Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1282 E. 2019/98 K. 05.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1282
KARAR NO : 2019/98

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/12/2016
KARAR TARİHİ : 05/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından 31.03.2016 – 30.06.2016 tarihlerinde …, sunucu barındırma, donanım ve lisans kiralama hizmetlerinin davalı şirkete sağlandığını, bu hizmetler nedeniyle 17.05.2016 tarihli, … numaralı, 5.508,52-TL bedelli ve 01.06.2016 tarihli, … numaralı, 5.483,08-TL bedelli faturaların düzenlendiğini ve davalıya tebliğ edildiğini, Taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında mutabık kalınan edimsel yükümlülüklerin müvekkili şirket tarafından zamanında, tam ve eksiksiz olarak yerine getirildiğinin e-mail yazışmaları ile sabit olduğunu, keza davalı mezkur faturalara 6102 Sayılı TTK’nun 21/2 maddesinde belirtilen yasal süre içerisinde itiraz etmediğini, diğer bir ifade ile fatura içeriğinde yer alan edimsel yükümlülüklerin müvekkili şirket tarafından tam, eksiksiz ve zamanında yerine getirildiğini kabul ettiğini, Taraflar arasında tutulan cari hesap özetinden anlaşılacağı üzere müvekkili şirketin davalı 10.991,60-TL tutarında alacaklı olduğunu, Dolayısıyla davalı tarafından ileri sürülen iddiaların hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkili şirkete ait cari hesap ekstresi, muavin defter dökümünde yer alan kayıtları, faturalar, irsaliyeler gibi sair belge ve deliller ibraz edildiğinde müvekkili şirketin alacağının sabit olduğunun görüleceğini, alacağın tahsil edilememesi üzerine …. İcra Müdürlüğünün … e. Sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, davanın kabulü ile haksız itirazın iptaline, takibin devamına, alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacı şirketin ön görüşme için müvekkili şirkete geldiğini, sözü edilen hizmet konusunda mutabık kalınamayınca sözleşme imzalanmadığını, herhangi bir hizmet alımı da olmadığını, hizmeti verdiğini davacının ispat etmek zorunda olduğunu, hizmet vermeden davacının kestiği faturanın iade edildiğini, … Noterliğinin 22 Temmuz 2016 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile bu durumun kendilerine bildirildiğini, ihtarnamenin davacıya 27/07/2016 tarihinde tebliğ edildiğini, dolayısıyla faturaya ve borca itiraz etmediler beyanının gerçeği yansıtmadığını, hizmetin verilmemiş olması ve verildiğinin de ispatlanmamış olması nedeniyle davanın reddine, kötü niyetle açılan dava nedeniyle müvekkili aleyhine %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava İİK 67 ve devamı maddeleri uyarınca açılan itirazın iptali istemidir.
Dava, davalıya verilen hizmet nedeni ile düzenlenen fatura bedelinin tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar ve kötüniyet tazminatı istemine ilişkindir.
Delil olarak; icra dosyası, fatura ve cari hesap kayıtları, ticari defter kayıtları ve bilirkişi incelemesine dayanılmış olup, gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İİK’nın 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyaya getirtilen … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 10.991,60-TL asıl alacak ve 466,45-TL takip öncesi faiz olmak üzere toplam 11.458,05-TL alacağın tahsili amacıyla 19/10/2016 tarihinde 7 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 26/10/2016 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 27/10/2016 tarihinde takip alacaklısına herhangi bir borcun bulunmadığı öne sürülerek takibe, borca, faize ve tüm ferilerine itiraz ettiği, itirazın ve davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Mahkememizce dosyanın bilirkişiye tevdi ile dava, cevap, ibraz edilen deliller, tarafların ticari defter kayıt ve belgeleri, icra dosyası ve tüm dosya kapsamı üzerinde inceleme yapılarak davacının davalıdan alacağının olup olmadığı, var ise miktarının ve faizinin belirlenmesine karar verildiği, Yeminli Mali Müşavir Bilirkişi … tarafından sunulan 10/01/2018 tarihli bilirkişi raporunda; ” Davacı şirket defter kayıtlarına göre; davalı şirket adına düzenlenen 3 adet faturanın toplam tutarının 16.310,33 TL olduğu, anılan faturalara karşılık davalı şirketçe 5.318,73-TL ödeme yapıldığı, bu işlemler nedeniyle davalı şirketin takip tarihi itibariyle 10.991,60-TL borçlu olduğu, borcun takip ve dava konusu alacağa dayanak gösterilen faturalardan kaynaklandığı, Davalı şirket defter kayıtlarına göre; davacı şirket kayıtlarındaki tüm işlemlerin davalı kayıtlarında da yer aldığı, 01.06.2016 tarihi itibariyle 10.991,60 TL olan davacı şirket alacak bakiyesinde tam mutabakat bulunduğu, ancak e-arşiv fatura olarak düzenlenen tüm davacı faturalarının iadesi nedeniyle düzenlenmiş olan 28.06.2016 ve 30.06.2016 tarihli 3 adet fatura bedeli 16.310,33 TL’nin borç kaydedilmesi sonucunda, davacı şirket alacağının takip tarihi itibariyle 5.318,73 TL borca dönüştüğü, Davalı şirketçe düzenlenen iade faturalarının 16.08.2016 tarihinde keşide edilen ihtarname ile iade edildiği, Başlatılan takipte asıl alacağa dayanak gösterilen fatura tarihlerinden itibaren avans faiz oranlarına göre 466,45 TL işlemiş faiz talep edildiği, Taraflar arasında imzalanmış bir sözleşmenin bulunmadığı, davacı şirketçe keşide edilen ihtarnamede tebliğ şerhi bulunmadığından, davalı şirketin temerrüde düştüğü tarihin belirlenemediği, bu nedenle işlemiş faize yönelik hesaplamanın yapılamadığı, Taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında mutabık kalınan edimsel yükümlülüklerin yerine getirildiği iddiasına dayanak olarak sunulan elektronik posta yazışmalarının teknik ve hukuki değerlendirmeyi gerektirdiği ” kanaati bildirilmiştir.
Davalı tarafın bilirkişi raporuna karşı itirazlarının değerlendirildiği ve davacının ibraz ettiği ihtar tebliğ şerhi gözetilerek davacının faiz talepleri konusunda icra takip dosyası da dikkate alınarak ek rapor düzenlenmesine karar verildiği, bilirkişi sunduğu 05/03/2018 tarihli ek raporda; ” Davacının, takip konusu alacağa dayanak gösterilen faturalar nedeniyle 10.991,60 TL alacaklı olduğunun kabulü halinde; 21.08.2016 temerrüt tarihinden itibaren işlemiş faiz alacağının 189,15 TL olacağı, Davacı vekilinin ise; 17.05.2016 ve 01.06.2016 olan fatura tarihlerinden itibaren %10,50 avans faiz oranına 466,45 TL tutarında işlemiş faiz talep ettiği, Davalı vekilinin rapora itirazının bulunmadığı, itirazlarının davanın esasına yönelik olduğu ve hukuki değerlendirmeyi gerektirdiği ” kanaati bildirilmiştir.
Dosya kapsamı ile uyumlu bulunarak hükme esas alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davacı ticari defterlerinde Davalı ile olan ticari ilişki Alıcılar kebir hesabı altında … kod’lu yardımcı hesapta izlendiği, Takip konusu alacağa dayanak gösterilen 2 adet fatura nedeniyle 17.05.2016 ve 01.06.2016 tarihlerinde davalı şirket cari hesabına toplam 10.991,60 TL borç kaydedildiği, başlatılan takip nedeniyle borç bakiyesinin 24.10.2016 tarihinde Şüpheli Alacaklar hesabına aktarıldığı, anılan tutarın … sayılı yevmiye kapanış maddesinde ve envanter defterinin 18. sayfasında davalı cari hesabı karşısında aynen yer aldığı, davalı ticari defterleri üzerinde yapılan incelemede Davacı ile olan ticari ilişki Satıcılar kebir hesabı altında 320.01.048 kodlu yardımcı hesapta izlendiği, Davacı şirket kayıtlarında yer alan işlemlerin davalı kayıtlarında da yer aldığı, dolayısıyla 01.06.2016 tarihi itibariyle 10.991,60 TL olan davacı şirket alacağında tam mutabakat bulunduğu görüldüğü, Ancak, kayıtlara alınmış olan 3 adet davacı faturasına karşılık düzenlenmiş olan 3 adet iade faturası nedeniyle 28.06.2016-30.06.2016 tarihlerinde davacı cari hesabına toplam 16.310,33 TL borç kaydedildiği, bu kayıtlarla birlikte davacı şirketin 30.06.2016 tarihi itibariyle 5.318,73 TL borçlu duruma geçtiği, anılan bakiyenin 5252 sayılı yevmiye kapanış maddesinde davacı cari hesabı karşısında aynen yer aldığı, davacı şirket borç bakiyesinin 27.05.2016 tarihinde yapılan davalı ödemesinden kaynaklandığı, Davacı tarafından 30.03.2016- 30.06.2016 tarihlerinde …, sunucu barındırma, donanım ve lisans kiralama hizmetleri karşılığında; 31.03.2016 tarihli, … numaralı 5.318,73 TL bedelli, 17.05.2016 tarihli … numaralı 5.508,52 TL bedelli, .01.06.2016 tarihli … numaralı 5.483,08 TL bedelli, faturaların düzenlenerek muhataba tebliğ edildiği, 31.03.2016 tarihli 5.318,73 TL’lik fatura bedeli karşılığının davalı tarafından 27.06.2016 tarihinde ödendiği, davalı tarafından ise faturaların kendisine tebliğinden itibaren yasal 8 günlük süre içerisinde fatura içeriğine itiraz edilmediği ancak … Noterliği’nin 22.07.2016 tarih, … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile “… henüz görüşme safhasındayken yersiz ve dayanaksız olarak düzenlenen, herhangi bir mal ya da hizmet alımına dayanmayan 31.03.2015 tarih ve … sayılı, 17.05.2016 tarih ve … sayılı, 01.06.2016 tarih ve … sayılı e-faturaların gönderildiği ve ilk gönderilen 31.03.2016 tarihli fatura için muhatap şirkete sehven 5.138.73 TL EFT yapıldığının kayıtların incelenmesiyle anlaşıldığı, Herhangi bir yasal dayanağı olmayan muhatabın faturaları nedeniyle, haksız kazanç ve sebepsiz zenginleşme sebebine istinaden 28.06.016 tarih ve … sayılı, 28.06.2015 tarih ve … sayılı ve 30.06.2016 tarih ve … sayılı iade faturalarının düzenlendiği belirtilerek; Faturalarının mevcut hukuki duruma uygun olarak kabulüyle, sehven yapılan 5.138.73 TL’nin müvekkili firmaya iadesi gerektiği ihtar edildiği, davacı vekili tarafından ise …. Noterliği’nin 16.08.2016 tarih ve … yevmiye sayılı cevabi ihtarnamesi ile; “Muhatabın, karşılıklı yazışmalar ve diğer belgeler ile de sabit olduğu üzere müvekkili ile karşılıklı olarak varmış olduğu anlaşma kapsamında muhataba 30.03.2016- 30.06.2016 tarihlerinde …, sunucu barındırma, donanım ve lisans kiralama hizmetlerinin verildiği, verilen bu hizmetler karşılığında; 31.03.2016 tarihli, … numaralı 5.318,73 TL bedelli,17.05.2016 tarihli … numaralı 5.508,52 TL bedelli, .01.06.2016 tarihli … numaralı 5.483,08 TL bedelli, faturaların düzenlenerek muhataba tebliğ edildiği, 5.318,73 TL’lik fatura bedeli karşılığının muhatap tarafından ödenmiş olmasının bu hizmetlerin alındığının kabul edildiğini açık olarak ortaya koyduğu, Bahsi geçen hizmetlerin alınmış olmasına rağmen kötü niyetli olarak iade faturası düzenlemek suretiyle alınan hizmet karşılığını ödemekten imtina etmelerinin müvekkili şirket tarafından kabul edilmesi ve bu duruma muvafakat edilmesinin mümkün olmadığı, bu kapsamda ihtarname ekinde gönderilmiş olan 28.06.2016, 30.06.2016 tarihli iade faturalarının müvekkili şirket tarafından daha önce de muhataba iade edildiği, Bu hususlar doğrultusunda müvekkili şirkete ihtarname ekinde iletilmiş olan 28.06.2016 tarih, … sayılı ve 28.06.2016 tarih, … sayılı iade faturalarının müvekkili şirket tarafından kabul edilmediği, ihtarname ekinde muhataba iade edildiği, müvekkili şirkete ödemekle yükümlü oldukları 10.991,60 TL’nin işbu ihtarnamenin tebliğinden itibaren 3 gün içinde ödenmesi,…” hususunun ihtar edildiği, yargılama aşamasında davalı tarafça davacı tarafa 04.07.2018 tarihli celsede davacı tarafa davaya konu hizmetin verilip verilmediği hususunda yemin teklifinde bulunduğunu beyan etmiş ve 15.07.2018 tarihli yemin metni davalı tarafça dosyaya ibraz edilmiş, davacı tarafça bu teklif kabul edilmiş ve bir sonraki celse davacı şirket temsilcileri yemin edası için hazır bulunmuş olmalarına rağmen davalı taraf yemin teklifinden vazgeçtiklerini beyan etmiş yargılamanın bitirileceği aşamada ise HMK 186 maddesi uyarınca sözlü yagılamaya geçildiği aşamada davalı vekilince 05.02.2019 tarihlicelsede kayıtlar üzerinde hizmetin verilip verilmediğinin bilirkişi vasıtası ile denetlenmesi talebinde bulunmuş ancak davacı tarafça bu talebe muvafakat edilmemiştir.
Davacı tarafından 30.03.2016- 30.06.2016 tarihlerinde …, sunucu barındırma, donanım ve lisans kiralama hizmetleri karşılığında; 31.03.2016 tarihli, … numaralı 5.318,73 TL bedelli, 17.05.2016 tarihli … numaralı 5.508,52 TL bedelli, .01.06.2016 tarihli … numaralı 5.483,08 TL bedelli faturaların düzenlendiği dosya içerisine ibraz edilen email yazışmaları ile Vidom hizmetinin aktif edilmiş tüm çalışmaların tamamlandığı davalı tarafa bildirildiği bu itibarla avacı tarafından davalı tarafa hizmetin verildiği , Davacı vekili tarafından keşide edilen …, Noterliği’nin 16.08.2016 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesinin 17.08.2016 tarihinde davalı şirket çalışanına tebliğ edilmiş olup davalı şirket 21.08.2016 tarihinde temerrüde düşürüldüğü, davacının takip konusu alacağa dayanak gösterilen faturalar nedeniyle 10.991,60-TL alacaklı olduğu göz önüne alınarak temerrüt tarihinden takip tarihine kadar geçen 59 günlük sürede %10,50 faiz oranı üzerinden 189,15-TL işlemiş faiz alacağı bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Anılan durum karşısında takip konusu alacağın likit ve hesap edilebilir nitelikte olması nedeniyle davalı-borçlunun İİK’nın 67/2. maddesine göre hükmolunan alacağın %20 oranı üzerinden hesaplanan icra inkar tazminatından da sorumlu olması gerektiği hususu da göz önünde bulundurularak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile …. İcra Müdürlüğünün … e. Sayılı dosyası ile başlatılan takibe yönelik itirazın kısmen iptali ile takibin 10.991,60-TL asıl alacak, 189,15-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 11.180,15-TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, Asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
Davalının likit ve muaccel alacağa itirazı ile takibin durmasına sebebiyet verdiği anlaşılmakla alacağın %20 si olan 2.236,15-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 763,72-TL Harçtan peşin alınan 195,68-TL harcın mahsubu ile bakiye 568,04-TL harcın davalıdan tahisili ile hazineye gelir kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 2.725-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Red edilen kısım yönünden avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 277,90-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 224,88-TL ilk gider, 95,50-TL tebligat ve müzekkere gideri ile 750-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.070,38-TL yargılama giderinin red ve kabul durumu nazara alınarak takdiren 1.049,87-TL sinin davalıdan tahsili davacıya verilmesine,
7-HMK 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.05/02/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır