Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/354 E. 2018/1330 K. 14.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/354
KARAR NO : 2018/1330

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 02/04/2015
KARAR TARİHİ : 14/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 21/08/2014 tarihinde İstanbul’da plakası tespit edilemeyen bir aracın müvekkiline çarpması sonucu müvekkilinin yaralandığını, kazaya neden olan sigortalı tespit edilemediği için …nın sorumluluğunun ortaya çıktığını, kaza sonrası müvekkilinin … Hastanesi, … Hastanesinde tedavi olduğunu, müvekkilinin 1992 doğumlu olduğunu, maluliyet oranına ilişkin adli tıp kurumundan kesin rapor alınamadığından netice maluliyetinin belli olmadığını, müvekkilinin hayatının geri kalan döneminde bu sakatlığın izini taşıyacağını, müvekkilinin hayatı boyunca aynı işi yapan kişilere kıyasla normal vücut faaliyetlerini yerine getirmesinde daha fazla efor sarf edeceğini, bu sebeple çalışma gücünde azalma olduğunun muhakkak olduğunu, bu nedenlerle müvekkilinin maruz kaldığı trafik kazası nedeniyle oluşan kayıtlarla ilgili olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000-TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazanın beyan edilen şekilde gerçekleştiğinin kesin olarak ispatlanmasının gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili kurumun zorunlu mali mesuliyet sigortası teminat limitleri ve plakası tespit edilemediği beyan edilen aracın kusur oranı ile sınırlı sorumlu olduğunu, bu nedenle kazanın beyan edilen şekilde gerçekleştiğinin Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi nezdinde kusur incelemesi yapılmasını talep ettiklerini, maluliyet oranının dava konusu kaza sonucu oluşan arazların kaza ile illiyetleri de tespit edilmek suretiyle belirlenmesinin gerektiğini, bu nedenle maluliyet oranının belirlenmesi için Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesinde rapor alınmasının gerektiğini, alınacak raporla işgöremezlik oranının belirlenmesi ve zararın buna göre hesaplanmasının gerektiğini, … yönetmeliğinin 15. Maddesi uyarınca kurum hükmünde belirtilen prosedür çerçevesinde istenen belgelerin müvekkiline iletilmediğini, bu nedenle müvekkili kurumun ilgili mevzuatına göre dava tarihinden önce temerrüde düşmüş olduğunun söylenemeyeceğini, sair hususlar hakkında beyan hakları saklı kalmak kaydıyla davanın usul ve esasa ilişkin olarak sundukları gerekçeler dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, plakası belli olmayan bir aracın davacı …’a çarpması ile davacının yaralanması sebebiyle, maddi tazminatının davalı … Hesabından tahsili isteminden ibarettir.
Davacının 21/08/2014 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına ilişkin Adli Tıp Kurumu Başkanlığının 21/08/2017 tarih ve … karar sayılı bilirkişi incelemesi sonucunda; Davacının iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren (4) aya kadar uzayabileceği, Davacının E cetveline göre %3,3 oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmiş sayılacağı, mütalaa edilmiştir.
Tarafların tüm delillerini ikamesini müteakip, “tarfik kazası nedeniyle bedeni zarara uğrayan davacının, bu zararlarının davalı … hesabından isteyip istemeyeceği, miktarının ne olduğu, kazanın oluşumda kayaza karışanların kusur oranları ve davacının talep edebileceği tazminat miktarı”nın hesaplanması bakımından dosya Prof. Dr. … ile … tarafından oluşan heyete tevdi edilmiş, bilirkişilerce düzenlenen 07/06/2018 tarihli bilirkişi raporunda; Plakası tespit edilemeyen aracın sürücüsü, yola gereken dikkat ve özeni göstermeden, süratle seyrederek yol kenarında yürümekte olan yayayı fark etmeyip kendisine çarptığından kazanın meydana gelmesinde %60 asli kusurlu, Karayolları Trafik Kanununun yayaların uyacakları ile ilgili 68.maddesinde; her iki tarafında yaya yolu banket bulunmayan veya kullanılır durumda olmayan iki yönlü trafiğin kullanıldığı karayollarında yaya kafileleri dışındaki yayalar, taşıt yolunun sol tarafını izlemek zorunda oldukları, Davacı yayanın bu kurala uymamış olması nedeni ile arkasından gelen aracın darbesine maruz kaldığından olayda %40 kusurlu olduğu, yapılan hesaplamalar ile Davacının talep edebileceği geçici iş göremezlik zararının 2.191,86 TL, Davacının talep edebileceği sürekli iş göremezlik zararının 16.064,32 TL olduğu kanaati bildirilmiştir.
Davacı vekili 06/07/2018 havale tarihli dilekçesi ile dava dilekçesinde 1.000-TL olarak belirledikleri maddi tazminat taleplerini 16.064,32-TL sürekli iş göremezlik, 2.191,86-TL geçici iş görmezlik tazminatı olmak üzere toplam 18.256,18-TL’ye yükselttiklerini beyan etmiştir.
Yüksek Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarında belirtildiği üzere, maddi tazminatların, kazalının kaza tarihinden itibaren günümüze ve bilinen dönem sonuna kadar gerçekleşen her türlü ücret artışları ve emsal ücretlere göre tespit ve hesaplanması gerekmektedir. Yine Yargıtay’ın yerleşik içtihatları gereğince, kişinin vücut bütünlüğünün ihlali nedeniyle ortaya çıkan beden gücü kayıplarının gelirinde veya malvarlığında bir azalma meydana gelmese dahi tazminat gerektiği kabul edilmekte ve bu husus güç kaybı tazmitanı olarak ifade edilmektedir. Bu durum her ne kadar sorumluluk hukukukundaki zarar kavramına aykırı gibi görünse de, burada vücut bütünlüğü ihlal edilen kişinin aynı işi zarardan önceki durum ve diğer kişilere göre daha fazla güç sarf ederek yaptığı gerçeğinden hareket edilmekte ve zararı fazladan sarf edilen bu gücün oluşturduğu kabul edilmektedir.
Kazanın meydana gelmesinde davacı …’un %40 oranında kusurlu oluğu, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Güçü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği Hükümlerinden yararlanılarak Adli Tıp Kurumu … Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından düzenlenmiş 21/08/2017 tarihli rapora göre, davacının maluliyet oranı %3,3 olarak belirlenmiştir. Uzman bilirkişilerce yapılan hesaplamalara göre, davacının 21/08/2014 tarihinde maruz kaldığı trafik kazası sonucu …’un %3,3 nispetindeki maluliyetiyle orantılı olarak Davacının Geçici is Göremezlik zararının 2.191,86-TL, sürekli iş göremezlik zararının ise 16.064,32-TL olduğu tespit edilmiştir.
Anılan durum karşısında Plakası tespit edilemeyen aracın sürücüsü olayda % 60, Davacı … olayda % 40 oranında kusurlu oldukları, söz konusu olayda plakası tespit edilemeyen aracın sürücüsünün kusuru oranında, … Fonu Yönetmeliği’nin 9-1/a maddesinde (Sigortalının veya sigortayı yaptırmakla sorumlu olanan tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararlar) …nın sorumlu olacağı maddi tazminat tutarının 18.256,18-TL olduğu temerrüt tarihine ve kazaya karışan aracın ticari nitelikte olduğuna dair dosya kapsamında bir belge ibraz edilmemiş olması nedeni ile faiz başlangıcının dava tarihinden itibaren ve yasal faiz olması gerektiği sonuç ve kanaatine varılmış, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile 2.919,86-TL geçici iş görmezlik, 16.064,32-TL sürekli iş görmezlik tazminatı olmak üzere toplam 18.256,18-TL tazminatının dava tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 1.247,08-TL nispi karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 5,54-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.241,54-TL harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.190,74-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 33,24-TL ilk gider, 1.300-TL bilirkişi, 330,60-TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 1.663,84-TL. Yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/12/2018

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır