Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/680 E. 2018/785 K. 12.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/680
KARAR NO : 2018/785
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 10/12/2009
KARAR TARİHİ: 12/07/2018
Mahkememizden verilen 27/06/2013 tarih ve … Esas … sayılı kararın Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … Esas … Karar sayılı ve 02/03/2015 tarihli ilamı ile bozularak mahkememize iade edilmiş, taraflarca karar düzeltme talebinde bulunulmadığından resen mahkememizin 2015/680 sayılı esasına kaydedilen dava dosyasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
ASIL DAVA İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
2015/680 ESAS SAYILI DOSYASI
DAVA /Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
Davalı Belediye’ye bağlı olan …’nin 09/03/2005 tarih … Sayılı kararı ile “… – … Caddesi Yol ve Ortak Altyapı İnşaatı” için ihale kararı alındığını, müvekkili firmanın hazırlıklarını tamamlayarak bahsi geçen ihaleye katıldığını ve kazandığını,yaklaşık maliyetin 9.245.731,52 TL, ihale bedelinin 6.923.859,95 TLolduğunu,
20/07/2005 tarihinde müvekkili ile davalı İBB arasında Yapım İşlerine Ait Sözleşmenin … 17.Noterliği’nin … Yevmiye numaralı tasdiki ile yürürlüğe girdiğini, davalı tarafından 21/07/2005 tarihinde yer teslimi yapıldıktan sonra derhal işe başlandığını, Kamu ihale kurumunun … dosya numarasında incelenen ihalenin dosyasının yine Kamu ihale kurumu tarafından 03/10/2005 tarihinde müvekkilinin kusuru olmaksızın iptal edildiğini,
Müvekkilinin kusursuzluğunun tartışmasız olduğunu, davalı belediyenin kendi kusurları ile müvekkili firmaya verdikleri zararı ikrar ettiklerini, … Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yrd. Olurlu belgede “06/03/2006 tarihli 197.960,84 TL + KDV olmak üzere kesintiler düştükten sonra 233.593,79 TL’nin ödenmesi” yönünde karar alındığını, taahhuk formları düzenlendiğini, ilgili hesap işlerine yazılar gönderilmiş olmasına karşın söz konusu tutarın müvekkili firmaya ödenmediğini,
Müvekkili firma tarafından keşide edilen … 17. Noterliği’nin 29/01/2008 tarihli … Yevmiye nolu ihtarnamesi ile ihalenin belediyenin kusuru nedeniyle feshedilmesinden dolayı kâr mahrumiyeti talep edildiğini, davalı Belediyeye bakiye tazminat alacakları ve bu alacağa işleyen faizin talebi hakkında ayrıca tazminat davası açacaklarını, iddia ederek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, … İcra Müdürlüğü’nün … E. Numaralı dosyasına yapılan haksız itirazın iptal edilmesine, takibin devamına, haksız ve kötü niyetle yapılan itiraz nedeniyle davalının % 40’tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine ve yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin de davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP/Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
…’nin 09/03/2005 tarihli … sayılı kararı, 05/07/2005 tarih ve … Sayılı İhale Onay Föyü ile “… – … Caddesi Yol ve Ortak Altyapı İnşaatı” işinin 6.923.859,95 TL + KDV ihale bedeli ile davacı şirkete ihale edildiğini, 21/07/2005 tarihinde yer teslimi yapıldığını, işe başlanabilmesi için gerekli olan yol kapama ve açma programı için alınan 16/09/2005 tarih ve 4148 Sayılı yazı ve ekleri UTK kararı yüklenici firmaya tebliğ edilerek işin başlatıldığını,
26/08/2005 tarih ve B.62.0.KİK.0.06.00.403/4-1166-8419 Sayılı Kamu İhale Kurumu – Yapım İşleri İhalelerini Düzenleme ve İnceleme Daire Başkanlığı yazısı ile söz konusu ihaleye itiraz edildiğini, 25/10/2005 tarih ve 457 Sayılı Satınalma Daire Başkanlığı İhale İşleri Müdürlüğü yazısı ve eki Kamu İhale Kurumu Kararında “İhale sürecinde yapılan ve mevzuata aykırılık tespit edilen işlemler 4734 Sayılı Kanunun 56.maddesi ikinci fıkrası (b) bendi uyarınca düzeltici işlemle giderilemeyecek nitelikte olduğundan, ihale kararının ve belirtilen işlemlerinin iptaline, oy çokluğu ile karar verildi”ğinin bildirildiğini
Kararın yüklenici firmaya tebliğ edildiğini, davacı firmanın 23/02/2006 tarih ve 1429 sayılı dilekçesine istinaden düzenlenen ve dava konusu alacak iddiasına dayanak yapılan 06/03/2006 tarih ve 1207 sayılı Başkanlık Makamı Oluru ile tahakkuk müzekkeresi Hesap İşleri Daire Başkanlığına gönderildiğini ancak evrakın Giderler Müdürlüğü tarafından uygun görülmeyerek ilgili Müdürlüğe iade edildiğini,
06/03/2006 tarih ve 1207 Sayılı Başkanlık Makamı Oluruna mesnet teşkil eden sözleşmenin 52.3 maddesinin işin sözleşme bedelinin % 80’inden daha düşük bir bedelle tamamlanması durumunda yapılması gereken işlemleri düzenlediğini, mevcut durumun ise en düşük bedelle tamamlanması değil sözleşmenin KİK tarafından iptal edilmesi olduğunu, bu nedenle de sözleşmenin 52.3 maddesinin bahis konusu sorun ile ilişkilendirilmesinin uygun olmadığının düşünülerek evrakın dosyasına kaldırıldığını, davacıya bildirimde bulunulduğunu
Müvekkili idarenin yasaya aykırı herhangi bir işlemi ve eylemi bulunmadığını, davacı taraf iddialarının ve davanın tümden haksız ve yasal dayanaktan yoksun olması sebebi ile reddine ve yargılama gideriyle vekalet ücretinin de davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

BİRLEŞEN İSTANBUL …. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
… ESAS … KARAR SAYILI DOSYASI

DAVA /Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
Davacı vekili dava dilekçesinde ; Davalı Belediyenin kusuru ile iptal olan iş nedeniyle müvekkili firmanın bitirildiğini, bu işin iptali nedeniyle beklediği finansman kaynağından olan müvekkili firma yine davalı belediyeden aldığı ve % 60’ından fazlasını tamamladığı … – … arası sahil yolu ve sahil parklarının aydınlatılması işine yatırım yapamadığını, bu nedenle o işi de kaybettiğini, bu işin feshi nedeniyle de müvekkili firmanın iki yıl KİK kararı ile ihale yasağı aldığını yani firma ne başka bir işten kâr elde edebilmiş ne de başka bir işten kâr elde etmekten kaçındığını, devlet ihalelerine katılarak iş yapan firmanın savunmasız ve çaresiz bırakıldığını, Türk Hukuk Sisteminin emrettiği gibi tazminatı zenginleştirme aracı olarak görmediklerini, sözleşmenin yerine getirilmesiyle alacaklının mal varlığının ulaşacağı durum ile yerine getirilmesinden dolayı gösterdiği durum arasındaki fark ne ise onu talep ettiklerini müvekkilinin ödediği bedelin çok büyük olduğunu, çekilen sıkıntıların tarifinin mümkün olmadığını, müvekkili şirketin başka yetkilileri olmak üzere tüm çalışanların işlerinden aile huzurlarından sağlıklarından olduklarını belirterek;
fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla temerrüt tarihi olan 29/01/2008 tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte şimdilik 90.000,00 TL mahrum kalınan kâr olmak üzere tüm olumlu zararın tazmini ile fesih tarihine kadar yapılan 10.000,00 TL sözleşme, şantiye, personel, malzeme giderleri olmak üzere toplam 100.000,00 TL’nin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 10/04/2012 havale tarihli dilekçesini biraz ederek; HMK’nun 107. maddesi gereği belirsiz alacak davası olan davayı tüm dosya kapsamı ile 527.437,21 TL arttırarak 627.437,21 TL’ye çıkarttıklarını ve ihalenin fesih tarihi olan 07/11/2005 tarihinden itibaren ticari faiz yürütülerek hüküm altına alınmasını, …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP/Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
Öncelikle iş bu davaya konu edilen …-… Caddesi Yol ve Ortak Altyapı İnşaatı işi ile …-… Arası Sahil Yolu ve Sahil Parklarının Aydınlatılması işinin ihalesinin tarafları aynı olmakla farklı ihale konusu işlemler olduğunu, her iki ihale konusu işle ilgili olarak ayrı ayrı dava açılması gerektiğini, bu nedenle usul ve yasaya aykırı olarak açılan davanın reddi gerektiğini,
…. ATM’nin … Esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılması gerektiğini, esasa ilişkin olarak … tarafından … … Caddesi Yol ve Ortak Altyapı İnşaatı işinin davacı firmaya verildiğini, gerekli tebliğ işlemlerinin ve yer tesliminin yapıldığını, ardından Kamu İhale Kurumu’nun kararı doğrultusunda ihalenin iptal edildiğini, bu iptal kararının davacıya tebliğ edildiğini, söz konusu iptal kararı ardından davacının alacak iddiasına dayanak evrakların KİK tarafından iptal edildiğinden sözleşmenin 52.3 maddesinin bahis konusu sorun ile ilişkilendirilmesinin uygun olmadığı düşünülerek evrakın dosyasına kaldırıldığını, iptal kararı çıktıktan sonra yapılan tutarın davacıya ödendiğini, başkaca ödeme yapılmasının mümkün olmayacağını, borcu kabul etmediklerini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Asıl Dava; ihalenin iptâli sonucu oluşan yüklenici zararları karşılığı düzenlenen fatura bedelinin iş sahibince ödenmemesi sebebiyle yapılan ilâmsız icra takibine itirazın iptâli ve takibin devamı,
Birleşen Dava; yüklenici tarafından iş sahibi aleyhine açılmış olup, ihale iş sahibinin kusuru ile iptâl edilip sözleşme feshedildiğinden yüklenicinin başka işlerle ilgili yatırım yapamaması, ihale yasağı sonucu başka bir işten kazanç elde edememesi sebebiyle uğranılan zararlar ile mahrum kalınan kâr kaybı alacağının ve sözleşme, şantiye, personel ve malzeme giderlerinin tahsili i Davacı şirket vekili tarafından davalı İdare aleyhine yapılan icra takibine davalı İdarenin vaki itirazı nedeniyle itirazın iptali ve takibin devamı istemlidir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda;
Asıl davada; Davalı Belediye’ye bağlı olan …’nin 09/03/2005 tarih … sayılı kararı ile “… – … Caddesi Yol ve Ortak Altyapı İnşaatı” için ihale kararı alındığı ve davacı firmanın ihaleye katılarak ihaleyi kazandığı, 21/07/2005 tarihinde yer tesliminin yapılması üzerine davacı firma tarafından işe başlandığı, bilahare KİK’nun kararı ile ihalenin iptal edilip, iptal kararının davacıya tebliğ olunduğu, davacının almış olduğu ihale ile 6.923.859,95 TL tutarında bir iş yapacağını varsayarak organize olduğu, buna göre bir kısım masraflar yaptığı, davacının kusuru olmaksızın KİK tarafından ihalenin iptali nedeniyle davacının uğradığı zararın 35.633,00 TL olduğu, birinci bilirkişi raporunda bu miktarın 35.633,00 TL olduğunun hesaplandığı gibi 10/12/2012 tarihli ikinci bilirkişi kurulunun raporunda da bu miktarın 35.632,79 TL (yuvarlayarak 35.633,00 TL) olarak hesaplandığı ve miktarların birbirini teyit ettiği, davacının uğradığı zararın kısmen de olsa telafisi için davalı İdarenin 233.593,79 TL ödeme kararı aldığı, bu konuda ödeme müzekkeresi ve verilme emri hazırlanıp imzalandığı, davacının buna güvenerek fatura kestiği, bu nedenle bu tutarın talep edilebileceği, mahkememizce de bu miktarın yerinde olduğu yapılan hesaplamaların doğru olduğu anlaşılmakla, davacının uğradığı 35.633,00 TL’lik zarar bulunmakla asıl davanın kısmen kabulü ile, davalının ….İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takip dosyasına yaptığı itirazının kısmen iptali ile takibin 35.633,00 TL üzerinden takip tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.İcra inkar tazminatı talep olunmuşsa da; Asıl alacak likit nitelikte bulunmadığından icra inkar tazminatı talebi yerinde görülmemiştir.
Birleşen davada; 90.000,00 TL mahrum kalınan kâr olmak üzere tüm olumlu zararın tazmini ile 10.000,00 TL sözleşme, şantiye, personel ve malzeme giderleri toplamı 100.000,00 TL’nin tahsili talebinde bulunmuş, bilahare 10/04/2012 tarihli dilekçe ibraz ederek, davasını 527.437,21 TL arttırarak 627.437,21 TL’ye teşmil etmiş olup, davacı vekilinin bu konudaki taleplerine ilişkin 2.bilirkişi kurulu tarafından verilen rapor yerinde görülmüş, davacının yoksun kaldığı kâr karşılığı maddi kaybının 320.639,33 TL, ayrıca şantiyedeki malzemelerin kaldırılması ve taşınması nedeniyle katlanılan 75.300,00 TL tutarındaki zararın bulunduğu, toplam olarak talep edilebilecek miktarın (320.639,33 TL+ 75.300,00 TL =) 395.939,33 TL olduğu anlaşılmakla birleşen davanın kısmen kabulü ile, toplam 395.939,33 TL’nin 295.939,33 TL’lik kısmının ıslah harcının yatırıldığı tarih olan 24/04/2012 tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davacı vekili dava dilekçesinde 100.000,00 TL’lik dava değeri için faiz talep etmediğinden, 100.000,00 TL için faiz takdirine yer olmadığına ve fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Taraf vekillerinin temyizi üzerine Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … Esas … Karar sayılı ve 02/03/2015 tarihli ilamı ile mahkememiz kararı bozulmuştur.
“…Asıl davada talep edilen ve itirazın iptâli davasına konu olan alacağın dava dilekçesindeki açıklamalar ve davalının cevap dilekçesi içeriğine göre taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 52.3 maddesindeki gerçek giderler ve yüklenici kârına karşılık alacak istemi olduğu anlaşılmaktadır.
Sözleşmenin 52.3 maddesindeki düzenleme sözleşmenin 9.2-1 maddesi gereğince sözlemenin eki olan Yapım İşleri Genel Şartnamesi’nin 21. maddesindeki düzenleme ile aynı niteliktedir. Sözleşmenin 52.3 ve sözleşme eki Yapım İşleri Genel Şartnamesi’nin 21/5. maddelerinde, sözleşme bedelinin %80’inden daha düşük bedelle tamamlanacağı anlaşılan işlerde yüklenici işi bitirmek zorundadır. Bu durumda yükleniciye yapmış olduğu gerçek giderler ve yüklenici kârına karşılık olarak, sözleşme bedelinin %80’i ile sözleşme fiyatlarıyla yaptığı işin tutarı arasındaki bedel farkının %5’i geçici kabul tarihindeki fiyatlar üzerinden ödeneceği belirtilmiştir. Söz konusu maddelerin başlıkları sözleşme kapsamında yaptırılabilecek iş eksikliği, ilave işler ve işin tasfiyesine ilişkin olup, sözleşmenin feshedilmemesi ve işin ihale bedelinin %80’inden daha düşük bedelle tamamlanacağı hallerde uygulanabilecektir.
Somut olayda, sözleşme Kamu İhale Kurumu’nun ihaleyi iptâl etmesi sebebiyle iş sahibinin kusuruyla sona erdirildiğinden sözleşme ve eki Yapım İşleri Genel Şartnamesi’nin bu hükümlerinin uygulanması ve yüklenicinin bu maddelere göre gerçek gider ve kâr kaybını talep etmesi mümkün olmadığı gibi, yüklenicinin isteyemeyeceği bir alacak için keşide ettiği faturadaki Katma Değer Vergisini istemesi de mümkün değildir. Bu halde mahkemece asıl davanın tümden reddi yerine, bu husus gözden kaçırılarak kısmen kabulü doğru olmamıştır.
Birleşen …. Ticaret Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosyasında talep edilen kâr kaybı hesabına gelince; kâr kaybının sözleşme, fesih ve dava tarihinde yürürlükte olup, eldeki davada uygulanması gereken 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 325.maddesindeki kesinti yöntemine göre yapılması gerekir. Bunun için de sözleşmenin 9.2-1 maddesi gereğince eki olan Yapım İşleri Genel Şartnamesi’nin 21/5 ve sözleşmenin 52.3 maddesi gereğince işin sözleşme bedelinin %80’ine kadar olan bedelle tamamlanması halinde yükleniciye herhangi bir tazminat ve kâr kaybı ödenmeyeceği ve bunun sonucu olarak iş sahibinin sözleşme bedelinin %20’sine kadar olan kısmını herhangi bir tazminat ödemeksizin yaptırmaktan vazgeçebileceğinden, sözleşme bedeline %80 oran uygulanarak iş sahibinin eksiltme suretiyle yaptırabileceği toplam iş bedeli belirlenip, bulunacak bu miktardan sözleşme kapsamında gerçekleştirilen ve dosya kapsamı ile yükleniciye ödendiği anlaşılan imalât bedeli düşülerek, iptâl ve fesih tarihinde kalan iş bedelinin bulunması,bulunacak bu miktardan da yüklenicinin iptâl ve fesih nedeniyle işin kalan kısmını yapmamasından dolayı tasarruf ettiği miktar ile diğer bir işten kazandığı ve kazanmaktan kasten feragat ettiği kazanç miktarları mahsup edilerek hesaplanması gerekir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda Borçlar Kanunu’nun 325.maddesine göre kâr kaybı hesabı yapıldığı belirtilmesine rağmen yapılan hesaplama bu yönteme uygun değildir.
Bu durumda mahkemece hükme esas alınan kâr kaybı hesabını da yapan bilirkişi kurulundan alınacak ek raporla az yukarıda açıklanan yönteme göre bulunacak kalan iş bedeli ile kesinti yöntemine uygun kâr kaybı hesabı yaptırılarak, bulunacak kâr kaybına önceki raporda hesaplanan 75.300,00 TL tutarındaki şantiyedeki malzemelerin kaldırılması ve taşınması nedeniyle uğranılan zarar miktarı da eklenerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile belirlenen miktarda kâr kaybı alacağına hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.
Birleşen davanın sonuç ve istem kısmında ….temerrüt tarihi olan 29.01.2008 tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte şimdilik davalıdan; denilerek 1-a ve 1-b maddelerinde gösterilen alacaklar için toplam 100.000,00 TL’nin tahsili talep edildiği gibi, dava dilekçesinin başlık kısmı konu bölümünde temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile birlikte tahsil talep edildiğinden, mahkemece temerrüt ihtarı olarak gönderildiği ileri sürülen … 17. Noterliği’nin 29.01.2008 gün ve 2547 yevmiye numaralı ihtarnamesi değerledirilip tanınan ödeme süresi de tebliğ tarihine eklenerek hesaplanacak temerrüt tarihinden itibaren birleşen dava dilekçesinde talep edilen 100.000,00 TL için de faiz uygulanması gerekirken dava dilekçesinde faiz talebinde bulunulduğu gözden kaçırılarak bu kısma faiz uygulanmaması da isabetsiz olmuştur. “
Gerekçesi açıklanmıştır.Mahkememizce bozma ilamına uyulmuştur.
Mahkememizce dava dosyasında bozma ilamından önce …, …, …’dan oluşan heyetten 10/07/2011 tarihli kök rapor ve 28/03/2012 tarihli 1. Ek rapor, 10/12/2012 tarihli 2. Ek rapor,12/04/2013 tarihli 3. Ek rapor alınmıştır. Alınan bilirkişi raporundaki hesaplama yöntemi Yargıtay bozma ilamında açıklanan gerekçelerle eksik bulunmuştur.Bozma ilamı doğrultusunda
sözleşme bedeline %80 oran uygulanarak iş sahibinin eksiltme suretiyle yaptırabileceği toplam iş bedeli belirlenip, bulunacak bu miktardan sözleşme kapsamında gerçekleştirilen ve dosya kapsamı ile yükleniciye ödendiği anlaşılan imalât bedeli düşülerek, iptâl ve fesih tarihinde kalan iş bedelinin bulunması,bulunacak bu miktardan da yüklenicinin iptâl ve fesih nedeniyle işin kalan kısmını yapmamasından dolayı tasarruf ettiği miktar ile diğer bir işten kazandığı ve kazanmaktan kasten feragat ettiği kazanç miktarları mahsup edilerek hesaplanması için
…, …, ..’dan oluşan heyetten 02/09/2016 tarihli 4. ek rapor alınmıştır.Ek raporda sonuç olarak özetle; Yargıtay bozma ilamında belirtilen esaslara göre davacı şirketçe mahrum kalınan kar tutarının 296.941,26 TL olarak hesaplandığını, şantiyedeki malzemelerin kaldırılması nedeniyle katlanılan 75.300,00 TL’lik tutar ile birlikte davacı şirket alacağının 296.941,26+75.300,00 TL=372.241,26 TL olabileceğinin bildirildiği anlaşılmıştır.
Alınan 4.ek raporun bozma ilamını ve tarafların itirazını karşılamadığı anlaşılmıştır.Bu nedenle bilirkişi …, … ve …’tan oluşan heyetten 18/04/2018 tarihli yeni rapor alınmıştır.Raporda sonuç olarak özetle;
“Kar kaybı hesabı; Sözleşme bedeli : 6.923.859,95 TL,
%80 oranındaki bölümü: 5.539.087,96 TL,
Sözleşme kapsamında gerçekleştirilen ve ödenen bedel:1.579.871,13 TL,
İptal ve fesih tarihi itibariyle iş bedeli:3.959.216,83 TL,
Yüklenicinin iptal ve fesih nedeniyle işin kalan kısmını yapmamasından dolayı tasarruf ettiği miktarın : 3.602.887,32 TL,
Mahrum kalınan kar tutarının : 356.329,51 TL şeklinde hesaplanıp
Yargıtay kararında da işaret edildiği çerçevede şantiyedeki malzemelerin kaldırılması ve taşınması nedeniyle katlanılan 75.300,00 TL tutarın hesaplanan mahrum kalınan kara eklenmesiyle ulaşılan alacak tutarının 356.329,51 TL + 75.300,00 TL = 431.629,50 TL olacağı,
… 17. Noterliği vasıtasıyla gönderilen 29/01/2008 tarih ve … sayılı ihtarname nin davalıya 31/01/2008 tarihinde tebliğ edildiği, bu tarihe ihtardaki 10 günlük ödeme süresinin ilavesi ile davalı idarenin 10/02/2008 de temerrüdünün başladığı
Davalının temerrüd tarihinden itibaren dava tarihine kadar işleyen ticari temerrüd faizi miktarının 208.021,44 TL olacağı
Davacının 431.629,50 TL tazminat ve dava tarihine kadar işlemiş faiz 208.021,44 TL toplamı 639.651,00 TL isteyebileceği bildirilmiştir.
Alınan bilirkişi raporunun uyulan Yargıtay bozma ilamını karşıladığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamına göre
Uyulan bozma ilamı gereğince davacı tarafça Sözleşmenin 52.3 ve sözleşme eki Yapım İşleri Genel Şartnamesi’nin 21/5. Maddeleri koşulları oluşmadığından gerçek giderler ve yüklenici kârı istenemeyecektir.Mahkememizce …İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasında istenen gerçek giderler ve yüklenici kârı alacağı yönünden açılan itirazın iptali davasının reddine karar vermek gerekmiştir.
Birleşen …. Ticaret Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosyasında talep edilen kâr kaybı yönünden; sözleşme, fesih ve dava tarihinde yürürlükte olan 818 sayılı B.K nun 325.maddesindeki kesinti yöntemi ve sözleşmenin 52.3 maddesi ile sözleşmenin eki olan Yapım İşleri Genel Şartnamesi’nin 21/5 maddesi gereğince; sözleşme bedelinin %80’ine kadar olan bedelle tamamlanması halinde yükleniciye herhangi bir tazminat ve kâr kaybı ödenmeyeceği, bunun sonucu olarak iş sahibinin sözleşme bedelinin %20’sine kadar olan kısmını herhangi bir tazminat ödemeksizin yaptırmaktan vazgeçebileceği sabittir.
18/04/2018 tarihli bilirkişi raporu ile hesaplanan 356.329,51 TL mahrum kalınan kar alacağına 75.300,00 TL şantiyedeki malzemelerin kaldırılması ve taşınması bedelinin ilavesi ile 431.629,50 TL davacı alacağının hüküm altına alınması gerekmiştir.Bu alacağa … 17. Noterliği nin 29/01/2008 tarih ve … sayılı ihtarname nin davalıya 31/01/2008 tarihinde tebliği sonucu 10 günlük ödeme süresinin sonunda 10/02/2008 de başlayan davalı temerrüdü ile işleyen 208.021,44 TL faizin ilavesi gerekmiştir.
Mahkememizce davanın kısmen kabulü ile aşağıdaki şekilde hüküm verilmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
HÜKÜM /
1-… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esasındaki asıl davanın REDDİNE,
2-Birleşen … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında;
Davacının talebi ile bağlı olmak üzere 627.437,21 TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
431.629,50 TL alacağa (356.329,51 TL kar kaybı ve 75.300,00 TL taşıma gideri) dava tarihinden itibaren ticari avans (Temerrüt) faizi yürütülmesine,
2-A)Asıl davada harçlar kanunu hükümlerine göre alınması gereken 35,90 TL harcın peşin alınan 3.979,20 TL harçtan mahsup edilerek 3.943,30 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
B)Birleşen davada harçlar kanunu hükümlerine göre alınması gereken 42.860,23 TL harçtan peşin alınan 1.485,00 TL harcın ve ıslah ile tamamlatılan 7.833,00 TL harcın toplamı 9.318,00 TL harcın mahsup edilerek bakiye 33.542,23 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-A)Asıl davada davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan 4.500,00 TL bilirkişi ücreti ile 15,00 TL tebligat giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
B)Birleşen davada davacı tarafından yapılan 17,15 TL başvuru harcı, 1.485,00 TL peşin harç, 7.833,00 TL ıslah harcı, 139,00 TL tebligat posta gideri, 1.500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 10.974,15 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-A)Asıl davada davalı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte olan AAÜT gereğince 32.675,14 TL nispi ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
B)Birleşen davada davacı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte olan AAÜT gereğince hesaplanan 39.047,49 TL nispi ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Artan avansın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içinde Yargıtay kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 12/07/2018

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …