Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/169 E. 2019/384 K. 09.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/169 Esas
KARAR NO : 2019/384
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/02/2016
KARAR TARİHİ : 09/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; müvekkil şirket ile davalı şirketin elektrik tedarik sözleşmesi imzalanarak 01/10/2013 – 01/10/2015 tarihleri arasını kapsayacak şekilde 2 yıllık sözleşme yapıldığını, davalı şirketin 01/10/2015 – 01/10/2016 tarihleri arasında kapsayacak sözleşmeyi-borç ilişkisini süresi içerisinde feshetmediği için sözleşmenin kendiliğinden bu tarihler için geçerli hale geldiğini, davalı şirketin sözleşmenin geçerli olduğu 01/10/2015 – 01/10/2016 dönemi içerisinde sözleşmeyi erken feshederek başka bir tedarik şirketi ile ikili anlaşma yaptığını ve elektrik almaya başladığını, davalı şirketin bu eylemi ile sözleşmenin 7.1 maddesini ihlal ettiği gerekçesi ile müvekkil şirket tarafından 18/01/2016 tarihli 2.955,55-TL bedelli fatura ve elektrik satışından kaynaklanan 18/01/2016 tarihli 1.298,77-TL bedelli fatura keşide edilerek davalıya gönderildiğini, davalı şirketin faturaları ödememesi üzerine alacağın tahsili amacıyla İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın haksız ve mesnetsiz olarak yaptığı itiraz ile takibin durduğunu ve tüm bu nedenlerle davalı şirket tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalının alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; davacı taraf yetkilisinin müvekkilinin şirketine gelerek dava konusu sözleşmeyi yaptıkları takdirde gelen elektrik faturasında her ay %12,5 indirim uygulanacağını ve sözleşmenin 1 yıl olacağını beyan ettiğini, müvekkilinin bu beyan üzerine sözleşmeyi imzaladığını ancak şirkete gelen yetkilinin imza yetkisi olmadığından sözleşmenin müvekkili tarafından tek taraflı imzalandığını, davacı şirket yetkilisinin İstanbul’a gittiğinde sözleşmenin ıslak imzalı bir örneğini müvekkiline göndereceğini beyan ettiğini ve ıslak imzalı sözleşmenin gönderilmediğini, sözleşmenin 1 yıl olması gerekir iken süresinin 2 yıl olarak el ile yazıldığını, anlaşılan ve olması gereken 1 aylık fesih süresinin de 3 aya çıkarıldığını, taahhüt edilen %12,5 indirimin bugüne kadar hiç uygulanmadığını, iki yıllık süre içerisinde ilk iki ay %9 indirim yapıldığını, müvekkilinin mağdur olduğu ve davacının hiçbir hizmeti yerine getirmediğini, müvekkilinin mağduriyetinin giderilmesi için davacı şirkete aramasına rağmen muhatap bulamadığını, müvekkilinin düzenli olarak faturalarını ödediğini, davacının eylemlerinin kötü niyetli ve hizmetinde haksız olduğunu ve tüm bu nedenlerle davanın reddine, davacının %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, İİK. 67 ve devamı maddeleri uyarınca açılan itirazın iptali istemidir.
Dava, davacının fatura alacak bedelinin davalıdan tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Delil olarak; icra dosyası, faturalar, bilgi ve belgeler, ticari defter kayıtları ve bilirkişi incelemesine dayanılmış olup, gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İİK’nın 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyaya getirtilen İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 27/01/2016 tarihinde 7 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 01/02/2016 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekilinin 02/02/2016 tarihinde borca ve tüm ferilerine itiraz ettiği, davalı borçlunun itirazının süresinde olduğu görülmüştür.
Mahkememizce dava dosyası, icra dosyası ve ilgili kayıtları üzerinde inceleme yapılarak davacı alacağının varlığı ve miktarının hesaplanması yönünden elektrik mühendisi bilirkişiden rapor alınmasına karar verildiği, elektrik mühendisi bilirkişi tarafından sunulan 06/03/2018 tarihli raporu özetle; ”Davacının taraflar arasında akdedilen sözleşmeye aykırı davrandığı ve davalıdan sözleşme süresi boyunca 2.729,81-TL fazladan tahsilat yaptığı, davacı tarafından davalıya 2 adet ceza faturası kesilmesinin davalının abonelik sözleşmesi hükümlerine uymaması sebebiyle uygun olduğu, ancak 11/01/2016 tarihli Kdv dahil 2.955,55-TL bedelli faturanın bedel hesabının yanlış olduğu, son 2 fatura bedeli toplamının 2.726,08-TL bedelli olması gerektiği, icra takibinin 2.726,08-TL ve 1.298,77-TL lik faturalar için devamının gerektiği” kanaatiyle rapor tanzim etmiştir.
GEREKÇE :
Tarafların iddiaları ile toplanan deliller ve usulüne uygun olarak alınan bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde göre; taraflar arasında 01.10.2013-01.10.2015 tarihleri arasında geçerli elektrik tedarik sözleşmesi imzalandığı, sözleşme bitim tarihinde feshedilmediğinden 7.1 maddesine göre sözleşmenin kendiliğinden 1 yıl uzadığı, bu süreç içerisinde davalının sözleşmeyi feshettiği, yaptırılan bilirkişi incelemesine göre davalı tarafın davacı tarafın sözleşme hükümlerine uymadığına ilişkin süresinde bildirimde bulunmadığı, bu haliyle davalı tarafın sözleşmeyi feshetmekte haksız olduğu, davalı taraf haksız olarak sözleşmeyi feshettiğinden son iki fatura bedeli toplamı kadar cezai şart ödemesi gerektiği, bilirkişi tarafından da bu rakamın toplam 4.024,85 TL olarak bulunduğu anlaşıldığından bulunan bu rakam üzerinden davanın kısmen kabulüne, davalı taraf likit ve bilinebilir alacağa haksız olarak itiraz ettiğinden icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
Davalının İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 2.726,08 TL fatura ve 1.298,77 TL fatura olmak üzere toplam 4.024,85 TL üzerinden aynen devamına,
Asıl alacak 4.024,85 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafın fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 274,94-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 29,20-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 245,74-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından peşin yatırılan 29,20-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.725,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 273,53-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 500,00-TL bilirkişi ücreti ve 108,50-TL posta gideri olmak üzere toplam 608,50-TL yargılama giderinin kabul-red oranına göre 569,78-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geri kalan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davanın miktarı ve niteliği itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/04/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır