Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/499 E. 2018/26 K. 16.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
….
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/64
KARAR NO : 2018/9

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 13/01/2011
KARAR TARİHİ : 09/01/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkillerinden …’ın , eşi ve iki kızıyla …’tan …’a gitmek istediklerini, davalının yanlış yönlendirmesiyle … aktarmalı 4 adet … bileti aldıklarını ve 1.019,52-TL ödediklerini, …’tan …’e 300 TL ödeyerek geldiklerini ancak, uçuştan önce …-…. uçuşunun 20:50 den önce 21:25 e daha sonra 21:55 e alınmasıyla … uçağına hiçbir şekilde yetişemeyeceklerinin kendilerine bildirildiğini, bunun üzerine davalı şirketin en erken Kotpenhag uçuşu için 13/01/2010 kalkış ve 14/01/2010 varış tarihli, … aktarmalı 4 adet … bileti aldıklarını, …’den …’a yine 300 TL ödeyerek geri döndüklerini, daha sonra bilet aldıkları uçuş için tekrar …’tan …’e 300 TL ödeyerek gelirken araç arızası nedeniyle 10 dakika geciktiklerini ve bu nedenle uçağa alınmadıklarını, ancak davalı şirketin bir sonraki uçuşu yerine … adlı şirketin bir sonraki uçuşuna ‘uçuşun yetişeceği’ garantisi verilerek yönlendirildiklerini bunun için fazladan 500 TL ödediklerini ve …’a geldiklerini, ancak bu sefer de ailenin ….-… uçuşkuna alınmadıklarını, o gün başka bir … uçuşu bulunmadığından 14/01/2010 (ertesi gün) için … şirketinden 738 Euro ödeyerek bilet aldıklarını ve o gün …’da konaklamak zorunda kaldıklarını, ancak ertesi gün … uçağı ile …’a ulaşabildiklerini , müvekkillerinin maddi ve manevi olarak mağdur olduğunu yaşadıkları zorlukları davalı şirkete hem sözlü hem de yazılı olarak bildirmelerine rağmen şirketin 08/02/2010 tarihli cevabında gecikmenin rutin olduğunu ve şirketin sorumlu olmadığının bildirildiğini, bu nedenle davanın açılmasının zaruri olduğunu beyanla; fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile 15.000 TL manevi, 1.019,52 TL uçak bilet bedelinin iadesini, 3.000 TL maddi tazminatın 14/01/2010 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin talebi üzerine davacı vekili tarafından ibraz edilen 28.12.2017 tarihli açıklama dilekçesi ile; açmış oldukları davada davacı … için ;1.019,52 TL uçak biletinin iadesi 3000,00 maddi 3.750,00 TL manevi tazminat taleplerinin, davacı … için 3.750,00 TL manevi tazminat taleplerinin, davacı … için 3.750,00 TL manevi tazminat taleplerinin ,davacı … için 3.750,00 TL manevi tazminat taleplerinin mevcut olduğunu beyan etmişlerdir.
CEVAP :
Davalı cevap dilekçesi sunmamış sonrasında sunulan beyan dilekçesi ile gecikmenin yaşanmasında davalı kusuru bulunmadığından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, yolcu taşıma sözleşmesinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasıdır.
… Tüketici Mahkemesine açılan davada yapılan yargılamada ;Davacılar vekilince dosyaya deliller sunulmuş ve olayda davalıya atfi kabil kusur oranının tespiti ve davacının talep edebileceği tazminata ilişkin bedellerin hesaplanması için dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Bilirkişi olarak seçilen … 22/06/2011 havale tarihli raporunda özetle; ‘’….gecikme nedeniyle davalıdan talep edilebilecek toplam meblağ; 316,05 TL …’’ olduğu yönünde görüş beyan etmiş, yapılan yargılama neticesinde,… 2. Tüketici Mahkemesi 23/11/2011 tarih ve … e. … karar sayılı kararında ” Tüm dosya kapsamından davacıların davalıdan satın aldığı …. aktarmalı 10/01/2010 tarihli ..-… bileti aldıkları …-… uçuşunun gecikmesi nedeniyle …. -… uçuşuna yetişilemeyeceği anlaşılınca davacıların biletlerinin ücretsiz olarak 13/01/2010 tarihli uçuşla değiştirildiği, bu uçuşsa davacıların gecikmesi nedeniyle alınmayıp başka bir uçuşla … ‘a geldikleri ancak … Uçağına yetişemedikleri ve ertesi gün fark ücreti ödeyerek uçabildikleri anlaşılmaktadır. Olayda ilk uçuşun rötar yapması nedeniyle bağlantılı uçuşlara yetişilemeyecek olması nedeniyle biletlerin başka güne aktarılmasında davalının kusurlu olduğu, diğer uçuşlarda davalının kusurunun olmadığı ve davacıların talep ettiği manevi tazminat koşullarının oluşmadığı görülmekle davanın kısmen kabulü ile manevi tazminat talebinin reddine ve davalı kusuruyla oluşan ilk uçuş iptali nedeniyle davacıların bilirkişi raporuyla belirlenen 316,05 TL alacağının dava tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine fazla talebin reddine dair karar verildiği, kararın davacı ve davalı vekili tarafından temyizi üzerine dosyanın … ‘a gönderildiği, … 11. Hukuk Dairesinin … esas … karar sayılı kararında ” Dava, yolcu taşıma sözleşmesinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasıdır. HUMK’nın 1-8. madde hükümleri ve TTK’nın 798. maddesi uyarınca uyuşmazlığın ticari dava olması nedeniyle Sivil Havacılık Kanunu 106. maddesi atfı ve TTK’nın 5-1 maddesine göre işbu ticari davaya bakmakla Ticaret Mahkemesi görevli olduğundan, mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işi esasına girilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.” kararı verildiği, … 2. Tüketici Mahkemesinin Yargıtay ilamı doğrultusunda 03/07/2014 tarih ve … e. … karar görevsizlik kararı ile dosyanın mahkememize tevzi edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce Dosyanın bilirkişi heyetine tevdii ile tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda rapor tanziminin istenilmesine karar verildiği, Bilirkişiler … ve … tarafından hazırlanan raporda; “… 2. Tüketici Mahkemesine sunulan 22/06/2011 tarihli Bilirkişi Raporu’nda maddi tazminat açısından ulaşılan sonucun doğru olduğu kanaatine varıldığı, tavzihen ve bilhassa, ilk uçuş tarihi ile davalı şirketin gecikmesinden kaynaklanan durum neticesinde 3 gün sonraki uçuş tarihi arasında davacıların uğradıklarını beyan ettikleri manevi tazminatın takdirinin mahkemeye ait olduğu, Davacıların, 13/01/2010 tarihindeki uçuşu kaçırmalarının ardından, davalı şirket yetkililerinin kendi şirketlerine ait bir sonraki uçuş yerine davacıları … adlı şirketin bir sonraki uçuşuna yönlendirdikleri ve bu nedenle davacıların ….’a geldiklerinde yine ….-… uçuşu için kontuarların kapandığı ve bu nedenle uçağa alınmadıkları yönündeki iddialarında haklı olup olmadıklarının anlaşılabilmesi için, davalı şirketten 13.01.2010 tarihindeki … tarifeli seferlerinin fiili kalkış saatleri ile fiili …. varış saatlerinin celp edilmesi gerektiği, bununla birlikte havayolu tercihi açısından yapıldığı iddia edilen yönlendirmenin, davalı şirket çalışanları tarafından yapılmış olduğu hususunun da öncelikle davacılar tarafından ispat edilmesi gerektiği değerlendirildiğinden, bu hususta da takdirin mahkemeye ait olduğu,” kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından sunulan rapor doğrultusunda davalı şirketten dava konusu olay ile ilgili olarak müşteri temsilcileri ile yapılan görüşmelerin ve 13/01/2010 tarihinde … seferlerinde saat 18.30’da sonra uçuş bulunup bulunmadığı ve var ise boş koltuk sayılarının bildirilmesinin istenilmesine karar verildiği, davalı tarafından ilgili belgelerin sunulması üzerine dosyanın yeniden bilirkişi heyetine tevdi edildiği, bilirkişi heyeti tarafından sunulan 29/11/2016 tarihli ek raporda; “Tarafların bilirkişi raporuna karşı beyanları ile dosyaya celp edilen cevabi yazının değerlendirilmesi neticesinde, Dava dışı … Güvenlik Müdürlüğünce dava dosyasına sunulan cevabi yazıda, 13.01.2010 tarihinde …-… 21:00 seferinin gerçekleşen kalkış saatinin 21:15, gerçekleşen varış saatinin ise 22:14 olduğunun beyan edildiği, Davalı … yollarının 13/01/2010 tarihli … uçuş saatinin 22:50 olduğu dikkate alındığında, dava dışı … Güvenlik Müdürlüğünce bildirilen fiili varış saatine göre davacıların hava alanına … uçuşundan 35 dk. Önce varabildiği, … uçuşu için kalan sürenin, bu uçuşu gerçekleştirebilmek için yeterli olup olmadığı hususunda, bu alanda uzman bir bilirkişi marifeti ile görüş alınması gerekebileceği, zira … uçuşu için kalan sürenin yeterli olmadığının belirlenmesi halinde … hava yolu ile ..’a yapılan seyahatin, … uçuşuna yetişme amacına hizmet etmeyeceğinin kabulünün gerekeceği, Davacıların havayolu tercihi açısından yapıldığı iddia edilen yönlendirmenin, davalı şirket çalışanları tarafından yapılmış olduğu yönündeki iddialarına ilişkin olarak, davalı şirket ve çalışanları ile Çağrı merkezleri üzerinden yapılan görüşmelerin saatleri ve görüşülen kişilere ilişkin bilgileri sundukları, bu bilgilerin ilgili mercilerinden teyit edilmesi halinde davacıların yanlış yönlendirildiklerinin kabulü takdirinin Mahkemeye ait olduğu” kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizce ek bilirkişi raporunun ibrazı neticesinde Davalı şirkete müzekkere yazılarak … hava yolu ile … ’a yapılan seyahatin, … uçuşuna yetişme amacına hizmet etmeyeceğinin kabulünün gerekeceği, Davacıların havayolu tercihi açısından yapıldığı iddia edilen yönlendirmenin, davalı şirket çalışanları tarafından yapılmış olduğu yönündeki iddialarına ilişkin olarak, davalı şirket ve çalışanları ile Çağrı merkezleri üzerinden yapılan görüşmelerin saatleri ve görüşülen kişilere ilişkin bilgilerin sunulması istenilmiş ancak davalı tarafından verilen yazı cevabı ile bu yönde bir kaydın mevcut olmadığının bildirildiği görülmüştür.
Taraf iddia ve savunmaları ibraz edilen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde ;Dava, yolcu taşıma sözleşmesinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davası olup ; davacıların davalıdan satın aldığı …. aktarmalı 10/01/2010 tarihli …-… bileti aldıkları …-…. uçuşunun gecikmesi nedeniyle …. -… uçuşuna yetişilemeyeceği anlaşılınca davacıların biletlerinin ücretsiz olarak 13/01/2010 tarihli uçuşla değiştirildiği, bu uçuşsa davacıların gecikmesi nedeniyle alınmayıp başka bir uçuşla ….’a geldikleri ancak … Uçağına yetişemedikleri ve ertesi gün fark ücreti ödeyerek uçabildikleri ,Olayda ilk uçuşun rötar yapması nedeniyle bağlantılı uçuşlara yetişilemeyecek olması nedeniyle biletlerin başka güne aktarılmasında davalının kusurlu olduğu, diğer uçuşlarda davalının kusurunun olmadığı, davacıların taksi giderlerinin ihtiyari yapılan masraflar olup davalıdan talep edilemeyeceği ve davacı … tarafından talep edilen maddi tazminat isteminde davalı kusuruyla oluşan ilk uçuş iptali nedeniyle bilirkişi raporuyla belirlenen 316,05 TL alacağının dava tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsili ile davacı …’ya ödenmesine fazla talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
Manevi tazminat istemi açısından; TBK 58. Maddesinde; “Kişilik hakları hukuka aykırı şekilde saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir.” hükmünü taşımakta olup, manevi tazminatın amacı kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın bozlan ruhsal dengesini telafi etmek manevi değerlerindeki eksilmeyi karşılamaktır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu manevi tazminatın belirleme ölçütlerine ilişkin 23/06/2004 ve 13/291-370 sayılı kararında ” Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı , olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, bunun yanında olayın işverenin işçi sağlığı ve güvenliği önlemlerini yeterince almamasından kaynaklandığı da gözetilerek gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır.” şeklinde hukuki nitelemeye gitmiştir. Bu izah doğrultusunda, dava da, kusur oranları ve tarafların sosyal ve içtimai durumları da değerlendirilerek anılı ilkeler ışığında manevi tazminat taleplerin kısmen kabulü gerekmiştir.
Mahkememizce icra edilen yargılama ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde davacıların kızlarının doğumuna yetişmek üzere …-… bileti aldıkları ancak ilk uçuşun davalı kusuruyla gerçekleşmemesi nedeni ile doğum anına yetişemedikleri bu hususun gerek davacılar gerekse gerçekleştireceği doğum nedeni ile ailesini bekleyen davacıların kız ve kız kardeşleri konumunda bulunan kişinin yalnız doğuma girmesinin davacılar üzerinde yaratacağı psikolojik baskı göz önüne alındığında oluş şekli, kusur durumu, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, paranın satın alma gücü nazara alınarak takdiren davacılar için ayrı ayrı 500,00 er TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile davacı …’ın maddi tazmınat istemli açtığı davanın KISMEN KABULÜ ile 316,05-TL maddi tazminatın 14/01/2010 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Davacıların manevi tazminat isteminin KISMEN KABULÜ ile 500-TL’er manevi tazminatın 14/01/2010 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 335-TL Harçtan peşin alınan 158,20-TL harcın mahsubu ile bakiye 176,80-TL harcın davalıdan tahisili ile hazineye gelir kaydına,
4-Kabul olunan Maddi Tazminat yönünden Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 316,05-TL. nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı … ödenmesine,
5-Kabul olunan Manevi Tazminat yönünden Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 500-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı …’a ödenmesine,
6-Kabul olunan Manevi Tazminat yönünden Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 500-TL. nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı …’a ödenmesine,
7-Kabul olunan Manevi Tazminat yönünden Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 500-TL. nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı …’a ödenmesine,
8-Kabul olunan Manevi Tazminat yönünden Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 500-TL. nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı …’e ödenmesine,
9-Red edilen Maddi tazminat yönünden avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 2.180-TL vekalet ücretinin Davacı …’dan tahsili ile davalıya ödenmesine,
10-Red edilen Manevi tazminat yönünden avukatlık asgari ücret tarifesi 10/2. Maddesi uyarınca 500-TL vekalet ücretinin davacı …’dan tahsili ile davalıya ödenmesine,
11-Red edilen Manevi tazminat yönünden avukatlık asgari ücret tarifesi 10/2. Maddesi uyarınca 500-TL vekalet ücretinin davacı …’dan tahsili ile davalıya ödenmesine,
12-Red edilen Manevi tazminat yönünden avukatlık asgari ücret tarifesi 10/2. Maddesi uyarınca 500-TL vekalet ücretinin davacı …’dan tahsili ile davalıya ödenmesine,
13-Red edilen Manevi tazminat yönünden avukatlık asgari ücret tarifesi 10/2. Maddesi uyarınca 500-TL vekalet ücretinin davacı …’den tahsili ile davalıya ödenmesine,
14-Davacı tarafından yapılan 194,10-TL ilk gider, 180,70-TL tebligat ve müzekkere gideri ile 1.500-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.874,80-TL yargılama giderinin red ve kabul durumu nazara alınarak takdiren 398,76-TL sinin davalıdan tahsili davacıya verilmesine,
15-HMK 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren yasal süresi içeresinde Yargıtay ilgili dairesinden temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
09/01/2018

Katip e-imzalıdır Hakim e-imzalıdır