Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/690 E. 2019/120 K. 12.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/690 Esas
KARAR NO : 2019/120

DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 02/07/2015
KARAR TARİHİ : 12/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; müvekkilinin sahibi olduğu … plaka sayılı aracın davalı …’nın sevk ve idaresinde iken 29/03/2015 tarihinde … yolu üzerinde gidiş yönünün solundaki bariyerlere çarptıktan sonra savrulup yolun sağındaki aydınlatma direği, otobüs durağı ve tabelalara çarpması sonucu tek taraflı olarak maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkil poliçede ve genel şartlarda belirtilen tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, zamanında yapılan bildirime rağmen ve diğer bütün şartları gerçekleşmişken davalı … şirketi ise TTK.madde 1427/2 ye göre rizikonun gerçekleşmesini müteakip ve rizikoyla ilgili belgelerin sigortacıya verilmesinden ve rizikonun ihbarından sonra kırkbeş gün içerisinde riziko bedelini ödemesi gerekirken taraflarına herhangi bir ödeme yapılmadığını ve temerrüde düşüldüğünü, kaza sonrasında davalı … şirketi tarafından hazırlanan 04.06.2014 tarihli ekspertiz raporuna göre KDV hariç 159.181,41-TL’ lik parça ve işçilik masrafı çıkarıldığını, bunun üzerine taraflarınca …. Noterliği’nden 08.06.2015 tarihli … yevmiye nolu ihtarname çekilerek 159.181,41-TL’ lik parça ve işçilik masrafı + Kdv ile davalı sigortanın temerrüde düşmesi sebebiyle başvuru tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi talep edildiğini, 12.06.2015 tarihinde davalı sigortalı şirketiyle tekrar görüşüldüğünü ancak davalı … tarafından müvekkilinin maddi zararını karşılayacak şekilde bir ödeme yapılamayacağı bildirildiğini, davalı … şirketinin sigorta edilenin gerçek zararından sorumlu olduğunu, ayrıca taraflarınca araçta oluşan değer kaybının belirlenebilmesi için … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … D.iş sayılı dosyada delil tespiti istendiğini ve tüm bu nedenlerle kaza sonrası oluşan zarar karşısında fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla riziko bedeli,
araçta oluşan değer kaybı, kazanın meydana geldiği tarihten itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalılardan alınarak müvekkiline ödenmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … AŞ.vekilinin cevap dilekçesi özetle; davada davacı tarafın maliki bulunduğu ve müvekkil şirket nezdinde … nolu ve 31.01.2015 tarihli Kasko Poliçesi (19.02.2015 tarihli Plaka Zeyilinamesi) ile sigortalı bulunan … plaka nolu aracında 29.03.2015 tarihinde meydana gelen hasar müvekkil şirket tarafından ödenme teklif edilmesine rağmen, gerekli belgeleri müvekkil şirkete teslim etmediğini ve araçta meydana geldiğini iddia ettiği 159.181,41-TL zarar ile değer kaybının da müvekkil şirketten tahsilini talep ettiğini, davacı tarafça dava dilekçesinde 159.181,41-TL olarak zikredildiğini ve talep edilen zarar miktarı tespit edilmiş olduğuna göre araçta meydana gelen zarar bakımından belirsiz alacak davası ikame edilmeyeceğini, meydana gelen hasar müvekkil şirket tarafından 10/448220 nolu hasar dosyası açıldığını, 20.04.2015 tarihli araştırma raporu ve 04.06.2015 tarihli ekspertiz raporu ile tespit edildiğini ve davacı tarafın onarımı kabul etmemesi sebebi ile, tespit edilen KDV hariç 146.771,86-TL nin ödenmesi için gerekli ibraname aslı ve kimlik sureti ile Iban numarasını bildirmesi istendiğini ancak davacı tarafça anılan belgeler gönderilmemiş huzurdaki dava ikame edildiğini, davacı tarafın talep ettiği “değer kaybı” kasko poliçesi kapsamında teminat altına alınmış bir değer olmadığını, değer kaybının tazmini ancak sözü edilen aracın satılması ile ortaya çıkabilecek bir zarar olduğunu, davacı tarafın söz konusu aracı satmadığını, davacı nezdinde oluşmuş bir zarar da söz konusu olmadığını, davacı tarafın aracında meydana gelen hasar kendisine ihbar edildikten sonra, hasarı poliçe kapsamında karşılamak istemiş olduğundan temerrüt faizi yürütülemeyeceğini ve tüm bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, davacı tarafın hususi kullanımında olan aracında meydana gelen zararın Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi sigortacısından tahsili istemine ilişkindir.
Görevli mahkemenin belirlenmesinde dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un dava konusu uyuşmazlık ile ilgili 3/1-k-1, 4/3, 73/1 ve 83/2 maddelerinde yer alan hükümlerinin dikkate alınması gerekmektedir.
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/1-k maddesinde; tüketicinin, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi ifade ettiği,
3/1-l maddesinde; tüketici işleminin, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade ettiği,
4/3.maddesinde; Tüketiciden; kendisine sunulan mal veya hizmet kapsamında haklı olarak yapılmasını beklediği ve sözleşmeyi düzenleyenin yasal yükümlülükleri arasında yer alan edimler ile sözleşmeyi düzenleyenin kendi menfaati doğrultusunda yapmış olduğu masraflar için ek bir bedel talep edilemeyeceği, bankaların, tüketici kredisi veren finansal kuruluşlar ve kart çıkaran kuruluşlar tarafından tüketiciye sunulan ürün veya hizmetlerde ise tüketiciden faiz dışında alınacak her türlü ücret, komisyon ve masraf türleri ile bunlara ilişkin usul ve esaslar Bakanlığın görüşü alınarak bu Kanunun ruhuna uygun olarak ve tüketiciyi koruyacak şekilde Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından belirleneceği,
73/1.maddesinde; tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevli olduğu,
83/2.maddesinde; taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği hüküm altına alınmıştır.
Somut olayda; taraflar arasındaki hukuki ilişkide davacının 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/1-k maddesinde belirtildiği şekilde tüketici konumunda olduğu, yapılan işlemin de 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/1-l maddesinde ifade edilen tüketici işlemi kapsamında olduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda; uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinin görevine girdiği, mahkememizin ise görevsiz olduğu anlaşılmaktadır.
Göreve ilişkin düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup mahkemece re’sen gözetilmesi gerekmektedir.
Bu sebeplerle; dava dilekçesinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 1., 20., 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca görev yönünden usulden reddi ile mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın USULDEN REDDİNE,
Karar kesinleştiğinde ve süresinde talep halinde görevli İstanbul Nöbetçi Tüketici Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
2-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli mahkemesine tevzi edilmek üzere İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosu’na gönderilmesine,
3-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra davaya yetkili görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin ihtaratına,
4-Harç ve masrafların görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.12/02/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır