Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1075 E. 2019/873 K. 01.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1075
KARAR NO : 2019/873
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 31/10/2016
KARAR TARİHİ : 01/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile … arasında kasko sigorta sözleşmesi akdedilerek 19/03/2015-19/03/2016 tarihlerini kapsayacak şekilde … nolu poliçeye bağlandığını, 10/07/2015 günü … sevk ve idaresindeki sigortalı … plakalı aracın seyir halinde iken … plakalı araç ile çarpışması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, dava konusu kazaya karışan … plakalı aracın sürücüsü …’ın kazada %100 kusurlu olduğunun sabit olduğunu, dava konusu kaza sonucu müvekkilinin sigorta himayesine alınan … plakalı araçta hasar meydana geldiğini ve bu hasar sonrasında yapılan ekspertiz incelemesine istinaden müvekkili şirket tarafından 8.249-TL tutarında ödeme yapıldığını, bunun üzerine 6102 sayılı TTK’nın 1472 maddesi gereğince sigortalının haklarına kanuni halef olunduğunu, dava konusu trafik kazaya sebebiyte veren … plakalı aracın sürücü …, işleteni … ve sigortacısı … sigortanın davadan sorumlu olduklarını, bu nedenlerle müvekkilinin sigorta tazminatı olarak ödediği 8.249-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkiline ödenmesini, asıl alacağa ödeme tarihi olan 01/06/2016 tarihinden itibaren en yüksek reeskont-avans faizi işletilmesine, davalı … tarafından dava süresi boyunca … plakalı aracın satılması tehlikesi bulunduğundan ve haklarının elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşma ihtimaline karşı söz konusu araç üzerinde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.

CEVAP :
Davalı … Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu 10/07/2015 tarihli kazaya karıştığı iddia edilen … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde 08/05/2015-2016 tarihlerini kapsar biçimde … sayılı ZMSS poliçesi ile sigortalandığını, müvekkilinin sigortalısına ait … plakalı araç sürücüsü …’ın kazanın kabulüne ilişkin bir beyan ve kabulü olmadığını, bu sebeple öncelikle sigotalıya ait araç sürücüsünün kazanın meydana gelmiş bulunduğu hususunu kabul eder bir kayıt veya belge bulunmadığını, bu nedenle davanın reddinin gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile hukuki olarak müvekkilinin sorumlu olduğu miktarın sigortalıya ait araç sürücüsünün kaza sırasındaki kusur oranı ile sınırlı olduğunu, bu nedenle öncelikle kusur tespitinin yapılması ve akabinde hasar raporunun alınmasının gerektiğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalılar vekili cevap dilekçelerinde özetle; öncelikle müvekkillerinin ikametinin Düzce olması sebebiyle davanın yetkisizlik nedeniyle reddine karar verilmesinin gerektiğini, esasa yönelik itirazlarının ise; Trafik kazalarında kusurun belirlenmesinde ana unsur kaza tespit tutanağı olduğunu, ancak dava konusu kazada kaza tespit tutanağının tutulmadığını, davacı sigorta şirketi tarafından dosyaya sunulan tespit tutanağından açık bir şekilde görüleceği üzere … plakalı aracın ön tampon bölgesinde hasar olduğunun görüleceğini, yaşanan kazada kusuru açığa çıkaracak delillerin, olay yeri fotoğrafları, görgü tespit tutanağı ve kolluk tarafından alınan ifadeler olduğunu, bir bütün halinde olaya bakıldığında … plakalı aracın müvekkilinin kullandığı … plakalı araca arkadan vurduğunun, … plakalı araç sürücüsünün ve kız arkadaşının ifadelerinin açık bir şekilde birbirleriyle çeliştiğini, olay yerinde fren izlerine yönelik hiçbir araştırma yapılmadığının görüleceğini, eldeki verilere bakıldığına kusurlu tarafın … plakalı araç sürücüsünün olduğunun anlaşılacağını, davacının tazminat isteminin kusur sorumluluğu esaslarına aykırılık içerdiğini, meydana gelen kazada müvekkillerine atfedilecek hiçbir kusurun mevcut olmadığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, meydana gelen trafik kazası neticesinde davacının kasko sigortalısına yapmış olduğu hasar bedelinin kazaya sebebiyet veren aracın trafik sigortasını düzenleyen davalı sigorta şirketi, araç sürücüsü ve araç malikinden rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; dava konusu meydana gelen kazadaki tarafların sigortalı araç sürücülerinin kusur oranı ve zararın miktarı ile zararın poliçe kapsamında olup olmadığı hususlarında toplandığı anlaşılmaktadır.
Davacı taraf kanıt olarak; poliçe, hasar dosyası, ekspertiz raporları, trafik kayıtları ve bilirkişi incelemesine dayanmıştır.
Taraf vekilince gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
Davacı vekilinin talebi üzerine ve Mahkememizce uygun görülerek davalı …’a ait … plakalı araca 16/11/2016 tarihinde ihtiyati tedbir konulmuştur.
Davalılar … ve … cevap dilekçeleri ile haksız fiilin gerçekleştiği mahalin Düzce olması nedeniyle mahkememizin yetkisine itiraz etmiş iselerde davanın birden fazla davalıya yönelik olarak açılmış olduğu ve davalı sigorta şirketi adresinin mahkememiz yetki sınırları dahilinde kalmış olması nedeniyle mahkememizin yetkisine yönelik itirazın reddine karar verilmiş, davacı sigorta şirketinin sigortalısı zararına ödemekle haklarına halef olduğu bu itibarla dava açmakta aktif husumet ehliyetinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce dosyanın kusur ve değer kaybının belirlenmesi amacıyla bilirkişi incelemesine tevdine karar verildiği, Makine Yüksek Mühendisi Bilirkişi Prof. Dr. … tarafından sunulan 21/02/2018 tarihli 1.bilirkişi raporunda; Davalı şirkete sigortalı … plakalı aracın sürücü …’ in kusufsuz olduğu, Davacı şirkete sigortalı … plakalı aracın sürücüsü …’ ın asli ve tam kusurlu olduğu, olayın … plakalı aracın sürücüsü …’ın beyanı doğrultusunda meydana gelmiş olması durumunda; Davalı şirkete sigortalı … plakalı aracın sürücü …’ in asli ve tam kusurlu olduğu, Davacı şirkete sigortalı … plakalı aracın sürücüsü …’ ın, kusursuz olduğu, Davacı şirkete sigortalı … plakalı araçta meydana gelen onarım zararının hasar tarihi itibariyle 8.000-TL olduğu kanaati bildirilmiştir.
Dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporunun seçenekli olduğu, kusur durumunun tam olarak belirlenemediği görülmekle kusur durumunun tespiti açısından dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Kuruluna gönderilerek kusur tespitinin istenilmesine karar verildiği, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin …-101.02-2018/83709/… sayılı 27/02/2019 tarihli kusur raporunda; 1.DURUM: Sürücü …’ın %100 oranında kusurlu olduğu, Sürücü …’ın kusursuz olduğu, 2.DURUM: Sürücü …’ın kusursuz olduğu, Sürücü …’ın %100 oranında kusurlu olduğu kanaatini bildirir müşterek rapordur.
Davaya konu kaza ile ilgili kusur oranının netleşmemiş olduğu ve dosyaya ibraz edilen gerek 21/02/2018 tarihli, gerek 27/02/2019 tarihli Atk raporunda seçenekli kusur bildiriminin bulunduğu görülmekle dosyanın … OTOMOTİV ANABİLİMİ DALINDAN seçilen 3 kişilik bilirkişi incelemesine tevdii ile kusur oranının tespitinin istenmesine karar verildiği, Prof. Dr. Müh. … Prof. Dr. Müh. … ve Doç. Dr. Müh. …’dan oluşan bilirkişi heyeti tarafından sunulan 07/09/2019 tarihli 2. Bilirkişi raporunda; Olay sırasında davacı sigorta şirketi tarafından kasko sigortalı … plaka sayılı otonun sürücüsü … önündeki aracı takip etmek durumunda olduğu, Ancak bu eylemi sırasında arasında uygun ve hızına göre emniyetli mesafe bırakmadığından, aniden duran aracın arkasında kısa mesafede duramayıp arkadan çarptığından kazanın meydana gelmesinde asli ve tam kusurlu olduğu, davalı sürücü … yönetimindeki araç ile arkasından gelen aracın kendisini takip etmesini isteyip seyrini sürdürdüğü, durması sırasında arkasından gelen aracın darbesine maruz kaldığından olayda kusuru görülmemiş olup kazayı önlemek için alabilecğei tedbir bulunmadığı, davalı sürücü … olayda kusursuz, Davacı şirket tarafından kasko sigortalı aracın sürücüsü … olayda % 100 oranında kusurlu olduğu kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizce aldırılan 07/09/2019 tarihli 2. bilirkişi raporunun dosya kapsamı ile uyumlu olduğu, dava konusu kazada davacı sigorta şirketi sigortalısı …’ın %100 oranında kusurlu olduğu ve davalı sigortalısının ve davalı sürücünün kusursuz olduğu, bu durumda davalı sigorta şirketinin, davalı araç sürücüsünün ve işleteninin dava konusu kaza ile ilgili oluşan hasardan sorumluluklarının bulunmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Mahkememizce … plakalı araca 16/11/2016 tarihinde ihtiyati tedbir kararının mahkememiz kararı kesinleştikten sonra talep halinde kaldırılmasına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince peşin alınan 140,88-TL den 44,40-TL nispi karar harcının mahsubu ile kalan 96,48-TL. harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
4-Davalılar vekili lehine karar tarihindeki avukatlık asgari ücret tarifesi üzerinden hesap olunan 2.725-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
5-Davalı … Sigorta A.Ş’nin yapmış olduğu 6-TL tebligat giderinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-HMK 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.01/10/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır