Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/759 E. 2018/8 K. 09.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/759
KARAR NO : 2018/8
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 02/12/2010
KARAR TARİHİ : 09/01/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 01/09/2010 tarihinde, müvekkiline ait olan … Kazık Makinesi’nin müvekkilinin iş yaptığı şantiyede çalışırken, makinenin piston cıvatalarının kopması sonucu hasar gördüğünü, makinenin toprak ile temas etmeyen … isimli parçasının koparak makinenin açtığı çukura düştüğünü, makinenin bu parçasının rutin çalışma sonucunda, toprak ve zemin ile temas etmediğini ve makine kırılması poliçesi ile davalıya sigortalı olduğundan, hasarın ihbar edildiğini, ekspertiz raporununun düzenlendiğini, davalının 49.717,51 TL ödeyip, … ve … … isimli parçaların hasarını ödemediğini, davalının yaptığı ödeme tahsil edilirken bu hasara ilişkin alacak hakkının saklı tutulduğunu ve … 4. Noterliğinin 10/10/2010 tarihli ihtarnamesi ile 62.800,00 Euro hasar bedelinin ödenmesinin istendiğini, davalı tarafça ödenmeyeceğinin bildirildiğini, iş bu davayı açmak zorunda kalındığını belirterek … ve … … isimli parçaların 62.800,00 Euro+KDV bedelinin, şimdilik 10.000,00 TL’sinin davalıdan faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevabında özetle, davaya konu edilen iş makinesinin müvekkilince, makine kırılması sigorta poliçesi ve teminat altına alındığını, davacının hasar ihbarı üzerine ekspertiz çalışmaları yapıldığını ve ekspertiz tarafından düzenlenen raporda, poliçe özel şartlarında yer altı çalışmaları istisnası başlığı taşıyan klovzda, makine yer üstünde olsa bile, eğer varsa toprak altında kalan parçaları ile delici ve kırıcı uçlarında meydana gelen hasarların teminat dışı olduğunun belirtildiğini, dolayısıyla makine yer üstünde olsa bile, hasarda toprak altında kalan parçaların teminat dışı olduğunun belirtilmesi karşısında, açılan davanın haksız olduğunu, ayrıca istenen miktarın fahiş bulunduğunu, zira davacıya yapılan 49.717,51 TL’lik ödeme için de … … hasarının da bulunduğunu, ödenmeyen hasarın sadece … hasarı olduğunu ve bu …’ın değerinin de 48.014,00 Euro olduğunu, ayrıca poliçede tenzili muafiyetin de ön görüldüğünü, hasardan bu miktarın ve hurda bedelinin düşülmesi gerektiğini belirterek, haksız davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
GEREKÇE:
Dava, makine kırılması sigorta poliçesi ile teminat altına alınan iş makinesinin hasara uğraması nedeniyle ödenmeyen kısmi hasar bedelinin tazmini istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki Makine Kırılma Poliçesi, hasar dosyası, ihtarnameler ve dayanılan tüm deliller celp edilip incelenmiş, tanıklar dinlenmiş ve davaya konu edilen iş makinesi de yerinde görülmek suretiyle konusunda uzman bilirkişilerden rapor alınmış tüm deliller toplanmıştır.
İddia, savunma, sunulan deliller, tüm dosya kapsamı, iş makinesinin de yerinde incelenmesi ile düzenlenen 05/11/2012 tarihli raporda özetle, hasar ile poliçe kapsamında gösterilen teminat arasında uygun illiyet bağının bulunduğu, sigorta konusu … Kazık Çakma Makinesinin teknik özelliği ve olayın oluş biçimine bakıldığında, hasarın yer üstünde gerçekleştiği, sigortalı makinenin yer üstünde olduğu ve hasara konu olan parçaların da yer altında olmadığı, çalışma sırasında makine üzerinden düzen parçaların kazın … çukuruna düştüğü, hasarın poliçede gösterilen teminat dışı hallerden her hangi birisi ile örtüşmediği, buna göre istenebilecek tazminatın KDV dahil 165.369,64 TL olabileceği, davacıya kısmi hasar olan 49.717,51 TL’nin ödendiği, fark hasar olarak 115.652,13 TL’nin istenebilir tazminat olduğu açıklanmıştır.
Mahkememizce (…) 25. Asliye Ticaret Mahkemesi) 20/02/2013 tarih ve …e. .. karar sayılı kararı ile dava konusu iş makinesinin … isimli parçasının çalışırken toprak ile temas etmediği ve toprağın altında kalan bir parça olmadığı, çalışma esnasında cıvataların kopması sonucu makinenin açtığı çukura düştüğü ve bu şekilde hasara uğradığı, dava tarihi ve ıslah tarihi nazara alındığında 6102 ve 6103 sayılı Yasalardaki düzenlemeler çerçevesinde 6762 sayılı TTK hükümlerinin uygulanması gerektiği, 6762 sayılı TTK’nun 1268. maddesi uyarınca zamanaşımı süresinin 2 yıl olduğu, 01.09.2010 tarihinde meydana gelen hasarın aynı gün sigorta şirketine ihbar edildiği, ekspertiz raporunun 24.09.2010 tarihinde düzenlendiği, davacının 10.11.2010 tarihli dilekçesi ile talep ettiği tazminatın davalı … şirketinin 22.11.2010 tarihli yazısı ile reddedildiği, ıslah tarihi olan 14.12.2012 tarihi itibariyle ıslaha konu miktarın zamanaşımına uğradığı, işbu davanın HMK’nun 107. maddesinde düzenlenen belirsiz alacak davası niteliğinde olmadığı, anılan maddede alacağın miktarının ya da değerinin tam ve kesin olarak belirlenmesinin kendisinden beklenemeyeceği ya da imkansız olduğu hallerde belirsiz alacak davasının gündeme gelebileceği belirtilmiş olmakla, davaya konu hasar miktarının ekspertiz raporunda teminat dışında olan parçalar ( … ) olarak 93.406,43 TL olarak belirlendiği, makinenin rayiç değerinin rizikonun gerçekleştiği tarih itibarı ile basit bir araştırma ile tespiti de mümkün bulunduğundan davanın belirsiz alacak davası olarak kabul edilemeyeceği, davanın açıldığı tarih itibarı ile yürürlükte bulunan HUMK’daki düzenleme çerçevesinde kısmi dava olarak açıldığı ve ıslah yoluyla arttırılan kısmın zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 10.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, ıslahla arttırılan kısmın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verildiği, mahkememiz kararının davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine … 11. Hukuk Dairesinin … E. … Karar sayılı kararı ile “… Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince, dava makine kırılması sigorta poliçesine dayalı tazminat istemine ilişkindir. Poliçe özel şartlarının “Yer Altı Çalışmaları İstisnası” başlığını taşıyan klozu “makine yer üstünde olsa bile eğer varsa toprak altında kalan parçaları ile delici ve kırıcı uçlarında meydana gelen hasarlar teminat dışıdır” hükmünü içermektedir. Davalı taraf anılan bu hüküm uyarınca hasarın teminat dışı olduğunu savunmuştur. Ekspertiz raporunda dava konusu makinenin çalışması ve parçaları hakkında bilgi verildikten sonra “operatörün çukur açma işlemini tamamlamasından sonra kelly grubunu yukarıya doğru çekmeye başladığı sırada delici grubun tamamen çukurdan çıkması beklenmeden makinenin geriye doğru hareket ettirildiği ve kazıcı uçların çukurun karşı cephesine çarptığı, bu sırada harekete devam edilince kelly’i üstten tutan pistonun cıvatalarının bu eğilme zorlamasına dayanamayıp koptuğu ve kelly grubunun çukurun içine düştüğü belirtilerek” dava konusu parçanın anılan kloz uyarınca teminat dışı olduğu bildirilmiştir. Davacı vekili ise, dava dilekçesinde dava konusu makinenin müvekkiline ait inşaat şantiyesinde çalışırken piston cıvatalarının kopması sonucu toprak ile temas etmeyen … isimli parçasının koparak makinenin açtığı çukura düştüğünü, makinenin bu parçasının rutin çalışma sırasında toprak ve zemin ile temas etmediğinden oluşan hasarın teminat dahilinde olduğunu iddia etmiştir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise “dava konusu …ın, poliçe özel şartında belirtildiği gibi toprak altında kalarak hasara uğramadığı, iş makinesi açık arazide çalışırken hareketini sağlayan pistonun cıvatalarının kopması sonucu çukura sıkıştığı, (çukur toprak altı değildir) hasarlanmadığı, hasar/zararın yer üstünde gerçekleştiği, sigortalı makine yer üstünde olduğu gibi hasara konu parçaların da toprak altında olmadığı, çalışma sırasında makine üzerinden düşen parçaların kazılan … çukuruna düştüğü bu nedenle hasarın teminat dahilinde olduğu” bildirilmiştir.
Davalı vekili 25.12.2012 tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporuna karşı hasarın teminat dışı olduğu yönünde ciddi itirazlar ileri sürerek, teknik üniversitede görevli öğretim üyelerinden oluşan bir heyetten yeni bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davalı vekilinin bilirkişi raporuna karşı ileri sürdüğü ciddi itirazları karşılayacak ek rapor alınması, gerektiğinde yeni bir heyetten rapor alınması ve oluşacak sonuç çerçevesinde karar verilmesi gerekirken davalı vekilinin rapora karşı ileri sürdüğü itirazlar karşılanmadan eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. ” gerekçesi ile mahkememiz kararının bozulduğu ve Mahkememizin … esas sayısına kaydedilmiştir.
Bozma sonrası aldırılan Ek bilirkişi raporu ile : Taraflar arasında mevcut poliçenin Yer altı Çalışmaları istisnası olarak belirlenen düzenlemede : ” işbu teklif/poliçe ile teminat verilen makinaların yeraltında çalışmaları (taşocağı, maden, tünel vb) sırasında meydana gelecek hasarlar ile makine yer üstünde olsa bile, eğer varsa toprak altında kalan parçaları ile delici ve kırıcı uçlarında meydana gelen hasarlar, maden ocağı veya tas ocağında çalışması ve bu esnada oluşacak hasarlar ve sonuçları ile kurtarma masrafları teminat dışıdır…” dendiği, Dava konusu …’ın yer altı çalışması yapan bir makine olmadığı dava konusu … kazık makinasının taşocağı, maden, tünel vb. mahalde çalıştığı yönünde bir iddianın bulunmadığı, dava konusu …’ın bağlantı noktalarından koparak çukura düştüğü, toprak altında kalarak hasarlanmadığı yani; Makine Kırılması Sigorta Poliçesi istisnalarında belirtildiği şekliyle “Yer Altı Çalışması” yapmadığı, dava konusu ve dosya içeriğindeki hasarın KDV hariç 140.143,76 TL olduğu, dolayısıyla, dava konusu ve dosya içeriğindeki hasarın teminat içi olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Yargıtay bozma ilamı, bozma sonrası aldırılan Ek bilirkişi Raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde Dava konusu …’ın yer altı çalışması yapan bir makine olmadığı dava konusu … kazık makinasının taşocağı, maden, tünel vb. mahalde çalıştığı yönünde bir iddianın bulunmadığı, dava konusu …’ın bağlantı noktalarından koparak çukura düştüğü, toprak altında kalarak hasarlanmadığı yani; Makine Kırılması Sigorta Poliçesi istisnalarında belirtildiği şekliyle “Yer Altı Çalışması” yapmadığı, bilirkişi raporu ile hasarın 140.143,76 TL olduğu, hasarın teminat içi olduğu, davacı vekili tarafından kısmi dava olarak açılan dava ile dava değerinin 10.000,00 TL olarak belirtildiği dava tarihi ve ıslah tarihi nazara alındığında uygulanması gereken 6762 sayılı TTK’nun 1268. maddesi uyarınca zamanaşımı süresinin 2 yıl olduğu, 01.09.2010 tarihinde meydana gelen hasarın aynı gün sigorta şirketine ihbar edildiği, ekspertiz raporunun 24.09.2010 tarihinde düzenlendiği, davacının 10.11.2010 tarihli dilekçesi ile talep ettiği tazminatın davalı … şirketinin 22.11.2010 tarihli yazısı ile reddedildiği, bu itibarla ıslah tarihi olan 14.12.2012 tarihi itibariyle ıslaha konu miktarın zamanaşımı nedeni ile reddi yönündeki mahkememiz kararının … 11. Hukuk Dairesinin … E. … Karar sayılı kararı ile davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerektiği tespiti karşısında Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği bu itibarla davanın dava dilekçesi ile talep edilen 10.000,00 TL bedel üzerinden kısmen kabulü gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile 10.000-TL tazminatın dava tarihi (02/12/2010) tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlardaki avans faizi ile davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
2-Islah ile arttırılan kısmın zamanaşımı nedeni ile reddine yönelik mahkeme kararının Yargıtay incelemesine geçerek kesinleştiğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince davacıdan alınması gereken 683,10-TL karar harcının davacıdan peşin alınan 1.865,95-TL harçtan mahsubu ile 1.182,85-TL fazla harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iade edilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 2.180-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Red edilen kısım yönünden verilen karar Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiğinden yeniden davalı lehine vekalet ücreti hususunda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yapılan 683,10-TL Peşin harç, 84,46-TL ilk kararla hesaplanan harç, 189-TL bozmadan sonraki tebligat ve müzekkere gideri ile 300-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.256,56-TL. yargılama giderinin davalıdan tahsili davacıya verilmesine,
7-HMK 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren yasal süresi içeresinde Yargıtay ilgili dairesinden temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
09/01/2018

Katip e-imzalıdır Hakim e-imzalıdır