Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1234 E. 2019/790 K. 13.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1234
KARAR NO : 2019/790
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/12/2016
KARAR TARİHİ : 13/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı bankanın müvekkili ile birlikte dava dışı … ve … aleyhine … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattığını, müvekkili ile dava dışı üçüncü kişilerin dosyaya süresi içinde borca ve imzaya itiraz ettiğini, itiraz neticesinde söz konusu takibin durduğunu, davalı bankanın … Asliye Hukuk Mahkemesinin … E. sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açtığını, anılan davanın kısmen kabul kısmen ret şeklinde sonuçlandığını, müvekkilinin, mahkemenin vermiş olduğu kısmen kabul kararma istinaden kendisini haciz baskısı altında hissederek kararda belirtilen alacak kalemlerinin tamamı olan 23.635,00 TL’yi, 17.04.2015 tarihinde … Bankası … Şubesi’nde bulunan … nolu hesabından davalı bankanın vekili olan Av. … ’nun T… no Tu hesabına “Nev. 1. İcra Müdürlüğünün …E. İtirazı kayıt” açıklaması ile ödediğini, ödemenin ardından ilgili kararın müvekkili tarafından temyiz edildiğini, yapılan temyiz incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesinin kararının Yargıtay … Hukuk Dairesinin … E., … K. sayılı kararı ile bozularak yerel mahkemeye gönderildiğini, yerel mahkemenin bu bozma kararma uyduğunu, bozma sonrasında tesis edilen … Asliye Hukuk Mahkemesinin … E. sayılı kararın ret ile sonuçlandığını, yerel mahkemece verilen bu kararın kesinleştiğini, kesinleşme sonucunda ortada geçerli bir takip kalmadığı gerekçesiyle müvekkilinin ödemiş olduğu 23.635,00 TL’yi iade almak için davalı bankaya (… Noterliği 20 Haziran 2016 tarih, … yevmiye No’lu) ihtarname keşide edildiğini, söz konusu ihtarname ilgili bankaya 23/06/2016 tarihinde tebliğ olmasına rağmen taraflarına herhangi bir ödeme yapılmadığını, müvekkilinin bunun üzerine davalı banka aleyhine … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile takip başlattığını, davalı bankanın dosya borcunun tamamına kötü niyetli olarak itiraz ederek takibi durdurduğunu, davalı bankanın … İcra Müdürlüğünün … E. numaralı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline ve davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasının müvekkili Banka’nın alacaklı olduğu … icra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasına ihtirazı kayıtla yaptığı ödemeye yönelik olduğunu, dayanak olarak müvekkilinin alacaklı sıfatının bulunduğu … icra Müdürlüğü … E sayılı dosyasının … Asliye Hukuk Mahkemesinin … E ve … K sayılı kararı ile ortada geçerli bir icra takibinin kalmadığını, bu kararda esasa girilmeden davacının yetki itirazı değerlendirildiğini ve alacaklı olunan icra dosyasına ilişkin … İcra Müdürlüğünün yetkili olmadığına karar verildiğini, davanın esasa girilmeden reddedildiğini, böyle bir karar verilmiş ise de dava aşamasında davacı tarafından müvekkiline gerekli ödeme yapıldığından dosyanın yetkili icra Müdürlüğüne gönderilmediğini, kesinleşen kararın müvekkilinin alacağına etki etmediğini, müvekkili Bankanın davacıdan alacaklı olduğunu ve buna ilişkin … Noterliğinin 11.05.2012 tarih ve … yevmiye no.lu ihtarnamenin keşide edildiğini, davacı …’ün müvekkili Bankadan kullanmış olduğu kredilerde müşterek ve müteselsil borçlu sıfatında olduğunu, bu nedenlerle davanın ve davacının tüm taleplerinin reddine, karşı taraf aleyhine tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava İİK 67 ve devamı maddeleri uyarınca açılan itirazın iptali istemidir.
Delil olarak; icra dosyası, fatura ve cari hesap kayıtları, ticari defter kayıtları ve bilirkişi incelemesine dayanılmış olup, gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
Dosyaya getirtilen … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 23.635-TL asıl alacak 985,87-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 24.620,87-TL alacağın tahsili amacıyla 15/11/2016 tarihinde 1 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 21/11/2016 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 25/11/2016 tarihine borca itiraz ettiği, itirazın ve davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Bir örneği Celp edilen … Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; 05/03/2015 tarih … esas … karar sayılı kararı ile davanın “KISMEN KABULÜNE” dair karar verildiği, kararın Yargıtay … Hukuk Dairesinin … E. … K. sayılı kararı ile bozularak yerel mahkemeye gönderildiği,
Bozma üzerine yargılamaya devam edildiği ve … Asliye Hukuk Mahkemesinin 09/06/2016 tarih, … esas ve … karar sayılı kararı ile “davanın REDDİNE” dair karar verildiği görülmüştür.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları, ibraz edilen delillerin değerlendirilmesi ve davacının davalıdan alacağının varlık ve miktarının tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verildiği, Banka Emekli Müdürü Bilirkişi … tarafından sunulan 31/11/2018 tarihli bilirkişi raporunda; Davacı …’ün taraflar arasında imzalanan sözleşme kapsamında kullandırılan krediye kefaletinden dolayı sorumlu olduğu tutarın nihai olarak ödemeyi yapmış olduğu 17.04.2015 tarihi itibariyle 18.045,62 TL olduğu, ancak ödeme sırasındaki sorumluluk tutarının 19.212,27 TL olarak belirlendiği ve davacı lehine 1.166,65 TL tutarında bir fark oluştuğu, ödenen 23.635,00 TL içeriğinde sorumluluk tutarı ile birlikte icra inkar tazminatı, yargılama giderleri, vekalet ücreti ve diğer kalemlerinde bulunduğu dikkate alınarak, hesaplanan 18.045,62 TL sorumluluk tutarı için de aynı şekilde hesaplama yapılmak suretiyle bulunacak toplam meblağ ile 23.635,00 TL nın mukayese edilmesi gerektiği, şayet bu iki tutar arasında davacı lehine bir fark oluşur ise, davacı …’ün fark kadar alacaklı olacağı, herhangi bir fark oluşmaması halinde ise bir alacaktan söz edilemeyeceği, Davacı lehine bir farkın oluşması halinde Mahkemenin takdirlerinde olmak üzere, itiraz nedeniyle duran … İcra Müdürlüğü nezdindeki … E sayılı dosyadan olan takibe, fark tutarı üzerinden devam edilebileceği ve fark tutarı baz alınarak %10,50 avans faizi üzerinden 17.04.2015 tarihinden takip tarihi 16.11.2016 tarihine kadar ve her halükarda ödeneceği tarihe kadar geçen süre için faizi ile birlikte tahsilinin istenebileceği kanaati bildirilmiştir.
Taraf vekillerinin bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazları nazara alınarak Mahkememize yeni bir bilirkişi heyetinden rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verildiği, Muhasebe Finans Uzmanı Bilirkişi …, Emekli Banka Müdürü Bilirkişi Dr. … ve Öğretim Üyesi Bilirkişi Doç. Dr. … tarafından düzenlenen 12/07/2019 tarihli 2. Bilirkişi raporunda; Davacının, hüküm ve sonuçları ortadan kalkan … Asliye Hukuk Mahkemesinin 05/03/2015 tarih ve E. …, K. … sayılı ilamına istinaden ödeme yaptığı anlaşıldığından, yapılan bu ödemenin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesinin gerektiği, davalı bankanın alacağının bulunup bulunmadığına dair bir hüküm içermeyeceği, nitekim somut olayda, davacının gerçekten davalı bankaya borcunun bulunup bulunmadığı hususunun veya davacı tarafça gündeme getirildiği şekilde kefaletin geçerli olup olmadığının incelenmesine olanak bulunmadığı, TBK m.117 hükmüne göre sebepsiz zenginleşenin iyiniyetli olması durumunda, borçlunun temerrüdü için bildirim yapılmasının zorunluluk arz ettiği, somut olayda davalı bankanın her ne kadar daha sonra bozulmuş olsa da … Asliye Hukuk Mahkemesinin E. … K. … sayılı kararına istinaden tahsilat yaptığı, bu durumda davalının kötüniyetli zenginleşen olduğunu söyleyebilmenin mümkün gözükmediği, dosya kapsamından davacının, ödemenin dayanaksız kaldığı tarihten sonra davalı bankaya … Noterliği aracılığıyla gönderdiği 20.06.2016 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarname ile “Müvekkilin, kefil olarak davalı bankanın vekiline ait hesabına 17.04.2015 tarihinde yapılan 23.635,00 TL nin işlemiş en yüksek faizi ile birlikte 3 gün içinde ödenmesini” ihtar ettiği, davacı taraf bu ihtarnamenin, 23/06/2016 tarihinde davalı bankaya tebliğ edildiğini ileri sürmüşse de, dosya kapsamında tebliğ tarihini gösteren herhangi bir belgeye rastlanmadığı, fakat yapılan bu açıklamalara göre, davalı bankanın, ihtarnamenin tebliği tarihini izleyen 3 günlük sürenin sonunda temerrüde düştüğü ve bu doğrultuda davacının, tebliğden sonraki 3 günlük sürenin sonundan itibaren faiz isteyebileceği kanaati bildirilmiştir.
Dosya kapsamı ile uyumlu bulunarak hükme esas alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde ;
Davalı …Ş. nin … Şubesi ile … arasında 10.03.2011 tarih ve 25.000,00 TL tutarında Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, söz konusu sözleşmeye … ile davacı …’ün müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imzalarının alındığı, bu sözleşme kapsamında 11.03.2011 tarihinde 15.000,00 TL tutarında iki taksitli 11.03.2013 vadeli yıllık %19,6 faizli zirai işletme kredisi kullandırıldığı , Kullandırılan zirai işletme kredisine ilişkin 12.03.2012 tarihli 1.taksidin ödenmemesi üzerine davalı …Ş. … Şubesi, … Noterliği 11.06.2012 tarihi … yevmiye no.lu ihtarname ile asıl borçlu … ve kefiller … ile davacı … muhatap alınarak, 11.05.2012 itibariyle hesabın kat edilerek anapara, faiz, BSMV, ihtar masrafı dahil olmak üzere 19.383,31 TL borcun bulunduğundan bahisle bu tutarın ihtarnamenin tebliğinden itibaren 3 gün içinde ödenmesi ihtar edildiği, ödeme yapılmaması üzerine … İcra Müdürlüğü … E sayılı dosyası üzerinden takip talebinde bulunmuş ve 19.383,31 TL Asıl Alacak, 10.493,54 TL İşlemiş faiz olmak üzere toplam 29.876,85 TL nın ödenmesi istenmiştir.
Davalı Banka tarafından … Asliye Hukuk Mahkemesi … Esası üzerinde itirazın iptali davasında yapılan yargılama sonucunda 05.03.2015 tarih ve 2015/142 sayılı karar ile davalı Bankanın davasının kısmen kabulüne-kısmen reddine, takibin 8.683,25 TL asıl alacak ve 4.624,72 TL işlemiş faizi üzerinden devamına, fazlaya dair talebin reddine, borçluların asıl alacağın %20 oranında inkar tazminatına mahkum edilmelerine karar verilmiş, bu kararın ardından davacının, takip alacaklısı banka vekilinin hesabına 17/04/2015 tarihinde “… İCRA MÜD. … E. İTİRAZI KAYIT” açıklamasıyla 23.635,00 TL gönderdiği, ancak daha sonra Kararın taraflarca temyizi üzerine, Yargıtay … HD … E, … K ve 23.03.2016 tarihli ilamında, “Yetkili icra dairesinde takip yapılması itirazın iptali davasının koşullarından biri olduğundan İIK 50,maddesi uyarınca öncelikle davalı takip borçluları tarafından icra dairesinin yetkisine yapılan itiraz konusunda olumlu veya olumsuz karar verilmeden davanın esası hakkında karar verilmesi doğru görülmemiş olup, bozmayı gerektirmiştir. “denilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma kararı sonrasında … Asliye Hukuk Mahkemesince bozma ilamına uyularak, 09/06/2016 tarihinde E. … ve K. … sayılı kararı ile “… Davalıların ikametgahının Derinkuyu olduğu, icra dairesinin yetkisine yapılan itirazın yerinde olduğu “ve ortada “mahkememizde itirazın iptali davasına konu edilebilecek geçerli bir icra takibi olmadığından bahisle davacının tüm taleplerinin reddine karar verildiği, bu kararın taraflarca temyiz edilmemesi üzerine 08/09/2016 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Davacının davalı bankaya, … Noterliğinin 20.06.2016 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile, “Müvekkilin, kefil olarak davalı bankanın vekiline ait hesabına 17.04.2015 tarihinde yapılan 23.635,00 TL nin işlemiş en yüksek faizi ile birlikte 3 gün içinde ödenmesini ’’ ihtar ettiği, davalı bankanın bu ihtarname sonrasında ödeme yapmaması üzerine, davacı tarafından 15/11/2016 tarihinde … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasında davalı banka aleyhine, 23.635,00 TL asıl alacak, 985,87 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 24.620,87 TL üzerinden icra takibine girişildiği,Davacı tarafın geçersizliği sonradan anlaşılan icra dosyasına istinaden 23.635,00 TL ödediğini belirterek, ödediği bu meblağın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesini iş bu davada talep etmektedir.
TBK m. 77 uyarınca, haklı bir sebep olmaksızın bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşen, bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlüdür. Sebepsiz zenginleşmeden bahsedebilmek için, bir kimsenin mal varlığında haklı bir sebebe dayanmaksızın bir çoğalma yani zenginleşme meydana gelmeli bununla beraber doğan bu zenginleşme ile zenginleştirici olduğu iddia edilen olay arasında illiyet bağı bulunmalıdır. Davalı bankanın … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı icra dosya üzerinden icra takibine giriştiği, ödeme emrinin tebliğinden sonra aralarında davacının da bulunduğu takip borçlularının ödeme emrine itiraz ettiği, takip alacaklısı bankanın, itiraz üzerine duran takibi harekete geçirmek için 14/03/2014 tarihinde … Asliye Hukuk Mahkemesinin … E. sayılı dosyasında dava açtığı, … Asliye Hukuk Mahkemesinin 05/03/2015 tarih ve E. …, K. … sayılı ilamıyla takibin 8.683,25 TL asıl alacak ve 4.624,72 TL işlemiş faiz üzerinden devamına karar verildiği, bu ilam üzerine davacının, takip alacaklısı banka vekilinin hesabına 17/04/2015 tarihinde “… İCRA MÜD. … E. itirazı kayıt” açıklamasıyla 23.635,00 TL gönderdiği, ancak daha sonra söz konusu ödemenin, Mahkeme kararıyla takibin devamına karar verilen … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasına ilişkin olarak ihtirazı kayıtlı bir biçimde gerçekleştirildiği , ancak davacının yapmış olduğu ödemenin dayanağı … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyasının geçerli bir takip olmadığı, … Asliye Hukuk Mahkemesinin 09/06/2016 tarih ve E. … ve K. … sayılı kesinleşen kararıyla ortaya çıktığından, yapılan ödeme sebepten yoksun kalmış olup anılan durum karşısında davacı tarafından davalı bankaya 17/04/2015 tarihinde ödenen 23.635,00 TL’nin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi koşulları oluştuğu davacının, ödemenin dayanaksız kaldığı tarihten sonra davalı bankaya … Noterliği aracılığıyla gönderdiği 20.06.2016 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarname ile 17.04.2015 tarihinde yapılan 23.635,00 TL nin işlemiş en yüksek faizi ile birlikte 3 gün içinde ödenmesini” ihtar ettiği ve davalı tarafı temerrüde düşürdüğü bu itibarla takip talebindeki faiz isteminin yerinde olduğu anlaşılmakla davanın kabulü ile takibin takip koşulları ile devamına karar vermek gerektiği , takip konusu alacağın likit ve hesap edilebilir nitelikte olması nedeniyle davalı-borçlunun İİK’nın 67/2. maddesine göre hükmolunan alacağın %20 oranı üzerinden hesaplanan icra inkar tazminatından da sorumlu olduğu hususu da göz önünde bulundurularak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile … İcra Müdürlüğünün … e. Sayılı dosyası ile başlatılan takibe yönelik itirazın iptali ile takibin takip koşulları ile devamına,
Davalının likit ve muaccel alacağa itirazı ile takibin durmasına sebebiyet verdiği anlaşılmakla alacağın %20 si olan 4.924,17-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 1.681,85-TL nispi karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 314,20-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.367,65-TL harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.954,50-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 343,30-TL ilk gider, 3.050-TL bilirkişi, 170,90-TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 3.564,30-TL. Yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/09/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır