Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/69 E. 2020/692 K. 10.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/69 Esas
KARAR NO : 2020/692
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 21/01/2015
KARAR TARİHİ : 10/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; müvekkilinin kızı …’ın 15/10/2013 tarihinde yaya kaldırımında okuldan eve dönerken davalılardan …’ın kullandığı ticari taksi ile müvekkilinin kızına çarptığını, müvekkilinin kızının yaralandığını, riskli operasyonlar geçirdiğini, olayın üzerinden uzun zaman geçmesine rağmen ayağında kalıcı hasar oluştuğunu, küçüğün 5 ay boyunca okula devam edemediğini, müvekkilinin kızıyla ilgilenmek zorunda kaldığı için sigortalı işinde beş ay boyunca çalışamadığını bu süreçte çalışamadığından birikimlerini harcadığını, müvekkilinin kızının olay sonrası okula gidemediği ve ameliyat ağrılarından dolayı psikolojik çöküntü içine girdiğini izah edilen nedenlerle belirsiz alacak davalarının kabulü ile davacı için 16.000,00 TL maddi tazminat, müvekkilin kızı için 1.000,00 TL manevi tazminat, müvekkilin eşi için 1.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinde itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine, kazaya karışan … plakalı ticari taksinin trafik kaydına tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Sigorta Şirketi vekilinin cevap dilekçesi özetle; … plakalı aracın müvekkil şirket tarafından 09/11/2012-2013 tarihleri arasında geçerli olmak üzere Trafik Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, dava konusu olayda kazada bedensel zarara uğradığı iddia edilen … olduğunu, dava dilekçesinde dava …’e velayeten değil, doğrudan baba için asaleten açıldığını, maddi tazminat yönünden davanın taraf sıfatı yokluğu sebebi ile reddi gerektiğini, davacı …’ın uğradığını iddia ettiği kazanç kaybı dolaylı zarar niteliğinde olduğunu, dolaylı zararın Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortasının A.3-Teminat Dışı Kalan Haller bölümünün m bendinde sayıldığından reddi gerektiğini, davacının manevi tazminat taleplerinin ZMM poliçe teminatı dışında olduğundan talep edilemeyeceğini, davacı tarafın talep ettiği taksi ücretleri tedavi gideri kapsamına girdiğini, 25.02.2011 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 13.02.2011 tarih 6111 sayılı yasanın 59. Maddesi ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun değişen 98. Maddesindeki Trafik kazalarındaki acil sağlık ve tedavi hizmet bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumundan karşılanacağı hükmü nedeni ile tedavi masraflarından SGK sorumlu olduğundan müvekkilinin sorumlu olmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla mahkemece kazada kusur durumlarının tespiti için ATK’ndan maluliyet durum raporu alınarak bilirkişiden aktüerya tazminatı yaptırılması gerektiğini ve tüm bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … ve … vekilinin cevap dilekçesi özetle; 15/10/2013 tarihinde müvekkil …’ın … plakalı ticari araç ile seyir halinde iken davacının küçük kızı …’ın kaldırımdan aniden önüne atladığını ve müvekkilinin çarpmamak için direksiyonu sola doğru kırmış ise de kazaya engel olamadığını, kaza tespit tutanağına göre meydana gelen kazada davacı tarafın kusurlu olduğunu, davacı tarafın tazminat taleplerinin fahiş ve haksız olduğunu ve tüm bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, trafik kazası nedeniyle davacının küçük kızının yaralanarak malûl kalması nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
Yüksek Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarında belirtildiği üzere, maddi tazminatların, kazanın kaza tarihinden itibaren günümüze ve bilinen dönem sonuna kadar gerçekleşen her türlü ücret artışları ve emsal ücretlere göre tespit ve hesaplanması gerekmektedir. Yine Yargıtay’ın yerleşik içtihatları gereğince, kişinin vücut bütünlüğünün ihlali nedeniyle ortaya çıkan beden gücü kayıplarının gelirinde veya malvarlığında bir azalma meydana gelmese dahi tazminat gerektiği kabul edilmekte ve bu husus güç kaybı tazmitanı olarak ifade edilmektedir. Bu durum her ne kadar sorumluluk hukukukundaki zarar kavramına aykırı gibi görünse de, burada vücut bütünlüğü ihlal edilen kişinin aynı işi zarardan önceki durum ve diğer kişilere göre daha fazla güç sarf ederek yaptığı gerçeğinden hareket edilmekte ve zararı fazladan sarf edilen bu gücün oluşturduğu kabul edilmektedir.
Taraflarca delil olarak; ….Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2014/… Esas sayılı dosyası, kaza tespit tutanağı, poliçe, hastane kayıtları, trafik kayıtları, iddialar, savunmalar, bilgi ve belgeler ile bilirkişi incelemesine dayanılmış olup gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda tarafların kusur oranlarının tespiti yönünden Adli Tıp Kurumu’ndan rapor aldırılmasına karar verilmiş olup, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan 23/07/2019 tarih ve 3688 sayılı raporda; ”Davalı sürücü …’ın % 10 ( yüzde on ) oranında kusurlu olduğu, 2004 doğumlu yaya …’ın davranış faktörlerinin sonuç üzerine % 90 ( yüzde doksan ) oranında etken olduğu” kanaatiyle müşterek rapor tanzim etmişlerdir.
Mahkememizce davacının küçük kızı …’ın tedavi gördüğü hastanedeki kayıtları getirtilmiş ve maluliyetinin tespiti yönünden Adli Tıp Kurumu’ndan rapor aldırılmasına karar verilmiş olup, Adli Tıp Kurumu … İhtisas Kurulu’nun 27/01/2020 tarih ve 1112 sayılı yazısında … şikayetleri ile ilgili raporların düzenlenmesinin istendiği ancak mahkemece davacı tarafa yapılan ihtarlara rağmen istenilen eksikliklerin giderilmediği anlaşıldı.
GEREKÇE :
Tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda yapılan yargılama, toplanan deliller, ATK raporu ile dosya kapsamındaki tüm belge ve bilgiler birlikte değerlendirildiğinde; 15.10.2013 tarihinde meydana gelen kaza sonucu davacının küçük kızı …’ın yaralandığı, ATK’dan alınan kusur raporunda küçük …’ın yüzde doksan oranında kusurlu olduğu, davalı sürücü …’ın yüzde on oranında kusurlu olduğu, maluliyet raporu alınması için Adli Tıp Kurumu’na müzekkere yazıldığı, ATK’nın bir kısım eksikliklerin tamamlanmasını istediği ancak davacı tarafça eksikliklerin tamamlanmadığı, son olarak davacı tarafa eksiklikleri tamamlaması için kesin süre verildiği ve yine tamamlamadığı anlaşıldığından ispat olunamayan davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 54,40-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 307,40-TL harçtan mahsubu ile bakiye 253,00-TL harcın kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 3.400,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-HMK 333 (1) maddesi uyarınca davacı tarafça yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası resen mahkememizce davacıya iadesine,
Dair, hazır olan tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne hitaben yazılacak dilekçeyle istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 10/11/2020

Katip …
☪e~imzalıdır.☪

Hakim …
☪e~imzalıdır.☪