Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1062 E. 2019/215 K. 26.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/761
KARAR NO : 2019/214
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 23/11/2015
KARAR TARİHİ : 26/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’ın eşi müteveffa …’ın 16/04/1979 doğumlu olup … Şirketinde çalıştığını, 29/07/2015 tarihinde müteveffanın içinde bulunduğu maliki … olan … plakalı kamyonete davalı … yönetiminde ve diğer davalı … adına kayıtlı … plakalı kamyonun çarpması sonucu meydana gelen kazada müteveffa …’ın ağır yaralandığını ve kısa süren tedavi sonrasında 08/08/2015 tarihinde hayatını kaybettiğini, konu ile ilgili açılan savcılık soruşturmasının devam ettiğini, davalılardan … Sigorta A.Ş.’nin … plaka sayılı aracın ZMMS poliçe sigortacısı olduğunu, diğer davalı … Sigorta A.Ş.’nin ise … adına kayıtlı … plaka sayılı aracın ZMMS poliçe sigortacısı olduğunu, bu davalıların da diğer davalılar ile birlikte maddi tazminat ve destekten yoksun kalma tazminatıdan sorumlu olduklarını, kazada müvekkilinin murisi …’ın herhangi bir kusurunun olmadığını, murisin müvekkillerinin hayattaki tek dayanakları olduğunu, müteveffanın 39 yaşında ve 2 çocuk sahibi bir aile reisi olduğunu, vekil edeni …’ın hayatta başkaca bir gelir kaynağının olmadığını, tüm ailenin ölümünden önce müteveffanın çalışarak elde ettiği kazancı ile geçimlerini sağladıklarını, geriye kalan çocuklardan …’ın 10, diğer çocuk …’in ise 5 yaşında olduğunu, babalarının ölümü ile büyük bir travma yaşadıklarını, halen büyük bir manevi acığ ve ızdırap duyduklarını belirterek, müvekkillerinin murisi …’ın 29/07/2015 tarihinde meydana gelen ölümlü trafik kazası nedeniyle tazminat taleplerinin kabulü ile geriye kalan eşi ve iki çocuğu olan davacıların uğramış olduğu zararlara ilişkin olarak; fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla, tedavi giderleri, cenaze ve def’in masrafları olarak 1.000,00-TL ve destekten yoksun kalma tazminatı olarak şimdilik 1.000,00-TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen, müvekkillerinin uğramış olduğu elem ve üzüntü nedeniyle manevi tazminat alacağı olarak 20.000,00-TL’nin davalılardan … ve …’dan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talebi ile …. Asliye Hukuk Mahkemesine dava açmıştır.
CEVAP :
Davalı … Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde; davaya konu kazaya karıştığı ifade edilen … plaka sayılı aracın vekil edeni şirket tarafından 02/12/2014-2015 tarihleri arasında Trafik Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, olayda müteveffanın işe götürmesi için …’den istekte bulunduğu ve araca bindiğinin belirtildiğini, taşınmanın niteliğinin hatır taşıması olduğunu, bir menfaat karşığı olarak yapılmadığını, bu durumun gözönüne alınarak tazminatın hakkaniyete uygun bir oranda indirilmesi gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte sorumluluklarının limitler ve sigortalı araca atfedilebilecek kusur ile sınırlı olduğunu, müteveffanın müterafik kusurunun değerlendirilmesi gerektiğini, soyut cenaze gideri talebini kabul etmediklerini, tedavi gideri alebinin SGK’ya yöneltilmesi gerektiğini, destek iddialarının kanıtlanması gerektiğini belirterek haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta vekili cevap dilekçesinde; dava dilekçesinde bahsi geçen … plaka sayılı aracın vekil edeni şirket tarafından 30/04/2015-2016 tarihleri arasında ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, davaya bakmakla görevli mahkemenin ticaret mahkemeleri olduğunu, davacı tarafın vekil edeni şirkete başvurmadan iş bu davayı açtığını, her durumda vekil edeni sigorta şirketinin sorumluluğunun gerçek zarar miktarı ve sigorta poliçesinde yazılı limitler ile sınırlı olduğunu, destek zararı ve kusur oranı yönünden bilirkişi raporu alınması gerektiğini belirterek fazlaya ilişkin hak ve talepleri saklı kalmak kaydıyla, davanın açılmasına sebebiyet vermeyen vekil edeni şirketin yargılama giderleri ve avukatlık ücretlerinden sorumlu tutumlmamasına ve haksız, dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili cevapdilekçesinde; Müvekkilinin meydana gelen trafik kazasından kusurlu olmadığını, kazanın tamamen … plakalı kamyonetin sürücüsü …’in kusuruyla meydana geldiğini, şehirlerarası yol olan ve etrafı bariyerlerle çevrili ve iki şeritli çevre yolunda bir anda durduğunu ve yolcu indirdiğini, …’e ait kamyonetin kaza anında ne fren lambaları, ne park lambaları ne de sinyal lambalarının hiçbirinin yanmadığını, olayda iddia edildiği gibi müvekkiline ait aracın …e ait araca arkadan çarpmadığını, davacıların tüm taleplerini sadece müvekkiline yöneltmesinin kabul edilemez olduğunu, davacının yaptığı sağlık harcamalarının Sosyal Güvenlik Kurumundan tahsil etmesinin gerektiğini, bu nedenle sağlık harcamaları yönünden SGK’nın davaya dahi edilmesinin gerektiğini, talep edilen manevi tazminat miktarının yüksek olduğunu, kazadan sonra müvekkilinin kazazedeye elinden gelen her türlü yardımı yaptığını, tedavisini yaptırdığını, yaralanan müteveffanın tedavisinin daha kapsamlı bir şekilde yapılması için Ankara’ya sevkini sağladığını, diğer yandan müvekkilinin %90 oranında engelli bir çocuğunun bulunduğunu, ekonomik yönden çok zor koşullarda yaşadığını, bu nedenlerle davacının maddi ve manevi tazminat talebinin müvekkili yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı, tedavi giderleri, cenaze ve def’in masrafları ile manevi tazminatının kazaya karışan araç maliki ve sürücüsü ile araçların ZMMS (Trafik Sigortası) şirketlerinden tahsili talebinden ibaret olup sigorta şirketleri açısından TTK.nun 1483. ve devamı maddelerine dayalıdır.
Dava … Asliye Hukuk Mahkemesinin 05/04/2016 tarih … esas, … karar sayılı görevsizlik kararı ile Mahkememize tevzi edilmiştir.
… Asliye Ceza Mahkemesinin 12/12/2017 tarih … esas … karar sayılı kararında;
” A-)Her ne kadar sanık … hakkında taksirle ölüme neden olma suçundan 5237 sayılı TCK’nun 85/1, 53 maddeleri uyarınca cezalandırılması istemi ile kamu davası açılmış ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillere göre sanığın üzerine atılı Taksirle Ölüme Neden Olma suçunu işlediği sabit olmadığından 5271 sayılı CMK. nın 223/2-e maddesi hükmü uyarınca sanığın atılı Taksirle Ölüme Neden Olma suçundan BERAATİNE,
B-)Sanık … hakkında sübut bulan ve unsurları oluşan Taksirle Ölüme Neden Olma suçundan eylemine uyan TCK nun 85/1 maddesi gereği suçun işlenip biçimi, suçun işlendiği yer ve zaman, meydana gelen zarar göz önünde bulundurularak takdiren asgari hadden ceza tayini ile 2 YIL HAPİS CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA ,
Sanığın geçmişi, duruşmadaki tutum ve davranışları lehine takdiri indirim sebebi kabul edilerek cezasından TCK nun 62/1 maddesi gereğince takdiren 1/6 indirim yapılarak 1 YIL 8 AY HAPİS CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA,
Sanık hakkında başkaca artırım yada indirim yapılmasına takdiren yer olmadığına,
Sanığın üzerine atılı suçu taksirle işlemesi nedeniyle hakkında TCK’nun 53. Maddesinin uygulanmasına yer olmadığına,
CMK’nın 5728 sayılı Yasa ile değişik 231/5 maddesi uyarınca sanık hakkında verilen HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ BIRAKILMASINA,
CMK’nın 231/8 maddesi uyarınca sanığın 5 YIL SÜRE İLE DENETİM SÜRESİNE TABİ TUTULMASINA, takdiren bu süre içerisinde sanık hakkında herhangi bir denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ve herhangi bir yükümlülük yüklenmesine YER OLMADIĞINA,
CMK 231/10 maddesi gereği denetim süresi içerisinde sanık tarafından kasten yeni bir suç işlenmediği takdirde açıklanması geri bırakılan hükmün ortadan kaldırılarak davanın DÜŞÜRÜLMESİNE,
CMK 231/11 maddesi gereği sanık tarafından denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmesi halinde açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanmasına, bu hususun sanığa ihtarına, ” dair karar verildiği görülmüştür.
… Asliye Ceza Mahkemesinin … e. Sayılı dosyasından aldırılan Ankara Adli Tıp Kurumu kusur raporunda;
” kamyon sürücüsü … yönetimindeki araç ile seyri sırasında yola gereken dikkatini vermemiş, gündüz vakti, yerleşim yeri içindeki mahalde, ön ilerisinde yolun sağında yavaşlayarak durup yolcu indirmek isteyen sürücü … yönetimindeki kamyonete tehlikeli şekilde yaklaşıp söz konusu kamyonetin sol arka kısmına çarpmasıyla meydana gelen olayda; tedbirsiz ve kurallara aykırı hareketleri nedeniyle asli kusurludur.
Kamyonet sürücüsü …, yönetimindeki araç ile nizami biçimde seyrederek olay yerine gelip yolcu indirmek üzere yolun sağında yavaşlayarak duruşa geçtiği sırada, arkasından aynı yöne seyreden sürücü … yönetimindeki kamyonun, aracına arkadan çarpmasıyla meydana gelen olayda, oluş üzerine etken hatalı tutum ve davranışı olmadığından sonuçta atfı kabil kusuru yoktur. ” kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizce dosyanın bilirkişi heyetine tevdi ile kazanın oluşumunda kazaya karışan tarafların kusur oranları ile davacıların talep edebilecekleri tazminat miktarının hesaplanmasının istenilmesine karar verildiği, … Bilirkişi Prof. Dr. … ve … Finans-Bankacılık ve Sigortacılık Bölümü Öğretim Görevlisi Ekonometrist Bilirkişi … tarafından sunulan 10/01/2017 tarihli bilirkişi raporunda ; Davalı sürücü …, Yönetimindeki kamyon ile şehir içi meskun mahalde süratli seyrederek hızını yol şartları ve aracının teknik özelliklerine göre ayarlamadığından, önündeki araç ile arasında hızına göre emniyetsiz mesafe bırakarak bu aracın yavaşlaması sırasında yapmış olduğu frene rağmen duramayıp çarptığından kazanın meydana gelmesinde tamamen %100 kusurlu, Kamyonet sürücüsü … olay sırasında aracındaki yolcuyu indirmek için yolun sağ kenarında durmuş, yolcusunu indirip harekete geçmek istemesi sırasında arkadan gelen kamyonun darbesine maruz kalmıştır. Sürücülerin ifadelerinden ani duruşunun söz konusu olmadığı, arkadaki kamyon ile arasında uzun mesafe bulunması sırasında davalının kendisini fark ettiği, aralarında 20 metre mesafe kala durduğu anlaşıldığı, Bu nedenle trafiğin emniyetli akışına engel teşkil edecek şekilde ani ve gereksiz durmasının söz konusu olmadığı, bu nedenle olayda kusurunun bulunmadığı, 29.07.2015 tarihinde meydana gelen Trafik kazası sonucu vefat eden …’ın geride kalan hak sahiplerinden, Davacı Eş …’ın destekten yoksunluk nedeniyle, Nihai ve Gerçek Maddi zararının; 202.864, 99.-TL, Davacı oğlu …’ın destekten yoksunluk nedeniyle, Nihai ve Gerçek Maddi zararının: 23.769,08.-TL, Davacı oğul …’ın destekten yoksunluk nedeniyle, Nihai ve Gerçek Maddi zararının; 41.241,45.-TL, Cenaze ve defin giderlerinin, Yargıtay kararları ve Diyanet İşleri Başkanlığının genel açıklamaları çerçevesinde, davacının dini, sosyo-ekonomik durumuna uygun olarak ve gelenekler uyarınca takdiren 1.300,00.-TL hesaplandığı, Dosyada mevcut … poliçe numaralı, 30.04.2015/2016 tarihleri arası geçerli olan Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi ile davalı … A.Ş.ye sigortalı olup, Poliçede ölüm halinde kişi başına Teminat Limiti (290.000,00)TL. Olduğu, Hazine Müsteşarlığı tarafından Zeyilname yapılmasına bakılmaksızın 01.01.2015 – 31.12.2015 tarihleri arasında geçerli olan Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçelerinde otobüs grubunda, sakatlanma ve ölüm halinde şahıs başına poliçe teminat limiti 290.000.00.- TL olduğu, Davacı hak sahipleri bakımından yukarıda tespit ve hesaplanan Maddi Tazminat tutarları toplamı (267.875,52.-TL. +1.300,00.-TL= 269.175,52.- TL) olup, (290.000,00) TL. Tutarındaki sigorta poliçe teminat limitinin altında kaldığı kanaati bildirilmiştir.
Davacılar vekili 13/07/2018 havale tarihli ıslah dilekçesi ile Davacı … için destekten yoksun kalma tazminatı taleplerini 202.864,99-TL, Davacı … için destekten yoksun kalma tazminatı taleplerini 23.769,08-TL, davacı … için destekten yoksun kalma tazminatı taleplerini 41.241,45-TL, cenaze masrafları maddi tazminat taleplerinin 1.300-TL ve manevi tazminat taleplerini de 20.000-TL olarak ıslah ettiklerini beyan etmiştir.
Mahkememizce Davacı vekiline 19/10/2018 tarihli celsede; talep edilen 20.000-TL manevi tazminatın hangi davacı için ne kadar istenildiği ve yine talep edilen 1.300-TL cenaze gideri talebinin hangi davacı için ne kadar istendiğine göre açıklaması istenilmiş;
Davacı vekili 30/10/2018 havale tarihli dilekçesi ile; manevi tazminat taleplerinin … için 7.000-TL, … için 6.500-TL ve … için 6.500-TL olmak üzere toplamda 20.000-TL olduğunu ve cenaze giderlerinin tümünü davacı … için talep ettiklerini beyan etmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller, bilirkişi raporu ile dosya kapsamındaki tüm belge ve bilgiler birlikte değerlendirildiğinde; Davacılar murisi …’ın 29/07/2015 tarihinde Davalı … Yönetiminde ve … adına kayıtlı … plakalı kamyonun murisin içinde olduğu … plakalı araca arka sol tarafına vurması ile ağır yaralandığı ve daha sonra vefat ettiği, ,müteveffanın kazanın meydana gelmesinde kusursuz, sürücü …’ün %100 kusurlu ve Davalı … A.Ş’nin sigortalısı … plakalı aracın sürücüsü …’in kusursuz olduğu, davacı …’ın müteveffanın eşi, … ve …’ın ise çocukları olup, Davacı Eş …’ın destekten yoksunluk nedeniyle, Nihai ve Gerçek Maddi zararının; 202.864, 99.-TL, Davacı oğlu …’ın destekten yoksunluk nedeniyle, Nihai ve Gerçek Maddi zararının: 23.769,08.-TL, Davacı oğul …’ın destekten yoksunluk nedeniyle, Nihai ve Gerçek Maddi zararının; 41.241,45.-TL olduğu ve hakkın ölümü ile davacı mirasçılarına geçtiği anlaşılmıştır. Yargıtay kararlan ve Diyanet İşleri Başkanlığını bilgileri, davacının dini, sosyo-ekonomik durumuna göre ve gelenekler uyarınca mevcut kaza sonrasında cenaze giderinin 1.300-TL olduğu, davalılardan … A.Ş’nin sigortalısı … plakalı aracın sürücüsü …’in kusursuz olması sebebiyle bu davalı yönünden davanın reddine karar vermek gerektiği, davanın davaya konu aracın sigortacısı aleyhine de açıldığı ve davacılar tarafından sigorta bedelinin ödenmesi konusunda davadan önce başvurduğuna dair bir belgenin dosya kapsamında mevcut bulunmadığı bu nedenle davalı sigorta yönünden temerrütün dava tarihi, diğer davalılar … ve … yönünden kaza tarihi itibari ile başladığı anlaşılmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1.maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1 maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “ işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1.maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Yukarda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (Fikret Eren, Borçlar Hukuku, 9. Bası, s. 631 vd.; Ahmet Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10. Baskı, s. 264 vd).
2918 sayılı Kanunun 86. maddesinde ise, bu Kanunun 85.maddesinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiştir.
Bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir.
Destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarar olup, buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir.
Haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir. Ancak, destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesi için öncelikle, ölen ile destekten yoksun kalan arasında maddi yönden düzenli ve eylemli bir yardımın varlığı gerekir.
Bu bilgiler ışığında somut olay değerlendirildiğinde; oluşa ve dosya kapsamına uygun oluşu nedeniyle mahkememizce tatminkar görülerek itibar olunan bilirkişi marifetiyle hesaplanan ve kusur durumu nazara alınarak hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatından ve Yargıtay kararlan ve Diyanet İşleri Başkanlığını bilgileri, davacının dini, sosyo-ekonomik durumuna göre ve gelenekler uyarınca mevcut kaza sonrasında oluşan cenaze giderinden davalı sigorta şirketi … Sigorta A.Ş (ZMMS poliçesi kapsamında) ve diğer davalı işleten ve sürücünün sorumlu olduğu anlaşıldığından davacının ıslah istemi de gözetilerek davanın kabulüne, davalılardan … Sigorta A.Ş’nin sigortalısı … plakalı aracın sürücüsü …’in kusursuz olması sebebiyle bu davalı yönünden davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Kişilik hakları, hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir, manevi tazminat, bozulan manevi dengenin yerine gelmesi için kanunun öngördüğü bir telafi şeklidir, bir yönü ile de insanlardaki kırgınlık ve kızgınlığı hatta intikam duygusunu tatmin etme aracıdır. Amacı olaydan duyulan acı, ızdırap, elem ve kızgınlığı kısmen olsun gidermek, olayı unutturarak tekrar normal hayata dönüşü sağlamaktır.
Hükmedilecek para, zarara uğrayanda manevi huzur doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır ve bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin bir zararın giderilmesini de amaç edilmemiştir. Sayılan bu ana özellikleri nedeni ile de manevi tazminatın bir taraf için zenginleşme diğer taraf için de fakirleşme aracı olarak görülmemesi gerekir. Manevi tazminatın miktarının belirlenmesinde, saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur durumu, sıfatı, işgal ettiği makamı, diğer sosyal ve ekonomik durumlarının da dikkate alınması, bunun yanında olaya göre değişebilecek hal ve şartların bulunabileceği ve TMK’nun 4. md. gereği hakkaniyetin de gözetilmesi gerektiği açıktır.
Somut olayda; meydana gelen trafik kazası sonucu babalarının ölümü nedeniyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla tarafların ekonomik ve sosyal durumları, hak ve adalet düşüncesi, kazanın oluş şekli ve kusur oranları, davalıların sorumluluğunun niteliği, kazadaki kusur durumları gözönünde tutularak olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşecek şekilde davacıların manevi tazminat taleplerinin kabulüne karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Anılan durum karşısında mahkememizce davanın Dalvalılar …, … ve … Sigorta A.Ş yönünden kabulüne, davalı … sigorta yönünden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı … Sigorta aleyhine açılan maddi tazminat istemli davanın REDDİNE,
2-A-Diğer davalılar aleyhine açılan davacıların maddi tazminat istemlerinin KABULÜ ile davacı … için 202.864,99-TL, davacı … için 23.769,08-TL, davacı … için 41.241,45-TL olmak üzere toplam 267.875,52-TL maddi tazminatın … sigorta yönünden dava tarihi 23/11/2015 diğer davalılar yönünden kaza tarihi 29/07/2015 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
B-Davacı … tarafından … ve … ve … sigorta yönünden cenaze gideri istemli davanın KABULÜ ile 1.300-TL cenaze giderinin dava tarihi olan 23/11/2015 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte müştereken müteselsilen davalılardan alınıp davacıya verilmesine,
C-Davacıların davalılar … ve … aleyhine açtıkları manevi tazminat davasının KABULÜ ile kazanın meydana geliş şekli kaza tarihi kusur oranı, tarafların ekonomik ve sosyal durumu ve paranın satın alma gücü nazara alınarak takdiren davacı … için 7.000-TL … ve … için 6.500’er TL olmak üzere toplam 20.000-TL manevi tazminatın kaza tarihi, kusur, paranın satın alma gücü, olayın oluş şekli ve kaza tarihi olan 29/07/2015 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 19.753,58-TL nispi karar harcından davacılar tarafından peşin yatırılan 4.675,15-TL harcın mahsubu ile bakiye 15.075,43-TL harcın (14.035-TL’sinin davalılar …, … ve … Sigortadan, kalan 1.043,42-TL’sinin Davalılar … ve …’ten) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
MADDİ TAZMİNAT TALEBİ YÖNÜNDEN:
4-Davacı … için kabul olunan maddi tazminat miktarın yönünden Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 18.199,90-TL nispi vekalet ücretinin davalılar …, … ve … Sigorta’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine,
5-Davacı … için kabul olunan maddi tazminat miktarın yönünden Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.852,29-TL nispi vekalet ücretinin davalılar …, … ve … Sigorta’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine,
6-Davacı … için kabul olunan maddi tazminat miktarın yönünden Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.886,56-TL nispi vekalet ücretinin davalılar …, … ve … Sigorta’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine,
7-Davalı … Sigorta A.Ş için red olunan maddi tazminat miktarı yönünden Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 18.121,90-TL nispi vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalı … Sigorta’ya verilmesine,
8-Davalı … Sigorta A.Ş için red olunan maddi tazminat miktarı yönünden Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.852,29-TL nispi vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalı … Sigorta’ya verilmesine,
9-Davalı … Sigorta A.Ş için red olunan maddi tazminat miktarı yönünden Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.886,56-TL nispi vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalı … Sigorta’ya verilmesine,
MANEVİ TAZMİNAT TALEBİ YÖNÜNDEN;
10-Davacı … için kabul olunan manevi tazminat miktarın yönünden Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.725-TL nispi vekalet ücretinin davalılar … ve …’ten müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine,
11-Davacı … için kabul olunan manevi tazminat miktarın yönünden Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.725-TL nispi vekalet ücretinin davalılar … ve …’ten müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine,
12-Davacı … için kabul olunan manevi tazminat miktarın yönünden Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.725-TL nispi vekalet ücretinin davalılar … ve …’ten müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine,
13-Davacı tarafından yapılan 4.702,85-TL ilk gider, 1.300-TL bilirkişi, 419,50-TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 6.422,35-TL Yargılama giderinin (5.977,92-TL’sinin davalılar …, … ve … Sigortadan, kalan 444,42-TL’sinin Davalılar … ve …’ten) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
14-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.26/02/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır