Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/242 E. 2019/226 K. 04.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/242 Esas
KARAR NO : 2019/226
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/03/2015
KARAR TARİHİ : 04/03/2019

Mahkememizde görülen İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA / Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle;
Alacağını müvekkil şirkete temlik eden dava dışı … A.Ş. ile yine dava dışı … Ltd. Şti . arasında imzalanan G.K.Sözleşmesine istinaden kredi kullandırıldığını, Davalı …’ın sözleşmeyi müşterek borçlu müteselsil Kefil sıfatı ile imzaladığını,bu nedenle de davalı borçlunun kefalet limitleri itibarı ile borcun tamamından sorumlu olduğunu, kredi borçlusu şirketin sözleşme hükümlerine riayet etmediğini, kredi kullanan şirketin borçlarını ödemekte temerrüde düştüğünü, bunun üzerine 21.12.3013 tarihli ihtarnamenin keşide edilerek hesabın kat edildiğinin bildirildiğini,
İhtarnameye rağmen borç ödenmediğinden … İcra Md.nün … E. sayılı dosyası üzerinden ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takibe başlandığını, ayrıca davalı-borçlu … hakkında … İcra Md.nün … E. sayılı dosyasından genel haciz yoluyla yasal takibe geçildiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu,belirterek; itirazın iptali ile takibin devamına ve %20 den az olmamak üzere inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına , yargılama gideri ile birlikte vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP / Davalı vekili tarafından verilen 2.4.2015 tarihli davaya cevap dilekçesinde özetle;
Davacının ihtarına konu ettiği ikinci 06.02.2012 tarih ve 07.11.2012 tarihli üçüncü sözleşmelerin ibrazını talep ettiklerini bu sözleşmelerde müvekkilin kefil sıfatıyla imzasının olmadığını, dava konusu alacağın 2011 yılında imzalanan sözleşmeye dayalı olup zamanaşımına uğradığını, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, sözleşmede kefilin sorumlu olduğu tutar kefilin el yazısı ile değil banka görevlisi tarafından sonradan doldurulduğunu, TBK.md.583/1 gereğince dava konusu alacağa ait olduğu iddia edilen Genel Kredi Sözleşmesine ek olan kefalet sözleşmesinde tarih bulunmadığını, teminat tutarı da davalı müvekkil değil davalı banka tarafından sonradan kalemle yazıldığını,
… Noterliğinin 31.12.2013 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi davalı müvekkile tebliğ edilmediğini, bu nedenle hesabın kat edilmesinden bahsedilmesinin mümkün olmadığını, 4.7.2011 tarihli sözleşmeden sonra davalı müvekkil ortaklığını 4.1.2012 tarihi itibariyle hisse devri ile sonlandırıldığını, 6.2.2012 ve 7.11.2012 tarihli sözleşmelerde imzasının olmadığını, şirketten ayrılan müvekkilin eski şirket adına borçlanmasının kefil olmasının mümkün olmadığını,
Dava konusu alacağın 30.12.2013 itibariyle, 5.410.73 TL.lık kısmı kredili mevduat hesabından, 15.330.28 TL.lık kısmı rotatif krediden, 47.305.18 TL.lık kısmı çek iskonto kredi hesabından, 11.495.-TL.lık kısmı karşılıksız çeklerden, 11.985.-TL.Iık kısmı faiz vergi ve fonlardan meydana geldiğini ,bu alacak kalemlerinden hiçbirinin davalının imzasınını bulunduğu 04/07/2011 tarihli kredi sözleşmesinden kaynaklanmadığını, belirterek; davanın reddi ile mahkeme masrafları ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava; İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
Dosya içine … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası, … İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyası, genel kredi sözleşmesi, … noterliğinin … yevmiye sayılı 04/11/2014 tarihli alacak temlik sözleşmesi, ihtarname suretleri, ticaret sicil gazetesi cıktısı, … AŞ’nin 22/01/2016 tarihli icra takibine konu çeklere ilişkin cevabı yazısı, … Ltd. Şti ticaret sicil kaydı, ilgili banka kayıtları ve tarafların bildirdiği deliller dosya içine alınmıştır.
… İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip başlatııldığı, ayrıca davalı-borçlu … hakkında … İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından genel haciz yoluyla yasal icra takibinde bulunulduğu
… İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile davalı … hakkında 26/02/2014 tarihli itibariyle 80.031,90 Tl asıl alacak 7.736,42 TL işlemiş faiz, 386,82 TL BSMV , 1.442,00 TL masraf olmak üzere 89.597,14 TL üzerinden icra takibi başlatıldığı, davalı tarafından verilen 13/11/2014 tarihli dilekçe ile takibe, yetkiye ve borcun ferilerine itirazda bulunulduğu,icra takibinin İİK.nun 62 maddesi uyarınca durduğu saptanmıştır. İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine nazaran da, bu itirazın iptali davasının İİK.nun 67. maddesi hükmünde öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki bir yıllık süresi içinde açıldığı da tespit olunmuştur.
Mahkememizce dosya içine emekli banka müdürü Mustafa Saadet , emekli banka müdürü … ve Doç. Dr. … ‘in 26/09/2016 tarihli bilirkişi raporu, ve 07/06/2017 tarihli bilirkişi ek raporu, alınmıştır.Tarafların itirazı ve alınan raporların denetime elverişli bulunmaması nedeniyle finans uzmanı … , banka müfettişi emekli müdür … ve emekli icra müdürü … tan oluşan heyetten 12/10/2018 tarihli bilirkişi raporu alınmıştır. Bu rapor denetime ve hüküm vermeye elverişli bulunmuş hükme esas alınmıştır.
Tüm dosya kapsamına göre;
Temlik veren banka ile dava dışı kredi asıl borçlusu … Tüketim Malları Yapı Malzemeleri Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi arasında 04/07/2011 tarihli genel kredi sözleşmesinin akdedildiği, davalı … ile dava dışı …’in bu sözleşmede kefalet imzasının bulunduğu, sözleşme limitinin 150.000.-TL tutarlı olup, kefillerinde aynı limitle sorumlu bulundukları,
Temlik veren bankanın dava dosyasına ibraz edilen kayıtlarına göre 19.01.2012 tarihi itibariyle dava dışı asıl boçlu şirket tarafından 04/07/2011 tarihli genel kredi sözleşmesi gereğince kullanılan herhangi bir kredi bulunmadığı,
Dosya içine alınan 19/01/2012 tarihli ticaret sicil gazetesinden ; Davalı kefil … dava dışı asıl borçlu … Tüketim Malları Yapı Malzemeleri Ticaret ve Sanayi Limited Şirketinin 200.000.-TL hisse ile %20 ortağı ve şirket müdürü olup, bu hisselerininin 150.000.-TL.Iık kısmını sözleşmelerde kefalet imzası bulunan dava dışı …’e, 50.0000.-TL.Iık kısmını ise dava dışı … ’a 05.01.2012 tarihli ortaklar kurulu kararı ile devrederek ortaklıktan ve şirket müdürlüğünden ayrıldığı şirket müdürlüğüne sözleşmelerde kefalet imzası bulunan dava dışı %95 hisse sahibi olan … in seçildiği , şirketi münferiden temsil ve ilzama yetkili kılındığı, anlaşılmıştır.
Temlik veren banka ile dava dışı kredi asıl borçlusu … Limited Şirketi arasında 06/02/2012 tarihli 2. Bir genel kredi sözleşmesinin yapıldığı sözleşme limitinin 300.000 TL olduğu,dava dışı …’in aynı limitle bu sözleşmeye kefil olduğu, ancak davalı … ın bu sözleşmede kefil imzasının bulunmadığı, kefaletinin de olmadığı
Temlik veren banka tarafından dava dışı kredi asıl borçlusu … Limited Şirketine 06/02/2012 tarihli genel kredi sözleymesi gereğince; 09.12.2012, 21.03.2013, 22.03.2013, 11.04.2013, 12.04.2013, 25.04.2013 ve 02.05.2013 tarihlerinde takibe konu kredilerin kullandırıldığı belirlenmiştir.
Davalının kefalet imzası bulunmayan sözleşmeler nedeniyle kullandırılan krediden doğan borçtan sorumlu olmayacağı,TBK 581 koşullarının oluşmadığı anlaşılmıştır. Sabit olmayan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Sabit olmayan davanın reddine
2-5411 sayalı kanun 140. maddesine göre davacı harçtan muaf olduğundan harç tahsiline yer olmadığına,
3-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 9.917,77 TLnisbi vekalet ücretinin ve davalı tarafından yapılan toplam 37 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, artan avansların karar kesinleştiğinde yatıran taraflara iadesine
Davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul BAM da istinaf yolu açık olmak üzere, verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 04/03/2019

Katip …

Hakim …