Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1106 E. 2019/951 K. 22.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1106 Esas
KARAR NO : 2019/951
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/11/2016
KARAR TARİHİ : 22/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; müvekkili ile davalı arasında müvekkilinin yüklenici davalının iş sahibi olduğu anlaşma yapıldığını, söz konusu yüklenim için davalıya 20.000,00 TL avans ödendiğini, müvekkilinin üstlendiği yüklenimi ifa ve ikmal ederek Kdv hariç 100.550,00 TL ye hak kazandığını, davalının ödemesi gereken bakiye 80.550,00 TL nin ödenmemesi üzerine alacağın tahsili amacıyla …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyadan icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ederek haksız ve kötü niyetli olarak durdurduğunu ve tüm bu nedenlerle davalı şirket tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalının alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; taraflar arasında sözleşmesel bir ilişki bulunmadığını, davacının dosyasına sunduğu e-mail yazışmaları delil olarak nitelendirilerek sözleşmenin varlığı kabul edilse dahi, e-mail yazışmalarını yapan genel koordinatör, e-mail yazışmalarındaki imzasından da anlaşıldığı üzere müvekkil şirketin değil … San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin genel koordinatörü olduğunu, davanın ve icra takibinin yöneltildiği şirket ise müvekkil şirket olan … Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.olduğunu, ticari ünvanlarından anlaşılacağı üzere bu şirketler birbirinden farklı şirketler olduğunu, müvekkil şirket kesinlikle davacı şirket tarafından başlatılan icra takibinde ve görülmekte olan işbu davada taraf sıfatına haiz olmadığını, davacının husumeti taraflarına yöneltmesinin doğru olduğunun bilincindedir ve kötü niyetli davrandığını, davacının 80.550,00-TL alacağı olduğunu iddia ettiği halde bu alacağa karşılık herhangi bir fatura kendilerine verilmediği gibi dava dosyasına sunulmadığını, davacı tarafından dosyaya sunulan bir hesap mutabakatı bulunmadığını, davacının sözleşmeyi veya borç ilişkisini ispatlayan herhangi bir fatura ortaya koyamadığı gibi hiçbir kabul anlamına gelmemekle beraber bir an için borcun varlığı düşünülse dahi hesaba ilişkin tarafların anlaştığı herhangi bir mutabakatın olmadığını ve tüm bu nedenlerle davanın reddine, davacı şirketin %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, İİK. 67 ve devamı maddeleri uyarınca açılan itirazın iptali istemidir.
Dava, davacının hak ediş alacağının davalıdan tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Delil olarak; icra dosyası, hak ediş raporları, e-mail yazışmaları, bilgi ve belgeler, ticari defter kayıtları ve bilirkişi incelemesine dayanılmış olup, gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İİK’nın 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyaya getirtilen …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 22/09/2016 tarihinde 7 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 24/09/2016 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekili tarafından 30/09/2016 tarihinde ödeme emrine, borca, azanaşımına, faize, ve borcun tüm fer’ilerine itiraz ettiği ve davalı borçlunun itirazının süresinde olduğu görülmüştür.
Mahkememizce dava dosyası, icra dosyası ve ilgili kayıtları üzerinde inceleme yapılarak davacı alacağının varlığı ve miktarının hesaplanması ile uygulanan faiz yönünden mali müşavir bilirkişiden tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinden rapor alınmasına karar verildiği, Mali Müşavir bilirkişi … tarafından sunulan 19/02/2018 tarihli raporu özetle; ”Davacıya ait herhangi bir defter ve belge incelemesi yapılamadığı, davalının ticari defter ve kayıtlaırna göre davacı ile davalı arasında ticari ilişki olduğu yönünde sözleşme, fatura ve ödeme dekontu gibi resmi bir evrağa rastlanmadığı gibi borç alacak ilişkisine de rastlanmadığı, davacı tarafından davalıdan 20.000,00 TL tahsil edildiği yönünde davalının kayıtlarında yer almadığı, davalının kayıtlarında davacı tarafından kesilen herhangi bir fatura ve davacıya ödenen avans ödemesi kaydına rastlanmadığı” kanaatiyle rapor tanzim etmiştir.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda yerinde keşif yapılarak bilirkişi heyetinden rapor düzenlemesine karar verilmiş olup, İnşaat Yüksek Mühendisi …, Makine Yüksek Mühendisi …, Mimar …, Elektrik Mühendisi … tarafından sunulan 07/08/2019 tarihli rapor özetle; ”Yerinde yapılan incelemelerde davacı yüklenicinin davalıya teslim etmiş olduğu işlerin bedelinin alçıpan ve boya işleri 10.235,00 TL, zemin işleri 10.754,00 TL, doğrama işleri 10.000,00 TL, elektrik işleri 14.008,00 TL, mekanik işleri 13.500,00 TL, mobilya işleri 36.225,00 TL, şantiye temizliği/yıkım ve hafriyat işleri/taşıma ve hammaliye 4.500,00 TL olmak üzere KDV hariç toplam 99.222,00 TL olarak hesap edildiği, davalı tarafından davacıya ödenmiş olan 20.000,00 TL düşüldükten sonra davacının yapmış olduğu imalatların kalan bedeli olarak KDV hariç 79.222,00 TL alacaklı olduğu” kanaatiyle rapor tanzim etmişlerdir.
GEREKÇE :
Tarafların iddiaları ile toplanan deliller ve usulüne uygun olarak alınan bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı taraf davalı tarafından kiralanan işyerinde tadilat gerçekleştirdiği, davalı taraf her ne kadar husumet itirazında bulunmuş ise de, … Alışveriş Merkezi’nden getirtilen kira sözleşmelerine göre anlaşmanın yapıldığı tarihte kiracının davalı taraf olduğu görülmüştür, mahallinde yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporunda davacı tarafın yaptığı işler karşılığının 79.222,00 TL olarak tespit olunduğu görülmüştür, işbu rapora davacı taraf iki noktadan itiraz etmiş ise de, proje alacağına ilişkin talebinin hakediş listesinde bulunmadığı, mekanik işlerle ilgili itirazının ise bilirkişiler tarafından kalem kalem değerlendirildiği görülmüş olup, davacı taraf bilirkişi raporunda belirtilen şekilde edimini yerine getirdiği halde davalı taraf ödeme yaparak edimini yerine getirmediğinden bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne, davalı tarafça likit ve bilinebilir borca ödeme yapılmadığı halde haksız olarak itiraz edildiğinden icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
Davalının … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 79.222,00 TL üzerinden aynen devamına,
Asıl alacak 79.222,00 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafın diğer ve fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 5.411,65-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 972,50-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 4.439,15-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 972,50-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.064,42-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 1.328,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 3.000,00-TL bilirkişi ücreti ve 136,30-TL posta gideri olmak üzere toplam 3.136,30-TL yargılama giderinin kabul-red oranına göre 3.084,59-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geri kalan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansı bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
Dair, hazır olan tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.22/10/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır