Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/353 E. 2018/1372 K. 21.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/353
KARAR NO : 2018/1372

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/04/2015
KARAR TARİHİ : 21/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraların … da bulunan … i ve Lokantasının satış, devir işlemi konusunda 16/02/2011 ve 17/02/2011 tarihlerinde müvekkili ile dava dışı … Gayrimenkul ile aracılık sözleşmesi imzaladıklarını, müvekkilinin sözleşmenin imzalandığı tarihten devir anına kadar ve sonrasında sözleşme konusu yer için teklifler aldığını ve bu tekliflerden davalıları haberdar ettiğini, müvekkili ile davalılar arasında imzalanan sözleşmeye göre sözleşme konusu yerin devirli kiralık bedelinin 150.000-TL olacağını, müvekkilinin sözleşme konusu yerin pazarlaması konusundaki hizmeti mukabilinde sözleşmede yazılı olan %10 hizmet bedeli olan 15.000-TL hizmet bedeli davalılara halen ödenmediğini, ancak davalıların devir bedelini 45.000-TL olduğunu iddia etmekte olduklarını, devrin bu bedel üzerinden olacağının kabul edilse bile davalıların müvekkiline hizmet bedeli olan %10 hizmet bedeli 4.500-TL+KDV toplamı 5.310-TL yi bile ödemediklerini, bu nedenle … İcra Müdürlüğünün … e. Sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalıların itirazı üzerine takibin durduğunu, davalıların itirazının haksız ve yersiz olduğunu, bu nedenle davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin devamına, alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde öncelikle tarafların tacir olmadığını beyanla görev itirazında bulunmuş,özetle davacı ile davalı … arasında 16.02.2011 tarihinde 90 gün süreli aracılık sözleşmesi yapılıp süre sonunda sözleşmenin sona erdiğini ,davalı … in ise sözleşmenin tarafı olmayıp iddia olunan taşınmaz ile hiç ilgisinin bulunmadığıını,bu nedenle davada husumetinin olmadığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava İİK 67 ve devamı maddeleri uyarınca açılan itirazın iptali istemidir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, taraflar arasında mevcut gayrimenkul aracılık sözleşmesinin kurulup kurulmadığı, mahkememizin görevli olup olmadığı,tarafların taraf sıfatı bulunup bulunmadığı davacının davalılardan icra takibine dayanak faturalardan dolayı alacaklı olup olmadığı ve miktarına ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
HMK’nun 114/1-c ve 115 maddeleri gereğince görev; kamu düzenine ilişkin dava şartlarından olmakla; mahkememizce davanın her aşamasında reesen nazara alınması gerektiğinden dava dosyası öncelikle görev noktasında incelenmiştir.
Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6502 sayılı Kanunun 2. maddesinde; “bu kanunun her türlü tüketici işleri ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” denilmekte, aynı kanunun 3. maddesinde “tüketici işlemi; eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere kurulan her türlü sözleşme ve işlemi ifade kapsar.” şeklinde yeniden tanımlanmıştır.
6502 sayılı Kanuna göre, davalı tüketici, taraflar arsında yapılan simsarlık (tellallık) sözleşmesi ise; kanunun tanımladığı anlamda tüketici işlemidir.
6502 sayılı Kanunun; tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamaların tüketici mahkemelerinde çözümünü öngören 73. maddesi hükmü ile, “taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile diğer kanunlarda düzenleme olması bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun göreve ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceğini” düzenleyen 83/2. maddesinin açık hükmü nedeniyle somut uyuşmazlığa bakma görevi tüketici mahkemelerinin görev alanına girmiştir.
Somut olayda, davacı vekili müvekkili şirket ile davalılar arasında 16.02.2011 ve 17.02.2011 tarihli … daki … ve Lokantasının satış ,devir veya kiralanması hususunda davalılara davacı şirketin aracılık hizmeti verdiğini, davalının ise iş bu hizmet karşılığı davacı şirkete 5.310,00 TL ve 5.097,60 TL olmak üzere toplam 10.407,60 TL komisyon bedelini ödenmediğini, müvekkili şirketin sözleşme gereğini yerine getirerek sözleşmedeki ücreti hak etmesine rağmen davalıların sözleşme bedelini ödemediğini ileri sürerek ödenmeyen komisyon ücret alacağının tahsili için başlattığı icra takibine yapılan itirazın iptalini istemiştir.
Davacının ve davalının tüketici tanımına uymadığı, taraflar arasında tüketici işlemi bulunmadiği, davalıların tacir olmadığı anlaşıldığından uyuşmazlığın Asliye hukuk mahkemesinde çözümlenmesi gerekmektedir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/3 fıkrası uyarınca dava tarihi itibariyle Asliye Hukuk Mahkemesi ile Asliye Ticaret Mahkemesi arasındaki ilişki görev ilişkisidir. Somut olayda da uyuşmazlık,davalılar tacir olmadığı gibi eldeki davada Ticaret Kanununda düzenlenen mutlak ticari davalardan değildir. Bu nedenle davaya bakmaya ticaret mahkemesi değil asliye hukuk mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Yukarıda açıklanan gerekçelerle Mahkememizin görevsizliğine karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının açtığı davada, mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın HMK’nun 115/2. Maddasi uyannca aynı kanunun 114/l-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulen REDDİNE, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi karannın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli İSTANBUL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar serileceğinin İHTARATINA,
3-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosu’na GÖNDERİLMESİNE,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.21/12/2018

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır