Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/835 E. 2023/330 K. 11.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/835 Esas
KARAR NO : 2023/330
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/08/2015
KARAR TARİHİ : 11/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Müvekkili hakkında 01.04.2007 keşide 01.04.2010 vade tarihli 100.000 TL bedelli bono ile … İcra Müdürlüünün 2010/… E.sayılı dosyası ile davalının o tarihte yetkilisi olduğu … A.Ş.tarafından icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin ödeme emrini tebliğ aldığını ve … İcra Hukuk Mahkemesinin 2010/… esas sayılı dosyası ile dava açtığını, bono üzerindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını ancak mahkemece imza incelemesi yapıldığını fakat imza yaşı incelemesi yapılmadığını, dava sonunda imza müvekkiline ait olduğundan takibin devamına karar verildiğini, müvekkilinin daha sonra açtığı menfi tespit davasının da aleyhine sonuçlandığını, yapılan görüşmeler neticesi 15.06.2015 tarihinde müvekkili …, ve vekili Av…. ile buluşarak ekteki protokolün tanzim edildiğini, 30.000 TL nakit elden ödeme yapıldığını, ve 20.07.2015 vadeli 40.000 TL, 20.08.2015 vadeli 120.000 TL meblağlı iki adet bonoyu verdiğini, aynı tarihte ofisteki bilgisayardan … vekili Av…. ve keşideci … vekili olarak … uyap üzerinden kabul beyanı ile kabulü kabul beyanını mahkemeye verdiğini, … Asliye Ticaret Mahkemesinin 05.08.2015 tarihinde vermiş olduğu ek kararda … A.Ş.nin 14.04.2015 tarihinde terkin edildiğini ve ticari şirketlerin tüzel kişiliğinin terkin ile son bulduğu dolayısıyla davalı vekilinin de vekillik görevinin de terkin ile son bulduğunu belirtmiş olduğunu, tüzel kişiliği ortadan kalkan şirket adına yapılan kabul beyanının geçerli olmadığını, bu nedenle kabul beyanını reddettiğini, müvekkilinin mahkemenin verdiği ek kararla davalı …’ın protokol tarihi olan 15.06.2015 tarihinde yetkili olmadığını anladığını, müvekkilinin ticaret sicil gazetesinden yapmış olduğu araştırmada …’ın 2011 tarihinden beri şirketi temsile de yetkili olmadığını tespit ettiğini, davalının müvekkilinin başkaca açığa atılı imzalı evrakları kullanma tehdidinde bulunduğunu, bunun yanında yetkilisi olmadığı halde … A.Ş.adına protokol imzalamış 30.000 TL nakit ve senetli aldığını, bu durumda müvekkilinin açığa atılı imzalı kağıdının üstü doldurulmak kaydı ile oluşturulan 01.04.2010 vadeli 100.000 TL bedelli bonoyu … İcra Müdürlüğünün 2010/… esas sayılı dosyaya ödemek zorunda kalacağını, hemde protokole istinaden 30.000 TL nakit ödeme dışında 160.000 TL yi davalıya ödemek zorunda kalacağını, müvekkilinin borcu olmadığını kabul ettiği bir bonoya ilişkin mükerrer ödeme yapılmasının kabul edilemiyeceğini, tehdit altında yapılan protokol bir an için kabul edilmiş bile olsa … Asliye Ticaret Mahkemesi vermiş olduğu ek kararla davayı kabule kabule şayan bulmadığından protokole konu senetler geçersiz kabul edilmesi gerektiğini, ve ödenen 30.000 TL nakit paranın iade edilmesi gerektiğini, müvekkilinin tehdit altında senet verdiğinden ve davalıyı şirket yetkilisi olduğunu zannederek protokol yapmış olduğundan … Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduklarını, bu nedenle 15.06.2015 tarihli protokole istinaden verilen senetlerden birisinin vadesinin gelmiş olduğunu, diğerinin de 20.08.2015 tarihinde gelecek olmasından dolayı davalının icra takibi başlatma ihtimali olduğundan müvekkilinin zarara uğramaması için öncelikle ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; davanın reddine karar verilmesini ve %20 oranında icra inkar tazminatının davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İlgili yerlere müzekkereler yazılmış, iddia ve savunmalarda bahsi geçen dava dosyalarının ve cevabı yazıların dosya arasına alındığı anlaşılmıştır.
Bekletici mesele yapılan dava dosyası olan … ATM 2019/… Esas sayılı dava dosyasının kesinleştiği, buna dair gerekçeli karar ve kesinleşme şerhinin dosya kapsamına alındığı anlaşılmıştır.
GEREKÇE:
Dava, davacının protokol kapsamında ödemiş olduğu 30.000 TL’nin davalıdan iadesi ile 15.06.2015 tarihli protokol gereği davalıya verilen iki adet toplam 160.000 TL bedelli senetler yönünden borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde; taraflar arasında 15/06/2015 tarihli protokol tanzim edildiği, protokolde davacının imzasının bulunduğu, imzanın davacı tarafça inkar edilmediği ve kabul edildiği, dava dışı şirketi temsilen ise davalının imzasının bulunduğu anlaşılmaktadır.
Protokole göre taraflar … ATM 2014/… Esas (yeni 2019/… Esas) sayılı dava dosyasında anlaştıklarını, anlaşmaya binaen davalı şirket vekili olan Av. …’in kabul beyanı sunacağı ve bu anlaşmaya istinaden davacı tarafın 190.000 TL ödeme yapacağı, 30.000 TL’nin elden ödendiğinin yazılı olduğu, bakiye kalan 160.000 TL için ise 20.07.2015 vadeli 40.000 TL, 20.08.2015 vadeli 120.000 TL senet verileceği yazılıdır.
Davacı her ne kadar protokolün tanzim tarihinde davalının yetkili olmadığını beyan etmiş bu sebeple geçersiz olduğunu ileri sürmüş ise de; davacının iş bu iddiasının kabule şayan olduğu kabul edilse dahi, protokolün şirket tarafından benimsendiği ve uygulandığı, nitekim … ATM 2019/… Esas sayılı dava dosyasında şirket adına protokolde de bahsi gecen avukat tarafından kabul beyanı sunulduğu ve mahkemece kabul beyanının usule uygun olduğu tespiti yapılmış, karar kesinleşmiştir. Kesinleşen mahkeme kararı ile birlikte protokolün geçerli olduğu, şirket tarafından da benimsendiği ve uygulandığı açıkça anlaşılmıştır. Dolayısı ile davacının protokol imza tarihinde şirket yetkilisi olmadığı itirazı yerinde değildir.
Davacı vekili her ne kadar dava dilekçesinde davalı tarafın tehdit eyleminden bahsetmiş ise de dava dilekçesi lafzi içeriği incelendiğinde; davacının esas itibari ile boş olduğu iddia olunan imzalı kağıtların davalı tarafça doldurulma endişesi ile protokolü imzaladığı iddiasına dayandığı nitekim dava dilekçesinin 1. Maddesinin sondan iki önceki cümlesinde “müvekkilim … boş kağıtlara istedikleri rakamları yazarak icraya koymalarından endişe ederek anlaşmaya razı olmuştur.” yazılı olup, davacının ilerisine dair duyduğu endişe ile imza atması protokolü geçersiz kılacak bir sebep değildir. Ayrıca dosya kapsamında davacının bu iddialarını ispatlamaya elverişli bir delil bulunmadığı gibi dosya kapsımında bulunan … CBS 2015/… sayılı soruşturma dosyasında davacının dava konusu ihtilafa ilişkin şikayeti ile soruşturma yürütüldüğü, soruşturma kapsamında davacının zorla senede imza attırıldığına ilişkin bir delilin bulunmadığı, senetlerin protokol kapsamında verildiği gerekçesi ile takipsizlik kararı verilmiştir.
Dolayısı ile davalının boş olduğu iddia olunan imzalı kağıtları dolduracağını söylemesi tehdit kapsamında bir söylem olmayıp, nitekim boş olan senedin anlaşmaya uygun olarak da doldurulabileceği, anlaşmaya aykırı dolduruldu ise bu hususun aksinin yazılı delille ispatının mümkün olduğu, dolayısı ile davalının senetleri sonradan dolduracağı söylemi bir tehdit eylemi olmayıp ilerisi için ancak hukuk davalarının konusunu teşkil edecek bir ifade olduğu, bir an için bu söylemin tehdit olduğu kabulünde dahi, bu söylemin gerçekleştiğine dair iş bu dava dosyasında bir delil ve emare bulunmamaktadır. Anılan sebeplerle davacı yanın iddiaları yerinde görülmemiştir.
Hülasa, tarafların yapmış oldukları protokol gereği … ATM 2019/… esas sayılı dava dosyasının kabul beyanı ile son bulduğu ve söz konusu dava dosyası alacağın yerini protokol kapsamında bahsi geçen alacağın aldığı, davacının protokol kapsamında ödenen ve talep edilen senetler yönünden borcunun bulunduğu anlaşılmakla açılan davanın reddine karar verilmiş, davalı her ne kadar icra inkar tazminatı talebinde bulunmuş ise da bahse konu uyuşmazlığa konu senetler yönünden başlatılan bir icra takibinin bulunmadığı, icra takibine dayalı açılmış bir dava bulunmaması sebebiyle davalı tarafın icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın reddine,
2-Davalı tarafın icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Sebepsiz zenginleşmeye dayalı 30.000 TL üzerinden açılan dava ile 160.000 TL üzerinden açılan menfi tespit davaları iki ayrı dava olup; harç ve vekalet ücreti ayrı ayrı değerlendirilmiş olup bu minvalde;
-Sebepsiz zenginleşme davası yönünden alınması gereken 179,90 TL, Menfi tespit davası yönünden alınması gereken 179,90 TL olmak üzere toplam alınması gereken 359,80 TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 3.244,73 TL peşin harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 2.884,93 TL harcın talebi halinde davacıya iadesine,
-Sebepsiz zenginleşmeye konu dava yönünden dava değerine göre karar tarihindeki tarifeye göre hesaplanan 9.200-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
-Menfi tespite konu dava yönünden dava değerine göre karar tarihindeki tarifeye göre hesaplanan 25.000-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça yapılan 50-TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Arta kalan gider ve delil avansının kararın kesinleşmesi ile yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde … Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/04/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu evrak 5070 Sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*