Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1156 E. 2020/442 K. 15.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1156 Esas
KARAR NO : 2020/442
DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/11/2016
KARAR TARİHİ : 15/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkil şirkete ait bir kısım çekin müvekkil şirketin zilyetliğindeyken çalınmak suretiyle zayi olduğunu, bu hususta taraflarınca … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/690 Esas sayılı dosyasından ilgili çeklerle alakalı ödeme yasağı konulması ve iptal davası açıldığını ve dava konusu … TAŞ. – … Şubesi’nin … ve … seri no’lu çekin de içinde bulunduğu bir kısım çekler hakkında ödeme yasağı konulmasına karar verildiğini, müvekkilinin borçlu olmamasına rağmen haciz baskısı altında … İcra Müdürlüğü’nün 2015/32476 Esas sayılı dosyasında başlatılan takip üzerine 107.297,40 TL ödeme yapıldığını, müvekkilinin davalı şirket ile arasında hiçbir ticari ilişki bulunmadığını, davaya konu çekin müvekkil şirket yetkilisi tarafından imzalanmadığını ve çekin üzerinde müvekkil şirketin kaşesi bulunmadığını ve tüm bu nedenlerle … İcra Müdürlüğü’nün 2015/32476 Esas sayılı dosyasından takibe konulan … TAŞ. – … Şubesi’nin … ve … seri no’lu çek dolayısıyla borçlu olmadığının tespitine ve imzaya itirazlarının kabulü ile, haciz baskısı altında haksız olarak tahsil edilen fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak üzere müvekkil tarafından davalı şirkete ödenen 107.297,40-TL paranın taraflarına istirdatına, davalı tarafın %20’den az olmayacak şekilde kötü niyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, davanın taraflarının tacir olması nedeniyle hüküm altına alınan alacağın ödeme tarihinden itibaren reeskont faizi ile tahsiline, yargılama giderlerinin ile ücreti vekaletin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Müvekkil şirket ile dava dışı … Tic. ve San. Ltd. Şti. arasında 20/05/2015 tarihinde Faktoring Sözleşmesi imzalandığını, sözleşme kapsamında davacı tarafça keşide edilmiş davaya konu … T.A.Ş. – … Şubesi’ne ait … seri numaralı 07/11/2015 keşide tarihli 32.500,00 TL bedelli çek ve … seri numaralı 21/10/2015 keşide tarihli 50.000,00 TL bedelli çekİN, dava dışı … Tic. ve San. Ltd. Şti. tarafından yine dava dışı ciranta … San. ve Tic. A.Ş.’ye düzenlenmiş olan fatura ile tevsik edilerek müvekkil şirket tarafından usulüne uygun olarak teslim alındığını, bahsi geçen çekin yasal süre içerisinde muhatap bankaya ibraz edildiğini, ilgili çek hakkında …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilmiş olan ödeme yasağı kararı verildiği öğrenildiğini ve çek bedelinin tahsil edilemediğini, alacağını tahsil edemeyerek mağdur olan müvekkil şirket tarafından davacı tarafın da aralarında bulunduğu ilgili çek üzerinde yer alan taraflar hakkında … İcra Müdürlüğü’nün 2015/32476 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, müvekkil şirketin yetkili hamil olduğu çek hakkında tedbir kararı verilmiş olan …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/690 Esas sayılı dosyasındaki tedbir kararına da itiraz edilerek bahsi geçen dosyaya müdahillik talebinde bulunulduğunu, … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/503 Esas 2016/164 Karar ve 10/03/2016 tarihli kararıyla zayi belgesi verilmesine ilişkin davanın reddedildiğini, müvekkil şirketin davada taraf gösterilerek müvekkiline husumet yöneltilmesinin hem TTK’ya göre hem de 6361 sayılı Kanun’a göre mümkün olmadığını, müvekkil şirket tarafından gerçekleştirilmiş olan faktoring işleminin 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’na ve BDDK mevzuatlarına uygun şekilde gerçekleştirildiğini, davacı taraf ile müvekkil şirket arasında doğrudan bir ticari ilişkinin var olması zaten mümkün bulunmadığını, müvekkil şirket ile dava dışı … Tic. ve San. Ltd. Şti. arasında doğrudan bir ticari ilişki söz konusu olduğunu ve bu hususun müvekkil şirketin ticari defterlerinde de sabit olduğunu ve tüm bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderlerinin ile ücreti vekaletin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, davacının çalındığını iddia ettiği çekler için yapılan ödemenin istirdadı istemine ilişkindir.
Taraflarca delil olarak; … İcra Müdürlüğü 2015/32476 Esas sayılı dosyası takip dosyası, … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/690 Esas sayılı dosyası, … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/1869 D. İş sayılı dosyası, … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/503 Esas sayılı dosyası, ödeme dekontu, Faktoring Sözleşmesi, Çek Suretleri, Çek Teslim Bordrosu, Fatura Sureti, bilgi ve belgeler, ticari defter kayıtları ve bilirkişi incelemesine dayanılmış olup, gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
Mahkememizce dava konusu çek aslının Adli Tıp Kurumu’na sevki ile çekteki imzanın şirket ortağı ve imza yetkilisi … …’ın el ürünü olup olmadığı hususunda imza incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi’nin 10/04/2019 tarih ve 7739 sayılı raporu özetle; ”İnceleme konusu çeklerde … San. ve Tic.Ltd.Şti.’ne atfen atılı imzalar ile şirket yetkilisi … ‘ın mevcut mukayese imzaları arasında biçimsel benzerlikler bulunmakla birlikte söz konusu imzaların basit tersimli, taklidi kolay imzalar olması nedeniyle daha ileri bir tespite gidilemediği” kanaatiyle rapor tanzim edilmiştir.
Mahkememizce dava konusu çekler ile ilgili olarak lehtar … San. ve Tic. A.Ş. ve ciranta … Tic. ve San. Ltd. Şti.nin 2015 yılı ticari defterleri üzerinde inceleme yaptırılarak bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup, … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2019/155 Talimat sayılı dosyasına bilirkişi Mali Müşavir … tarafından sunulan 21/11/2019 tarihli beyanı özetle; ”… San. ve Tic. A.Ş.nin …/Balıkesir adresine gidildiğinde … Şirketinin yerine … Ltd. Şti.nin faaliyet gösterdiğinin tespit edildiği, … Tic. ve San. Ltd. Şti.nin …/Balıkesir adresine gidildiğinde … Şirketinin yerine … isimli işyerinin faaliyet gösterdiğinin tespit edildiği, defter ve belgeleri incelenmesi talep edilen her iki şirketin de belirtilen adreslerinde başka firma ve şirketler faaliyet gösterdiğinden ve söz konusu şirketlerin yetkililerine ulaşılamadığından rapor düzenlenemediğini” beyan etmiştir.
Mahkememizce dava dosyası, icra dosyası ve ilgili kayıtları üzerinde inceleme yapılarak bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi Vergi Müfettişi Yeminli Mali Müşavir … tarafından sunulan 18/12/2019 tarihli raporu özetle; ”Davacının 2015 yılı ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin olup, kapanış tasdiklerinin olmamasından dolayı 6102 sayılı TTK.nun 64.maddesi ve 6100 sayılı HMK.nun 222.maddesi birlikte değerlendirildiğinde takdiri mahkemeye ait olmak üzere 2015 yasal defterlerinin davacı lehine delil vasfının bulunmadığı, aleyhine delil vasfının bulunduğu, davacı ile dava konusu çeklerdeki lehtar ve ciranta … San.ve Tic.A.Ş.ve … Tic. ve San. Ltd. Şti.ile herhangi bir ticari faaliyetin gerçekleşmediği, 2015 yılı ticari defterlerinde adı geçen cirantaları borçlu veya alacaklı olmak suretiyle herhangi bir defter kaydının bulunmadığı, ticari defterlerinin davacı aleyhine delil vasfının bulunmasına rağmen kayıtların zamanında işlenmiş ve birbirine uyumlu olduğu tespit edilmiş olup dava konusu hakkında 2015 yılı ticari defterleri üzerinden gerçekleştirilen inceleme sonucu ortaya konulan tespitler hakkındaki değerlendirmenin takdirinin mahkemeye ait olduğu, lehtar/ciranta … San.ve Tic.A.Ş.ve ciranta … Tic. ve San. Ltd. Şti.hakkında gerçekleştirilen 21/11/2019 tarihli bilirkişi incelemesinde söz konusu şirketlerin faaliyette olmadıklarının tespit edilerek bilirkişi raporunun tanzim edilememiş olduğu, imzaların istiklali prensibi gereğince cirantalar … San. ve Tic .A.Ş.ve … Tic. ve San. Ltd. Şti.nin söz konusu çeklere ilişkin sorumluluklarının devam ettiği, çeki tahsile koyan davalı … şirketinin diğer cirantalar hakkında herhangi bir hukuki işlem başlatıp başlatmadığı bilinmediğinden ve sahtecilik iddiasının mutlak defî olup herkese karşı ileri sürülebileceğine ilişkin Yargıtay kararları birlikte düşünülerek söz konusu dava hakkındaki değerlendirmenin takdirinin mahkemeye ait olduğu” kanaatiyle rapor tanzim etmiştir.
Mahkememizce dava dosyası, icra dosyası ve ilgili kayıtları üzerinde inceleme yapılarak faktoring işleminin usulüne uygun yapılıp yapılmadığı hususunda bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi Banka, Finans ve Muhasebe bilirkişisi … tarafından sunulan 28/05/2020 tarihli raporu özetle; ”Davalı şirketin çekteki temel ilişkinin dışında kalmış olması nedeniyle keşideci, lehtar, ciranta ve ara ciranta arasındaki ilişkileri takip ve koordine etme yükümlülüğü bulunmadığı, TTL.nun 687, 710, 790 ve 792 maddeleri hükmü ile Yargıtay kararları uyarınca dava konusu çekleri davalı şirketin geri verme yada istirdat yükümlülüğünün bulunmadığı, çekteki keşideci imzasının sahte olduğu kanıtlanmadığı sürece mevcut delil durumuna göre ciro zincirinde bir kopukluk olmadığı gibi, davalının kötü niyetli yada ihtisapta ağır kusurlu olduğu da ispatlanamadığına göre davalı şirketin yetkili meşru hamil sıfatı bulunduğu kanısı edinildiği” kanaatiyle rapor tanzim etmiştir.
GEREKÇE :
Yapılan yargılama, tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları ile dosya kapsamındaki tüm belge ve bilgiler birlikte değerlendirildiğinde; davacı şirket çalınan çeklerin sahte imzayla tedavüle konulduğunu ve icra baskısıyla ödeme yaptıklarından bahisle söz konusu çekler dolayısıyla borçlu olmadıklarının tespitine ve davalı şirkete ödenen bedelin istirdatını talep etmiş ise de, davalı …Ş.’nin çeklerdeki temel ilişkinin dışında kalmış olması nedeniyle, keşideci, lehtar, ciranta ve ara ciranta arasındaki ilişkileri takip ve koordine etme yükümlülüğü bulunmadığı, temlik alınan faturanın sahteliğinin ispatlanmadığı, Türk Ticaret Kanunu’nun 792’nci maddesi göz önünde bulundurulduğunda davalı … A.Ş.’nin çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu ispat olunamadığından yetkili meşru hamil sıfatı bulunan davalı … A.Ş. yönünden davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 54,40-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 1.832,38-TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 1.777,98-TL harcın kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 14.143,25-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-HMK 333 (1) maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası resen mahkememizce taraflara iadesine,
Dair, hazır olan tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne hitaben yazılacak dilekçeyle istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 15/09/2020

Katip …
☪e~imzalıdır.☪

Hakim …
☪e~imzalıdır.☪