Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1047 E. 2019/680 K. 02.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2016/1047 Esas
KARAR NO: 2019/680

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 21/10/2016
KARAR TARİHİ: 02/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; 29/07/2015 olay tarihinde müvekkil şirket nezdinde … Poliçe no.lu Genişletilmiş Kasko Paket Sigortası ile sigortalı … plakalı aracın sürücü …’in sevk ve idaresindeyken seyir haline bulunan sürücü …’un sevk idaresindeki … plaka sayılı aracın sağ yan kısımları ile çarpması sonucu yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza anında … plaka sayılı aracın sürücüsü …’un KTKnın 48. Maddesinde belirtilen promil seviyesine aykırı olarak 1.22 promilli olması sebebiyle asli kusurlu olduğu ve diğer araç sürücüsünün olayda kusuru bulunmadığı tespit edildiğini, bu kapsamda müvekkil sigorta şirketinin olayda zarara uğrayan araç sahibi …’e sigorta poliçesi kapsamında sovtaj değeri de düşülmek sureti ile 44.800,00-TL ödeme yaptığını, taraflar arasında hasar tazminatının ödendiğine, üçüncü kişilere karşı olan takip ve dava haklarının müvekkil şirkete temlik edildiğine ilişkin bir ibraname imzalandığını, müvekkil şirket tarafından gerek 29.07.2015 tarihli Trafik Kazası Tespit Tutanağı gerekse de Ekspertiz Raporu ile sabit olduğu üzere … plakalı araç sürücüsünün olay nedeniyle fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile müvekkil şirket davalı/borçludan 22.400,00-TL alacaklı konumda olduğundan bu alacağın tahsili amacıyla İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas no.lu dosya ile takip başlatıldığını, davalının takibe haksız yere itiraz ettiğini, takibin durduğunu, davalının itirazının iptali ile takibin devamına, davalının % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; 29/07/2015 olay tarihinde meydana gelen trafik kazasında … plakalı araç sürücüsü…’un vefat ettiğini, kaza nedeniyle İzmir …Ağır Ceza Mahkemesi’nde … E. Sayılı dosya ile görülen davada mahkemece keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırıldığını ve diğer deliller ile birlikte yapılan yargılama sonucunda davacı şirkete sigortalı …plakalı araç sürücüsü …’ in asli kusurlu olduğu, müvekkil şirkete sigortalı … plakalı araç sürücüsü …’un ise kusurunun olmadığı tespit edildiğini, davacı tarafça müvekkil şirkete sigortalı araç sürücüsü …’un KTK’ nun 48. Maddesinde belirtilen promilin üzerinde alkollü olması sebebiyle olayda asli kusurlu olduğu iddia edilmiş ise de kazada A…’un herhangi bir kusuru bulunmadığından alkollü olmasının kazanın oluşumunda herhangi bir etkisi ve önemi bulunmadığını ve davacı tarafa sigortalı araç sürücüsünün de alkollü olduğunu, Yargıtay’ın yerleşik içtihatları uyarınca trafik kazalarında sürücünün alkollü olması nedeniyle sorumluluğuna gidilebilmesi için sürücünün kazada kusurunun bulunması ve kazanın salt alkolün etkisiyle meydana gelmiş olması şartlarının bir arada bulunması zorunlu olduğunu, iş bu davaya konu olayda ise bu iki şart da gerçekleşmediğini, müvekkil şirkete sigortalı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda kusuru bulunmadığından müvekkil şirketin de kaza nedeniyle herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını ve tüm bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, İİK. 67 ve devamı maddeleri uyarınca açılan itirazın iptali istemidir.
Dava, davacının sigortalısına yaptığı ödemenin yarısının davalıdan tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Delil olarak; icra dosyası, sigorta poliçesi, ceza dosyası, kaza tespit tutanağı, bilgi ve belgeler, ticari defter kayıtları ve bilirkişi incelemesine dayanılmış olup, gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İİK’nın 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyaya getirtilen İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 22/02/2016 tarihinde 7 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 01/03/2016 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekilinin 04/03/2016 tarihinde ödeme emrine, borca, faize ve ferilerine itiraz ettiği ve davalı borçlunun itirazının süresinde olduğu görülmüştür.
Mahkememizce dosyanın kusur ve tazminat hesabı yapılmak üzere uzman bilirkişilere tevdi ile rapor düzenlenmesinin istenmesine karar verilmiş, bilirkişiler … ve … tarafından düzenlenen 29/05/2017 tarihli raporu özetle; ”Davacının sigortaladığı …plakalı araç sürücüsü dava dışı …’in %50 oranında asli kusurlu olduğu, davalının sigortaladığı 35 HZS 52 plakalı araç sürücüsü iken ölen dava dışı A…’un da %50 oranında kusurlu olduğu, davacı ve davalı sigorta şirketlerinin de sigorta kapsamına göre ve sigortası oldukları araç sürücülerinin kusuru oranında müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, davacının ödediği 44.800,00-TL sigorta bedelinin yarısını davalıdan talep etme hakkı olduğu” kanaatiyle rapor etmişlerdir.
Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan 21/02/2019 tarih ve 11080 sayılı raporda; ”Sürücü …’in sevk ve idaresindeki otomobili ile sinyalize kavşağı dikkate alıp hızını azaltıp müteyakkız bir şekilde seyrederek kavşağa yaklaşıp kendisine hitaben yanan kırmızı ışıkta durup yeşil ışığın yanması ile birlikte kavşağa girmesi gerekirken bu hususlara riayet etmediği, mevcut hızıyla kırmızı ışıkta ışık ihlali yaparak kavşağa girdiği, geçiş hakkını yeşil ışıkta geçiş yapan araca vermediği, dikkatsiz ve tedbirsiz bir şekilde araç kullanarak kazanın oluşumuna sebebiyet verdiği kazada asli ve tam kusurludur. Maktul sürücü A…’un sevk ve idaresindeki otomobili ile kendisine hitaben yanan yeşil ışık ile birlikte kavşağa girdiği esnada kırmızı ışıkta ışık ihlali yaparak aracının sağ yan kesimine çarpan araç nedeniyle meydana gelen kazada atfıkabil bir kusuru bulunmamaktadır. Bu hususlar muvacehesinde olayda; sürücü …’in %100 (Yüzde Yüz) oranında kusurlu olduğu, maktul sürücü A…’un kusursuz olduğu” kanaati ile mütalaa olunmuştur.

GEREKÇE :
Tarafların iddia ve savunmaları ile birlikte tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı sigorta şirketinin müvekkiline sigorta poliçesi kapsamında ödediği kaza tazminatı için davalı sigorta şirketine rücu davası açtığı, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan 21/02/2019 tarih ve 11080 sayılı raporda davalı sigorta şirketinin sigortaladığı araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığı, bu suretle davacı tarafın davalı tarafa rücu hakkı bulunmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 44,40-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 29,20-TL peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 15,20-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.725,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafça yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır