Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/582 E. 2018/1410 K. 25.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/582
KARAR NO : 2018/1410

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 04/06/2015
KARAR TARİHİ : 25/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilleri … ve …’nun maktul …’nun sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile sürücü konumunda iken 02/03/2014 tarihinde …’in sevk ve idaresindeki … plaka sayılı çekici ve … plaka sayılı dorse ile çift taraflı olarak ölümlü yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası yaptığını ve bu kaza neticesinde vefat ettiğini, müvekkillerinin bu kaza neticesinde vefat eden …’nun anne ve babası olduğunu, kaza tespit tutanağında kusur dağılımında müvekkillerinin oğlu …’nun tali kusurlu davalı …’in ise asli kusurlu bulunduğunu, diğer davalı … Ltd. Şti’nin kazaya karışan aracın ruhsat sahibi olduğunu, bu nedenle müvekkillerine karşı sorumluluklarının bulunduğunu, davalı … şirketinin ise … poliçe numarasıyla davalı …’in kullanmış olduğu aracı sigortalayan firma olduğunu, müvekkillerinin müteveffanın desteği ile geçimlerini sağladıklarını, müteveffanın hayatını kaybetmesi ile müvekkillerinin zor duruma düştüklerini, kazadan sonra müvekkillerinin oğullarını kaybederek derin bir üzüntü yaşadıklarını, bir nebze olsun acılarının dinmesini sağlamak amacıyla manevi tazminatın davalı …’den alınarak müvekkillerine ödenmesinin gerektiğini, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000-TL maddi tazminatın ve defin ve ruhsat masraflarının kaza tarihinden itibaren işleyecek olan avans faiziyle birlikte davalılardan, kusurlu araç sürücüsü ve ruhsat sahibinden 50.000-TL tutarındaki manevi tazminatın faziyle tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalılar … Ltd. Şti. Ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; Ceza dosyasındaki belge ve tutanaklara göre kazanın oluşumu sırasında sürücü müvekkili …’in asli kusurlu olmadığını, bu konuda … Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından alınan oransal kusura da itiraz ettiklerini, zira davacıların murisi …’nun kaza sırasında sürücü belgesinin olmadığını, 3,63 promil alkollü olduğunu, hız limitini aştığını, kavşaklara yaklaşırken hızını düşürmediğini ve emniyet kemerinin takılı olmadığını, bu kusurların KTK ve Yüksek Mahkeme uygulamalarında asli kusur niteliğinde olduğunu, davacıların dava ehliyetlerinin bulunup bulunmadığı müteveffanın yasal mirasçısı olup omadıklarının araştırılmasının gerektiğini, davadan önce de davacıların müvekkillerine yönelik bir tazminat isteklerinin de bulunmadığını, bu yönü ile müvekkillerinin dava tarihinden önce bir temerrüdünün bulunmadığını, davacıların manevi tazminat taleplerinin piyasa koşullarına, ailenin de dahil olduğu ortalama yaşam standartlarına göre çok yüksek olduğunu, maneviz tazminatın acıların makul bir seviyede tatmin edilmesine yönelik olduğunu, bir tarafın fakirleşmesine karşı tarafın zenginleşmesine imkan verilecek bir talebin kabul görmesinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, bu bakımdan manevi tazminat taleplerini de kabul etmediklerini, bu nedenlerle davanın müvekkilleri yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …Vekili cevap dilekçesinde özetle ; davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkili şirket tarafından yapılan ödemeler mahsup edildikten sonra poliçe limitleri ile sorumluluğunun mevcut olduğunu, poliçe limitinin şahıs başına 268.000-TL olduğunu, işletenin sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olduğunu ve bu hali ile ancak araç sürücüsünün ve yardımcılarının kusurunun bulunması halinde müvekkilinin zarardan sorumlu tutulabileceğinin aşikar olduğunu, kabul anlamına gelmemek ile birlikte vefat sonucunda doğan tazminatın gerçek hak sahiplerine ödenmesinin gerekli olduğunu, bu hali ile destek paylarının hesaplanabilmesi için müteveffanın veraset ilamını ve nüfus kayıt tablosunun çıkartılmasının gerektiğini, desteğin gelir durumunun belge ile ispatının gerektiğnii, davacıların kaza sebebiyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubunun gerektiğini, davacıların bağlı bulunduğu sosyal güvenlik kurumu tespit edilerek mükerrer ödemeyi ve haksız zenginleşmeyi önlemek için kurum tarafından davacıya ödenen geçici iş görremezlik ödeneği ile maluliyet nedeni ile bağlanan gelirin peşin sermaye değerinin sorulmasının gerektiğini, huzurdaki davadan önce müvekkili şirket dava konusu kaza nedeniyle usulüne uygun bir başvurunun söz konusu olmadığını, bu sebeple müvekkili şirketin ancak dava tarihinden itibaren yasal faizden sorumlu tutulabileceğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma maddi tazminatı, cenaze giderleri ve manevi tazminatın kazaya karışan aracın sürücüsü, maliki ile davalı trafik sigortacısı sigorta şirketinden tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; meydana gelen dava konusu trafik kazası nedeniyle desteğin ölümü nedeniyle davacıların talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatı cenaze gideri alacağının miktarının ne kadar olması gerektiği, istenen tazminatların sigorta teminatı kapsamında kalıp kalmadığı hususlarında toplandığı anlaşılmaktadır.
Yargılama sırasında dosyamız davacılarından …’nun vefat ettiği, davacı vekilinin beyan dilekçesi ekinde sunduğu … Sulh Hukuk Mahkemesinin 06/06/2017 tarih … e. … karar sayılı kararı ile …’nun mirasçılarının …, …, …, …, … ve … olduğu, davacı vekilinin mirasçıların vekaletnamelerini de beyan dilekçesi ekinde sunduğu görülmüştür.
Müteveffa …’nun eşi ve çocuklarının aynı kaza sebebiyle destekten yoksun kalma tazminatı talebi ile … Asliye Ticaret Mahkemesinin … e. Sayılı dosyası ile dava açtıkları, dosyanın incelenmesinde;
04/03/2016 tarih … e. … karar sayısı ile “Davacının maddi tazminat talebinin FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE, Davacı tarafın manevi tazminat taleplerinin KISMEN KABULÜ İLE ; Davacı …’na 30.000,00 TL , …’na 20.00,00 TL, …’na 20.00,00 TL, …’na 20.00,00 TL, …’na 20.00,00 TL manevi tazminatın, kaza tarihi olan 02/03/2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı … ve … Ltd. Şti’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara ayrı ayrı ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, ” dair karar verildiği, dosyanın davalılar tarafından temyizi üzerine Yargıtay’a gönderildiği ve halen Yargıtay incelemesinin tamamlanmadığı görülmüştür.
… Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında Mahkemezi dosyasına konu trafik kazasına istinaden alınan ATK Ankara Trafik İhtisas Kurulu’ndan alınan bilirkişi raporunda ; sürücü …’nun tali kusurlu, sürücü …’in ise asli kusurlu olduğu görüş ve kanatlerini bildirmişlerdir.
… Asliye Ticaret Mahkemesince dosyanın orantısal kusur durumunun belirlenmesi husunda Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine gönderildiği, Davacı tarafın murisi sürücü …’nun % 40 , davalı sürücü …’in ise %60 kusurlu olduğu görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.
Yine … Asliye Ticaret Mahkemesince Dosyanın hukuk bilirkişi Av. …’a tevdi edildiği, bilirkişinin 26/10/2016 havale tarihli bilirkişi raporu ile; müteveffanın anne ve babasına desteğinin kabul edilmesi halinde davacılar …’nun 81.589,74TL, …’nun 8.780,20 TL, …’nun 10.249,01 TL, …’nun 13.101,94 TL, …’nun 24.149,56 TL olduğunu, müteveffanın anne ve babasına desteğinin kabul edilmemesi halinde davacılar …’nun 85.814,41TL, …’nun10.730,35 TL, …’nun 12.541,34TL, …’nun 15.214,27 TL, …’nun 26.261,89 TL olduğu görüş ve kanaatini bildirildiği görülmüştür.
Davacılar vekili dava konusu trafik kazasından kaynaklı maddi tazminat yönünden davalı … şirketi ile sulh olduklarını, davalı … şirketinin ücreti vekalet ve yargılama gideri taleplerinin olmadığını , davalı … şirketi ve diğer davalılar yönünden açmış oldukları maddi tazminat isteminden feragat ettiklerini beyan etmesi durumu karşısında maddi tazminat istemi yönünden davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacıların davalılar … ve … Ltd. Şti aleyhine manevi tazminat taleplerinin değerlendirilmesinde;
Davacılar murislerinin vefatı nedeni ile manevi tazminat isteminde bulunmakta olup, dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK’nın 56. maddesinde; hâkimin, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda olayın özelliklerini göz önünde tutarak zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebileceği hüküm altına alınmıştır.
Kişilik hakları, hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir, manevi tazminat, bozulan manevi dengenin yerine gelmesi için kanunun öngördüğü bir telafi şeklidir, bir yönü ile de insanlardaki kırgınlık ve kızgınlığı hatta intikam duygusunu tatmin etme aracıdır. Amacı olaydan duyulan acı, ızdırap, elem ve kızgınlığı kısmen olsun gidermek, olayı unutturarak tekrar normal hayata dönüşü sağlamaktır.
Hükmedilecek para, zarara uğrayanda manevi huzur doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır ve bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin bir zararın giderilmesini de amaç edilmemiştir. Sayılan bu ana özellikleri nedeni ile de manevi tazminatın bir taraf için zenginleşme diğer taraf için de fakirleşme aracı olarak görülmemesi gerekir. Manevi tazminatın miktarının belirlenmesinde, saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur durumu, sıfatı, işgal ettiği makamı, diğer sosyal ve ekonomik durumlarının da dikkate alınması, bunun yanında olaya göre değişebilecek hal ve şartların bulunabileceği ve TMK’nun 4. md. gereği hakkaniyetin de gözetilmesi gerektiği açıktır.
Somut olayda; meydana gelen trafik kazası sonucu evlatlarının ölümü nedeniyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla tarafların ekonomik ve sosyal durumları, hak ve adalet düşüncesi, kazanın oluş şekli ve kusur oranları, davalıların sorumluluğunun niteliği, kazadaki kusur durumları gözönünde tutularak olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşecek şekilde davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulüne karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Bu sebeplerle; mahkememizce kazanın meydana geliş şekli, kusur durumları, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, paranın satın alma gücü nazara alınarak davacı …’na 10.000-TL, yargılama aşamasında vefat eden davacı müteveffa … mirasçılarına 10.000-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 02/03/2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı … ve … Ltd. Şti’den alınarak, davacılara ayrı ayrı ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacıların maddi tazminat isteminin FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Davalılar … ve … Ltd. Şti aleyhine açılan manevi tazminat isteminin KISMEN KABULÜ ile kazanın meydana geliş şekli, kusur durumu, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, paranın satın alma gücü nazara alınarak davacılar için ayrı ayrı 10.000’er TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 02/03/2014 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacılara ayrı ayrı verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince davacıdan alınması gereken 1.366,20-TL karar harcının davacılardan peşin alınan 375,72-TL harçtan mahsubu ile bakiye 990,48-TL harcın davalılar … ve … Ltd. Şti’den tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davalılar maddi tazminat yönünden feragat nedeniyle reddine karar verildiğinden vekalet ücreti, yargılama gideri talep etmediklerini bildirdiklerinden maddi tazminat yönünden vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-Davacılar kendisini vekille temsil ettirdiklerinden manevi tazminat talebi yönünden A.A.Ü.T.’ne göre belirlenen 2.400-TL vekalet ücretinin davalılar … ve … Ltd. Şti’den alınarak davacılara verilmesine,
6-Davalılar … ve … Ltd. Şti kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden manevi tazminat talepleri yönünden A.A.Ü.T.’nin 10. maddesine göre belirlenen 2.400 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılar … ve … Ltd. Şti’ye ödenmesine,
7-Davacılar tarafından yapılan 403,42-TL ilk gider, 204,70-TL tebligat ve müzekkere gideri ile olmak üzere toplam 608,12-TL. yargılama giderinin red ve kabul durumu nazara alınarak takdiren 477,86-TL sinin davalılar … ve … Ltd. Şti’den tahsili ile davacılara verilmesine,
8-HMK 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.25/12/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır