Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1210 E. 2021/783 K. 19.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1210 Esas
KARAR NO : 2021/783

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/12/2016
KARAR TARİHİ : 19/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
ASIL DAVA
Davacı karşı davalı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkil şirketin davalıyla yaptığı 04.08.2014 günlü (KDV Hariç) 67.300 USD bedelli teklifinin ve ardından yaptığı 10.12.2014 tarihli (KDV hariç) 14.500 USD bedelli teklifinin davalı tarafından kabulü üzerine akdedilmiş olan eser sözleşmeleri mucibince davalıya ait…Cad No:.. Şişli/İstanbul adresindeki otel binasının iklimlendirme yani klima ve havalandırma sistemleri satış ve montajı işlerini yaptığını, bu işlerin yapım bedeli toplam (KDVdahil) 96.524,00 USD tuttuğunu, sözleşmede ödemenin vergiler dahil teklif toplamının tamamı cihaz tesliminde 60 günlük çek ile ödeme şeklinde olduğunu, davalının bu ödemenin ne süresine ne de miktarına uyduğunu, müvekkiline 75 gün valörlü üç adet, her biri 50.000,00 TL tutarlı çek verildiğini ve toplamda 150.000,00 TL ödeme yapıldığını, müvekkilinin davalıdan alacağının toplam 83.871 USD olduğunu, bu gelişmeler üzerine 83.871 USD karşılığı 239.618,71 TL bedelli bir adet fatura müvekkil firma tarafından kesildiğini ve Beşiktaş … Noterliğinin 18.04.2016 tarih ve… yevmiye numaralı ihtarnamesinin ekinde fatura asılları davalıya gönderildiğini ve davalının faturanın içeriğine itiraz ederek cevabi ihtarname gönderdiğini, borcun ödenmemesi üzerine alacağın tahsili amacıyla davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığını, davalının haksız ve dayanaksız olarak itiraz ederek icra takibini durduğunu ve tüm bu nedenlerle yapılacak yargılama neticesinde borca yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin şimdilik 90.000,00 TL’lik kısım için devamına, davalının dava konusu miktarın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemeye mahkûm edilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
KARŞI DAVA
Davalı karşı davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Davacı şirketin müvekkilinin Şişli/İstanbul adresindeki otel binasının iklimlendirme yani klima ve havalandırma sistemleri satış ve montajı işlerini yapmak için 04.08.2014 tarihinde 75.000 USD+KDV bedelli teklifte bulunduğunu, davacının iddia ettiğinin tersine bu teklif müvekkili tarafından onaylanmadığı gibi yazılı olarak imzalanmadığını, ortada bir icap varsa da kabul olmadığını, yani 75.000 USD teklifin müvekkil tarafından kabul olunduğuna ilişkin bir irade beyanı olmadığı gibi tek bir yazılı metin dahi olmadığını, davacının müvekkiline tüm iş bedelini 150.000,00 TL (KDV DAHİL) olarak üstlendiğini, tarafların KDV dahil 150.000,00 TL bedel ile anlaştıklarını, ödemenin yapılmasından sonra 30 gün içinde işin teslim edileceği müvekkili tarafından kabul edildiğini, müvekkil tarafından davacı şirkete üç adet, her biri 50.000,00 TL tutarlı çek verilmek üzere toplamda 150.000,00 TL ödeme yapıldığını yani sözleşme bedelinin tümü davacı tarafa ödendiğini, davacı tarafın yüklenmiş olduğu işin ödemenin yapılmasına rağmen bitirilmemesi ve otelin bu nedenle bir türlü açılamaması üzerine müvekkili tarafından Beyoğlu … Noterliğinin 14/08/2015 tarih ve…yevmiye numaralı ihtarnamesini davacı şirkete gönderdiğini ve davacı şirket yetkililerinin müvekkilini darp ederek yaraladıklarını, ceza davasının yargılanmasının devam ettiğini, davacının haksız ve hukuka aykırı olarak icra takibi başlattığını, tüm bu nedenlerle olmayan bir borç için kısmi dava açılmasına olanak bulunmadığından kısmi dava taleplerinin reddine, davacının kötü niyetli olarak takip yapmış olduğu açık olan davalının icra takip tutarının %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkûm edilmesine, haksız ve mesnetsiz davanın reddine, işin süresinde bitirilmediğinin tespiti ile işin bitirilmeme yüzdesinin saptanarak ödenmiş olan tutardan indirilerek işin bitirilmesi gerekli 04.09.2014 tarihinden itibaren en yüksek reeskont faizi ile müvekkile ödenmesine karar verilmesine, işin süresinde bitirilmediğinin tespiti ile karşı davacı müvekkilin işin bitirilmemesi nedeni ile mahrum olduğu kazanç kaybının bilirkişi tarafından tespiti ile tespit edilen tutarın işin bitirilmesi gerekli 04.09.2014 tarihinden itibaren en yüksek reeskont faiz tutarı ile şimdilik 1.000,00 TL’nin davacı şirketten alınarak müvekkiline verilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava; İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının kısmen iptali ve icra inkâr tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İİK’nın 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Taraflarca delil olarak; İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyası, İstanbul … Asliye Ceza Mahkemesi’nin… Esas sayılı dosyası, sözleşme, faturalar, ihtarnameler, tanık, bilgi ve belgeler, ticari defter kayıtları ve bilirkişi incelemesine dayanılmış olup, gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
Dosyaya getirtilen İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı karşı davalı tarafından davalı karşı davacı aleyhine 05/05/2016 tarihinde 239.618,71-TL asıl alacak ve 413,59-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 240.032,30-TL üzerinden 7 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı karşı davacıya 09/05/2016 tarihinde tebliğ edildiği, davalı karşı davacı vekili tarafından 11/05/2019 tarihine asıl alacağa, faize ve tüm fer’îlerine itiraz edildiği, yapılan itirazın süresinde olduğu görülmüştür.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda dava dosyası, icra dosyası ilgili kayıtları üzerinde ve mahalde keşif yapılarak asıl ve karşı dava yönünden bilirkişi rapor alınmasına karar verildiği, Mali Müşavir bilirkişi … ve İTÜ Öğr.Üyesi Makine Yüksek Mühendisi bilirkişi Prof.Dr…. tarafından sunulan 02/01/2019 tarihli bilirkişi raporu özetle; ”… Otelde davacı tarafından tesis edilmiş olan klima sisteminin iç ünitelerinin montajı, iç ünitelerinin drenaj hatları dahil borulaması, çatı katında dış ünitelerin konulacağı yere kadar şaft vasıtasıyla boruların taşınması, izolasyonları ve 4.kata kadar soğutucu akışkan şarjının yapılacağı VRV boru hattının 20 bar basınçta azotla sızdırmazlığının yapılmış olduğu, sistemde iç ünitelerin sinyal hatlarının kontrolü, klimaların kumandalarının temini ve termostat bağlantılarının, dış ünitelerin temini ve montajlarının yapılması ve 4-9 katlar arasında sızdırmazlığın kontrolünden sonra da sistemin testleri ve devreye alınması işlerinin eksik olduğu, alçıpan asma tavanlara müdahale kapaklarının takılması işinin davacı şirket tarafından üstlenilmediği, davacı şirketin davalı …’e ait … Otelde üstlendiği klima işinden kaynaklanan dış üniteler, kumandalar ve test ve devreye alma vb.eksik işler bedeli 78.586,47 TL olduğu, fatura tutarından doğan farkın 124.480,23 TL olup KDV dahil davacı şirketin talep edebileceği toplam tutarın 146.886,67 TL olduğu hesap, takdir ve tespit edildiği, buna göre davalı karşı davacı yanın davacı karşı davalı yandan 150.000,00 TL – 146.886,67 TL = 3.113,33 TL alacaklı olduğu, dolayısıyla davacı yanın takip talebinin karşılıksız kaldığı, karşı dava açısından ise … Otelin klima işi için 04/08/2014 ve 10/12/2014 tarihli sunulu iki teklifte de işin süresi belirtilmediği, taraflar arasında işin süresini de kapsayan imzalanmış bir sözleşme olmaması nedeniyle dava konusu iş için tespit edilmiş bir iş bitirme tarihi olmadığı, bu nedenle davalı karşı davacı yanın 3.113,33 TL alacağı için herhangi bir faiz hesaplaması yapılamadığı, yine aynı sebeple kâr mahrumiyeti yönünden de bir hesaplama yapılmamış olmakla birlikte, davalı karşı davacı yanın işletmeyi ne zaman hizmete açtığı, açılış tarihinin davacı karşı davalının edimleri ile bağlı olup olmadığı hususunda ayrıca mahkemenin takdirinde olduğu” kanaatiyle rapor tanzim etmişlerdir.
Mahkememizce tarafların itirazları doğrultusunda ve davalı karşı davacı tarafın dosyaya sunduğu sözleşme de göz önünde bulundurularak bilirkişilerden ek rapor alınmasına karar verildiği, Mali Müşavir bilirkişi … ve İTÜ Öğr.Üyesi Makine Yüksek Mühendisi bilirkişi Prof.Dr… tarafından sunulan 02/07/2019 tarihli bilirkişi ek raporu özetle; ”Davacı karşı davalı tarafından dava dilekçesi ekinde sunulan davalı karşı davacının sahibi olduğu … Otelin klima işi için dosyada mübrez 04/08/2014 ve 10/12/2014 tarihli tekliflerde cihazların teslim süresi ve yeri başlıklı kısımda, sözleşmenin imzalanmasını müteakip 30 gün sonra teslim denildiği, taraflar arasında iki tarafın imzasının olduğu bir sözleşme ve dolayısıyla bir sözleşme tarihi mevcut olmadığı, bu nedenle işin bitiş tarihi tespit edilemediği, kök raporda yapılan değerlendirmelerin aynen geçerli olduğu, rapor içerisinde yer verilen teknik tespitler neticesinde davacı karşı davalı yanın talep edebileceği tutar dış ünite bedelleri dahil 146.886,67 TL olarak hesaplandığı, davalı karşı davacı yanın 150.000,00 TL ödeme yapmış olduğu göz önünde bulundurulduğunda davacı karşı davalı yandan 150.000,00 TL – 146.886,67 TL = 3.113,33 TL alacaklı olacağı, davaya konu iş için tespit edilmiş bir iş bitirme tarihi olmadığı anlaşıldığından 3.113,33 TL alacak tutarı üzerinden herhangi bir faiz hesaplaması yapılamadığı, bir iş bitirme tarihi tespit edilemediğinden, kâr mahrumiyeti yönünden de bir hesaplama yapılmamış olmakla birlikte davalı karşı davacı yanın işletmeyi ne zaman hizmete açtığı, açılış tarihinin davacı karşı davalının edimleri ile bağlı olup olmadığı hususunun mahkemenin takdirinde olduğu” kanaatiyle ek rapor tanzim etmişlerdir.
Mahkememizce tarafların itirazları doğrultusunda ve davalı karşı davacı tarafın dosyaya sunduğu karşı tarafın kaşesi ile imzası bulunan teklif formlarının tümü göz önünde bulundurularak bilirkişilerden rapor alınmasına karar verildiği, Makine Mühendisi bilirkişi …ve Kadastro Teknisyeni/Değerleme Uzmanı bilirkişi…tarafından sunulan 03/06/2020 tarihli bilirkişi raporu özetle; ”İhtilaf konusu işle ilgili olarak davacı tarafından tanzim olunan tarih ve işin maddelerinin belirtilmediği 75.000,00 USD + KDV olarak fiyat teklifi hazırlanmış olduğu, fiyat teklifinde işin tutarının KDV dahil 190.000,00 TL olduğu ve ödemenin 40.000,00 TL peşin 150.000,00 TL’sinin üç ay vadeli üç adet 50.000,00 TL bedelli çeklerle ödenmesinin gerektiğinin yazıldığı, hazırlanan fiyat teklifinde sadece davacı şirketin kaşesinin bulunduğu davalı şirketin kabul kaşesinin bulunmadığı, davalı tarafın davacı tarafından hazırlanan fiyat teklifi ve teklifte belirtilen 75.000,00 USD + KDV tutarının kabulüne ait irade beyanının ve onayının bulunmadığı, davanın işin KDV dahil 150.000,00 TL olarak üstlenmiş olduğu, davalı tarafından fiyat teklifinin kabul edilmesine rağmen hangi belge, bilgi ve veriye dayanarak işin bedelinin KDV dahil 150.000,00 TL olduğunun ifade edildiği belirgin olmadığı, zira ortada taraflarca akdedilmiş herhangi bir belge bulunmadığı, taraflarca ortaya konulan dayanaktan yoksun iddia ve isnatlardan anlaşılacağı gibi bu işin plansız, programsız olarak sınırları belirlenmeyen şifahi sözleşme ile yapıldığı, davacı şirket tarafından davalı tarafa gönderilip ödenmesi talebinde bulunduğu, KDV dahil 339.618,71 TL tutarındaki fatura muhteviyatının yapılan işi değil yapılması gereken işlerin belirtildiği ve 02/01/2019 tarihli bilirkişi raporunda da ifade olunduğu gibi bu fatura muhteviyatının parça ve işçilik olarak bakıldığında yapılması gereken işleri yansıtmakta olduğu, fiyatlandırmalarda fatura tarihi itibariyle piyasa rayiçlerine uygun olduğu, davacı şirketin önceden vermiş olduğu 75.000,00 USD + KDV tutarındaki fiyat teklifi sonrası tekrar hazırlanan 14.500,00 USD + KDV teklifinin neye göre nasıl hesaplandığı ve daha önceki fiyat teklifinde üstlendiği işlerinde yansıtıldığı ikinci teklifin hangi nedenlerden kaynaklandığı anlaşılamadığı, davacı şirket tarafından tanzim edilip ödeme talebinde bulunulduğu, 13/04/2018 tarihli faturanın faturada belirtilen tüm edimleri yerine getirmeden hazırlanmış olduğu ve yapılan araştırmada yerine getirilmeyen kalemlerin 78.586,47 TL + KDV olduğu, davacı şirketin alacağının yapılması gereken işlerin tutarının KDV dahil 239.618,71 TL, yapılmayan işlerin tutarının KDV dahil 92.732,03 TL, davacı şirketin alacağının 146.886,68 TL, davalı tarafından ödenen tutarın 150.000,00 TL, bakiyenin KDV dahil 3.113,32 TL olduğu, bu durumda davalı karşı davacının davacı karşı davalıya 3.113,32 TL alacaklı olduğu, temerrüd tarihleri belli olmadığından faiz hesaplamasının yapılamadığı” kanaatiyle rapor tanzim etmişlerdir.
Mahkememizce önceki bilirkişilerden farklı bilirkişilerden oluşturulacak soğutma sistemleri konusunda uzman makine mühendisi, inşaat mühendisi, otel kirası değerlendirmesi konusunda uzman bilirkişi ve borçlar hukuku konusunda uzman öğretim üyesi seviyesinde bilirkişiden oluşturulacak heyete tevdi ile taraflar arasındaki 04/09/2014 tarihli davacı-karşı davalı tarafça kaşeli ve imzalı olan fiyat teklifi baz alınarak inceleme ve değerlendirme yapılması, davacı-karşı davalının dava dilekçesindeki talepleri ile davalı-karşı davacının karşı davadaki taleplerinin değerlendirilerek her iki talep hakkında da bilirkişilerden rapor alınmasına karar verildiği, Borçlar Hukukçusu bilirkişi Doç.Dr…, İnşaat Yüksek Mühendisi bilirkişi Doç.Dr…, Yüksek Mimar bilirkişi… ve Makine Yüksek Mühendisi bilirkişi Prof.Dr…. tarafından sunulan 17/02/2021 tarihli bilirkişi heyet raporu özetle; ”Davacı karşı davalı şirketin davalı karşı davacı taraftan 150.000,00 TL bir ödeme aldığı,…Otelinde yapılan işler dava dosyasına sunulu 13.04.2016 tarihli ve 12011 sayılı davacı şirket tarafından davalı … adına düzenlenmiş olan faturada görüldüğü, … Oteldeki eksikliklerin maliyetleri icra takibine konu fatura kalemleri ile karşılaştırıldığı, faturada müdahale kapakları yer almadığı, parça ve işçilik bazında bakıldığında kalemlerin iş ile uyumlu ve fatura tarihi itibariyle piyasa rayicine uygun olduğu, …Otelinde yapılan işler ile yapılmıyan eksikliklerin farkının Fatura Bedeli – Yapılan İş Bedeli = 203.066,70 TL – 78.586,47 TL = 124.480,23 TL, KDV %18 22.406,44 TL Toplam 146.886,67 TL olduğu, davacının …Otelinde tamamladığı işlerden eksik olan işlerin maliyeti çıkartılınca 146.886,67 TL elde edilmekte olduğu, davacının davalıdan 150.000,000 TL tutarında bir ödeme almış olup davalı-karşı davacı yanın davacı-karşı davalı yandan 150.000,00 TL – 146.886,67 TL = 3.113,33 TL alacaklı olduğu anlaşıldığı, tüm bu hesaplamalar 04.09.2014 tarihli yani imzalı ve kaşeli anlaşmaya dayandığı, davacı karşı davalı yanın …Otelinde yapmış olduğu işler ile eksik bıraktığı işlerin farkı 146.886,67 TL olup, davalı tarafından kendisine 150.000,00 TL ödeme yapıldığı, sonuç olarak yapılan ödeme yapılan işlere uygun olup belirtildiği gibi davalı karşı davacı yanın davacı karşı davalı yandan 150.000,00 TL – 146.886,67 TL = 3.113,33 TL alacaklı olduğu anlaşıldığı, iki taraf arasında yapılan 04.09.2014 tarihli anlaşmada işin tümünün 150.000,00 TL karşılığı tamamlanacağı belirtildiği, ancak … Otelinin dış üniteleri takılmamış olup, bunların davacı karşı davalı tarafından temin edilmesi gerektiği, davalı karşı davacı taraf klima tesisatının … marka olup …yetkili servisi tarafından eksik işler tutarının 30.178,00 TL + KDV( 35610 TL ) tutarında olduğunu beyan ettiği, bu tutarın rayiç bedellere uygun olduğu, davalı karşı davacı tarafın davacı karşı davalıdan toplam alacağı ise 35.610,00 TL + 3.113.33 = 38.723.33 TL olduğu, 04.09.2014 tarihli yani imzalı ve kaşeli anlaşmada sadece bu sözleşme tarihinden 30 gün sonra cihazların teslim edileceği ibaresi olduğu ancak işin bitim tarihi sözleşme üzerinde yer almadığı için otelin kira kaybının hesaplanması mümkün olmadığı” kanaatiyle rapor tanzim etmişlerdir.
Mahkememizce 17/02/2021 tarihli rapor tanzim eden bilirkişi heyetine dosyanın tevdi ile tarafların itirazları doğrultusunda ek rapor alınmasına karar verildiği, Borçlar Hukukçusu bilirkişi Doç.Dr…, İnşaat Yüksek Mühendisi bilirkişi Doç.Dr…, Yüksek Mimar bilirkişi … ve Makine Yüksek Mühendisi bilirkişi Prof.Dr… tarafından sunulan 28/05/2021 tarihli bilirkişi heyet ek raporu özetle; ”17/02/2021 tarihli kök raporda kira değerlemesinin yapılmama nedeni olarak “04.09.2014 tarihli yani imzalı ve kaşeli anlaşmada sadece bu sözleşme tarihinden 30 gün sonra cihazların teslim edileceği” ibaresi olduğu ancak işin bitim/teslim tarihi sözleşme üzerinde yer almadığı, davacı tarafın klima dış ünitelerini teslim etmediği, ancak davacının davalıların bu üniteleri teslim almadığını ileri sürdüğü, söz konusu dış ünitelerin depoda bekletildiği belirtildiği, söz konusu otelin klima tesisatının tamamlanmaması halinde, otel açılışının gerçekleşmeyeceği, bu sebeple sözleşme tarihinden 30 gün sonrası olan Ekim 2014 tarihinde kiraya verilmesi halinde dava tarihi olan Aralık 2016 tarihine kadar kira getirisinin ne kadar olabileceği ise hesaplandığı, davalı otel sahibinin işletmeyi ne zaman hizmete açtığı, açılış tarihinin davacının edimleri ile bağlı olup olmadığı hususlarında sayın mahkemenin takdirinde olduğu, dosya muhteviyatında sunulan otel sahibi … ve …Ltd.Şti arasında 15.02.2019 tarihinde tanzim edilen ve 15.03.2019 tarihinde yürürlüğe gireceği belirtilen kira kontratında dosya muhtevasında otel sahibi … ve karşı davacı ve davalı ise … olduğu, …cad. No:.. adresinde bulunan otel, restoran, kafe için 60.000,00 TL/ay kira bedeli tespit edildiği, dava konusu sözleşme ise Eylül 2014 yılında yapılarak 30 gün süre tanındığı belirtildiği, bu durumda Ekim 2014 yılında kiraya verilmesi halinde dava tarihi olan Aralık 2016 tarihine kadar kira getirisi ise Türkiye İstatistik Kurumu Yurt içi üretici fiyat endekslerine göre; Ekim 2014 (6.77), Mart 2019 (29.64)olup 60.000,00 TL’nin Ekim 2014 tarihindeki değerinin; 60.000,00 TL x 6.77/29.64 = 13.704,00 TL olarak hesaplandığı, dava konusu sözleşme tarihi ile dava tarihi olan Aralık 2016 tarihi arasındaki 26 aylık sürede ise 13.704,00 TL/Ay x 26 Ay = 356.304,00 TL’lik bir kira getiri kaybından söz edilebileceği ancak işin teslim tarihi iki taraf arasında yapılan sözleşmede kesin olarak belirtilmemiş olmak ile bu hesaplama tarafların talebi üzerine ve mahkeme ara kararında belirtilen hesaplama talebi üzerine yapıldığı, kira kaybının olup olmadığı hususu mahkemenin takdirinde olduğu, gerekli tüm hesaplamaların ek rapor ve kök raporda belirtildiği, davalı- karşı davacı itirazları arasında şu hususa yer verildiği; “davacı dava dilekçesinde kabul etmiş olduğu üzere ve ödeme çek ile banka aracılığı ile yapılmış olduğundan inkar edemeyeceğinden ödemelerin yapıldığını kabul etmekte zorunda kalmış ancak ödeme yapılmış olduğu halde tamamen kötü niyetli olarak 239.618,71 TL tutarlı icra takibi başlatmıştır, ödemenin yapıldığını bu tutarda bir alacağı olmadığını bildiği halde yüksek tutarlı mesnetsiz ve olmayan bir tutar ile icra takibi başlatmakla, davacı taraf kötü niyetli ve tamamen Sayın Mahkemenizi aldatmak amacı ile hareket ettiğini kanıtlamaktadır.”, mahkemece İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile 239.618,71 TL tutarındaki icra takibinin iş bu dosya dava değeri olan 90.000,00 TL bedelli takibin devamını istemesinin hukuki değerlendirilmesi istendiği, bu konuda teorik olarak şu açıklamalar yapılabiliceği; itirazın iptali davası niteliği ve işlevi itibarıyla klasik eda davasından ( tahsil amaçlı alacak davasından) farklı olduğu, itirazın iptali davasının amacı takip borçlusunun vaki itirazı üzerine durmuş olan takibe devam edilmesinin sağlanması olduğu, dava açma süresi ve yaptırım olarak inkar tazminatı içermesi itibarıyla da farklı bir dava olduğu, takip alacaklısı bu dava ile ödeme emrinin tebliği tarihi itibariyle takibe konulan alacağın varlığı, tutarı ve muacceliyetini iddia etmekte ve vaki itirazı bertaraf etmek istediği, itirazın iptali davasında takip tarihi itibarıyla itiraz konusu alacağın mevcut olup olmadığı incelenir ve hükme bağlandığı, iptal davasında davada talep üzerine inkâr tazminatına da hükmolunduğu, icra inkâr tazminatının temelinde dürüstlük kuralına aykırılık yattığı, davanın kabulü faraziyesinde takibin devamı söz konusu olduğu ve mahkeme alacaklının talebi üzerine borçluyu hükmolunan alacağın yüzde yirmisi oranında inkar tazminatına mahkum edeceği, borçlunun itirazında da haksız olması gerektiği, bunun için ayrıca takip konusu alacağın likit ( alacağın doğumu anında muayyen olan alacak veya miktarı hesap edilebilir, yani belirli veya belirlenebilir ) olup olmadığına bakılacağı, davada tahkikatın sonunda, takip konusu alacağın mevcut olmadığı kanaatine varılırsa, davanın reddine karar verilmesi ile alacaklı takibinde “haksız ve kötüniyetli” ise, borçlunun cevap dilekçesinde talep etmiş olması halinde, mahkeme alacaklıyı reddedilen miktarın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkûm edeceği, derdest davada dava değeri, takip başlatılırken ödeme emrinde belirtilen tutara nazaran düşük olduğu, teorik bilgi ışığında somut olay dosyadaki verilere göre değerlendirildiğinde davacının yüksek bir tutar ile icra takibi başlatmakla, haksız ve kötü niyetli hareket edip etmediğinin takdiri de Sayın mahkemeye ait olduğu” kanaatiyle ek rapor tanzim etmişlerdir.
Davalı karşı davacı vekilinin 05/07/2021 tarihli bedel arttırım talepli ıslah dilekçesi sunarak 1.000,00 TL olan taleplerini toplamda 422.630,77 TL arttırarak toplam 423.630,77 TL’ye çıkarttıklarını beyan etmiş olup, ıslah harcını süresi içerisinde yatırdığı ve ıslah dilekçesinin davacı karşı davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edildiği anlaşıldı.
GEREKÇE :
Tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları ile dosya kapsamındaki tüm belge ve bilgiler birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında iki tarafın imzasını taşıyan yazılı bir sözleşme olmasa dahi eylemli olarak davacı – karşı davalı tarafça davalı – karşı davacı tarafa ait otelin iklimlendirme sistemlerinin yapımı konusunda KDV dahil 150.000,00-TL’ye anlaşma yapıldığının kabulü gerekeceği, buna istinaden davalı- karşı davacı tarafça, davacı – karşı davalı tarafa tüm iş bedeli olan 150.000,00-TL ödeme yapıldığı, işin bir kısmı yapıldıktan sonra taraflar arasında ihtilaf çıktığı, bilirkişiler tarafından davacı – karşı davalı tarafça yapılan iş bedeli KDV dahil 146.886,67-TL olarak tespit edilmiş olup asıl davada davacı tarafın bir alacağı bulunmadığından asıl davanın reddine, davacı – karşı davalı taraf alacağı bulunmadığını bildiği halde (icra takibinde talep ettiği miktar ile itirazın iptali davasında dava konusu ettiği miktar da göz önünde bulundurularak) kötü niyetle işbu davayı açtığı için kötü niyet tazminatı ödemesine, karşı dava yönünden yapılan değerlendirmede, taraflar arasında işin teslim süresine ilişkin bir tarih belirlenmediği, davacı – karşı davalı tarafça eksik yapılan iş bedelinin 64.213,36-TL olarak tespit edildiği ve yine davalı – karşı davacı tarafça 3.113,33-TL fazla ödeme yapıldığı da göz önünde bulundurulduğunda toplam 67.326,77-TL alacaklı olduğu anlaşıldığından bu miktar üzerinden öncesinde temerrüt oluşmadığından karşı dava tarihinden itibaren faiz işlemek üzere davanın kısmen kabulüne, davalı – karşı davacı taraf yoksun kalınan kira bedeli talep etmiş ise de, yapının otel olduğu, otel olarak bir işletmenin faaliyete geçmesinin birçok kamu kurum ve kuruluşundan izin gerektirdiği, iklimlendirme sisteminin geç yapılmasına bağlanamayacağı kaldı ki işin yapım süresi içinde tarafların mutabık kaldıkları bir tarih bulunmadığından yoksun kalınan kira bedeli talebinin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Asıl davanın REDDİNE,
90.000,00 TL’nin %20’si oranında kötü niyet tazminatının davacı karşı davalıdan alınarak davalı karşı davacıya verilmesine,

2-Karşı davanın KISMEN KABULÜ ile,
67.326,77 TL’nin 28/05/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davacı karşı davalıdan alınarak davalı karşı davacıya verilmesine,
Davalı karşı davacı tarafın diğer ve fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,
3-Asıl dava yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 59,30-TL karar ve ilam harcının davacı – karşı davalı tarafından peşin yatırılan 303,32-TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 244,02-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı – karşı davalı tarafa iadesine,
4-Asıl dava yönünden davacı – karşı davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Asıl dava yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 12.500,00-TL nispi vekalet ücretinin davacı – karşı davalı taraftan alınarak davalı – karşı davacı tarafa verilmesine,
6-Karşı dava yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 4.599,09-TL karar ve ilam harcının davalı – karşı davacı tarafından peşin yatırılan 31,40-TL peşin harç ve 7.234,00-TL tamamlama harcı toplamı 7.265,40-TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 2.666,31-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davalı – karşı davacı tarafa iadesine,
7-Karşı dava yönünden davalı – karşı davacı tarafça yatırılan 31,40-TL peşin harcın davacı – karşı davalı taraftan alınarak davalı – karşı davacı tarafa verilmesine,
8-Karşı dava yönünden davalı – karşı davacı tarafından yapılan 31,40-TL başvurma harcı, 7.234,00-TL tamamlama harcı, 6.600,00-TL bilirkişi ücreti, 100,00-TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 14.028,20-TL yargılama giderinin kabul-red oranına göre 8.366,61-TL’sinin davacı – karşı davalı taraftan alınarak davalı – karşı davacı tarafa verilmesine, geri kalan yargılama giderinin davalı – karşı davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
9-Karşı dava yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.552,48-TL nispi vekalet ücretinin davacı – karşı davalı taraftan alınarak davalı – karşı davacı tarafa verilmesine,
10-Karşı dava yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 33.391,28-TL nispi vekalet ücretinin davalı – karşı davacı taraftan alınarak davacı – karşı davalı tarafa verilmesine,
11-HMK.nun 333 (1) maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası resen mahkememizce taraflara iadesine,
Dair, hazır olan tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne hitaben yazılacak dilekçeyle istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 19/10/2021

Katip …
¸e-imzalıdır¸

Hakim …
¸e-imzalıdır¸