Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/709 E. 2019/267 K. 12.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/709 Esas
KARAR NO : 2019/267
DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/07/2015
KARAR TARİHİ : 12/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında 13/08/2004 tarihinde Bireysel Emeklilik Sözleşmesi akdedildiğini, sözleşme kapsamında davalı şirketçe müvekkil adına fon alımı yapıldığını ve alınan fondan müvekkilinin katılımının karşılık geldiği değer yönetilerek ortaya bir miktar birikim çıkarıldığını, bu birikimin taraflarınca … Noterliği’nin 24/02/2015 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile talep edildiğini ancak davalı tarafından ihtarın gereğinin haksız olarak yerine getirilmediğinden bahisle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla alacağın tespiti ile şimdilik 10.000,00-TL nin gecikme zammı ve temerrüt faiz oranı da eklenerek davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap diekçesi özetle; müvekkili ile davalı arasında 13/08/2004 tarihinde Bireysel Emeklilik Sözleşmesi akdedildiğini, davacının bahsettiği ihtarname alındıktan sonra sözkonusu işlemi gerçekleştirme için telefon ile arandıysa da ulaşılamamış ve işlemler tamamlanamadığını, bu nedenle müvekkil şirketin sorumluluğundan bahsedilemeyeceğini, bununla birlikte davacının talebi ve bizzat imzası alınsa dahi ilgili bireysel emeklilik sözleşmesi üzerinde iki ayrı birinci haciz ihbarnamesi gönderilmiş olmakla tedbir kaydı işlendiğini, işbu davanın açılması ile 89/1 uyarınca gönderilen haciz ihbarnameleri ile katılımcının tasarruf yetkisi serbest hale gelemeyeceğinden ve diğer hususlar kapsamında ilgili işlemlerin yapılarak emeklilik şirketi bakımından tutarın icra müdürlüğüne ödenmesinde hiçbir sakınca olmadığını ve tüm bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Görevli mahkemenin belirlenmesinde dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un dava konusu uyuşmazlık ile ilgili 3/1-k-1, 4/3, 73/1 ve 83/2 maddelerinde yer alan hükümlerinin dikkate alınması gerekmektedir.
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/1-k maddesinde; tüketicinin, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi ifade ettiği,
3/1-l maddesinde; tüketici işleminin, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade ettiği,
4/3.maddesinde; Tüketiciden; kendisine sunulan mal veya hizmet kapsamında haklı olarak yapılmasını beklediği ve sözleşmeyi düzenleyenin yasal yükümlülükleri arasında yer alan edimler ile sözleşmeyi düzenleyenin kendi menfaati doğrultusunda yapmış olduğu masraflar için ek bir bedel talep edilemeyeceği, bankaların, tüketici kredisi veren finansal kuruluşlar ve kart çıkaran kuruluşlar tarafından tüketiciye sunulan ürün veya hizmetlerde ise tüketiciden faiz dışında alınacak her türlü ücret, komisyon ve masraf türleri ile bunlara ilişkin usul ve esaslar Bakanlığın görüşü alınarak bu Kanunun ruhuna uygun olarak ve tüketiciyi koruyacak şekilde Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından belirleneceği,
73/1.maddesinde; tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevli olduğu,
83/2.maddesinde; taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği hüküm altına alınmıştır.
Somut olayda; davanın açıldığı 07/07/2015 tarihi itibariyle 6502 sayılı Yasa’nın yürürlükte olduğu, davacının ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket etmesi nedeniyle tüketici sayılıp, taraflar arasında imzalanan bireysel emeklilik sözleşmesine göre açılan alacak davasında davaya bakma hususunda Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu anlaşıldığından davanın usulden reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın USULDEN REDDİNE,
Karar kesinleştiğinde ve süresinde talep halinde görevli İstanbul Nöbetçi Tüketici Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
2-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli mahkemesine tevzi edilmek üzere İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosu’na gönderilmesine,
3-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra davaya yetkili görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin ihtaratına,
4-Harç ve masrafların görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair, hazır olan tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.12/03/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır