Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/584 E. 2018/908 K. 12.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/584
KARAR NO: 2018/908

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/06/2015
KARAR TARİHİ : 12/09/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili’nin Fuar standı işi ile uğraştığını, fuar standına ihtiyacı olan davalıların başvurusu üzerine 05/12/2013-08/12/2013 tarihleri arasınd… … … Fuar alanında yapılan … EMLAK Fuarı için 99 m2 büyüklüğünde fuar standı yaptığını, davalı şirkete yapılan stand için 04/12/2013 tarihli … seri numaralı 12.500-TL bedelli fatura düzenlendiğini ve teslim edildiğini, sözleşme kapsamında ödeme şekli %50 peşin % 50 fuarda teslim olarak kararlaştırıldığını, ancak davalı şirket söz konusu faturada yer alan 12.500-TL değerindeki borcun 5.000-TL bedeli ödemesine rağmen 7.500-TL bedeli ödenmediğini, buna rağmen davalı şirketin 05/12/2013-08/12/2013 tarihleri arasında yapılan … EMLAK Fuarı’nda müvekkili tarafından yapılan fuarı kullanmış ve bu fuarda şirketlerinin tanıtımını yapmış olduklarını, bunun üzerine ödenmeyen alacağın tahsili amacıyla davalı aleyhine … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile ilamsız takip yapıldığını, ancak davalının haksız olarak yaptığı itiraz sebebiyle takibin durduğunu ve müvekkilinin hakkı olan alacağını alamadığını, bu nedenle davalının … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyada yapmış olduğu haksız itirazın iptali için mahkemeye başvurma zorunluluğu doğduğunu, Haksız olarak yapılan itirazın iptalini ve takibin devamını , davalının yaptığı haksız itiraz sebebiyle davacının lehine asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere İcra İnkar Tazminatına hükmedilmesini, Yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalılar vekili 26/11/2015 havale tarihli cevap dilekçesi ile; Yetki yönünden; Müvekkillerden … ‘nin faaliyet adresi İstanbul ili Gaziosmanpaşa ilçesi olduğu, müvekkili şirket açısından yetkili mahkemenin Gaziosmanpaşa Mahkemeleri olduğunu, diğer Müvekkili …’ın da ikametinin İstanbul ili Zeytinburnu ilçesi olduğu için yetkili mahkemenin Bakırköy Mahkemeleri olduğundan davanın yetkili mahkemede açılmadığı, Görev Yönünden; Her ne kadar davacı ile müvekkil şahıs arasında herhangi bir sözleşme veya hukuki ilişki olmasa da , var olduğu varsayımında müvekkili ile davacı arasındaki ilişki tüketici ilişkisi olduğundan, bu sebepten ötürü … açısından görevli mahkemenin Tüketici Mahkemeleri olduğunu, Husumet yönünden; …’ın davacı’ya hiçbir borcu bulunmadığını, davacı ile müvekkili arasında müvekkilinin şahsını ilgilendiren herhangi bir sözleşme ve hukuki ilişki bulunmadığını ve bu nedenle de müvekkilinin davacıya herhangi bir ödeme yükümlülüğü bulunmadığını, bu sebeple haksız olarak davaya konu icra takibinde borçlu olarak gösterilen müvekkilinin, yine haksız olarak davalı gösterildiğini , davanın müvekkili … yönünden husumet yokluğundan davanın reddi ile haksız icra takibi yapıldığından davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, Esasa ilişkin olarak; Davaya konu icra takibine dayanak olarak sunulan 04/12/2013 tarih ve … numaralı fatura müvekkili şirkete gönderilmiş ve müvekkili fatura bedeli karşılığı olarak alacaklıya 5.000-TL ödeme yaptığını, ödenen miktar dışında müvekkili şirketin davacıya karşı hiçbir borcu bulunmadığını, diğer müvekkil …ın ise davacıya herhangi bir borcu olmadığını, davacının ise 05/12/2013-08/12/2013 tarihleri arasınd… … … fuar alanında yapılan … Emlak Fuarı için müvekkili şirketin kullanacağı 99 m2 büyüklüğünde ekte sunulan şartlar dahilinde fuar standı yapmayı taahhüt ettiğini ancak davacı yapmayı taahhüt ettiği edimi ayıplı ve eksik ifa ettiğini, müvekkili şirketin bu ayıp ve eksik ifadan ötürü maddi zarar gördüğünü diğer firmalar ile ziyaretçiler önünde itibar kaybına uğradığını , bu nedenlerden ötürü müvekkiller aleyhine yapılan haksız icra takibi nedeniyle davacı aleyhine alacağın %20 sinden az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına , yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ettiği görüldü.
GEREKÇE:
Dav, .faturaya dayalı takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
Delil olarak; icra dosyası, fatura ve cari hesap kayıtları, ticari defter kayıtları ve bilirkişi incelemesine dayanılmış olup, gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
Dosyaya getirtilen … icra müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 7.500,00 TL asıl alacak,91,67-TL işlemiş yıllık faiz olmak üzere toplam 7.597,67-TL alacağın tahsili amacıyla 14/01/2014 tarihinde 1 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin tebliğ edildiği, davalı borçluların 24/01/2014 tarihine borca itiraz ettiği, itirazın ve davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Mahkememizce dosyanın bilirkişiye tevdine karar verildiği, Mali müşavir … ve … tarafından 28/07/20176 tarihli bilirkişi raporunda ; taraflar arasındaki ihtilaf konusu olan , davacı ile davalı arasında ticari bir ilişki olduğu , davacının , davalı şirket ile Fuar standı yapım sözleşmesi imzaladığı, davacı tarafından 04/12/2013 tarihli 116607 sıra nolu ve 12.500,00-TL bedelli fatura tanzim edildiği, Davalı şirketin fatura bedelinin bir kısmını ödememesi üzerine aleyhine yasal takip başlatıldığı, … icra müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan ilamsız takibe davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, itirazın haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına ve alacağın % 20 si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesi talebinden ibaret olduğunu ; davacının, açılış tasdikinin usulüne göre yapıldığı, bu itibarla lehine delil vasfı bulunan 2013 yılı Ticari Defterine, davacının takip ve dava konusu yapmış olduğu faturaların yer aldığı, davalının , açılış tasdiklerinin usulüne göre yapıldığı , bu itibarla lehine takdiri delil sayılabilecek 2013 yılı Ticari defterine, davacının takip ve dava konusu yapmış olduğu faturaların yer almadığı, davacının kendi üzerine düşen edimleri yerine getirmesine rağmen, davalının cevap dilekçesinde belirttiği eksiklik veya ayıpların davacıya bildirilmediğini, bu durumda davacının üzerine düşen edimlerini yerine getirdiğini davalının kabul etmiş sayılacağını, davacı yanın alacağın ilişkin olarak takdir sayın Mahkemeye ait olmak üzere asıl alacağı içi takip tarihi olan 14/01/2014 tarihinden 31/12/2014 tarihine kadar % 10,50, 01/01/2015 tarihinden 05/06/2015 tarihine kadar % 11,75 oranında ticari faizi talep edebileceği, Takip tarihinden dava tarihine kadar olan kısım için hesaplanan faiz tutarının 1.131,52-TL olduğu , İcra inkar tazminatı ve bilcümle taleplerin takdirin sayın mahkemeye ait olduğu görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Davalı vekili’nin 07/09/2017 tarihli bilirkişi raporuna karşı itirazı üzerine dosya ek rapor alınmak üzere bilirkişilere tevdi edilmiş, bilirkişiler 01/06/2018 tarihli ek raporda; konuya ilişkin kök raporda Standın kurulması aşamasında veya devam eden üç gün içinde, herhangi bir ayıp ve eksiklik söz konusu olsaydı bu durumun davalı tarafından aynı gün (5 Aralık- 8 Aralık tarihleri) içinde davacıya ihbar edilmesi gerektiğini, davanın sözleşme konusu edimini yerine getirdiği anda, davalının olası bir ayıp veya eksiklik için durumu davacıya bildirmesi bu tür sözleşmeler açısından, hayatın olağan akışına uygun olacağı, her ne kadar davalı vekilinin (18/11/2015 tarihli) cevap dilekçesinde ” ayıplı ifa nedeniyle gerek şifahen gerekse elektronik posta yoluyla eksikliklerin giderilmesi ve kullanılan malzemelerin değiştirilmesi kendilerinden talep edilmiş olmasına rağmen uyarılar dikkate alınmamıştır” şeklinde beyanları mevcut olsa da , dosya içinde gerek fuarın başladığı gün, gerekse diğer günlerde davalı tarafından, davacıya yapılan bir ihtar veya bildirime rastlanılmadığını, davalının anılan iddialarını MK. Ve HMK. m. 190 vd. Uyarınca ispatlaması gerektiği, oysa dava dosyası içinde ayıp veya eksiklik konusuna ilişkin davalı tarafından davacıya gönderilen bir bildirime rastlanılmadığı görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Mahkemelerin yetkisine ilişkin kanuni düzenlemeler noktasında HMK’nın 6/1. maddesi uyarınca; “(1) Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” şeklinde düzenlendiği, HMK’nın 10. maddesi uyarınca; ”Sözleşmeden doğan davalar sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir.” şeklinde hüküm altına alındığı, bu yetki kurallarının kesin olmaması nedeni ile HMK’nın 19. maddesinde belirlenen süre ve yöntemle yetkisizlik itirazında bulunulmaz ise davanın açıldığı mahkemenin yetkili hale geleceği, Kanunun 19/2. maddesinin; “Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.” hükmünü içerdiği, birden fazla mahkemenin yetkili olması hallerinde davacıya seçimlik hak tanınmış olması göz önüne alındığında, davacının, bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahip olduğu, davacının, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiç birisinde açmaz ve yetkisiz bir mahkeme de açtığı taktirde seçme hakkının davalı tarafa geçeceği anlaşılmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ilk itirazında bulunmuş, Müvekkillerinden … ‘nin faaliyet adresi İstanbul ili Gaziosmanpaşa ilçesi olduğu, müvekkili şirket açısından yetkili mahkemenin Gaziosmanpaşa Mahkemeleri olduğunu, diğer Müvekkili …’ın da ikametinin İstanbul ili Zeytinburnu ilçesi olduğu için yetkili mahkemenin Bakırköy Mahkemeleri olduğunu belirterek yetki itirazında bulunmuş olup, davaya dayanak takibin faturaya dayalı olduğu ve alacaklı ikametgahına götürülecek borçlardan olduğu, alacaklı ikametinin Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi yetki alanında olan Bahçelievler olduğu ,sözleşmenin ifa yerinin Bakırköy olduğu, davacının yetkisiz yerde davasını açtığı davalının seçimlik hakkı gereği ileri sürdüğü Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili olduğu anlaşılmakla davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
1-Mahkememizin 20/06/2016 tarihli yetki itirazının reddine yönelik ara kararından dönülmesine,
2-Faturaya dayalı takipte götürülecek borçlardan olup alacaklı ikametgahında ödenmesi gerektiğinden ve alacaklı ikametgahının da Bahçelievler olup Bakırköy ATM yetki alanında kaldığından Dava dosyasında mahkememizin yetkisizliğine, davanın HMK 12 , 114/1-ç ve 115 maddesi gereğince dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE ,
Davalının adresinin bulunduğu BAKIRKÖY ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ yetkili olduğundan, dava dosyasının talep halinde yetkili mahkemeye gönderilmesine,
Yargılama giderlerinin yetkili mahkemesince hüküm altına alınmasına, HMK 20 maddesi gereğince YETKİSİZLİK kararının kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde başvuru yapılmaz ise davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği ve yargılama giderleri konusunda karar verileceğinin ihtarına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 12/09/2018

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır