Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/662
KARAR NO: 2018/568
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/06/2015
KARAR TARİHİ : 30/05/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı müracaatı üzerine, davalıya … no.lu kredi kartı verildiğini, borcun, gönderilen hesap ekstreleri ve uyarılara rağmen ödenmediğini, Bu sebepten davalı hesabının 04/05/2014 tarihinde kat edildiğini, Kat’a rağmen ödenmeyen borç için … 23. İcra Müdürlüğü … E. sayılı takip dosyası ile takibe geçildiğini, davacı tarafından borca, faize ve tüm ferilerine itiraz edildiğini, davalının İcra takibi öncesinde görüşerek borcunu taksitlendirdiğini, aylık 182,00 TL. tutarı düzenli olarak ödemekte iken 8. Ay taksitini aksattığını ve 9. Ayda 2 taksiti birden ödediğini, takip sonrası 800,00 TL. daha ödediğini, zaten toplam borcunun 1.200,00 TL. olduğunu, icra takibi sonrası 364,00 TL. + 800,00 TL. = 1.164,00 TL. ile borcunun bitmiş olduğunu iddia ettiğini, İcra takibi 09.09.2014 tarihin de başlatıldığını, takip sonrası 11.09.2014 tarihinde 364,00 TL. ve 12.09.2014 tarihinde 800,00 TL. olarak toplam 1.164,00 TL. Ödeme yapıldığını, Ancak ödemelere rağmen alacaklarının devam ettiğini, bu nedenlerle; Fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla tüm itirazların iptaline, 944,78 TL. Bakiye üzerinden takibin devamına,, 65,00 TL. bakiye asıl alacak üzerinden %30,24 Temerrüt faizi uygulanmasına, %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde davanın reddini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava,kredi kartı üyelik sözleşmesine dayalı kredi kartı harcamalarının tahsili için yapılan icra takibi için yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Görevli mahkemenin belirlenmesinde dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un dava konusu uyaşmazlık ile ilgili 3/1-k-1, 4/3, 73/1 ve 83/2 maddelerinde yer alan hükümlerinin dikkate alınması gerekmektedir.
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/1-k maddesinde; tüketicinin, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi ifade ettiği,
3/1-l maddesinde; tüketici işleminin, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade ettiği,
4/3.maddesinde; Tüketiciden; kendisine sunulan mal veya hizmet kapsamında haklı olarak yapılmasını beklediği ve sözleşmeyi düzenleyenin yasal yükümlülükleri arasında yer alan edimler ile sözleşmeyi düzenleyenin kendi menfaati doğrultusunda yapmış olduğu masraflar için ek bir bedel talep edilemeyeceği, bankaların, tüketici kredisi veren finansal kuruluşlar ve kart çıkaran kuruluşlar tarafından tüketiciye sunulan ürün veya hizmetlerde ise tüketiciden faiz dışında alınacak her türlü ücret, komisyon ve masraf türleri ile bunlara ilişkin usul ve esaslar Bakanlığın görüşü alınarak bu Kanunun ruhuna uygun olarak ve tüketiciyi koruyacak şekilde Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından belirleneceği,
73/1. maddesinde; tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevli olduğu,
83/2.maddesinde; taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği hüküm altına alınmıştır.
Somut olayda; taraflar arasındaki uyuşmazlığın taraflar arasındaki Kredi Kartı Üyelik Sözleşmesinden kaynaklandığı, taraflar arasındaki bu hukuki ilişkide davacıların 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/1-k maddesinde belirtildiği şekilde tüketici konumunda olduğu, yapılan işlemin de 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/1-l maddesinde ifade edilen tüketici işlemi kapsamında olduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda; uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinin görevine girdiği, mahkememizin ise görevsiz olduğu anlaşılmaktadır.
Göreve ilişkin düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup mahkemece re’sen gözetilmesi gerekmektedir.
Bu sebeplerle; dava dilekçesinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 1., 20., 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca görev yönünden usulden reddi ile Mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın dava şartı yokluğu nedeniyle HMK 114/1.c ve 115/2 maddeleri gereğince usulden REDDİNE,
Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
Mahkememiz kararı kesinleştiğinde ve iki haftalık süre içerisinde talep halinde dosyanın İSTANBUL TÜKETİCİ MAHKEMESİNE gönderilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yargı yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.30/05/2018
Katip
¸e-imzalıdır
Hakim
¸e-imzalıdır