Y-kavşakta dönüş şeridine hız azaltarak müteyakkız yaklaşmamış, görüşün yetersiz olduğu virajda ve tek şeritli yolda önünde duran otobüsü geçme manevrası yaptığı, tehlikeleri ön görmediği, yayayı fark ettiği anda teyakkuza geçmesi ve ön tedbirde bulunması gerekirken aksine davrandığı, tedbirsizce olay yerine yaklaşmakta olan sürücünün derhal hız kesmesi, yaygın dikkat halinden toplu dikkat haline geçmesi gerekirken seyri sırasında hızını, far görüş mesafesi ve mahal şartlarına göre ayarlamamış, yola gereken dikkatini vermediği, dikkatsiz ve tedbirsizce mevcut hızıyla olay mahalline yaklaştığı, kaplamaya giren yayaları yeterli mesafeden yoldaki mevcudiyetini belirtecek tarzda ikazda bulunmadığı, olaya mani olmak bakımından zamanında ve etkin fren ve direksiyon tedbirine zamanında başvurmadığından ve tatbik ettiği frende hızında mütevellit etkisiz kalıp, otobüsün solundan geçmeye çalışırken duran aracın önünden yola çıkan yayalara çarpması olayına sebebiyet vermiş olup, olayda, K.T.K. Madde 47/1-D, madde 52/a ve b, madde 54/b kurallarına aykırı davrandığından ve dikkatsiz ve tedbirsiz ve nizamlara aykın davranışı ile kazanın oluşumunda %30 oranında kusurlu,
Davacı yaya …, olay yerinde taşıt trafiğini yeterince kontrol etmeden ve yolda seyretmekte olan vasıtanın hız ve mesafe durumunu dikkate almadan, yaklaşan vasıtaya rağmen kendisinin can güvenliğini tehlikeye atacak tarzda duran otobüsün önünden kaplamaya kontrolsüzce giriş yaparak karşıya geçmek istediğinden, ana yolda seyreden ve güvenle duramayacak kadar yaklaşan vasıtaya ilk geçiş hakkını bırakmamış olduğundan, bu hareketiyle can güvenliğini tehlikeye düşürdüğünden dolayı kendi yaralanmasıyla sonuçlanan olayda K.T.K. madde 68/b ve K.T.Y. madde 138/b kurallarına aykırı davrandığından ve dikkatsiz ve tedbirsiz ve nizamlara aykırı davranışı ile kazanın oluşumunda %70 oranında kusurlu olduğu kanaati bildirilmiştir.
Adli Tıp Kurumu … Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun 24/09/2018 tarih 16746 sayılı raporu ile davacının %11,3 oranında meslekte kazanma gücünden kaybemiş sayılacağı, iyileşme (geçici iş görememezlik) süresinin 09.06.2013 tarihinden itibaren 3 (üç) ay olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Davacı vekili 11/06/2020 tarihli dilekçesi ile açmış oldukları maddi ve manevi tazminat talepli davada davalı … ve … .. Şirketi için tüm taleplerinin aynı kalarak davaya devam ettiklerini, sadece davalı … Sigorta A.Ş yönünden feragat ettiklerini beyan etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş vekili 26/06/2020 tarihli dilekçesi ile davacı taraf ile sulh olduklarını ve sulh çerçevesinde davacıya 125.265,24-TL ödediklerini, karşı taraftan yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını beyan etmiştir.
Davacı vekilinin ibraz ettiği sulh protokolü ve maddi tazminat talebinden feragat ettiği görülmekle; davalılar aleyhine açılan maddi tazminat istemli davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Davacının manevi tazminat isteminin değerlendirilmesinde ; TBK’nın “manevi tazminat” başlıklı 56/2.maddesinde “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” şeklinde düzenleme yer almaktadır.
Bu yasal hüküm gereğince, hükmedilecek para, zarara uğrayanda manevi huzur duygusunu doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın miktarı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. Hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Manevi tazminat takdir edilirken, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davacının uğradığı zararın kapsamı, davalının sorumluluğunun niteliği, kusur oranları ve özellikle caydırıcı bir etki doğuracak düzeyde olması gerektiği de göz önünde tutularak, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen tutarlara hükmedilmesi gerekmektedir.
Somut olayda; davacının meydana gelen trafik kazası sonucu uğradığı ruhsal ve yaşamsal olumsuzlukların kısmen de olsa giderilmesi amacıyla tarafların ekonomik ve sosyal durumları, hak ve adalet düşüncesi, kazanın oluş şekli ve kaza tarihi, davalıların sorumluluğunun niteliği, kazadaki kusur durumları gözönünde tutularak olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşecek şekilde davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin ibraz edilen 16/06/2020 tarihli dilekçesi ve ekindeki sulh protokolü uyarınca maddi tazminata yönelik talebinden feragat ettiği görülmekle DAVALILAR ALEYHİNE AÇILAN MADDİ TAZMİNAT İSTEMİNİN FERAGAT NEDENİ İLE REDDİNE,
2-Davalılar … ve … aleyhine açılan manevi tazminat istemli davanın KISMEN KABULÜ ile tarafların ekonomik ve sosyal durumu, kaza tarihi, kazanın oluş şekli ve kusur durumu paranın satın alma gücü nazara alınarak takdiren 20.000 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 26/03/2014 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, Fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 1.366,20-TL Harçtan peşin alınan 853,88-TL harcın mahsubu ile bakiye 512,32-TL harcın Davalılar … ve … SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ’nden tahisili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 881,58-TL ilk gider, 566,85-TL tebligat ve müzekkere gideri ile 5.950-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 7.398,43-TL. yargılama giderinin red ve kabul durumu nazara alınarak takdiren 5.226,15-TL sinin davalılar … ve … SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ’nden tahsili davacıya verilmesine,
5-Maddi tazminat talebi yönünden davacı vekilinin ve davalı … Vekilinin yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi bulunmadığından bu davalı lehine bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Maddi tazminat talebi yönünden Davalılar … ve … TURİZM İNŞAAT SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ vekili lehine karar tarihindeki avukatlık asgari ücret tarifesi üzerinden hesap olunan 3.400’er TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile ayrı ayrı bu davalılara verilmesine,
7-Manevi tazminat talebi yönünden davacı vekili lehine karar tarihindeki avukatlık asgari ücret tarifesi üzerinden hesap olunan 3.400-TL nispi vekalet ücretinin davalılar … ve … TURİZM İNŞAAT SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ’nden tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Manevi tazminat talebi yönünden Davalılar … ve … TURİZM İNŞAAT SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ vekili lehine karar tarihindeki avukatlık asgari ücret tarifesi üzerinden hesap olunan 3.400’er TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile ayrı ayrı bu davalılara verilmesine,
9-HMK 333. md. uyarınca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/11/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır