Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/912 E. 2018/1280 K. 07.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/912
KARAR NO: 2018/1280

DAVA : Menfi Tespit (Alım Satım)
DAVA TARİHİ : 16/09/2015
KARAR TARİHİ : 07/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Alım Satım) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı vekili tarafından … İcra Müdürlüğünün … e. Sayılı dosyası ile hakkında yapılmış olan takibe konu olan borçla ilgili tebligattan haberdar olmaması nedeniyle süresi içerisinde itirazlarını bildiremediğini, kendisinin davalı şirket ile hiçbir şekilde ticari bir ilişkisinin olmadığını, davalı şirketi tanımadığını, her hangi bir şekilde borcunun da bulunmadığını, hakkında yapılan icra takibinin tarafına bizzat tebliği yapılmadığı halde adına kayıtlı olan taşınmazlarının tapu kayıtlarına haciz işlemi yapıldığını, aynı zamanda icra takibine konu olan 30/11/2013 vade tarihli 20.000-TL bedelli … Şubesine ait … nolu çekin arkasında bulunan adına düzenlenmiş ve imzasını taklit edilmiş olan kaşe ile imzanın kendisine ait olmadığını, birileri tarafından adına düzenlenen bir kaşe yapılmak suretiyle imzasını taklit edildiğini ve söz konusu çekin arkasına ciro edildiğini, bu sebeple hakkında yapılan icra takibinin usulsüz ve dayanaksız olduğunu belirterek takip konusu borçtan sorumlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının yaptığı imza inkarının haksız ve kötü niyetli olduğunu, borçlu ile defalarca görüşme sağladıklarını ve her defasında çek borcunu kabul eden davacının borcunu ödeyeceğini beyan ettiğini, mezkur çekin davacının birlikte inşaat yaptığı ortağı tarafından müvekkiline verildiğini ve imza inkarı ile dolandırıcılık yapılmaya çalışıldığını, davacının mezkur imza ile bir çok çekin ve bononun ödemesini yaparak sonrasında icra takibi konusu çeke ilişkin olarak imza itirazında bulunmasının mümkün olmayacağının açık olduğunu, davacının haksız ve kötü niyetli olduğunu, bizzat müvekkilinin ofisine gelen davacının çek karşılığı almış olduğu malzemeyi kabul ettiğini, borcunu kabul ettiğini ve ödeme taahhüdünde bulunmasına rağmen sonrasında imza itirazında bulunduğunu, bu nedenlerle davanın reddi ile davacının alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava Menfi Tespit davasıdır.
Dava, … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takibine konu 30/11/2013 vade tarihli 20.000-TL bedelli … Şubesine ait … nolu çek nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkindir.
Davacı icra takibine konu 30/11/2013 vade tarihli 20.000-TL bedelli çek arkasındaki imzanın kendisine ait olmadığı iddiasında bulunmuş, ilgili çek ve imza incelemesine esas evrak asılları celp edilerek Mahkememiz kasasına alınmıştır.
Mahkememizce dosyanın grafolog bilirkişiye tevdi ile çek aslı üzerindeki imzanın davacı eli ürünü olup olmadığının tespiti hususunda bilirkişi raporu düzenlenmesinin istenilmesine karar verildiği, grafolog bilirkişi … tarafından sunulan 02/11/2018 tarihli raporda; laboratuvar ortamında, büyüteç, stereomikroskop, UV ışık kaynağı, beyaz ışık, değişik açılardan verilen ışık ışınları altında ve yüksek çözünürlü scanner tarayıcı ve bilgisayar programları ile taranarak analitik incelemeye ve objektif denetime uygun hale getirildikten sonra grafolojik ve kalifrafik esaslar dahilinde yapılan incelemede, tetkik konusu çek aslındaki birinci ciro “…” kaşesi üzerindeki imzanın davacı …’ın eli ürünü olmadığı kanaati bildirilmiştir.
İcra dosyasında bulunan takibe dayanak çek fotokopisinin incelenmesinde; çekin 30/11/2013 keşide tarihli 20.000,00 TL bedelli olup, davacı tarafınlehdar olduğu, … Ltd Şti tarfından keşide edildiği davacının cirosundan sonra davalı şirkete geçtiği, çekin 02.12.2013 tarihinde bankaya ibraz edilip karşılıksız kaşesi olduğu görülmüştür. Dava, imza inkarına dayalı menfi tespit davası olup, davalı, dava konusu çeke ciro yoluyla hamil olmuştur. Davacı çekte lehdar olarak yer almakta olup mahkememizce bir grafolog bilirkişi tarafından alınan bilirkişi raporu ile çekteki imzasının davacının eli ürünü olmadığı anlaşılmıştır. İmzanın sahteliği mutlak def’i olup herkese karşı ileri sürülebilir.
Anılan durum karşısında … İcra Müdürlüğünün … e. Sayılı dosyası ile başlatılan takibe konu 30/11/2013 vade tarihli 20.000-TL bedelli … Şubesine ait … nolu çekteki ciro eden imzasının davacı …’ın eli ürünü olmadığı anlaşılmakla davanın kabulüne karar vermek gerekmiş olup ,ancak icra dosyasındaki hacizlerin kaldırılması talebinin mahkemezle bir ilgisi olmadığından bu yönde bir değerlendirme yapılmayarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile davacının … İcra Müdürlüğüne ait … e. Sayılı dosyaya konu 30/11/2013 tarih 20.000-TL bedelli … Şubesine ait … nolu çekten dolayı borçlu olmadığının tespitine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 1.366,20-TL nispi karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 341,55-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.024,65-TL harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 366,75-TL ilk gider, 650-TL bilirkişi, 60-TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 1.076,75-TL. Yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
Dair, davacının yüzüne karşı davalının yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.07/12/2018

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır