Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/215 E. 2018/797 K. 13.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/215
KARAR NO: 2018/797
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 29/02/2016
KARAR TARİHİ: 13/07/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 10/11/2015 tarihinde sürücüsü …. sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile seyir halinde olan müvekkilinin sevk idaresindeki … plakalı motorsikletin ön kısımlarına çarptığını, çarpmanın etkisiyle diğer şeritte karşıdan gelen plakası alınamayan beyaz renkli otomobile çarpması sonucu yaralanması ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza tespit tutanağında … plakalı aracın sürücüsünün asli kusurlu olduğu kanaatine varıldığını, müvekkilinin kaza dolayısıyla yaralandığını ve “Radius alt uç kırığı ve sağ distal radius fraktürü” tanısı konduğunu, müvekkilinin el bileğinde platin takıldığını, kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın davalı … şirketinde … numaralı ZMM sigortası poliçesi ile kaza tarihinde sigortalı bulunduğunu, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla işgücü kaybından doğan toplam 1.000-TL daimi maluliyet tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde bahsi geçen 10/11/2015 tarihli kazaya karıştığı belirtilen … plakalı aracın müvekkili şirkete 03/12/2014-03/12/2015 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, söz konusu poliçede teminat limitinin kişi başına 290.000-TL olduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun sigortalının kusurlu olması halinde söz konusu olduğunu, kusur tespitinin yapılabilmesi için dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine gönderilmesini, davacının trafik kazası sebebi ile meydana gelmiş bir maluliyetinin olup olmadığının ve varsa oranının belirlenmesi amacıyla dosyanın Adli Tıp Kurumu …. İhtisas Dairesine sevkini, ayrıca maluliyetin tazminat gerektirip gerektirmediğinin açıklığa kavuşturulmasını ve maluliyet sebebi ile ortaya çıkan zararların uzman bilirkişilerce ayrı ayrı hesap edilmesini talep ettiklerini, dosyada tazminat hesabı yapılmasına karar verilmesi halinde davacının müterafik kusurunun dikkate alınmasının ve trafik kazasında zarar gören kişilerin kask kullanıp kullanmadığının tespit edilmesinin gerektiğini, aleyhlerine hüküm kurulması halinde yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava trafik kazası nedeniyle bedeni zarara uğrayan davacının bu zararlarını davalı … şirketinden tahsili isteminden ibarettir.
Tarafların tüm delillerini ikamesini müteakip, “tarfik kazası nedeniyle bedeni zarara uğrayan davacının, bu zararlarının davalı şigorta şirketinden isteyip istemeyeceği, miktarının ne olduğu, kazanın oluşumda kayaza karışanların kusur oranları ve davacının talep edebileceği tazminat miktarı”nın hesaplanması bakımından dosya Prof. Dr. Müh. … ile …’dan oluşan heyete tevdi edilmiş, bilirkişilerce düzenlenen 04/01/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; ” Davalı şirkete sigortalı… plakalı aracın dava dışı sürücüsü …’ın tali yoldan gelip anayola gireceği sırada buradaki işaretin gereğine tam olarak uymadan kavşağa girip solundan gelen ve Trafik Kanununun 57/a maddesine göre geçiş önceliği olan davacının yönetimindeki motosikletin önünü emniyetsiz şekilde kesen bu sürücü ayni kanunun 84/h maddesi uyarınca (kavşaklarda geçiş önceliğine uymama) kasada asli ve tam kusurlu olduğu, davacının Kazanın oluş şekline göre davacı sürücü …’ın kazada kusursuz sayılmasının uygun olacağı, Bu arada, davacı bacağında meydana gelen kırılma sonucu yaralanıp malul kalmış olduğundan kaza sırasında kask takıp takmamış olmasının kusur durumu ile illiyet bağı olmadığı, Davacının karşısından gelen, olay yerini terk ettiği için plakası tespit edilemeyen beyaz renkli ve … marka aracın sürücünün önü, davalı şirkete sigortalı araçla çarpıştıktan sonra kontrolü kaybedip soluna geçen davacı tarafından kesildiği, Oluş şekline göre kazada bu sürücü de kusurlu bulunduğu, kusur durumuna göre yapılan hesaplamalara göre Davacının geçici iş göremezlik zararının 8.228,76-TL sürekli iş göremezlik zararının ise 119.397,71 TL olarak hesaplandığı,..” kanaati bildirilmiştir.
Davacı vekilince, ibraz edilen ıslah dilekçesi ile ;dava dilekçesinde 1.000- TL olarak talep ettiği sürekli iş görmezlik tazminat talebini bilirkişiler tarafından belirlenen 119.379,71-TL sürekli iş görmezlik tazminatı ve 8.228,76-TL geçici iş görmezlik tazminatı olarak artırmış davacının dilekçesi davalı yana tebliğ edilmiştir.
Adli Tıp Kurumu … Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun 14/07/2017 tarihli raporu ile davacının %6,2 oranında meslekte kazanma gücünden kaybekmiş sayılacağı, iyileşme (geçici iş görememezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 4 aya kadar uzayabileceğinin bildirildiği görülmüştür.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1.maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1 maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “ işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1.maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (Fikret Eren, Borçlar Hukuku, 9. Bası, s. 631 vd.; Ahmet Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10. Baskı, s. 264 vd).
Yapılan yargılama, toplanan deliller, bilirkişi raporu ile dosya kapsamındaki tüm belge ve bilgiler birlikte değerlendirildiğinde; Kazanın meydana gelmesinde Davalı … şirketine … numaralı poliçe ile ZMM Sigortası bulunan … plakalı aracın sürücüsünün %100 kusurlu olduğu ve davacının herhangi bir kusuru olmadığı kesindir. 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Güçü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği Hükümlerinden yararlanılarak Adli Tıp Kurumu 3. Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından düzenlenmiş 14/07/2017 tarihli rapora göre, davacının maluliyet oranı %6,2 olarak belirlenmiştir. Uzman bilirkişilerce yapılan hesaplamalara göre, davacının 10/11/2015 tarihinde maruz kaldığı trafik kazası sonucu …’ın %6,2 nispetindeki maluliyetiyle orantılı olarak maddi zararının “geçici iş göremezlik dönemindeki maddi zararının 8.228,76-TL” ve sürekli iş görmezlik zararının ise 119.397,71-TL olmak üzere toplam maddi zararının 127.626,47-TL’den ibaret bulunduğu, geçici iş görmezlik tazminat talebi ile ilgili açılmış bir dava bulunmadığından ıslah ile talep edilen geçici iş görmezlik talebinin reddine karar verilerek, davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile 119.397,71-TL kalıcı iş görmezlik tazminat talebinin dava tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile davalıdan davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
2-Geçici iş görmezlik tazminat talebi ile ilgili açılmış bir dava bulunmadığından bu yöndeki talebin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 8.156,06-TL. Harçtan peşin alınan 462,20-TL. harcın mahsubu ile bakiye 7.693,86-TL. harcın davalıdan tahisili ile hazineye gelir kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 12.301,82-TL. nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Red edilen kısım yönünden avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 2.180-TL. nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 491,40-TL ilk gider, 163,75-TL tebligat ve müzekkere gideri ile 1.500-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.155,15-TL. yargılama giderinin red ve kabul durumu nazara alınarak takdiren 2.047,88-TL sinin davalıdan tahsili davacıya verilmesine,
7-HMK 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/07/2018

Katip e-imzalıdır Hakim e-imzalıdır