Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1203 E. 2020/131 K. 11.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1203
KARAR NO : 2020/131
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/12/2015
KARAR TARİHİ : 11/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile distribütör ve davalı arasında 01/06/2013 tarihli Açık Satış Noktası Sözleşmesi imzalandığını, Davalının Sözleşme’nin 1. ve 2. Maddesi uyarınca sözleşme süresince sözleşme adresinde yazılı işyerinde müvekkil şirketin pazarlama, dağıtım ve satışım gerçekleştirdiği bira ürünlerini satmayı ve bulundurmayı, Sözleşme’nin 6. Maddesi uyarınca; Müvekkil Şirket’in yazılı onayını almadan iş yerinin başka bir yere taşıyamayacağını veya başkasına devredemeyeceğini, Sözleşme’nin 7. maddesi uyarınca; işyerinde bira satışlarına İlişkin faaliyetlerini kısamayacağını, satışlarını azaltamayacağını, davranış ve eylem içine giremeyeceğini, Sözleşme’nin 13. Maddesi uyarınca iMüvekkil Şirket’e ait görsel ve demirbaşları düzenli bir biçimde bulundurmayı ve kullanmayı ve çeşitlice başkaca yükümlülükleri kabul ve taahhüt ettiğini, müvekkili şirket ve bayi/distribütör tarafından Sözleşme uyarınca yerine getirilmesi gereken yükümlülüklerin tamamı eksiksiz olarak yerine getirilmiş olmasına rağmen karşı tarafın Sözleşmeye aykırı olacak şekilde işletmeyi kapattığını, bunun akabinde davalının işyerinde … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş sayılı dosyası ile yapılan keşif akabinde ibraz edilen bilirkişi raporunda; işletmenin faal olmadığı, aynı işyeri adresinde … unvanlı … San. ve Tic. Ltd. Şti’ nin faaliyette bulunduğunun tespit edildiğini, davalı satış desteğine ilişkin olarak ödenen genel katkı bedeline ilişkin bayi/distribütöre fatura kesmekte sonrasında bu tutar bayi/distribütör tarafından Müvekkili Şirket’e fatura edildiğini, davalıya 80.000,00-TL katkı bedeli yapıldığını, cari hesap ekstresi ve banka ödeme kayıtlan ile bayi/distribütörün Müvekkil Şirket’e kestiği faturadan tespit edildiğini, buna ek olarak Sözleşme’nin 17. Maddesi müvekkil şirketin her türlü zarar talep hakkı saklı kalmak kaydıyla, davalının Sözleşme süresi içinde işletmeyi kısmen veya tamamen çalıştırmaması veya Sözleşme hükümlerinden birini ihlal etmesi halinde aldığı katkı payını ödemenin yapıldığı tarihten itibaren T.C. Merkez Bankası tarafından uygulanan avans işlemlerindeki güncel faiz oranı ile birlikte geri ödeyeceği ve ayrıca 50.000-USD cezai şart ödeyeceği hükmü olduğunu, tarafların tacir olması karşısında Borçlar Kanunu ve Yargıtay kararları uyarınca cezai şartta tenkis de mümkün olmadığını, bu nedenlerle fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla davanın kabulü ile katkı bedeli olan toplam 80.000,00-TL’nin ödeme tarihi olan 21.08.2013 tarihinden itibaren işleyecek T.C. Merkez Bankası tarafından uygulanan avans işlemlerindeki güncel faiz oranı ile birlikte davalıdan alınarak müvekkil şirkete verilmesine, 50.000-USD/Amerikan Doları cezai şartın dava tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunu’nun 4/a maddesi uyarınca devlet bankalarınca Amerikan Dolarına uygulanan 1 yıl vadeli en yüksek faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkil şirkete ödenmesine, … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş sayılı tespit talebimiz kapsamında yapmış oldukları yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile müvekkil şirkete ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı cevap dilekçesi sunmadığı gibi duruşmalara da katılmamıştır.
GEREKÇE:
Dava, taraflar arasında mevcut satış sözleşmesi gereği, davacının sözleşmeye aykırı davranan davalıdan katkı bedeli ve cezai şart bedelinin tahsili istemidir.
Dosyaya bir örneği getirtilen … Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.iş sayılı dosyasında Uzman Makine Mühendisi Bilirkişi … tarafından sunulan 19/03/2015 tarihli tespit bilirkişi raporunda; tespit konus … Mah.-… Sokak No: … ‘deki işyeri taraflar arasındaki 01.06.2013 tarihli Açık Satış Noktası sözleşmesine göre karşı taraf olan … San. Tic. Ltd. Şti.’ne ait iken karşı taraf bu işyerini kapattığı tespit esnasında görüldüğü, Aynı işyerinde bu defa … ünvanlı ve … San. Tic. Ltd. Şirketinin faaliyette olduğu, Yeni şirketin, Vergi Levhası ve İşletme için gerekli belgeleri almış olduğu kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizce dosyanın bilirkişi heyetine tevdi ile tarafların iddia ve savunmaları, dosyaya sunulan deliller, tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılarak taraflar arasında mevcut satış noktası sözleşmesi gereği tarafların edimlerini yerine getirip getirmedikleri, davalının sözleşmeye aykırı davrandığının tespiti halinde katkı bedeli ve cezai şart ödemesi gerekip gerekmediği, sözleşmede kararlaştırılan cezai şartın davalının ekonomik olarak mahfına sebep olup olamayacağı yönünde rapor düzenlenmesinin istenmesine karar verildiği, Yard. Doç. Dr. M. … ve Mali Müşavir … tarafından sunulan 01/02/2017 tarihli raporda; Davacı şirket ticari defterlerinde, dava dışı … Ltd. Şti. tarafından davacı şirkete 21.08.2013 tarihinde 80.000,00 TL bedelli “tadilat bedeli” faturasının düzenlendiği, fatura bedelinin 09.09.2013 tarihinde ödendiği, davacı şirket tarafından bu faturaya karşılık dava dışı bayi/distribütöre 21.08.2013 tarihinde aynı tutarda yansıtma faturası düzenlendiği, dava dışı bayi/distribütör tarafından da davacı şirkete 31.08.2013 tarihinde yine aynı tutarda geliştirme faaliyetlerine destek faturasının keşide edildiği ve aralarındaki cari hesap ilişkisinde mahsuplaşma yapıldığı, Davacı yanın dava dışı … Ltd. Şti. ne ödemiş olduğu 80.000,00 TL nin davalı yan işyerinde yapılan tadilat bedeli karşılığında ödediğine dair herhangi bir tespit yapılamadığı, zira dava dışı … Ltd. Şti. tarafından keşide edilen faturada sadece “tadilat bedeli” ibaresi yer aldığı,, ancak tadilatın hangi adreste kim için yapıldığına dair ibare bulunmadığı, dolayısı ile işleyiş açısından 3. Kişi adına tadilat işlemi yapılarak bedelinin davacı yan tarafından karşılanmış olduğu tartışmasız olmakla birlikte, söz konusu tadilat işleminin davalı şirket adına yaptırılmış olduğunun davacı yan tarafından belgeleri ile ortaya konulması gerektiği, Davacı yanın yapmış olduğu tadilat bedeli ödemesinin davalı şirket adına yapılmış olduğunun ispatlanması halinde davacı yanın 80.000,00 TL fatura bedelini dava dışı … Ltd. Şti. ne ödediği 09.09.2013 tarihinden itibaren avans faizi ile talep edebileceği; 15.12.2015 dava tarihine kadar işleyen faiz tutarının 20.985,55 TL olarak hesaplandığı, Dava dosyası ekinde yer alan … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş sayılı dosyasında mevcut bilirkişi raporunda; davalı yanın işyerini kapattığı, aynı işyeri adresinde … unvanlı … San. ve Tic. Ltd. Şti’ nin faaliyette bulunduğunun tespit edildiği, Bu durumda sözleşmenin 17. maddesi çerçevesinde cezai şart talep koşullarının oluştuğu, sözleşmede kararlaştırılan cezai şartın davalı yan tarafından ödenmesi halinde ekonomik olarak mahvına sebep olup olamayacağı hususunda değerleme yapılabilmesi için davalı yanın güncel mizan ve bilançosunun dikkate alınması gerektiği, ancak davalı yan incelemeye gelmediğinden söz konusu mali tabloların talep edilemediği, dolayısıyla bu yönde bir değerlendirme yapma imkanı olmadığı kanaati bildirilmiştir.
Davacı vekilinin bilirkişi raporuna karşı itirazları nazara alınarak dosyasının rapor hazırlayan bilirkişi heyetine tevdi ile ek rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verildiği, bilirkişi heyeti tarafından sunulan 27/12/2018 tarihli ek bilirkişi raporunda; İş bu raporun düzenlenme tarihine kadar dava dışı şirket yetkilisi tarafından herhangi bir belge, evrak vs. sunulmadığından, davaya konu 80.000,00 TL lik faturanın, davalı şirkete yapılan tadilat hizmetleri kapsamında düzenlenip düzenlenmediği hususunun bu aşamada da tespit edilemediği, dava dosyasına sunulu kurumlar vergi beyannamelerinden, davalı şirketin, 97.912,49 TL öz varlık tutarı ile borca batık durumda olduğu, bu durumda davacı yanın talep ettiği cezai şartın, hali hazırda borca batık durumda olan şirketin mali yapısını daha da bozacağı, tahsilinin de teknik olarak mümkün olmadığı kanaati bildirilmiştir.
Davacı dışı 3. Şirket … firmasının 2013 yılı ticari defterleri üzerinde rapor hazırlayan bilirkişi … marifetiyle inceleme yapılarak … firması tarafından 21/08/2013 tarihinde 80000 TL tutarlı tadilat faturasının hangi şirkete kimin için yapılan işlere yönelik düzenlendiğinin tespitinin istenmesine karar verildiği, Muhasebe ve Finans Uzmanı bilirkişi … tarafından 25/03/2019 tarihli 2. Ek bilirkişi raporunda; Davaya konu 80.000,00 TL lik faturanın, davalı … Ltd. Şti. için yapılan tadilat hizmetleri kapsamında düzenlenip düzenlenmediğinin tespit edilmesinin mümkün görünmediği kanaati bildirilmiştir.
Dosya kapsamı ile uyumlu bulunarak hükme esas alınan bilirkişi raporu, ek raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde;
Taraflar arasında akdedilen 01.06.2013 tarihli Açık Satış Noktası Sözleşmesi ile Davalı, Sözleşme’nin 1. ve 2. Maddesi uyarınca; sözleşme süresince Sözleşme adresinde yazılı iş yerinde davacı şirketin pazarlama, dağıtım ve satışını gerçekleştirdiği bira ürünlerini satmayı ve bulundurmayı, Sözleşme’nin 6. Maddesi uyarınca; davacı Şirket’in yazılı onayını almadan iş yerinin başka bir yere taşıyamayacağı veya başkasına devredemeyeceği, Sözleşme’nin 7. maddesi uyarınca; işyerinde bira satışlarına İlişkin faaliyetlerini kısamayacağı, satışlarını azaltamayacağı, davranış ve eylem içine giremeyeceği, Sözleşme’nin 13. Maddesi uyarınca davacı Şirket’e ait görsel ve demirbaşları düzenli bir biçimde bulundurmayı ve kullanmayı ve çeşitlice başkaca yükümlülükleri kabul ve taahhüt ettiği, Sözleşme’nin 17. maddesinde, davacı şirketin her türlü zarar talep hakkı saklı kalmak kaydıyla, davalının Sözleşme süresi içinde işletmeyi kısmen veya tamamen çalıştırmaması veya sözleşme hükümlerinden birini ihlal etmesi halinde aldığı katkı payını ödemenin yapıldığı tarihten itibaren T.C. Merkez Bankası tarafından uygulanan avans işlemlerindeki güncel faiz oranı ile birlikte geri ödeyeceği ve ayrıca 50.000-USD (ellibinamerikandoları) cezai şart ödeyeceği hususlarının belirtildiği görülmüştür.
… Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş sayılı dosyasında mevcut bilirkişi raporunda; davalının işyerini kapattığı, aynı işyeri adresinde … unvanlı … San. ve Tic. Ltd. Şti’ nin faaliyette bulunduğunun tespit edildiği anlaşılmıştı.
Davacı tarafça davalı satış desteğine ilişkin olarak ödenen genel katkı bedelinin iadesi talep edilmekte olup davacı tarafça dava dışı … Ltd. Şti. vasıtasıyla davalıya katkı bedeli ödendiği, bu talebe ilişkin bayiye fatura kesildiği ve sonrasında bu tutarın bayi/distribütör tarafından davacı Şirket’e fatura edilmesi ile katkı paı faturasının keşide edildiği ve aralarındaki cari hesap ilişkisinde mahsuplaşma yapıldığı böylece davacının dava dışı … Ltd. Şti. ne ödemiş olduğu fatura ile davalıya 80.000,00-TL katkı bedeli yapıldığı iddia edilmekte olup, davacı tarafından dava dışı … Ltd. Şti. tarafından keşide edilen 21.08.2013 tarih, 201081 numaralı, KDV dahil 80.000,00 TL bedelli “tadilat bedeli” faturasını 09.09.2013 tarihinde ödediği ticari defter kayıtlarından anlaşılmaktadır.
Taraflara ait ve dava dışı … Ltd. Ait ticari defte kayıt ve belgeler üzerinde mal müşavir bilirkişi marifeti ile inceleme yapılmış olup, inceleme ile; Dava dışı … Ltd. Şti. tarafından düzenlenen 21.08.2013 tarih, 201081 numaralı, KDV dahil 80.000,00 TL bedelli faturada sadece “tadilat bedeli” ibaresi yer almakta, ancak tadilatın hangi adreste kim için yapıldığına dair ibare bulunmadığı, Dava dışı şirket ticari defterlerinde Dava dışı … Ltd. şti. tarafından davacı unvanına düzenlenen 21.08.2013 tarih 201081 numaralı Kdv dahil 80.000,00 TL bedelli “Tadilat bedeli” açıklamalı faturanın ticari defterlerde kayıtlı olduğu, dava dışı şirket yetkilisi tarafından ibraz edilen fatura suret aslında, davacının dava dilekçesi ekinde sunmuş olduğu aynı faturaya ait fotokopi üzerinde yer alan sipariş numarası bilgisini ihtiva eden kaşenin yer almadığı, dolayısıyla fatura konusu tadilatın hangi adreste kim için yapıldığına dair ibare bulunmadığı, bu nedenle davaya konu 80.000,00 TLlik faturanın davalı … Ltd. Şti. için yapılan tadilat hizmetleri kapsamında düzenlendiği hususu ispat edilemediğinden işleyiş açısından 3. kişi adına tadilat işlemi yapılarak bedelinin davacı tarafından karşılanmış olduğu anlaşılmakla birlikte, söz konusu tadilat işleminin davalı şirket adına yaptırılmış olduğunun dayacı tarafından belgeleri ile ortaya konulamadığı bu bu nedenle davacının sözleşmenin 17. maddesine uygun olarak ödemiş olduğu avans tutarı talebinin iadesi talebinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Yine davacı tarafça davalının sözleşme şartlarına aykırı hareket etmesi nedeni ile cezai şart talep edilmekte olup;
TBK m. 112’ye göre, borcunu gereği gibi ya da hiç ifa etmeyen borçlu, alacaklının zararını tazmin ile yükümlüdür. Alacaklının tazminat talebinde bulunabilmesi uğramış olduğu zararın varlığını ispat etmesi halinde mümkündür. İspat zorunluluğundan kurtulmak isteyen alacaklı zararı ispat şartına bağlı olmayan bir yaptırımı sözleşme ile borçluya kabul ettirebilir. Borçlunun borcunu ihlal etmesi halinde alacaklıya ödemeyi kabul ettiği ceza hususundaki anlaşmaya “cezai şart = ceza koşulu” ve ödenecek cezaya “sözleşme cezası” denir.
Ceza ya borcun ifa edilmemesi veya kötü ifa edilmesi halinde ifa yerine istenilmek üzere kararlaştırılabileceği gibi; gerektiği gibi ifa edilmeyen borcun ifasına ilave olarak istenebilmek üzere de kabul edilebilir. Bazı sözleşme cezaları asıl borcun ifası ile birlikte değil, bu borcun ifasından vazgeçilerek bunun yerine istenebilir ki, bu tür cezai şarta “ifa yerine istenebilen ceza“ denir. Diğer bir deyişle, alacaklı, borçludan ya alacağını veya cezai şartı talep eder. Bazı borç ihlallerinde ise, alacaklının hem ifayı, hem de cezayı isteyebilmesi söz konusu olabilir ki, bu tür cezai şarta da “ifa ile birlikte istenebilecek ceza” denir.
Cezai şartın talep edilebilmesi borçlunun borca aykırılıkta kusurlu olması şartına bağlıdır. İfa yerine istenen sözleşme cezası, ifanın borçlunun kusuru olmaksızın imkansızlaşması veya borçlunun kusuru olmaksızın kötü ifa durumunun ortaya çıkması halinde talep edilemeyecek; ifa ile birlikte istenebilen ceza da borçlunun kusursuz olarak temerrüde düşmesi veya borçlunun kusursuz olarak ifayı kararlaştırılan yerde yapmaması halinde istenemeyecektir.
TBK. m. 112 hükmündeki ispat usulüne uygun şekilde, borcun ihlal edildiğini ispat ederek cezai şartı isteyen alacaklının ayrıca borçlunun kusurlu olduğunu ispat etmesi gerekmemekte, borçlu kusursuzluğunu ispat edemediği takdirde cezayı ödemek zorunda kalmaktadır.
Sözleşme cezası, borcun ihlali üzerine ödenecek önceden belli (götürü) bir tazminat tutarı olduğu için, cezanın ödenmesi alacaklının zararının derecesine, hatta zarar görüp görmemesine bağlı değildir Bu durumda alacaklı, sırf borcun ihlal edildiğini ortaya koymak suretiyle, borçlunun kusurlu olduğunu veya zararının miktarının ne olduğunu ispat etmek zorunda kalmaksızın cezayı talep edebilir.
… Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş sayılı dosyasında mevcut bilirkişi raporunda; davalının işyerini kapattığı, aynı işyeri adresinde … unvanlı … San. ve Tic. Ltd. Şti’ nin faaliyette bulunduğunun tespit edildiği, Bu durumda sözleşmenin 17. maddesi çerçevesinde cezai şart talep koşullarının oluştuğu anlaşılmıştır.
TBK m,182/f.3 e göre, “hakim aşırı gördüğü ceza koşulunu kendiliğinden indirir”. Kural bu olmakla birlikte, TTK m. 22 hükmü TBK’nm bu hükmüne bir istisna getirmektedir. TTK m. 22’de tacir sıfatını taşıyan borçlunun aleyhine konulmuş cezai şart tutarının indirilemeyeceği hüküm altına alınmıştır. Bu durumda ceza miktarı aşırı olsa bile, tacir borçlu aleyhine konulmuş sözleşme cezasını hakim indiremeyecektir.
Ancak bir tacirin borcu için kararlaştırılmış cezai şart ne kadar aşırı olursa olsun, TTK m. 22 hükmü, TBK m. 182/ f. 3 uyarınca indirim yapılmasını engelleyecekse de; cezai şart anlaşması ahlaka veya kişilik haklarına aykırı görülecek derecede ağır ise, TBK m. 27/ f. 2 uyarınca hakim duruma göre, bu cezai şartın geçersizliğine veya cezai şartla birlikte bütün işlemin geçersizliğine karar verebilir. Yargıtay uygulamasında da, özellikle borçlu tacirin mahvına sebep olacak kadar ağır cezai şartların anılan hükümden yararlanılarak tamamen veya kısmen geçersiz sayılmasının kabul edildiği görülmektedir.
Mali müşavir bilirkişi tarafından ibraz edilen rapor ile Sözleşmede kararlaştırılan cezai şartın davalı tarafından ödenmesi halinde ekonomik olarak mahvına sebep olacağı rapor edilmiş olup bu nedenle 50.000 USD ceza-i şart alacağından 4/5 oranında takdiri indirim uygulanmakla 10.000 USD ceza-i şart alacağına dava tarihi olan 15/12/2015 tarihinden itibaren işleyen 3095 sayılı yasanın 4a maddesi gereği USD cinsi mevduata uygulanan en yüksek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair hüküm tesis etmek gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
a-Davacının avans ödeme talebinin REDDİNE,
b-Davacının cezai şart talebinin KABULÜNE, sözleşmenin 17. Maddesi uyarınca 50.000-USD olarak kararlaştırılan cezai şart miktarından tarafların ticari iktidasi durumu ve davalının ticari hayatının yok olacağı hususu da nazara alınarak takdiren 4/5 oranında indirim yapılmakla 10.000-USD cezai şart alacağının dava tarihi olan 15/12/2015 tarihinden itibaren işleyen 3095 sayılı yasanın 4a maddesi gereği USD cinsi mevduata uygulanan en yüksek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 2.035,64-TL harçtan peşin alınan 3.907,76-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.872,12-TL. harcın davalıdan tahisili ile hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 4.470-TL. nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 3.935,46-TL ilk gider, 248,50-TL tebligat ve müzekkere gideri ile 2.500-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 6.683,96-TL. yargılama giderinin red ve kabul durumu nazara alınarak takdiren 4.681,41-TL sinin davalıdan tahsili davacıya verilmesine,
5-HMK 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.11/02/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır