Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1218 E. 2019/480 K. 07.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1218 Esas
KARAR NO : 2019/480
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/12/2015
KARAR TARİHİ : 07/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; müvekkilinin … Müdürlüğü tarafından ihale edilen 2009 yılı Tarihi Türk Müziği Topluluğu Konser ve Gösterileri ile Bando Gösterileri Hizmet Satın Alma ihalesine katılmış ve ihalenin müvekkilinin üzerinde kaldığını, ihale sonucu üstlendiği yükümlülüklerini yerine getirebilmek amacıyla müvekkilinin davalıdan hizmet satın almak için 05/01/2009 tarihinde sözleşme akdedildiğini, sözleşme konusu yüklenici tarafından bando gösterileri ve gösteri hizmeti alması ile ilgili yükleniciden organizasyon alınması şeklinde düzenlendiğini, yüklenicinin hizmetini yerine getirip teslim etmesi akabinde müvekkil şirkete ve davalının aleyhine … İş Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile … … isimli davalının işçisi şahıs tarafından işe iade davası açıldığını ve şahsın davalıya işe alınmasına, işe alınmaması halinde ödenmesi gerekli tazminatların her iki davalının birlikte sorumlu olmasına şeklinde karar verildiği, davalı ile müvekkil arasında akdedilen sözleşmenin 4.9.6.maddesinde çalışanların kıdem ve ihbar tazminatı ile ileride çıkabilecek diğer tazminatların yüklenici davalıya ait olduğu ve yüklenicinin müvekkilinden bu hususta hiçbir talepte bulunamayacağı yönünde düzenleme yapıldığını, davalının … … adlı şahsı işe başlatmaması nedeniyle müvekkil şirketin 39.652,28-TL ödeme yapıldığını ve yapılan ödemenin davalıdan tahsili amacıyla … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından takip başlatıldığını, davalı tarafın haksız ve mesnetsiz olarak yaptığı itiraz ile takibin durduğunu ve tüm bu nedenlerle davalı şirket tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalının alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalının cevap dilekçesi özetle; aleyhlerine başlatılan icra takibine borçlu olmadıkları sebebi ile haklı gerekçelerle itiraz ettiklerini, davacı ile imzalanan sözleşme uyarınca toplamda 11 ay 25 gün hizmet verdiklerini, sözleşme gereğince davacının kendilerine rücu imkanı bulunmadığını, sözlşemenin 4.9.6.maddesince kendilerinin sadece sözleşme süresince doğabilecek kıdem tazminatı tutarı ve ihbar tazminatı tutarından sorumlu olacaklarını, kendilerinin sözleşme süresi ile bağlı olduğundan sözleşme süresi öncesi ve sonrasındaki dönemler için sorumlu tutulmasının hukuken imkansız olduğunu, asıl işveren olan … AŞ.de 7 yıl 4 ay çalışmış olan … …’ın kıdem tazminatından kendilerinin sorumlu tutulmasının hukuken aykırı olduğunu, kendilerinin alt işveren olup 31/12/2009 tarihi itibariyle alt işveren vasfının sona erdiğini, bando takımında klarnet çalma görevini yapan … …’ın çalıştırmalarının mümkün olmadığını, ediminin ifasında imkansızlık bulunduğunu, davacı tarafından işe başlatılmayarak işe iade alınmama tazminatı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ödemiş olmasının sorumluluğunun kendilerine yüklenemeyeceğini ve tüm bu nedenlerle haksız davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, İİK. 67 ve devamı maddeleri uyarınca açılan itirazın iptali istemidir.
Dava, davacının dava dışı … …’a ödediği tazminatların davalıdan tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Delil olarak; icra dosyası, sözleşme, bilgi ve belgeler, ticari defter kayıtları ve bilirkişi incelemesine dayanılmış olup, gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İİK’nın 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyaya getirtilen … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 20/10/2015 tarihinde 7 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 26/10/2015 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekilinin 02/11/2015 tarihinde takibe, borca, faize ve tüm ferilerine itiraz ettiği, davalı borçlunun itirazının süresinde olduğu görülmüştür.
Mahkememizce dava dosyası, icra dosyası ve ilgili kayıtları üzerinde inceleme yapılarak davacı alacağının varlığı ve miktarının hesaplanması ile uygulanan faiz yönünden konusunda uzman bilirkişiden rapor alınmasına karar verildiği, bilirkişi Doç. Dr. … tarafından sunulan 08/09/2017 tarihli rapor özetle; ”Taraflar arasındaki sözleşmenin 4.9.6.maddesinin uygulanması gerektiği, dava konusu olan asıl işverenin ödediği miktar tutarındaki alacak, asıl işverenin kendi işçilerine ödediği ücret esas alınarak belirlenmiş tutarlara göre hesaplanmışsa bunların tümünün alt işverene rücu mümkün olmadığı, bu borçların nihai yükümlüsünün asıl işverenin kendisi olduğunu, alt işveren şayet işçi kendi işçisi olsaydı o işçiye ödeyecek olduğu ücret tutarı üzerinden belirlenecek olan iş güvencesi tazminatı ve boşta geçen süre ücretiyle sorumlu tutulması gerektiği, kıdemin belirlenmesi açısından da aynı esaslar gözetilmesi gerektiği, alt işverenin bu anlamdaki sorumluluğunun da esasında asıl işveren işçisi olan kişinin kendi yanında çalıştığı 7 yıl 4 aylık süreyle sınırlı tutulması gerektiği” kanaatiyle rapor tanzim etmiştir.
İtiraz üzerine bilirkişi Doç. Dr. … tarafından sunulan 04/07/2018 tarihli ek rapor özetle; ihbar ve kıdem tazminatına ilişkin olarak mahkeme ihbar tazminatı ve izin ücreti yönünden hükmedilen bedelin tamamından davalıların son alt işveren olarak sorumlu olduklarını (sözleşmede hüküm yoksa) bu sorumluluğun davacı ile yarı yarıya paylaşılması gerektiğini; bununla beraber kıdem tazminatı talebi yönünden, her alt işverenin yanında çalışılan süre ile orantılı olarak sorumlu oldukları ve bu sorumluluğun da (sözleşme yoksa) davacı ile yarı yarya paylaşılması gerektiği sonucuna varmıştır. Dolayısıyla kök raporda belirtildiği üzere alt işverenin sorumluluğu işçiyi yanında çalıştırdığı süreyle orantılı olarak hesaplanmalıdır” kanaatiyle rapor tanzim etmiştir.
Davalı vekilinin itirazı üzerine bilirkişi … tarafından sunulan 06/12/2018 tarihli rapor özetle; ”… …’ın 34.814,16-TL asıl alacak talebinden … A.Ş.nin 15.299,86-TL tutarından, … Ltd.Şti.nin ise 19.514,30-TL tutarından sorumlu olduğu dikkate alındığında, davacı tarafından icra dosyasına ödenen 39.652,28-TL nin 22.226,20-TL ‘sinden davalının sorumlu olduğu, davacı tarafından icra dairesine 24/08/2015 tarihinde ödeme yapıldığı dikkate alındığında 20/10/2015 takip tarihine kadar işleyen yasal faiz 22.226,20 * 57 gün * %9 / 36.500,00 =312,38 TL olarak hesaplandığını, bu durumda davacı tarafından davalıdan icra takip talebinde 22.226,20 TL asıl alacak + 312,38 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 22.538,58 TL talep edilebileceği” kanaatiyle rapor tanzim etmiştir.
GEREKÇE :
Tarafların iddiaları ile toplanan deliller ve usulüne uygun olarak alınan bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında 2009 Yılı Bando, Türk Halk Müziği, Türk Sanat Müziği Gösterileri Hizmet Satın Alınması Sözleşmesi imzalandığı, sözleşmenin 4.9.6 maddesi uyarınca çalışanların kıdem ve ihbar tazminatı ve ileride çıkabilecek benzer tazminatların yükleniciye ait olup … A.Ş.’den bu hususta hiçbir talepte bulunamayacağına ilişkin düzenleme bulunduğu, bu madde bir sorumsuzluk anlaşmasıdır, davalının çalışanı olup … İş Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasıyla kazandığı işçilik alacaklarının … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasıyla icra takibine konu edildiği ve davacının icra dosya borcunun tamamını ödeyerek işbu davanın konusunu oluşturan rücuya dayalı icra takibini yaptığı, yukarıda belirtildiği üzere taraflar arasındaki sözleşme gereği işçilik alacaklarından davalının tam sorumlu olduğu anlaşıldğından davanın kabulüne, sözleşmede açık hüküm olmasına rağmen likit ve bilinebilir borca davalı tarafça haksız olarak itiraz edildiğinden icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile,
Davalının … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
Asıl alacak 39.652,28 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 2.746,72-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 485,63-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 2.261,09-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından peşin yatırılan 485,63-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.773,05-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 1.100,00-TL bilirkişi ücreti ve 155,00-TL posta gideri olmak üzere toplam 1.255,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7-HMK. 333. md. uyarınca taraflarca yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.07/05/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır