Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/23 E. 2018/1294 K. 11.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/23
KARAR NO: 2018/1294

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/01/2015
KARAR TARİHİ : 11/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından bir kısım ticari emtianın davalıya peyderpey satıldığını ve davalıya cari hesap açılarak bu alım satımların cari hesap kaydında tutulduğunu, davalının aldığı malların bedellerine istinaden ödeme yapmadığı bakiye borcu olan 7.241,41-TL’yi ödemediğinden bahisle davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğünün … e. Sayılı dosyası ile cari hesap bakiye alacağı olarak icra takibine başlanıldığını, davalının ise icra takibine haksız ve kötü niyetli olarak ve sırf takibi durdurarak icra işlemlerinin devam etmesini engellemek için itiraz ettiğini ve takibin durmasına neden olduğunu beyanla davanın kabulü ile davalının yapmış olduğu haksız ve kötü niyetli itirazının iptaline, takibin devamına, alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dava dilekçesinde belirttiği hususları kabul etmediklerini, müvekkili ile davacı şirket arasında karbür freze imalatı hususunda ticaret yapıldığını, müvekkilinin bu malın imalatını davacıya yaptırdığını, yapılan karbür freze imalatının bir kısmının hatalı olarak teslim edildiğini, müvekkili firmanın da imalatın hatalı olduğunu davacıya bildirdiğini ve hatalı ürünlerin davacıya teslim edilerek hatalı olarak yapılan ürünlere ilişkin iade faturası kesilip davacıya gönderdiklerini, kesilen bu faturaların sisteme işlendiğini ve müvekkilinin davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacı ile yapılan bütün ticaretin gereği olan ödemelerin müvekkil firma tarafından zamanında ödendiğini ve müvekkilinin cari hesaptan kaynaklı olarak bir borcunun da bulunmadığını, müvekkilinin ticari defterleri incelendiğinde davacının hiç bir alacağının bulunmadığının ortaya çıkacağını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava İİK 67 ve devamı maddeleri uyarınca açılan itirazın iptali istemidir.
Dava, davacı tarafından davalı adına karbür freze imalatı sonrası düzenlenen fatura bedelinin tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar ve kötüniyet tazminatı istemine ilişkindir.
Delil olarak; icra dosyası, fatura ve cari hesap kayıtları, ticari defter kayıtları ve bilirkişi incelemesine dayanılmış olup, gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İİK’nın 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyaya getirtilen …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 7.241,41-TL asıl alacacağın tahsili amacıyla 24/11/2014 tarihinde 1 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin tebliğ edildiği, davalı borçlunun borca itiraz ettiği, itirazın ve davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Mahkememizce dosyanın bilirkişiye tevdi ile tarafların iddia ve savunmaları, dosyaya sunulan deliller, icra takip dosyası, tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılarak icra takibi tarihi itibariyle davacının cari hesaptan dolayı alacağının bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise miktarı yönünden rapor tanziminin istenmesine karar verildiği, Mali Müşavir Bilirkişi … tarafından sunulan 12/07/2016 tarihli bilirkişi raporunda; davacının, 2014 yılı ticari defterlerine göre, davalı yandan 31.12.2014 tarihi itibariyle 7.241,43-TL tutarında alacaklı olduğu, Davalı tarafından 21.05.2014 tarihli E serili … numaralı faturanın davacı … Ltd. Şti. unvanına düzenlenmiş olduğu, tanzim edilen iade faturasının üzerinde dava dışı “Kaplama ve taşlaması hatalı olan ürünler … firmasından … bey’e teslim edilmiştir.” ibaresi yer aldığı, Davacı yanın faturayı teslim almadığı, Davalının, kapanış tasdiklerinin usulüne göre yapıldığı, bu itibarla lehine delil vasfı bulunan 2012 ve 2013, 2014 yılları Ticari defterlerinde, davacıya 104,48 TL tutarında cari hesaba dayanak borcu olduğu, Davacı yanın cari hesap alacağına ilişkin olarak takdir Sayın Mahkemenize ait olmak üzere itibariyle asıl alacağı için, takip tarihi olan 24.11.2014 den itibaren % 11,75 oranında ticari(avans)faizi talep edebileceği kanaati blidirilmiştir.
Mahkememizce dosyaya ibraz edilen Mali Müşavir Bilirkişi … tarafından sunulan bilirkişi raporunun karar vermeye yeterli olmadığı görülmekle, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında ayıplı üretim bulunduğuda iddia olunmakla dosyanın yeni oluşturulacak bilirkişi heyetine tevdi ile rapor düzenlenmesine karar verildiği, Muhasebe Finans Uzmanı Bilirkişi …, Prof. Dr. … ve Doç. Dr. … tarafından sunulan 05/03/2018 tarihli 2. Bilirkişi Raporunda; İncelenen davacı kayıtlarında, davalı yanın düzenlemiş olduğu iade faturasının yer almadığı, davacı yanın kendi ticari defter kayıtlarına nazaran 24.11.2014 takip tarihi itibarıyla davalı yandan 7.241,41 TL alacaklı göründüğü, İncelenen davalı kayıtlarında, davacı yanın düzenlediği ve takibe konu ettiği faturaların kayıtlı oldukları, davalı yan kayıtlarında davacı yana keşide ettiği iade faturasının da yer aldığı, bu itibarla davalı yanın kendi ticari defter kayıtlarına nazaran 24.11.2014 takip tarihi itibarıyla davacı yandan 104,48 TL alacaklı olduğu, Taraflar arasındaki cari hesap farklılığının, 2014 yılı açılış fişinden gelen 105,56 TL lik uyumsuzlukla, davalı yan kayıtlarında yer aldığı halde davacı yan kayıtlarında yer almayan, ihtilafa konu iade faturasından kaynaklandığı, İhtilafa konu iade faturasının davacı yan kayıtlarında yer almaması ve davacı yanın fatura ve muhteviyatı ürünlerin kendilerine teslim edilmediği yönündeki beyanları dikkate alındığında, fatura ve muhteviyatı ürünlerin davacı yana teslim edildiğinin davalı yan tarafından ispatının gerektiği değerlendirilmekle, bu hususta takdirin Mahkemeye ait olduğu, Davalı yanın ayıplı olduğu iddiasıyla düzenlemiş olduğu bir kısım ürünlere ilişkin iade faturasında yer alan imalatlar ile ilgili olarak, dava dosyasına sunulmuş olduğu herhangi bir ihtar, ayıp ihbarı ya da tespit raporuna rastlanmadığından, davalı yanın 22.03.2014 tarihli son alışverişten 2 ay sonra, imalatın hatalı olduğunu davacıya bildirip (dava dosyasında herhangi bir yazılı bildirime rastlanmamıştır) hatalı ürünleri davacı firmaya teslim ettiği yönündeki beyanları hususunda takdirin Mahkemeye ait olduğu … Kanaati bildirilmiştir.
Dosya kapsamı ile uyumlu bulunarak hükme esas alınan 2. bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde ;
Bilirkişi vasıtası ile incelenen davalı şirkete ait 2014-2015 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırılmış olduğu, bu anlamda ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu, incelenen davalı kayıtlarında, davacı tarafın düzenlediği ve takibe konu ettiği faturaların kayıtlı oldukları, davalı yan kayıtlarında davacı yana keşide ettiği iade faturasının da yer aldığı, bu itibarla davalı tarafın kendi ticari defter kayıtlarına nazaran 24.11.2014 takip tarihi itibarıyla davacıdan 104,48 TL alacaklı olduğu, Davacının, dava konusu alacağı teşkil eden davalı tarafa tanzim etmiş olduğu icra takibine dayanak cari hesap ekstresinde yer alan 7.241,43 TL tutarındaki alacağa ilişkin olarak davalı tarafından 21.05.2014 tarihli E serili … numaralı irsaliyeli iade faturasının tanzim edildiği ve taraflar arasındaki uyuşmazlığın bu iade faturasından kaynaklandığı anlaşılmıştır.
Davalı tarafından davacı adına düzenlenen 21.05.2014 tarih 233249 no.lu “ Çeşitli Ebatlarda … ” açıklamalı KDV dahil 7.240,35 TL bedelli İADE FATURASI düzenlenmiş olup, fatura ayrıca elle yazılmış “… Beyle görüşmemize istinaden kaplama ve taşlaması hatalı olan ürünler … firmasından … Bey’e teslim edilmiştir.” açıklamasının yer aldığı ve faturanın teslim alan kısmında … ismi ve imzasının bulunduğu görülmüştür.
Davalı taraf bir kısım ürünlerin ayıplı olduğunu ileri sürerek iade faturası düzenlemiş olup, davacı tarafından düzenlenen ve cari hesap bakiyesini oluşturan faturaların davalı kayıtlarında mevcut olduğu , davalı tarafça ayıplı olduğu iddiasıyla düzenlenen bir kısım ürünlere ilişkin iade faturasında yer alan imalatlar ile ilgili olarak, davacı tarafa herhangi bir ihtar ya da ayıp ihbarında bulunmadığı gibi herhangi bir tespit raporunun da bulunmadığı görülmüştür.
Eser sözleşmesinde iş sahibinin ayıptan sorumlu olması için gözden geçirme ve bildirim külfetlerinin yerine getirilmesi gerekli olup söz konusu bildirim şekle tabi değildir.
Davalı tarafından düzenlenen iade faturasının davacı kayıtlarında yer almadığı ,iade faturası üzerinde yer alan “… Beyle görüşmemize istinaden kaplama ve taşlaması hatalı olan ürünler … firmasından … Bey’e teslim edilmiştir” ibaresinin ayıp ihbarın yapıldığı anlamına gelmediği ,davacı tarafça da davalı tarafça ayıplı olduğu iddia olunan ürünlerin kendilerine teslim edilmediği beyanları nazara alındığında fatura ve muhteviyatı ürünlerin davacı tarafa teslim edildiğinin davalı tarafından ispat edilemediği anlaşılmıştır.
Davalının ayıplı olduğu iddiasıyla düzenlemiş olduğu bir kısım ürünlere ilişkin iade faturasında yer alan imalatlar ile ilgili olarak, TTK 23/1 maddesi kapsamında ” malın ayıplı olduğu teslim sırasında belli ise alıcı iki gün içerisinde ,açıkça belli değil ise alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içerisinde malı inceleyerek durumu satıcıya ihbarla yükümlüdür.” dava dosyasına sunulu herhangi bir ihtar, ayıp ihbarı ya da tespit raporuna rastlanmadığından, davalı yanın 22.03.2014 tarihli son alışverişten 2 ay sonra, imalatın hatalı olduğunu ileri sürerek iade faturası düzenlemesi uygun bir ayıp ihtarı olmayıp ayıp iddiasında bulunan ve hatalı ürünleri davacı firmaya teslim ettiğini ispat külfeti altında olan davalı tarafça yerine getirememiş olduğu anlaşılmakla davanın kabulü gerektiği anlaşılmıştır.
Anılan durum karşısında takip konusu alacağın faturaya dayalı likit ve hesap edilebilir nitelikte olması nedeniyle davalı-borçlunun İİK’nın 67/2. maddesine göre hükmolunan alacağın %20 oranı üzerinden hesaplanan icra inkar tazminatından da sorumlu olması gerektiği hususu da göz önünde bulundurularak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile …. İcra Müdürlüğünün … e. Sayılı dosyası ile başlatılan takibe yönelik itirazın iptali ile takibin 7.241,41-TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %11 i geçmemek üzere avans Faizi uygulanmasına,
Davalının likit ve muaccel alacağa itirazı ile takibin durmasına sebebiyet verdiği anlaşılmakla alacağın %20 si olan 1.448,28.-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 494,66-TL nispi karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 87,47-TL harcın mahsubu ile bakiye 407,19-TL harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.180-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 115,17-TL ilk gider, 2.850-TL bilirkişi, 140-TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 3.105,17-TL. Yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.11/12/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır