Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1063 E. 2018/1298 K. 11.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1063
KARAR NO: 2018/1298

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/10/2016
KARAR TARİHİ : 11/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı şirket arasında cari hesap ilişkisi bulunduğunu, müvekkili ile davalı şirket arasındaki cari hesap ilişkisi sebebiyle ticari defterler incelendiğinde 28/06/2015-21/10/2015 tarihleri arasında 65.220-TL bakiye alacak tespit edileceğini, müvekkilinin alacaklarının tahsili için davalı aleyhine … İcra Müdürlüğünün … e. Sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattıklarını, davalının haksız ve mesnetsiz itirazı üzerine takibin durduğunu, davanın kabulü ile davalının haksız ve mesnetsiz itirazının iptaline, takibin devamına, alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı cevap dilekçesi sunmadığı gibi duruşmalara da katılmamıştır.
GEREKÇE:
Dava İİK 67 ve devamı maddeleri uyarınca açılan itirazın iptali istemidir.
Dava, davalı ile davacı arasındaki cari hesap ilişki nedeniyle kesilen fatura alacağın tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar ve kötüniyet tazminatı istemine ilişkindir.
Delil olarak; icra dosyası, fatura ve cari hesap kayıtları, ticari defter kayıtları ve bilirkişi incelemesine dayanılmış olup, gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İİK’nın 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyaya getirtilen … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 65.220-TL asıl alacacağın tahsili amacıyla 14/04/2016 tarihinde 1 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin tebliğ edildiği, davalı borçlunun borca itiraz ettiği, itirazın ve davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Mahkememizce davalının adresinin Akçakoca olduğu görülmekle, öncelikle davalının ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi için Akçakoca Asliye Hukuk Mahkemesine (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) talimat yazılmış, Talimat Mahkemesinde SMMM Bilirkişi … tarafından sunulan raporda; Davalıya ait 2015 yılı Muhasebe defterlerinden yevmiye defteri, defteri-kebir ve Envanter defterinin incelenebilmesi için Mahkeme tarafından temin edilmesini yada davalının işyeri veya Muhasebecisinin bürosunda incelenmesi talep edilirse de inceleme yetkisi verilmesini talep etmesine rağmen davalı herhangi bir defter veya belge ibraz etmediği, Dava dosyasında olan Belgelere göre ; Davacı …Ş.’nin Davalı … Ltd. Şirketi’nden 65.220,96 TL. Alacaklı olduğu kanaati bildirilmiştir.
Akçakoca Asliye Hukuk Mahkemesinden talimat raporu alındıktan sonra davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarının incelenerek davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarı hususunda rapor düzenlenmesine karar verildiği, Muhasebe Finans Uzmanı Bilirkişi … tarafından sunulan 20/08/2018 tarihli raporda; İncelemeye sunulan davacı şirkete ait 2015 yılı yevmiye defterinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırılmış olduğu, bu anlamda yevmiye defterinin usulüne uygun tutulduğu, Davacı yanın kendi ticari defter kayıtlarına nazaran 29.04.2016 takip tarihi itibarıyla davalı yandan 65.220,96 TL alacaklı göründüğü, Davalı yana ait ticari defterlerin talimat yolu ile inceletilmesine karar verildiği ancak, davalı yanın ticari defterlerini talimat incelemesine ibraz etmediği, bu nedenle davalı şirket ticari defterleri üzerinde davacı yan alacağının varlığı yönünden herhangi bir tespit ve değerlendirme yapılamamış olduğu, Davacı yan tarafından davalı unvanına keşide edilmiş faturalar ait sevk irsaliyelerinin “teslim alan” kısımlarında isim ve imzaların bulunduğu, söz konusu isim ve imzaların davalı yan yetkilisi ya da çalışanına ait olması halinde, fatura muhteviyatı ürünleri davalı yana teslim edilmiş olduğunun kabulünün gerekeceği kanaati bildirilmiştir.
Dosya kapsamı ile uyumlu bulunarak hükme esas alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; Davacı şirket ticari defterlerinde, davalı ile aralarındaki ticari ilişkiye ait muhasebe hareketlerinin 120 numaralı “alıcılar” hesabında takip edildiği, takibe konu edilen faturaların bu hesap altında kayıtlı oldukları, anılan hesabın 29.04.2016 takip tarihli bakiyesine göre davacı yanın davalı yandan 65.220,96 TL alacaklı olduğu, Davalı yana ait ticari defterlerin talimat yolu ile inceletilmesine karar verildiği ancak, davalı yanın ticari defterlerini talimat incelemesine ibraz etmediği, Dava dosyasında, davacı tarafından davalı unvanına keşide edilmiş faturaların ve bu fatura muhteviyatı ürünlerinin teslimine ait sevk irsaliyelerinin sunulu olduğu, sevk irsaliyelerinin “teslim alan” kısımlarında isim ve imzaların bulunduğu, bu anlamda davacı yanın ticari ilişki çerçevesinde davalı yana keşide ettiği fatura muhteviyatı ürünleri davalı yana teslim edildiği, davalının da teslim alınmadığı yönünde bir itirazının bulunmadığı bu itibarla davacının, davalıdan takibe konu cari hesaba dayanak :
28/06/2015 tarihli 5.941,30 TL miktarlı ,
07/07/2015 tarihli 13.368,22 TL miktarlı,
14/07/2015 tarihli 2.525,20 TL miktarlı,
21/07/2015 tarihli 1.876,20 TL miktarlı,
28/07/2015 tarihli 698,56 TL miktarlı,
31/07/2015 tarihli 264,32 TL miktarlı
07/08/2015 tarihli 273,76 TL miktarlı,
14/08/2015 tarihli 3.026,70 TL miktarlı
21/08/2015 tarihli 6.726,00 TL miktarlı,
28/08/2015 tarihli 10.676,64 TL miktarlı
31/08/2015 tarihli 1.899,80 TL miktarlı,
14/09/2015 tarihli 2.095,68 TL miktarlı
21/09/2015 tarihli 11.395,26 TL miktarlı ,
30/09/2015 tarihli 1.047,84 TL miktarlı
14/10/2015 tarihli 2.292,15 TL miktarlı,
21/10/2015 tarihli 1.113,33 TL miktarlı olmak üzere faturalar tutarı olan 65.220,96-TL alacağının olduğu kanaatine varılmıştır.
Anılan durum karşısında takip konusu alacağın likit ve hesap edilebilir nitelikte olması nedeniyle davalı-borçlunun İİK’nın 67/2. maddesine göre hükmolunan alacağın %20 oranı üzerinden hesaplanan icra inkar tazminatından da sorumlu olması gerektiği hususu da göz önünde bulundurularak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile … İcra Müdürlüğünün … e. Sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin takip koşulları ile devamına,
Davalının likit ve muaccel alacağa itirazı ile takibin durmasına sebebiyet verdiği anlaşılmakla alacağın %20 si olan 13.044-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 4.455,24-TL nispi karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 787,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.667,54-TL harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 7.524,31-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 816,90-TL ilk gider, 1.350-TL bilirkişi, 103-TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 2.269,90-TL. Yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.11/12/2018

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır