Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/337 E. 2018/906 K. 12.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/337
KARAR NO: 2018/906

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 30/12/2010
KARAR TARİHİ : 12/09/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
ESAS DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle Rekabet Kurulunun tebliğleri ve kararlarına göre akaryakıt sektöründe bayilik sözleşmeleri ve bağlantılı olarak yapılan diğer sözleşmelerin 18/09/2005 tarihinden önce yapılmış olup da bakiye süreleri 5 yılı aşanların 18/09/2010 tarihine kadar, 18/09/2005 tarihinden sonra yapılan sözleşmelerinde süresi ne olursa olsun yapıldıkları tarihten itibaren 5 yıllık süre boyunca muafiyetten yararlanabileceği 5 yılı aşan süreler bakımından muafiyeti ortadan kalkacağını, buna göre davalılarla yapılan bayilik sözleşmenin ve eki diğer sözleşmelerin geçersiz hale geldiğini, davalı …’a ait taşınmaz üzerinde kurulan intifa nedeniyle intifa ivazı ödenmiş olduğunu bu intifanın müvekkilince telkin ettirildiğini belirterek sözleşmelerin geçersiz kalması nedeniyle müvekkilinin kullanamadığı bakiye intifa süresine isabet eden 60.665,74 TL yi iktisap ettiği tarihten itibaren avans faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan taşınmazdaki hisseleri oranında müştereken ve müteselsilen tahsiline, söz konusu bedelin davalı yedinde kaldığı sürede bu ihtisap sayesinde elde ettiği ya da elde etmesi muhtemel tüm semerelerin karşılığı olan 1…574,71 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte ve intifa telkin harcı olarak ödenen 28.724,40 TL nin yine dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … ve …’ndan tahsilini istemiştir.
CEVAP:
Davalı …’a dava tarihinden önce vefat etmiş olması nedeniyle tebligat yapılamamıştır.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; özetle müvekkilinin …-… ilçesinde … akaryakıt dağıtım bayi olarak faaliyet gösterdiğini, faaliyet gösterdiği yer ile dava konusu arsanın hiçbir ilgisinin olmadığını, dava konusu taşınmazın 1/2 hissesinin müvekkilince 25/11/2004 tarihinde satın alındığını, diğer hissedar … ile kira sözleşmesi yaptıklarını ancak hiçbir kira bedelini tahsil edemediğini, bunun haricinde taraflar arasında hiçbir ticari münasebet olmadığını davacıdan ya da diğer davalı …’den herhangi bir para da almadığını bu nedenle müvekkiline husumetin düşmeyeceğini, davacı lehiyen intifa hakkının bulunduğu taşınmazın 1/2 hissesinin yatırım düşüncesi ile satın alındığını taraflar arasında herhangi bir ticari ilişki olmadığından müvekkiline karşı açılan bu davanın haksız olup reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; yetkili mahkemenin … mahkemeleri olduğunu bu nedenle davanın yetki yönünden reddi gerektiğini ayrıca dava konusu yapılan alacakların davacı ile diğer davalı … arasındaki sözleşmeden kaynaklandığını müvekkilinin davacıya sebepsiz zenginleşme olarak değerlendirilecek herhangi bir borcunun olmadığını zira davacı tarafından müvekkiline yapılan herhangi bir ödemenin olmadığını taşınmaz üzerindeki intifa hakkının ve intifa bedeli ödemesinin 2003 yılında yapıldığını, müvekkili ile davacının yaptığı sözleşmenin ise 2009 tarihli olup davacı şirketin akaryakıt verme yükümlülüğünün yerine getirmemesi sebebiyle hiç uygulanmadığını dolayısı ile Rekabet Kurulu kararından 7 ay sonra imza edilen 12/10/2009 tarihli olan sözleşmenin hiç uygulanmaması nedeni ile müvekkilinin davacı ya borçlu olduğundan söz edilemeyeceğini, davanın davacı ile diğer davalı … arasındaki sözleşmeden kaynaklanması, intifa hakkı tesis edilen taşınmazda müvekkilinin herhangi bir payının bulunmaması ve müvekkiline yapılan herhangi bir ödemenin olmaması nedeniyle davanın husumetten reddine olmadığı takdirde esastan reddini savunmuştur
BİRLEŞEN DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; esas davada davalı olan …’ın, davalıların murisi olduğunu, müvekkili şirketin …’e ait taşınmaz üzerinde kurulan intifa hakkında intifa süresini tamamının nazara alınması suretiyle muris …’a ödeme yapıldığını, intifa ivazının geçersiz ve vekili tarafından kullanılamayacak süresine karşılık gelen 60.665,74 TL sinin, davalıların murisi yedinde kalan ana para nedeniyle müvekkilinin bu bedellen yoksun kalmasından kaynaklanan kayıtların karşılığı olan 1…574,71 TL nin ve intifa davalı …’dan tamamının, diğer davalılardan ise miras hisseleri oranında tahsiline ve 14.362,20 TL intifa telkin giderlerinin de davalıların miras hisseleri oranında olmak üzere tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA CEVAP:
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; işbu davanın daha önceden … ATM’nin… E (mahkememizin … E) sayılı dosyasında görüldüğünü ikince kez bu davanın açılması nedeniyle derdestlik itirazında bulunduklarını, müvekkillerinin mulisi …ın 27/08/2009 tarihinde vefat ettiğini, müvekkillerinin mirasın reddi istemi ile dava açtıklarını ve … sulh hukuk mahkemesinin … E , K sayılı dosyasında mirasın reddine karar verildiği kararın kesinleştiğini sadece …ın reddi miras isteminde bulunmadığını ancak mulisin terekesinin borca batık olması sebebi ile bu davalının da reddi miras ta bulunduğu hususunun kabulü gerektiğini belirterek davanın bu nedenlere dayanarak reddine karar verilmesin savunmuştur.
GEREKÇE:Dava; Davacı şirketin davalılardan olan 9.224,93 TL tutarındaki alacağının, bu alacağı oluşturan fatura kalemlerine fatura tarihlerinden itibaren TCMB’nin değişen oranlarda avans faizinin uygulanması sonucu hesaplanacak faizleri ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili taleplidir.
Davacı ile, ölü davalı … arasında imzalanan 08/06/2003 tarihli protokol, davacı ile davalı … arasındaki 12/10/2009 tarihindeki bayilik sözleşmesi ve eki taahhütname, tapu kaydı, intifa hakkının kurulmasına ilişkin resmi senet akit tablosu, intifanın terkinine ilişkin belgeler, intifa ivazının ödenmesine dayanak ve diğer belgeler, veraset ilamı, mirasın reddine ilişkin … Sulh Hukuk Mahkemesi kararı ve dayanılan tüm deliller celp edilip incelenmiştir.
Esas dava, Rekabet Kurulu kararı kapsamında, 5 yılı aşan bayilik sözleşmesi ve bu sözleşmeye göre kurulan intifa hakkının geçersiz hale geldiği iddiası ile ödenene intifa ivaz bedelinin geçersiz kalan süreye tekabül eden kısmının ve tüm semerelerinin sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince, intifa terkin işlemine ilişkin masrafların da yasa gereği olarak davalılardan tahsili istemine ilişkindir.
Birleşen dava ise; esas davaya konu alacakların, bayilik sözleşmesinin tarafı olan davalı …’ın vefat etmesi nedeniyle mirasçılarından tahsilini istemini kapsamaktadır.
… (Kapatılan)… Asliye Ticaret Mahkemesince yapılah yargılama sonunda 22/10/2012 tarih … e. … karar sayılı kararı ile verilen “… Esas dava yönünden Davalı …, iş bu dava tarihinden önce öldüğünden, ölüye karşı dava açılamayacağından, hakkındaki davanın reddine, Davalı … hakkındaki davanın reddine, Davalı … hakkındaki davanın kısmen kabulü ile, 14.362,20 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, birleşen dava yönünden Davalılar …, …, …, … hakkındaki davanın 30/04/2012 tarihli celse de, işlemden kaldırılıp yasal 3 aylık süre içinde yenilenmediğinden, bu davalılar hakkındaki davanın da açılmamış sayılmasına, Davalı … hakkındaki davanın usul yönünden reddine,..” yönündeki kararın davacı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay … Hukuk Dairesinin … e. … karar sayılı ilamı ile ” … Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA… ” karar verildiği, karar düzeltme aşamasında Yargıtay … Hukuk Dairesinin … e. … karar sayılı ilamında ” … 1-Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan öteki karar düzeltme itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Elbirliği halinde mülkiyette paydaşlardan birinin yada bir kaçının tek başına aktif yada pasif dava ehliyeti bulunmayıp mecburi dava arkadaşlığı söz konusu olduğundan tümüne karşı dava açılması dava şartlarındandır. Mirasçılar yönünden de taksim yapılıncaya kadar tereke elbirliği halinde mülkiyet hükümlerine tabi olduğundan aynı kural geçerlidir. Ne var ki, miras ortaklığından ve dolayısıyla tereke yönünden elbirliği halinde mülkiyetten söz edilebilmesi için ölenin birden fazla mirasçısının bulunması gerekmektedir. Ölenin tek mirasçısının kaldığı durumlarda elbirliği halinde mülkiyetten de bahsedilemez. Somut olayda ölenin başlangıçta birden fazla mirasçısı bulunmakta ise de, davalı … dışındaki diğer mirasçıların mirası reddetmiş oldukları ve böylece geriye tek mirasçı olarak davalı …’ın kaldığı dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Bu durumda somut olay bakımından terekeye temsilci tayinine gerek bulunmadığından davanın esasına girilmesi gerekirken birleşen dava bakımından davalı … hakkındaki davanın usul yönünden reddine karar verilmesi doğru olmayıp hükmün bu nedenle bozulması gerekirken ilamda yazılı nedenlerle onandığı anlaşıldığından davacı vekilinin bu yöne ilişkin karar düzetme itirazlarının kabulü ile hükmün bozulması gerekmiştir…” gerekçesi ile bozularak Mahkememize gönderilmiş, Mahkememizce bozma kararına uyularak yargılamaya Mahkememizin … e. Sayısı ile devam edilmiştir.
Davacı ile davalı … arasında 08/06/2003 tarihinde Akaryakıt Bayilik Sözleşmesi’ne dayanak protokolün imzalandığı, bu davalı adına kayıtlı olan … İli, … İlçesi, 1 ada, 28 parsel sayılı, akaryakıt istasyonunun kurulu olduğu taşınmaz üzerinde 16/10/2003 tarihinde bu taşınmaz üzerinde, davacı yararına 112.640,00 TL bedel ile 15 yıl süreli intifa hakkının kurulduğu, İntifa hakkının kurulmasına ilişkin resmi senette, intifa ivaz bedeli olan 112.640,00 TL’nin taşınmazın maliki …’a ödendiğinin açıkça yazılı olmasının yanında, davacı tarafından dosyaya sunulan 09/12/2003 tarihli fatura başlıklı belgeden de bu ivaz bedelinin, bu davalıya ödendiği, anılan belgede davalı …’ın imzasının bulunduğu anlaşılmıştır.
Rekabet kurulunun tebliğleri ve kararları kapsamında, 18/09/2005 tarihinden önce yapılan sözleşmelerin 5 yıl süre ile 18/09/2010 tarihine kadar, 18/09/2005 tarihinden sonra yapılan sözleşmelerin de, yapıldıkları tarihten itibaren ilk 5 yıl için grup muafiyetinden yararlanabileceği, aşan kısım bakımından muafiyet kapsamında bulunmadıkları anlaşılmaktadır.
Davacı taraf, Rekabet Kurulu’nun tebliğleri ve kararına dayanarak 2003 tarihinde 15 yıl süre ile kurulan intifa hakkının 2018 tarihine kadar devam edeceği düşüncesiyle bayi olan davalı …’e 112.640,00 TL intifa ivazı ödendiğini, oysa anılan süre dolmadan sözleşmenin geçersiz hale geldiğini, ayrıca intifa hakkının da 17/09/2010 tarihinde terkin edildiğini ileri sürmüş, dosyaya celp edilen tapu kaydı ve terkine ilişkin belgelerden gerçekten taşınmaz üzerindeki intifa hakkının 17/09/2010 tarihinde davacının talebi ile terkin edildiği ve terkine ilişkin masrafların yine davacı tarafından ödendiği anlaşılmıştır.
Davacı taraf, sözleşmenin geçersiz kalan süresine tekabül eden, intifa ivaz bedeli ve semerelerini ve intifa terkin masraflarını istemektedir.
Davacı taraf, akaryakıt istasyonunun kurulu bulunduğu taşınmazda, lehine kurulan intifa hakkını, tek taraflı irade beyanı ile 17/09/2010 tarihinde terkin ettirmiş olup ,Tapu Sicil Müdürlüğü’nden gelen yazı cevabı ile davacı tarafından intifa hakkının terkin edildiği tarih itibarı ile 28.670,40 TL harç ödediği anlaşılmıştır.
Taşınmazın maliki ölü davalı … ile davalı …’dur. Davalı …, iş bu davadan önce vefat etmiştir. Tapu Sicil Tüzüğü ve ilgili Nizamname uyarınca, intifa hakkının terkin edilmesi durumunda, masrafların taşınmazın kuru mülkiyetine sahip olan tarafından karşılanması gerekmekte olup dosyamızın evveliyatını oluşturan … (Kapatılan) … Asliye Ticaret Mahkemesince yapılan yargılama sonunda 22/10/2012 tarih … e. … karar sayılı kararı ile verilen iş bu dosyanın asıl davası ile davalı … ½ hisseye sahip olması nedeni ile taşınmazdaki ½ hissesine tekabül eden 14.362,20 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte bu davalıdan alınıp davacıya verilmesi yönündeki karar Yargıtay … Hukuk Dairesinin … e. … karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleşmiştir.
Birleşen davada davacı, esas davaya konu olan taleplerini, bayilik sözleşmesinin tarafı akaryakıt istasyonun kurulu bulunduğu taşınmazın maliki ve intifa ivazının ödendiği ölü davalı … mirasçılarından istemekte olup … Sulh Hukuk Mahkemesinin … E, … K sayılı veraset belgesi ile …’ın mirasçılarının birleşen davanın davalılarıdır.
… Sulh Hukuk Mahkemesinin… E, … K sayılı kararı ile mirasçı olan …, …, …, …’ın mirasın reddi istemi ile açtıkları davanın kabulü ile, bu mirasçılar tarafından mirasın reddedildiği hususunun tespitine karar verildiği, kararın 07/05/2010 tarihinde kesinleştiği,
Davacı taraf, mirası reddeden davalılar …, …, … ve …’a karşı davayı takip etmeyeceğini beyan ettiği, bu nedenle bu davalılar hakkındaki davanın, … (Kapatılan) … Asliye Ticaret Mahkemesince yapılan yargılama sonunda 22/10/2012 tarih … e. … karar sayılı kararı ile HMK 150/5 maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına yönelik kararı yine Yargıtay … Hukuk Dairesinin … e. … karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleşmiştir.
Ölü … ‘ın mirası reddetmeyen tek mirasçısı … yönünden dava takip edilmekle eldeki birleşen dava bu davalı yönünden yargılaması yapılarak sonuçlandırılmıştır.
Bozma ilamı sonrasında bilirkişi … tarafından hazırlanan rapor ve ek rapor dosyaya ibraz edilmiştr.
Davacı tarafından intifa hakkının terkin edildiği tarih itibarı ile 28.670,40 TL harç ödediği ve kesinleşen asıl davada davalı … ½ hisseye sahip olması nedeni ile taşınmazdaki ½ hissesine tekabül eden 14.362,20 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte bu davalıdan alınıp davacıya verilmesi yönündeki kararımız nazara alınarak bakiye taşınmazdaki ½ hissesine tekabül eden 14.362,20 TL harç bedeli alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte … ‘dan alınıp davacıya verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştr.
Davacı Birleşen davada ödenen intifa bedelinin kalan süreye tekabül eden 60.665,74 TL’sinin 11.12.2003 tarihinden itibaren miras hisseleri oranında TCMB Avans faizi ile ve faizinin KDV ile birlikte tahsilini talep etmiş olup, Dava konusu olayda … AŞ lehine davalılardan … tarafından 16.10.2003 tarihinde 15 yıl süre ile intifa hakkı tesis edilmiştir. Rekabet Kurumu’nun 12.03.2009 tarihli duyurusuna göre bayilik sözleşmeleriyle bağlantılı olarak yapılan intifa ve benzeri etkiye sahip sözleşmelerin rekabet yasağını fiilen uzatacak şekilde kullanılamayacak, bu kapsamda 18.09.2005 tarihinden önce yapılmış ve süresi beş yılı aşan sözleşmeler 18.09.2005 tarihine kadar, yapıldıkları tarihten itibaren ilk beş yıllık süre boyunca muafiyetten yararlanabileceklerdir. Davacı taraf 12.02.2010 tarihli ihtarı keşide ederek 17.09.2010 tarihinde intifa terkininde bulunmuştur.
İntifa hakkı süresinin rekabet kurulu kararları kapsamında öngörülen süreden önce sona ermesi sebebiyle davacıya değer itibariyle kalan süreye tekabül eden kısmının iadesinin gerektiği ibraz edilen bilirkişi raporu ile tespit olunan 60.686,31 TL nin taleple bağlı kalınarak 60.665,74-TL intifa ivazı Bedelinin iktisap edildiği tarihten itibaren değişen oranlardaki avans faizi ve faizin KDV’si ile birlikte davalıdan tahsili gerektiği kanaatine varılmıştır.
Rekabet kurulu kararları kapsamında yapılan terkin ileriye etkili sonuç doğuracağından tarafların geçmişe dönük olarak semere, faiz gibi herhangi bir talepte bulunmayacağı nazara alınarak bu yöndeki talebin reddi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Asıl davada Mahkememizin … e. … karar sayılı kararı ile davalı … yönünden dava tarihinden önce ölmüş olması nedeni ile reddine, Davalı … yönünden reddine, davalı … … yönünden kısmen kabulü ile 14.362-TL’nin dava tarihinden işleyen yasal faizi ile davalıdan alınıp davacıya verilmesine yönelik kararın onanarak kesinleşmiş olması nedeni ile yeniden BU HUSUSTA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-a-Birleşen dava yönünden davalılar …, …, …, … hakkındaki davanın açılmamış sayılması yönündeki kararın onanarak kesinleşmesi nedeni ile BU KONUDA YENİDEN KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-b-Birleşen dava dalısı … yönünden davanın KISMEN KABULÜ ile 60.665,74-TL intifa ivazı Bedelinin iktisap edildiği tarihten itibaren değişen oranlardaki avans faizi ve faizin KDV’si ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
İntifanın tapu sicilinden terkin edilmesi sebebiyle 28.724,40-TL intifa terkin giderinin 14.362,20-TL tutarındaki kısmının dava tarihinden itibaren işleyecek değişik oranlardaki avans faizi ve faizi KDV si ile birlikte …’dan tahsiline,
Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 5.125,16-TL Harçtan peşin alınan 2.957,80-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.167,36-TL harcın davalı …’dan tahisili ile hazineye gelir kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 8.603,07-TL. nispi vekalet ücretinin davalı …’dan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Red edilen kısım yönünden avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 12.795,98-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı … Vekiline ödenmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 2.974,95-TL ilk gider, 331,40-TL tebligat ve müzekkere gideri ile 800-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.106,35-TL. yargılama giderinin red ve kabul durumu nazara alınarak takdiren 3.398,11-TL sinin davalı …’dan tahsili davacıya verilmesine,
8-HMK 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren yasal süresi içeresinde Yargıtay ilgili dairesinden temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.12/09/2018

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır