Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/132 E. 2018/1117 K. 25.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2016/132
KARAR NO:2018/1117

DAVA:İstirdat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:09/02/2016
KARAR TARİHİ:25/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; …. Ltd. Şti. nin müvekkili şirketden aldığı mallar karşılığı keşide ettiği … BANKASI … Şubesi nin keşide yerleri … olan … çek nolu 22.10.2015 tarihli 33.031,00-TL’lık ve … çek no’lu 15,11.2015 tarihli 121. 614,00-TL lık 2 adet çek keşideci tarafından … KARGO ile müvekkili şirkete gönderilirken 31.07.2015 günü … Mah. … Cad. … İş Merkezi önünden kurye’nin çantasındaki evraklar ile birlikte çalınmış olduğunu, sahte kaşesi yaptırılarak sahte imza ile ciro edilmiş ve sonuçta çeki elinde bulunduran … firması tarafından İhtiyati haciz kararı alınarak takip konusu yapılmış ve bir çok bankadan müvekkili şirkete ait paralara bloke konmuş olduğunu, 2 adet kamyonun ihtiyaten haczedilmiş olduğunu, …İcra müdürlüğünde … E.sayılı dosya ile yapılan bu icra takibini müvekkili tarafından ….İcra Hukuk Mahkemesinde … E.sayılı dosya ile borca takibe ve imzaya itiraz davası açılmış olduğunu, bu davada takibin geçici olarak durdurulmasını karar verildiğini, Bu konuda çeki müvekkili şirkete gönderen çekin keşidecisi … firması … Cumhuriyet Başsavcılığına … sayılı soruşturma dosyası ile başvurduğunu, Soruşturmanın halen devam ettiğini, Bu çek arkasında davacı şirketin ünvanı … olmasına rağmen, çeki çalan kişi tarafından sahte olarak … şeklinde bir kaşe yaptırıp uyduruk bir imza ile çek ciro edildiğini ve dolandırıcılık vasıtası yapıldığını, Bu konuda çeki davacı şirkete gönderen çekin keşidecisi … firması … Cumhuriyet Başsavcılığına … sayılı soruşturma dosyası ile başvurulduğunu soruşturmanın halen devam ettiğini, Bu çek ve diğer çalınan çek hakkında …Asliye Ticaret Mahkemesinde davacı tarafça … E sayılı dosyası ile iptal davası açıldığını, bu dosyadan ödeme yasağı kararı verilmiş olduğunu, 26.01.2016 tarihindeki duruşmada verilen ara kararı ile davacı tarafa çekleri ibraz edenlere karşı ÎSTİRDAD davası açmak için süre verildiğini, … BANKASI … Şubesi’nin keşide yerleri … olan … çek no’lu 15/11/2015 tarihli 121.614,00-TL’lik çek … tarafından 19 Kasım 2015 tarihinde bankanın Kocasinan Şubesine ibraz edildiğini, …. Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan çek iptali verilen verilen ödeme yasağı kararı sonucu … çeki tahsil edemediğini, çekin çalıntı olduğu ve çek ile ilgili iptal davası bulunduğu kendisine bildirilmesine rağmen hiçbir inceleme yapmadan çeki alarak …. İcra Müdürlüğünde … E. Sayılı dosya ile takip konusu yaptığını, bu çekteki müvekkili şirketin kaşesinin de sahte olduğunu, … SAN. A.Ş. Olan şirketin ünvanında ki … kelimesi …. Olarak kısaltıldığını, bu kaşenin de sahte olduğunu, bu konuda da davacı tarafından …. İcra Hukuk Mahkemesinde … E. Sayılı dosya ile borca takibe ve imzaya itiraz davası açıldığını,
Müvekkili şirkete keşideci tarafından kurye ile gönderilirken çalınan … BANKASI … Şubesi keşide yerleri İstanbul olan 2 adet çek ile ilgili … Asliye Ticaret Mahkemesinde … E.sayı ile açılan iptal davasında çekleri ibraz edenlerden İSTİRDAD’ı İçin verilen mehil üzerine açılan bu davada; … çek nolu 22.10.2015 tarihli 33.031,00.-TL’lik çeki ibraz eden ve elinde bulunduran … SAN.TİC.LTD.ŞTİ.nden istirdadına, … çek nolu 15.11 2015 tarihli … çeki ibraz eden ve elinde bulunduran …’den istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …Tic.Ltd.Şti vekilinin cevap diekçesi özetle; Müvekkilinin, davacı çek lehtarı konumundaki borçlu ile doğrudan doğruya ilişkisi olmayan bir firma olup çeki de başka bir cirantadan ciro yoluyla alındığını, Bu sebeple müvekkilinin, tanımadığı davacı lehtarın imzasının sıhhatini inceleme olanağını ve imkanı da olmadığını, Bu bağlamda şeklen yasal unsurları tamamen taşıyan bu itibarla kambiyo vasfına haiz çekle ilgili olarak davacının çalınma ve sahte imza ile şirket kaşesi kullanması savlarına dayalı dava sebeplerinin gerçekliğinin tespiti teknik bir konu olduğunu, Ancak konuya ilişkin yasal mevzuat hükümleri ile yerleşik Yargıtay kararları uyarınca davaya konu çekin çalıntı olduğu iddiası tek başına ilgili çekin davacıya verilmesi ya da istirdadına karar verilebilmesi için hukuken yeterli olmadığını, Somut olayda aynı zamanda yetkili hamil konumundaki davalı müvekkilin çeki kötü niyetle yahut ağır kusurla iktisap ettiğinin de davacı tarafından ispatlanması gerektiğini, Huzurdaki davanın niteliği gereği davalı müvekkilinin davaya konu çekleri elinde bulundurmasının hukuki ve fiili sebeplerini ispat etme yükümlülüğü bulunmadığını, Arada bir imzanın sahte olması veya yetkisiz bir kimse tarafından atılmış bulunması, ciro zincirini bozmayacağı, Bu sebeple şeklen ciro zinciri birbirine bağlı ve muntazam göründüğünden müvekkili davalının çekin yetkili ve meşru hamil olduğunun kabulü gerekeceği, Kanunen iyi niyetli olduğu karine olarak kabul edilen müvekkilin kötü niyetini ya da ağır kusurunu yahut borçlu aleyhine bile bile zarara uğratma kastı olduğunu ortaya koyan hukuki ve maddi herhangi bir delilin dosyada mevcut olmadığını, Bunların dışında ödemeden men talimatı ya da mahkemece ödeme yasağı kararı verilmiş olması yerleşik ve süregelen Yargıtay içtihat ve uygulamaları gereği müvekkilinin ihtiyati haciz yapmasına ya da kambiyo takibi başlatmasına engel olmadığı gibi kötü niyetli ya da ağır kusurlu olduğunun kabulü için yeterli olmadığını, üstelik ilgili mevzuat gereği taşıması yasak olmasına rağmen kıymetli evrakı kargo ile almaya çalışan, sonuçlarını öngörerek yollanmasına müsade eden davacı, ortaya çıkan olumsuz durumun en büyük sorumlusu olduğunu, bu nedenlerle haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğu sabit olan davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … vekilinin cevap diekçesi özetle; Müvekkilinin, çeki ciro yolu ile devralmış olup, çekin çalıntı olup olmadığını bilmediğini, Müvekkilin, iyi niyetli üçüncü kişi ve ayrıca meşru hamil olduğunu, Davacının imzasının sahte olup olmadığını müvekkilinin bilemeyeceğini, Zincirleme ve birbirine bağlı, lehtardan hamile tam ve düzenli yani kesintisiz cirolar hak sahipliğine karine sayılacağından Cirolar arasındaki zincirleme bağlılığın gözlenmesi sadece dış görünüm bakımından yapılıp, Ciro silsilesinin muntazam bir şekilde birbirini takip edip etmediğini incelerken dış görünüşü incelemenin yeterli olduğunu, Davacı, kendinden sonraki ciranta ile arasında herhangi bir ticari ilişki olmadığını, borcu olmadığını iddia etmekte olduğunu, Müvekkilin, davacı ile davacıdan sonraki ciranta arasında ticari ilişki olup olmadığı hususunu bileyeceğini, Müvekkilinin, çeki elinde bulunduran hamil sıfatıyla, çeki edinme sebebini kanıtlamakla dahi yükümlü olmadığını, Çeki elinde bulunduran hamilin kendinden önceki ciroların sıhhatini bilme imkanı olmadığı ve kambiyo hukukunun temeli olan ” MÜCERRETLİK İLKESİ” nin gereği olarak bu yönde bir yükümlülüğü dahi olamayacağını, Takip konusu çekin ibraz süresi içerisinde bankaya ibraz edilmiş ve arkası yazdırılmış olduğunu, Çek ister hamiline ister emre yazılı olsun ,çek hamili onu kötü niyetle yada bir ağır kusuru bulunarak iktisap etmiş olmadıkça önceki hamilin elinden ne suretle çıkmış olursa olsun, onu geri vermeye mecbur olmadığını, Davacı, kötüniyetli olup, aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava ,davacıya ulaştırılmak üzere kargoya verilen ve kargoda iken çalındığı iddia edilen iki ayrı çekin davalılardan istirdadının gerekip gerekmediği istemine ilişkindir.
Davacı taraf kanıt olarak; takip konusu yapılan icra dosyaları , bilirkişi ve ATK raporu, delillerine dayanmıştır.
Davacı vekilince gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
Dava konusu çeklerin …. Ltd. Şti. nin davacı şirketden aldığı mallar karşılığı keşide ettiği … BANKASI … Şubesi nin keşide yerleri İstanbul olan … çek nolu 22.10.2015 tarihli 33.031,00-TL’lık ve … çek no’lu 15,11.2015 tarihli 121. 614,00-TL lık 2 adet çek keşideci tarafından … KARGO ile davacı şirkete gönderilirken 31.07.2015 günü … Mah. … Cad. … İş Merkezi önünden kurye’nin çantasındaki evraklar ile birlikte çalınmış olduğu, sahte kaşe yaptırılarak sahte imza ile ciro edildiği, Dosyaya bir örneği getirtilen …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı … tarafından davalı borçlular 1-…. Ltd. Şti., 2-… , 3- … Tic. Ltd. Şti. 4- … İnş. Turzm … Ltd. Şti. Aleyhine 121.614,00-TL çek, 1.679,27-TL İşlemiş Faiz, 12.161,40-TL % 10 Çek tazminatı, 364,84- TL %0,3 Komisyon toplam 135.819,51-TL’nin tahsili amacıyla 06/01/2016 tarihinde örnek 10 no’lu ilamsız icra takibi başlatıldığı görülmüştür.
Takip konusu yapılan 2 adet çek’den ; … BANKASI … Şubesi’nin keşide yerleri … olan … çek no’lu 15,11.2015 tarihli 121. 614,00-TL bedelli çek için …. A.Ş. Vekili Tarafından …. İcra Hukuk Mahkemesi’ne başvurularak ilgili icra dosyası üzerinde müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını, takip konusu çekteki imzanın müvekkili şirket yetkililerine ait olmadığını imzaya itirazları olduğunu, imzaya itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep ettiği, …. İcra Hukuk Mahkemesi tarafından yaptırılan imza incelemesinde ATK Başkanlığı Fizik İhtisas Dairesinin 10/11/2016 tarihli ATK raporunda, …-… sayılı raporuna göre takip dayanağı çekteki imzalar ile davacı şirketin imza atmaya yetkilileri …, … ve …’nun mukayese imzaları arasında ilgi ve irtibat tespit edilemediği rapor edildiği, dava konusu … Bankası … Şubesine ait 22/10/2015 tarihli … sayılı 33.031-TL çek aslı için; …. A.Ş. Vekili Tarafından …. İcra Hukuk Mahkemesinde açılan … Esas sayılı dava dosyasında; tetkik konusu çek aslındaki birinci ciro imzasının …, … ve …’e ait olup olmadığının tespiti için bilirkişi incelemesi yapıldığı, …. İcra Hukuk Mahkemesince aldırılan 13/02/2017 tarihli bilirkişi raporunda; inceleme konusu çek aslında birinci cir ” … A.Ş. ” kaşesi üzerindeki imzanın …, … ve …’in elleri ürünü olmadığı kanaatine varılmış olduğu görüldü.
…. İcra Hukuk Mahkemesinin 29/12/2016 tarih … e. ve … karar sayılı kararı ile …. İcra Dairesinin … e. Sayılı dosyasının incelenmesinde; “Dava dilekçesi ve icra dosyası birlikte değerlendirildiğinde; davalı alacaklı tarafından davacı borçlu şirket hakkında kambiyo senetlerine özgü yolla takip başlatılmış olup, davacı borçlu yasal süresi içerisinde imza itirazında bulunmuştur. Yaptırılan imza incelemesinde ATK Başkanlığı Fizik İhtisas Dairesi’nin 10/11/2016 tarihli, … -… sayılı raporuna göre takip dayanağı çekteki imzalar ile davacı şirketin imza atmaya yetkilileri …, … ve …’nun mukayese imzaları arasında ilgi ve irtibat tespit edilemediği rapor edildiğinden, bu sebeple imzanın davacıya ait olduğu hususunda kesin kanaat belirtilmediğinden, ispat külfeti kendisinde olan davalı alacaklı da masrafını karşılayarak yeni bir rapor alınmasını talep etmediğinden, mevcut raporun da yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre davacı lehine değerlendirilmesi gerektiği …” gerekçesi ile “davacının davasının kabulü ile davacı borçlu şirket hakkındaki icra takibinin durdurulmasına” karar verildiği anlaşılmıştır. İş bu Mahkeme kararının davalı tarafa 30/01/2017 tarihinde tebliğ edilmiş, yasal süresinde istinaf başvurusunda bulunulmadığından hükmün 10/02/2017 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
Dava, 6102 sayılı TTK’nın 792. maddesi uyarınca çek istirdadı istemine ilişkindir. 6102 sayılı TTK’nın 792. maddesinde “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790’ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” hükmü düzenlenmiştir. Bu madde uyarınca ispat yükü, çekin yetkili hamili olduğunu ve çekin rızası hilafına elinden çıktığını ileri süren davacıya ait olup, davacının bu hususların yanı sıra ayrıca davalının çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğunu veya iktisapta ağır kusurlu bulunduğunu ileri sürüp kanıtlaması gerekmektedir.
Gerek TTK hükümleri gerekse Yargıtay kararları tacire işlerini yaparken basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi yükümlülüğünü getirmektedir.
Dava konusu çekler kargoda çalınan çekler olup adliyemizde hatta mahkememizde Kargoda kıymetli evrak hırsızlığı sebebine dayalı olarak açılan bir çok menfi tespit dosyasında dava konusu çek arkasındaki ciro zincirinde yer alan … şirketi olup davalı tarafından alınan çekin basiretli tacirin üzerine düşen görevi yapması çekin çalıntı olup olmadığını Bankadan sorması, çek yasağı olup olmadığını sorgulaması gerekmekte iken davalıların çeki alırken basiretli tacirin yapması gerekenleri yapmadığı, bankadan sormadığı, kuvvetle muhtemel çalıntı olduğu bilinebilecek çekle işlem yapmaktan kaçınmadıkları , bu durumda TTK 792 hükmü gereğince iyi niyetli meşru hamil sıfatından bahsedilemeyeceği gibi davalıların TTK 2.ve 18/2 maddelerindeki yükümlülükleri ihlal ederek çeki iktisabında ağır kusurlu davrandığı anlaşılmıştır .Anılan durum karşısında ,davacının ,dava konusu çekin yetkili hamili olduğu ve hırsızlık sonucu çekin rızası hilafına elinden çıktığı ,davaya konu çekler üzerindeki kaşelerin ve imzaların sahte olduğu hususunun bilirkişi raporu ve ATK raporu ile tespit edildiğibu hali ile imza zincirinin bozulduğu ve davalıların basiretli tacir gibi davranmadıkları anlaşılmakla davacının istirdat talebi yerinde bulunmuş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-… nolu 22/10/2015 tarih 33.031-TL miktarlı çekin … istirdatına,
… nolu 15/11/2015 tarihli 121.614-TL bedelli çekin …’den istirdatına,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince davacıdan alınması gereken10.563,80-TL karar harcının davacıdan peşin alınan 2.640,95-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 7.922,85-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 15.121,60-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan toplam 2.808,15 TL (başvurma harcı, peşin harç, vekalet harcı,davetiye ve müzekkere gideri)’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine
5-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/10/2018

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır