Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/916 E. 2019/950 K. 22.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/916 Esas
KARAR NO : 2019/950
DAVA : Menfi Tespit (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/09/2015
KARAR TARİHİ : 22/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; müvekkil şirket ile davalı şirket arasında Akaryakıt Bayilik Sözleşmesi imzalandığını, sözleşme uyarınca müvekkil şirketin davalıya 04/06/2001 tarihli … Bankası AŞ. … Şubesine ait 10.000,00 TL lik Kesin Teminat Mektubu’nu güvence olarak verdiğini, akdedilen sözleşmenin 03/12/2009 tarihinde sona erdiğini, müvekkilinin sözleşmeyi yenilemek istemediğini belirtir ihtarnameyi davalı şirkete 07/09/2009 tarihide gönderdiğini ve tebliğ olunduğunu, sözleşmenin yenilenmeyeceğinin ihtarından sonra konusuz kalan teminat mektubunun iadesi için davalı şirketle görüşüldüğünü ancak davalı şirketin taahhütlerini yerine getirmeyerek müvekkil şirketin kendilerine 05/08/2014 tarihinde 9.180,57 TL’lik borcun mevcut olduğuna dair yazı gönderdiklerini, müvekkilinin davalı şirkete herhangi bir borcunun olmadığını, iade edilmeyen teminat mektubu yüzünden müvekkilinin her üç ayda bir halen Teminat Komisyon Bedelini muhatap bankaya yatırdığını ve tüm bu nedenlerle teminat mektubunun iadesi ile vekilden şirketin söz konusu teminat mektubu yönünden borçlu bulunmadığının tespitine, davalının teminat mektubunu iadesi hususunda temerrüde düştüğü tarih itibariyle müvekkil şirketin bankaya ödemiş olduğu 1.050,00 TL Teminat Komisyon Bedelinin faiziyle beraber ödenmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; davaya konu teminat mektubunun davacının müvekkil şirket ile akdettiği ticari ilişkiden doğmuş ve doğacak borçlarının teminatı olarak verildiğini, davacının bu kapsamda doğan borçlarını ifa etmediğinden teminat mektubunun iadesi için gerekli koşulların oluşmadığını, bu sebeple teminat mektubu nedeniyle bankaya ödediği komisyon bedelini talep edemeyeceğini, müvekkilinin bayilik sözleşmesi kapsamında üstlenmiş olduğu tüm edimlerini eksiksiz bir biçimde bir biçimde ifa ettiğini, davacının davaya konu ettiği taleplerinin haksız ve dayanaksız olduğunu ve tüm bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, davacının davalıya sözleşme uyarınca verdiği teminat mektubunun iadesi ve teminat komisyon bedelinin ödenmesi istemine ilişkin bir menfi tespit istemidir.
Taraflarca delil olarak; akaryakıt bayilik sözleşmesi, teminat mektubu, ihtarnameler, teminat komisyon bedeli dekontu, senet örneği, tapu fotokopisi, ariyet sözleşmesi, banka dekontları, fatura, bilgi ve belgeler ile bilirkişi incelemesine dayanılmış olup, gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda toplanan deliller ve dava dosyası kapsamında davacı tarafın ticari defter ve kayıtları üzerinde 05/11/2010 tarihli 2.727,00 TL bedelli ve 26/10/2010 tarihli 7.411,00 TL bedelli faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olup olmadığı ve buna ilişkin herhangi bir iade faturası olup olmadığı hususunda talimat yoluyla bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup, …Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Tal.sayılı dosyasından alınan bilirkişi Mali Müşavir … tarafından sunulan 30/06/2016 tarihli raporu özetle; ”Davalı tarafından davacıya düzenlenen 05/11/2010 tarihli … seri sıra ve … nolu 2.727,00 TL bedelli tapu harcı yansıtma mal/hizmet toplamı açıklamalı irsaliyeli faturasının davacı şirketin yevmiye defterinde borç kısmına yazıldığı, davacının resmi defterlerinde başka kayıt olmadığı tespit edildiği, davacının ilgili faturadan dolayı borcu bulunmadığı, davalı tarafından davacıya düzenlenen 26/10/2010 tarihli … seri sıra ve … nolu 7.411,00 TL matrah 1.334,05 TL (%18) KDV’li ve 8.745,45 TL tutarlı altyapı ve betonlama mal/hizmet toplam açıklamalı irsaliyeli faturasının davacıya yada yetkililerine teslim edildiğine dair herhangi bir belgeye ulaşılamadığı, davacının resmi defterlerinde başka kayıt olmadığı tespit edildiği, davacının ilgili faturadan dolayı herhangi bir değerlendirme yapılamadığı, davalıyı temsilen … Danışmanlık Hizmetleri AŞ.tarafından davacı şirketin davalı şirkete 05/08/2014 tarihi itibariyle 9.180,57 TL borcu olduğuna dair uyarı yazısı gönderdiği ve borcun 5 gün içinde ödenmesi için uyarıldığı, davacının resmi defterlerinde başka kayıt olmadığı tespit edildiği, davacının ilgili faturadan dolayı bherhangi bir değerlendirme yapılamadığı, davacı ve davalı arasındaki ticari işlemlerle ilgili olarak 03/12/2004 tarihinde Akaryakıt Bayilik Sözleşmesi tanzim edildiği ve ilgili sözleşmenin 3.maddesinde ”iş bu sözleşme taraflarca imzalandığı tarihten itibaren geçerli olmak üzere 5 yıl süreli olup, taraflarca sürenin bitiminden en geç 3 ay önce yazılı olarak yenilenmeyeceği ihbar edilmediği takdirde, kendiliğinden aynı şartlarla 1 yıl daha uzar.” denilmiş olmasına rağmen davacı tarafından 07/09/2009 tarihinde … Noterliği aracılığıyla … AŞ.ye gönderilen ihtarnamenin 16/09/2009 tarihinde davalı şirketin hukuk işleri müdürlüğü çalışanı … ‘e teslim edilerek sözleşmenin tek taraflı olarak feshedildiği anlaşılmış olup, taraflar arasında tanzim edilen Akaryakıt Bayilik Sözleşmesinin 3.maddesinde belirtilen süreye aykırı hareket ettiği” kanaatiyle rapor tanzim etmiştir.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda toplanan deliller ve dava dosyası kapsamında davalı tarafın ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi Mali Müşavir … ve Kimya Yüksek Mühendisi … tarafından sunulan 21/08/2017 tarihli kök raporu ve 22/02/2018 tarihli ek raporu özetle; ”Taraflar arasındaki ticari işlemlerden dolayı Akaryakıt Bayilik Sözleşmesi imzalandığı ve güvence olarak da 10.000,00 TL tutarında kesin ve süresiz teminat mektubunun davalıya verildiği, davalı tarafından otomasyon sistemi ile ilgili olarak davalıya teslim edilen ariyet mallarla ve istasyonda yapılan sabit yatırım niteliğindeki işlerle ilgili ödemelerin Akaryakıt Bayilik Sözleşmesinin 31.maddesinin a bendinin cc al bendinde yer alan düzenlemeye göre bayi tarafından ödeneceğinden taraflar arasında yapılan sözleşmenin 03/12/2009 tarihinde sona ereceği ancak davacı tarafından 07/09/2009 tarihinde sona erdiğini bildirerek davalı şirket tarafından tahsis edilen bayilik otomasyon sisteminin demonte edilmesine ait hizmet bedeli faturasının yerinde olduğu, davalı tarafından yapıldığı ve davacının sözleşmenin feshinden sonra dava konusu taşınmaz üzerindeki intifa hakkının tapudan terkini için davalı tarafından ödenmiş olan harç bedelinin davacıdan talep edebileceği, davalı tarafın ticari defter kayıtlarına göre dava tarihi itibariyle davacıdan 11.907,57 TL tutarında alacaklı olduğundan davacının menfi tespit talebinin kabule şayan olmadığı” kanaatiyle rapor tanzim etmişlerdir.
Mahkememizce davacı tarafın iddia ve itirazları doğrultusunda tüm dosya kapsamına göre bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup, Akaryakıt ve LPG Sektör bilirkişisi … tarafından sunulan 02/08/2019 tarihli raporu özetle; ”Dosya kapsamında davalı tarafından ödendiği tespit edilen tapu terkin harcı/masrafları toplamı olan 2.727,00 TL’sının lehine işlem yapılan taşınmaz maliki davacı tarafından ödenmesi gerektiği ve davalı tarafından talep edilebileceği, davalının iddiası doğrultusunda yapılan otomasyon alt yapı ve betonlama işleminin sabit/kalıcı yatırım olarak değerlendirilip akdin feshinden sonra da davacı yanın aynı sabit/kalıcı yatırımları kullanarak ticaretine devam edip etmediği bir başka deyişle anılan kalıcı yatırımların taşınmaza değer katıp katmadığı tespit edilerek şayet bu yatırımların taşınmaza değer kattığının saptanması halinde davalı tarafından talep edilebileceği” kanaatiyle rapor tanzim etmiştir.
GEREKÇE :
Yapılan yargılama, toplanan deliller ile dosya kapsamındaki tüm belge bilgiler ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğine göre; taraflar arasında Akaryakıt Bayilik Sözleşmesi düzenlendiği, vade sonunda sözleşmenin feshedildiği, davacı tarafın vermiş olduğu teminat senedinin geri verilmesini dava konusu yaptığı, davalı tarafın da iki konuda fatura düzenleyip fatura bedellerinin ödenmediğini savunduğu, yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu sözleşme ve Kanunlarda açık bir düzenleme bulunmadığından 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 58’nci maddesine göre intifa terkin harcından davacı tarafın sorumlu olduğu, davalı tarafça davacı taraf aleyhine tanzim edilen intifa terkin harcı faturası ödenmediğinden ve teminat mektubu bölünemeyeceğinden davalı tarafın tarafın teminat mektubunu iade etmemekte haklı olduğu anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 44,40-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 188,71-TL peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 144,31-TL harcın kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 11,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.725,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-HMK. 333. md. uyarınca taraflarca yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde taraflara iadesine,
Dair, hazır olan tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.22/10/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır