Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/740 E. 2020/633 K. 20.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/740 Esas
KARAR NO : 2020/633
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 14/07/2015
KARAR TARİHİ : 20/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; 17/07/2007 tarihinde …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile …’in sevk ve idaresindeki … plakalı aracın çarpışması neticesinde meydana gelen trafik kazasında …’ın vefat ettiğini, müvekkilinin vefat eden eşi …’ın desteğinden yoksun kaldığını, kazanın oluşumunda … Asliye Ceza Mahkemesinin 2007/… Esas 2008/… Karar sayılı dosyasından … plakalı araç sürücüsünün asli kusurlu, … plakalı araç sürücüsünün ise tali kusurlu bulunduğunu, davalının kazaya sebep olan … plakalı aracın kaza tarihinde Yeşil Kart sigortacısı olması sebebiyle sorumlu olduğunu ve tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkili için 43.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminat ve 30.000,00-TL manevi tazminat olmak üzere toplam 73.000,00-TL tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsiline, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Dava konusu kaza ile ilgili olarak … Asliye Ceza Mahkemesinin 2007/… Esas 2008/… Karar sayılı dosyasının kesinleşmesinin beklenilmesini, … plakalı aracın kaza tarihinde trafik sigortacısının … Sigorta AŞ.olduğundan davanın ihbarına karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafın herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan tazminat alıp almadığının belirlenmesi gerektiğini, müvekkil büronun manevi tazminatlarla ilgili sorumluluğunun ancak yabancı sigorta şirketinin ihtiyaren teminat vermesi halinde söz konusu olacağını ve tüm bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İhbar olunan … Sigorta AŞ.’nin beyanları özetle; Dava konusu … plakalı aracın şirketleri nezdinde 22/04/2007 başlangıç ve 22/04/2008 bitiş tarihli … nolu Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu ve sorumluluğunun poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu, davacı tarafından …. Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan 2015/… Esas sayılı dava kapsamında şirketlerinin davacıya poliçe limitinin tamamını feriler ile beraber 68.186,73-TL olarak ödediğini ve sorumluluğunu yerine getirdiğini, şirketlerinin başkaca bir sorumluluğu olamayacağını beyan etmiştir.
Dava, trafik kazası nedeniyle davacının destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; trafik kazası nedeniyle desteğini kaybeden davacının bu zararını davalıdan tazminini talep edip edemeyeceği ve miktarı noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Yüksek Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarında belirtildiği üzere, maddi tazminatların, kazanın kaza tarihinden itibaren günümüze ve bilinen dönem sonuna kadar gerçekleşen her türlü ücret artışları ve emsal ücretlere göre tespit ve hesaplanması gerekmektedir. Yine Yargıtay’ın yerleşik içtihatları gereğince, kişinin vücut bütünlüğünün ihlali nedeniyle ortaya çıkan beden gücü kayıplarının gelirinde veya malvarlığında bir azalma meydana gelmese dahi tazminat gerektiği kabul edilmekte ve bu husus güç kaybı tazmitanı olarak ifade edilmektedir. Bu durum her ne kadar sorumluluk hukukukundaki zarar kavramına aykırı gibi görünse de, burada vücut bütünlüğü ihlal edilen kişinin aynı işi zarardan önceki durum ve diğer kişilere göre daha fazla güç sarf ederek yaptığı gerçeğinden hareket edilmekte ve zararı fazladan sarf edilen bu gücün oluşturduğu kabul edilmektedir.
Taraflarca delil olarak; … Asliye Ceza Mahkemesinin 2007/… Esas 2008/… Karar sayılı dosyası, ….Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/… Esas sayılı dosyası, trafik kaza raporu, kaza tespit tutanağı, hastane kayıtları, trafik kayıtları, hasar dosyası, veraset ilamı, iddialar, savunmalar, bilgi ve belgeler ile bilirkişi incelemesine dayanılmış olup gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda dava dosyası ve ilgili kayıtlar incelenerek aktüerya hesabı yönünden bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup, Aktüerya Hesap Uzmanı bilirkişi … tarafından hazırlanan 11/06/2018 tarihli kök raporu özetle; ”Dava konusu olayın meydana gelmesinde … plakalı araç sürücüsü …’in olayda %20 oranında kusurlu olduğu, … plakalı araç sürücüsü davacının murisi …’ın olayda %80 oranında kusurlu olduğu, müteveffanın eşi davacının yoksun kaldığı desteğe ilişkin teminat limiti dahilindeki maddi zararının 35.237,42-TL olduğu, manevi tazminatın mahkemenin takdirinde olduğu” ve 25/12/2018 tarihli ek raporu özetle; ”Tarafların itirazları değerlendirildiğinde yapılan ödemeler ve güncelleme faizi değerlendirildiğinde davacının destekten yoksun kalma tazminatı alacağının kalmadığı” kanaatiyle rapor tanzim etmiştir.
Mahkememizce dosyanın başka bir aktüerya bilirkişisine tevdi ile önceki rapor, ek rapor, davacı tarafın itirazları ve dosya kapsamına göre davacı tarafın bakiye destekten yoksun kalma tazminat alacağının olup olmadığının belirlenmesi yönünden bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup, Aktüerya Hesap Uzmanı bilirkişi … tarafından hazırlanan 24/06/2019 tarihli raporu özetle; ”17/07/2007 tarihinde meydana gelen kazada vefat eden …’ın desteğinden yoksun kalan davacı ile ilgili olarak destekten yoksun kalma tazminatı kaza yapan aracın sürücüsü, işleteni ve sigorta şirketinin davacının destekten yoksun kalma tazminatından müteselsilen sorumlu olduğu, ihbar olunan … Sigorta AŞ.nin yapmış olduğu ödemenin taleple bağlılık ilkesi gereğince, dosyadaki bilgi ve belgeler dikkate alınarak kusur oranında talep ettiği ve %80 kusur oranı dikkate alınarak ödeme yapılması sebebiyle mahsup edilmemesi gerektiği, davalı büronun rizikosunun üstlendiği aracın %20 kusur oranı üzerinden hesaplamaların yapılması gerektiği, davacının Yargıtay hesaplama yöntemi ile 81.059,99-TL, aktüeryal hesaplama yöntemi ile 108.968,50-TL olduğu, hesaplamaya dayanak teşkil eden PMF 1931 ve TRH 2010 tablolarından, TUİK verileri dikkate alınarak ve ülkemiz güncel yaşam olasılıklarını içerir olması sebebiyle TRH 2010 tablosunun dikkate alınması yönünde kanaat oluşmuş ise de, hesaplama yöntemi bakımından ise, yerleşik Yargıtay içtihatlarınca Yargıtay hesaplama yöntemi tercih edilmekte ise de aktüeryal yöntemle yapılmış olan hesaplama yöntemi de kullanılmış olduğundan uygulanacak hesaplama yöntemlerinin seçimi hususunda takdirin mahkemeye ait olmakla birlikte tespit edilen destekten yoksun kalma tazminatı tutarının ZMSS limitini aşması halinde davalının en fazla bu limit ile sorumlu olduğu” kanaatiyle rapor tanzim etmiştir.
Mahkememizce 11/06/2018 tarihli bilirkişi raporu, 25/12/2018 tarihli bilirkişi ek raporu ve 24/06/2019 tarihli bilirkişi raporu arasındaki çelişkinin giderilmesi suretiyle dosya kapsamına göre bilirkişilerden rapor alınmasına karar verilmiş olup, Aktüerya Hesap Uzmanı bilirkişi … ve Sigorta Tahkim Hakemi bilirkişi … tarafından hazırlanan 08/07/2020 tarihli raporu özetle; ”17/07/2007 tarihinden meydana gelen trafik kazasında davalının %20 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre davacı desteği …’ın vefatı nedeniyle; … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/… Esas sayılı dosyası ile araç sürücüsü aleyhine açılan ve kesinleşen davada yapılan yargılama sonucu davacının destek zararının belirlenmiş olması, nihai takdir ve değerlendirilmesinin mahkemeye ait olmak üzere emsal olarak ibraz edilen Yargıtay 17. Hukuk Dairesi kararlarına göre anılan davada belirlenen destek zararlarını aşacak şekilde hüküm kurulmasının mümkün olmaması, hak sahibinin ilk davadaki zarar miktarı ile bağlı olması, sonra açılan iş bu davada gelişen ve değişen bir durumun bulunmaması nedeniyle teknik açıdan davacının maddi zararına ilişkin yeniden hesap yapma imkanının bulunmadığı, … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/… Esas sayılı dosyası belirlenen ve tamamı hüküm altına alınan maddi tazminat tutarının haricen ödendiğinin beyan edilmiş olması nedeniyle müşterek ve müteselsillik açısından davacının talep edilebilir bakiye zararının bulunmadığı, ….Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/… Esas sayılı dosyası belirlenen ve tamamı hüküm altına alınan maddi tazminat tutarının müteselsil borçlu araç sürücüsü tarafından ödenmiş olması ve BK.nun 166.maddesine göre de müteselsil borçlulardan birisinin borcun tamamını ödemiş olması nedeniyle diğer müteselsil borçlu davalının da borçtan kurtulmuş olacağı, … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/… Esas sayılı dosyası ile açılan davada manevi tazminata hükmedilmiş olması, manevi tazminatın bölünemeyeceği ve manevi tazminat taleplerinin trafik sigortası teminatına girmediği, bununla birlikte ek teminatın dosya kapsamında verildiğine yönelik bilgi, belgenin olmadığı, bu kapsamda da davalının talep konusu manevi tazminattan bir sorumluluğunun söz konusu olmayacağı” kanaatiyle rapor tanzim etmişlerdir.
GEREKÇE :
Tarafların iddia ve savunmaları ile toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının murisi …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın 17/07/2017 tarihinde …’in sevk ve idaresindeki … plakalı araçla karıştığı kazada öldüğü, … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/… Esas sayılı dosyasında alınan kusur raporuna göre davacının murisi …’ın kazanın oluşumunda yüzde seksen oranında kusurlu olduğu, dava dışı sürücü …’in kazanın oluşumunda yüzde yirmi oranında kusurlu olduğu, davalı Türkiye Motorlu Taşıt Bürosu’nun Türkiye’de trafik kazasına karışan yabancı plakalı araçların verdiği zararlardan kusur oranında sorumlu olduğu, işbu dava, dava dışı sürücü …’in yüzde yirmi kusuruna dayanarak açılmıştır. Ancak, davacı taraf, …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/… Esas sayılı dosyasında açmış olduğu davada dava dışı …’den maddi ve manevi tazminat talep etmiş, mahkemece maddi ve manevi tazminata hükmedilmiş ve karar kesinleşmiştir. İşbu davada destek zararının belirlenmesi ve tamamının hüküm altına alınması, yeni olarak gelişen ve değişen bir durum bulunmaması sebebiyle davacı tarafın tekrar destek zararı talep edemeyeceği anlaşıldığından maddi zarar talebinin reddine, davacı tarafın yine işbu davada manevi tazminat talep ettiği, talebin hüküm altına alındığı, manevi tazminata ilişkin bir ödeme olduğundan manevi tazminatın bölünmezliği ilkesi gereği davacının manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 54,40-TL karar ve ilam harcının davacı tarafça yatırılan 249,34-TL peşin harç ve 226,00-TL ıslah harcı toplamı 475,34-TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 420,94-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 17.152,01-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-HMK 333 (1) maddesi uyarınca davacı tarafça yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası resen mahkememizce davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne hitaben yazılacak dilekçeyle istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 20/10/2020

Katip …
☪e~imzalıdır.☪

Hakim …
☪e~imzalıdır.☪