Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/535 E. 2018/270 K. 22.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/535 Esas
KARAR NO: 2018/270
DAVA TARİHİ: 25/05/2015
KARAR TARİHİ: 22/03/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Yurtiçi Hava Taşımacılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA/Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Davacı şirketin Romanya Kanunlarına göre Bükreş’de kurulmuş bulunan dava dışı …. SRL şirketinin % 51 hissesine sahip olduğunu, davalılardan …in Bükreş’de yapımını taahhüt ettiği, Newton adlı projenin 650 adet konut inşaatı yapımı işlerini taşeron sıfatı ile Bükreş’de kurulu dava dışı …. SRL şirketine verdiğini, inşaat yapım işleri taşeron …. SRL tarafından yürütülmekte iken, davalılardan …in Türkiye’de kurulu davacı şirketin …. SRL’nin sözleşmeden kaynaklanan inşai edimlerini garanti etmesini, taşeronluk sözleşmesine taraf olmasını istediğini bu amaçla bir garanti sözleşmesi yapıldığını ,bu sözleşme kapsamında davalı şirketin istediği davaya konu … AŞ nin İkitelli şubesinden davacı şirketin lehdarı olduğu 14.9.2007 tarihli 896.146 Euro bedelli ve 14.9.2009 tarihine kadar süreli ve ayrıca bu taşeronluk sözleşmesinin avans ödemesi içinde 1.800.000 Euro bedelli 14.3.2009 tarihine kadar süreli iki adet teminat mektubunun düzenlenerek davalı …ne verildiğini,davacının taşeron olarak sözleşmenin tarafı olmamasına karşılık sözleşmeden kaynaklanan edimleri garanti ettiğini,davalı şirketin ise bu taşeronluk sözleşmesinden kaynaklanan edimleri yerine getirmediği halde mektupların tazminini talep ettiğini,K.Çekmece 1.Asliye Hukuk mahkemesinden ..D.iş dosyası ile bu mektupların ödenmesi için tedbiren karar aldıklarını ancak sözleşmeden kaynaklanan edimler davalı şirket tarafından yerine getirilmediğinden davacı ile davalı şirket arasında direkt taşeronluk sözleşmeside imzalanmadığından bu sözleşmeye atıf yapan teminat mektuplarının geçersiz olduğunu,mektupların garanti altına alınan risklerinin doğma ihtimalinin bulunmadığını,davacı ile davalı arasındaki tek sözleşmenin 18.9.2007 tarihli “ANA ŞİRKET SÖZLEŞME PORFORMANS GARANTİSİ” sözleşmesinden ibaret olduğunu davacının bu sözleşmeye göre teminat mektubu verme yükümlülüğü olmadığını,mektupların bu sözleşmeye atıf yapmadığını,mektuplarla sözleşme irtibatının bulunmadığını,sözleşmenin 6.maddesindeki şartlar doğmadığından mektupların tazmininin gerekmediğini,dava dışı taşeron şirket …SRL nin sözleşme konusu işleri yerine getirdiğini ileri sürerek davaya konu teminat mektuplarının geçersiz ve tazmin taleplerinin hukuka aykırı olduğunun tespitine taraflar arasındaki muarazanın giderilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir
CEVAP/Davalı Banka vekili cevap dilekçesinde; Yetki, husumet itirazında bulunmuş; esas yönünden de müvekkili bankanın davanın diğer tarafları arasındaki hukuki ilişkinin dışında olup, ihtilaf konusu işin yapılmasına dair herhangi bir yükümlülüğünün olmadığını beyanla; davanın reddini talep etmiştir.
Feri müdahil şirket vekili mahkememize verdiği 25/07/2008 tarihli cevap dilekçesinde özetle; dava dışı … ile taşeronluk sözleşmesinin imzalandığını,başlama talimatının 22.8.2007 de gönderildiğini ve taşeronunun onayı ile 27.8.2007 tarihinde işe başlandığını ve bu şirketin taşeronluk sözleşmesi kapsamında yapacağı işlerin teminatı olmak üzere ana şirket olan davacının taşeronluk sözleşmesinde yer alan teminat mektuplarını temin etmesinin kararlaştırıldığını ve bu çerçevede davalı müvekkili lehine davaya konu mektupların düzenlenerek davacı şirket tarafından verildiğini,ayrıca verilecek avanslar içinde teminat verilmesinin kararlaştırıldığını ve bu kapsamdada 1.800.000 USD lık avans ödemesinin ana şirketin temin ettiği teminat mektupları mukabilinde yapıldığını, davacı ile “ANA ŞİRKET SÖZLEŞMESİ İFASI GARANTİ SÖZLEŞMESİNİN” 18.9.2007 tarihinde imzalandığını sözleşme bedelinin toplam 17.922.916 Euro ve bitim süresinin 76 hafta olarak kararlaştırıldığını avans ödemelerinin Nisan 2008 tarihinden itibaren hakedişlerden kesilmesi ve müvekkiline geri dönmesinin kararlaştırıldığını ve tarafların bu ilişki çerçevesinde sözleşmelere ve mektuplara hiçbir itirazları olmadığını ancak taşeronun işlerin yapımında kusuruyla geciktiğini temerrüde düştüğünü yükümlülüklerini inkar ettiğini yapılan işlerdeki eksiklerin her defasında taşerona bildirildiğini,fakat tüm bildirimlere rağmen taşeronun bir cevap vermediğini iş programlarına uyulmadığını, eksiklikler devam ettiğinden ve giderilmediğinden davalının gecikmelere ve zararlara maruz kaldığını ek iş gücü ve ek malzemeyi davalının temin ettiğini, avans geri ödemelerini taşerona maddi destek olmak için talep etmediğini ve iş sahibine karşı sözleşmesel yükümlülüklerini yerine getirmeye çalışanın davalı olduğunu ve 22.7.2008 tarihinde yapılan işlerin tespitinin uzman raporu ile hazırlandığını ana sözleşmede taahhüt edilen işin ifa edilmesinin amaçlandığını teminat mektuplarının nakte tahvil edilmesi için diğer davalı bankaya 16.6.2008 tarihinde ödeme talebi ile başvurduklarını,davacının ise mektupların ödenmemesi yolunda tedbir kararını aldığını, bu nedenle de bankanın ödemeyi yapmadığını,taşeronun sözleşmeyi ifa etmediğini gecikmelere neden olduğunu mütemerrit durumda olduğu halde mektupların ödemesini de tedbir yoluyla durdurduğunu zarara uğrayanın davalı şirket olduğunu bu nedenle ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiş, vermiş olduğu cevap dilekçesinde de benzer beyanlarda bulunarak, açılan davanın reddini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE/
Davanın davalılardan … AŞ İkitelli şubesi ile diğer davalı şirketin arasında düzenlenen ve lehtarı davacı …İnşaat ve San Tic AŞ olan 14.9.2007 tarihli 896.146 Euro bedelli kesin teminat mektubunun ve yine 14.9.2007 tarihli 1.800.000 Euro bedelli avans teminat mektubunun hükümsüzlüğü ve teminat mektuplarının tazmini talebinin hukuka aykırılığının tespitine ve bu şekildeki oluşan muarazanın giderilmesine yönelik olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizin 2018/52 esas sayılı dosyasında aynı konuda taraflar arasında Banka Teminat Mektubunun Hükümsüzlüğünün Tespiti davasının devam ettiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 2018/52 esas sayılı dosyasında; Yargıtay 15 HD’nin 02/11/2017 tarihli bozma ilamı ile “Romanya Yüksek Temyiz ve Adalet Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi’nin 10.04.2014 tarih ve 9344/2009 dosya sayılı, 1475 Karar numaralı kesin kararının usulüne uygun şekilde tanınması yapılmadan Türk mahkemelerinde hüküm ifade etmesinin mümkün olmadığı dikkate alınarak davalı tarafa bu kararın tanınmasının sağlanması için dava açmak üzere uygun süre ve imkan verilmeli, bu arada tefrik edilen İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/535 Esas sayılı dosyasının birleştirilmesinin sağlanmasından sonra 6100 sayılı HMK’nın 266 ve devamı madde hükümlerine uygun seçilecek uzman bilirkişiler kurulu aracılığıyla inceleme yaptırılmalı ” şeklinde karar verildiği görülmüştür
H.M.K.nun 166. maddesi hükmü gereğince; aynı mahkemede görülmekte olan davalar, aralarında bağlantı bulunması halinde, davanın her safhasında, istek üzerine veya kendiliğinden mahkemece birleştirilebilir. 14.02.1992 gün ,1999/3 Esas ve 992/2 Karar sayılı Yargıtay içtihadı Birleştirme Kararı gereğince; bir yargı çevresinde kurulmuş aynı düzeyde, birden fazla mahkeme, davaların birleştirilmesi açısından “aynı Mahkeme” sayılır.
Davaların aynı sebepten doğması veya biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması halinde davalar arasında “bağlantı” olduğu varsayılır.
Mahkememizin 2018/52 esas sayısında kayıtlı dava dosyası kapsamı incelendiğinde; mahkememize açılan bu dava ile sözü edilen davanın taraflarının konusunun ve dayanağının aynı olduğu,mahkememiz dosyasında verilecek hükümlerin diğerini etkileyecek nitelikte olduğu sonucuna varılmıştır. H.M.K.nun 166. maddesi gereğince davaların birleştirilmesi gerektiği anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle
H Ü K Ü M /
Mahkememiz dosyası ile Mahkememizin 2018/52 esas sayılı dosyası arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğundan ve mahkememiz dosyasındaki dava tarihi daha sonra olduğundan HMK 166/1 maddesi gereğince her iki dava dosyasının BİRLEŞTİRİLMESİNE,
Yargılamanın Mahkememizin 2018/52 esas sayılı dosyasının üzerinden YÜRÜTÜLMESİNE,
Mahkememizin bu dosyasının kaydının KAPATILMASINA,
Birleştirme kararı verildiğinin mahkemesine derhal bildirilmesine,
Yargılama harç ve giderlerinin birleştirilen dosya üzerinden hükümle birlikte karar verilmesine,
Esasın bu şekilde kapatılmasına,
Hükümle birlikte İstinafı kabil olmak üzere tarafların yokluğunda yapılan inceleme sonucu karar verildi.22/03/2018

Katip …

Hakim …