Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1088 E. 2019/1208 K. 17.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1088 Esas
KARAR NO : 2019/1208
DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 03/11/2016
KARAR TARİHİ : 17/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkil ile davalı arasında faturalara dayalı olan ürünlerin taşınması konusunda anlaşmaya varıldığını ve varılan anlaşmalara göre de, müvekkil tarafından ürünlerin tamamı tam ve eksiksiz olarak alıcılara teslim edildiğini, müvekkil tarafından toplamda 4 fatura ve 30.125,73 TL alacaklı olmasına rağmen, davalı tarafından 17.203,08 TL ödeme yapıldığını ve faturalardan kalan bakiye alacak 12.922,65 TL ödenmenin yapılmadığını, defalarca kez yapılan yazılı ve sözlü girişimler neticesinde davalı tarafından ödeme yapılmaması üzerine alacağın tahsili amacıyla …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından icra takibi yapıldığını, icra takibi konusu yapılan borcun tamamına, faizine ve tüm ferilerine davalı tarafından itiraz edildiğini, itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu ve tüm bu nedenle itirazın iptaline, takibin devamına, davalı tarafın alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkûm edilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Müvekkili ile davacı firma arasında, müvekkilince üretilen ve satışı yapılan malların, Almanya Menşeli alıcı … firmasına taşınması hususunda anlaşmaya varıldığını, teslim için öngörülen sürenin maksimum 7-8 gün olduğunu ve bu hususun 10.04.2014 tarihli davacı şirket yetkilisi … tarafından gönderilen mailden açıkça görüldüğünü, taşımaya konu malların yüklenmiş olduğu davacı şirkete ait tırın 20.03.2014 tarihinde yola çıktığını ancak Almanya firmasına teslimat davalıdan kaynaklanan sebeplerle tam 26 gün sonra 15 Nisan 2014 tarihinde gecikmeli olarak yapıldığını, davacı şirket yetkilisi … ’in mail ile yaşanan gecikme nedeniyle özür dilediklerini ve gecikmelerini telafi etme fırsatı tanınmasını talep ettiklerini, Almanya firmasının bu gecikme nedeniyle zaman ve satış kaybı yaşaması sebebiyle ürün adedi başına 2 Euro ceza keseceğini bildirdiğini davacı şirket yetkilisine bildirildiğini ve de geç teslim nedeniyle davalı müvekkile 29.04.2014 tarihinde 3.836,00 Euro tutarında ceza faturası kesildiğini, müvekkilin … firması ile gecikme cezasına ilişkin olarak görüşme süreci devam ederken, davacı firmanın 2 adet fatura keserek toplamda 15.320,37 TL ödeme talep ettiğini, müvekkilinin … firması tarafından kesilen ceza faturasına ilişkin, e-fatura olarak 05.06.2014 tarihli ve 12.922,65 meblağlı Yansıtma Faturası düzenlediğini ve davacıya gönderdiğini, teslimdeki gecikmeyi ve gecikmedeki kusurlarını defalarca kez kabul edip özürler dileyen davacı firmanın 10/05/2014 tarihi itibariyle tüm bu ikrarlarını inkâr etmeye başladığını, davacının müvekkile kesilen gecikme cezasını ödemeyi kabul etmeyerek faturayı iade ettiklerini, bu durumlar üzerine mahsup yapılarak bakiye borcu da ödeyen müvekkili aleyhine huzurdaki davaya konu …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takibi başlatıldığını ve takibe 19.12.2014 tarihinde itiraz ettiklerini, bunun üzerine 3.896 Euro ceza faturası için davacı firma aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosya ile takip başlatıldığını ve davalının 14.08.2014 tarihli itirazı üzerine takip durduğunu, … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas numarası ile itirazın iptali davası ikame edildiğini, tarafların yargılama sürecinde anlaştıklardan dava dosyasının işlemden kaldırıldığını ve davacı tarafa tüm borcun ödendiğini ve tüm bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava etmiştir.
Dava, İİK. 67 ve devamı maddeleri uyarınca açılan itirazın iptali istemidir.
Dava, davacının alacağının davalıdan tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Taraflarca delil olarak; …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası, taşıma belgeleri, mail yazışmaları, ceza faturası, yansıtma faturası, ihtarnameler, … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası, … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyası, ödeme dekontu, bilgi ve belgeler, ticari defter kayıtları ve bilirkişi incelemesine dayanılmış olup, gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İİK’nın 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyaya getirtilen … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 12/12/2014 tarihinde 7 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 16/12/2014 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekili tarafından 19/12/2014 tarihinde borca, faize ve tüm fer’ilerine itiraz ettiği ve davalı borçlunun itirazının süresinde olduğu görülmüştür.
Mahkememizce dava dosyası ve ilgili kayıtları üzerinde inceleme yapılarak davacı alacağının varlığı ve miktarının hesaplanması ile uygulanan faiz yönünden bilirkişi raporu alınmasına karar verildiği, Mali Müşavir bilirkişi … tarafından sunulan 16/10/2018 tarihli bilirkişi raporunda; ”Davalı satıcı firmanın davacı nakliyeci firmaya nakliyeden dolayı bir ceza faturası keserek borcuna mahsup edebilmesi için öncelikle sözleşmede açık bir hüküm, dava dışı alıcı firmanın deklarasyonu ve ceza ödeme belgesi bulunması gerektiği, taraflar arasında gecikmeli teslim durumunda hangi müeyyidelerin uygulanacağı hususunda bir anlaşma olmadığı gibi davalı satıcı firmanın ödediğini beyan ettiği ceza faturasına ilişkin bir belge ve kaydın olmadığı, davalı satıcı firmanın davacıdan aldığı navlun hizmeti karşılığı ödemesi gereken navlun faturalarından bakiye borcunu ödemeden geç teslim nedeniyle oluşan cezayı davacıya nakliyeci firmaya fatura edilmesinin mümkün olmadığı, davacının davalı firmaya kestiği ve ödenmemiş durumda olan 12.922,65 TL tutarındaki alacağına 12/12/2014 takip tarihinden tahsile kadar yıllık %11,75 oranında ticari faiz işletilmesinin mümkün olduğu” kanaatiyle rapor tanzim etmiştir.
Mahkememizce verilen 28/03/2019 tarihli ara karar gereği dosyanın Lojistik konusunda uzman bilirkişiden rapor alınmasına karar verildiği, Ulaştırma ve Lojistik Uzmanı bilirkişi … tarafından sunulan 31/07/2019 tarihli bilirkişi raporunda; ”Emtianın 20/03/2014 günü teslim alınıp 15/04/2014 günü alıcıya teslim edildiği, taşıma süresinin yaklaşık 25 gün olduğu, Almanya için makul bir süre olmadığı teslim süresinin aşıldığı anlaşılmakla beraber iş bu davada CMR konvansiyonu 23/5 maddede belirtildiği şekilde hak sahibi olan tarafın gecikme ihbarında bulunmadığı ve dava açmadığı, Taşıma Sözleşmesinin tarafları ve hak sahibi olan tarafların dava dışı … veya dava dışı … AŞ.olduğu, her iki firma da gecikme sebebi ile hak sahibi olduğu, zarara uğradıkları ve bunu kanıtlayabileceğini belirterek teslim tarihinden itibaren 21.gün içinde yazılı olarak taşımacıya bir bildirimde bulunarak bu zararı isteyebilecekken bu haklarını kullanmadıklarını, bu sebeple taşıma sözleşmesinde taşıyıcı olarak tarafı olan davacı tarafın gecikmeden kaynaklanan bir tazminat yükümlülüğü bulunmadığı, davalı tarafın gecikmeden kaynaklanan itiraz ve def’ileri kullanamayacağı açıklandıktan sonra borçlu olduğunu kabul ettiği ve varlığını ikrar ettiği fatura bedelini ödemesi gerektiği, davacı tarafın talep konusu olan 12.922,65 TL tutarındaki alacağın varlığı mali müşavir bilirkişinin raporu ile belirlendiği göz önünde tutularak 12/12/2014 takip tarihinden itibaren faizleri ile birlikte talep edebileceği” kanaatiyle rapor tanzim etmiştir.
GEREKÇE :
Yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları ile dosya kapsamındaki tüm belge ve bilgiler birlikte değerlendirildiğinde; CMR belgesine göre gönderenin dava dışı … San. Ve Tic. Ltd. Şti. olduğu, alıcının ise yine dava dışı … Almanya olduğu, taşımanın İstanbul-Monchengladbach arasında olduğu, alt taşıyıcının davacı … olduğu, emtianın 15/04/2014 tarihinde alıcıya teslim edildiği ve teslim anında CMR belgesi üzerine herhangi bir çekince konulmadığı, CMR belgesinde taraflar arasında kararlaştırılan bir zaman limiti olmadığı, bu durumda gayretli bir taşımacıya gerekli zaman içinde teslim edilmesi beklenmelidir. Emtia yaklaşık 25 gün sonra teslim edilmiş olup makul süre aşılmıştır. Teslim süresinin aşılması durumunda ödenecek tazminatın CMR Konvansiyonu’nun 23/5 maddesinde düzenlendiği ayrıca hak sahibinin CMR madde 30/3’e göre yükün alıcıya tesliminden 21 gün içinde yazılı olarak ihbarda bulunması gerektiği, ihbar yapılmamış ise tazminat ödenmeyeceği, CMR 23/5 maddesinde geçen hak sahibinin gönderen … San. Ve Tic. Ltd. Şti. veyahut alıcı … Prodolog Almanya olduğu, her iki şirketin de taşımacıya 21 gün içerisinde yazılı olarak zarar ihbarında bulunmadığı, konşimento talimatında davalı … adına fatura kesilmesi istenilmiştir. Davacı ile davalı arasında taşıma sözleşmesi bulunmadığından davalı … gecikmeden kaynaklanan itiraz ve def’ileri ileri süremeyeceği, kaldı ki emtianın tesliminden itibaren 21 gün içinde yazılı olarak yapılan bir ihbarda bulunmadığı, davalı tarafın taşımadan kaynaklı bakiye borcu ödememesi için hiçbir sebep bulunmadığı anlaşıldığından davanın kabulüne, davalı tarafça likit ve bilinebilir borca ödeme yapılmadığı halde haksız olarak itiraz edildiğinden icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile,
Davalının …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
Asıl alacak 12.922,65 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 882,75-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 156,27-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 726,48-TL harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından peşin yatırılan 156,27-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.725,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 600,00-TL bilirkişi ücreti ve 124,00-TL posta gideri olmak üzere toplam 724,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7-HMK. 333. md. uyarınca taraflarca yatırılan gider avansı bakiyesinin kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.17/12/2019

Katip …
☪e~imzalıdır.☪

Hakim …
☪e~imzalıdır.☪