Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1194 E. 2018/613 K. 06.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/1194
KARAR NO : 2018/613
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 11/12/2015
KARAR TARİHİ : 06/06/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 30/08/2012 tarihinde sürücü … yönetimindeki … plakalı motosiklet ile seyir halinde iken tali yoldan … yönetimindeki … plakalı aracın kusurlu olarak çarpması sonucu kaza meydana geldiğini, kusuru bulunmadığı halde kazaya karışan … plakalı motosiklette yolcu olan müvekkilinin yaralandığını, müvekkilinin kaza nedeniyle beden gücü kayıp oranı … Devlet Hastanesi Engelli Sağlık Kurulunun 18/11/2014 tarihli 3789 sayılı raporuyla %10 olarak belirlendiğini, davalı Güvence Hesabına yapılan müracaat ile … nolu dosyanın açıldığını, tüm belgeler sunulduğu halde evrakların eksik olduğunu beyanla ödeme yapılmadığını, davalıya ilk müracaat olan 26/12/2014 tarihinde tümerredün oluştuğunu, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla belirlenecek maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işletilecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazanın 30/08/2012 tarihinde meydana geldiğini, KTK 109. Maddesinde düzenlenen 2 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiğini, bu sebeple davanın öncelikle zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesinin gerektiğini, kazaya karışan … ve … plakalı araçların kaza tarihi itibariyle geçerli bir zorunlu trafik poliçesinin bulunup bulunmadığının Sigorta Bilgi Merkezinden sorulmasının gerektiğini, eğer … plakalı aracın kaza tarihi itibariyle geçerli bir zorunlu trafik poliçesi yok ise müvekkil kurumun sorumluluğunun kaza tarihi itibariyle geçerli poliçe limiti olan 225.000-TL ile sınırlı olduğunu, kazaya karıştığı iddia edilen araç sürücülerinin ve davacının kusur durumunun Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden alınacak kusur raporu ile tespit edilmesinin gerektiğini, davacının maluliyet oranının Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulundan alınacak rapor ile tespit edilmesinin gerektiğini, … plakalı motosikletin kazanın oluşumunda kusurlu ise davacının motosiklette yolcu olduğundan hatır taşıması indirimi yapılmasının gerektiğini, davacının temerrüt tarihinden faiz talebinin haksız olduğunu, davacı vekilinin davadan önce müvekkili kuruma başvurduğunu, ancak eksik tedavi evrakları istenmesine rağmen davacının bu evrakları göndermediğini bu nedenle başvurunun sonuçlandırılmasının mümkün olmadığını, müvekkil kurum davacıdan eksik belgelerini tamamlamasını beklerken iş bu davanın açıldığını, bu nedenle müvekkili kurumun iş bu davadan önce temerrüde düşmediğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava trafik kazası nedeniyle araçta yolcu olarak bulunan küçük …’ın yaralanması sonucu kalıcı iş görememezlik tazminatının davalı Güvence Hesabından tahsili isteminden ibarettir.
Tarafların tüm delillerini ikamesini müteakip, “tarfik kazası nedeniyle bedeni zarara uğrayan davacının, bu zararlarının davalı şigorta şirketi ve güvence hesabından isteyip istemeyeceği, miktarının ne olduğu, kazanın oluşumda kayaza karışanların kusur oranları ve davacının talep edebileceği tazminat miktarı”nın hesaplanması bakımından dosya Prof. Dr. Müh. … ile …’dan oluşan heyete tevdi edilmiş, bilirkişilerce düzenlenen 10/07/2017 tarihli raporda özetle; “Tali yoldan gelen … plakalı otomobilin sürücüsü …, kazadan sonra Jandarmaca alınan ifadesinde motosikleti 40-50 m mesafe gördüğünü beyan etmiş olmasına rağmen anayolda seyreden bu aracın geçmesini beklemeyip sağına dönüşle önünü emniyetsiz şekilde kesmesi kazanın esas sebebi olduğundan Trafik Kanununun 84/h maddesi uyarınca (kavşaklarda geçiş önceliğine uymama) %70 oranında olmak üzere asli kusurlu olduğu, Davacı …, motosikletinin arkasında eşini ve kazada yaralanan oğlunu bindirmekle taşıma sınırı üstünde yolcu taşıyarak Trafik Kanununun 65., Yönetmeliğin 136/a.5 maddesini ihlal ettiğini, görüşün açık olduğu sağ taraftaki tali yoldan kavşağa doğru gelen otomobile karşı dikkatli ve tedbirli davranmamış, Trafik Kanununun 52/a maddesine aykırı davranışla aracına kolaylıkla hâkim olabileceği şekilde yavaşlamadığı, bu nedenle Davacının bu davranışlarının kazanın vukuu ile illiyet bağı olduğundan %30 oranında olmak üzere tali kusurlu olduğu, müracaat tarihi olan 26.12.2014 tarihine göre Davalı Güvence Hesabının Temerrüt Tarihinin 09.01.2015 tarihi olduğu, Davacı … talep edebileceği Geçici İş Göremezlik Zararının 1.916.66-TL olduğu, Davacı küçüğün talep edebileceği Sürekli İş Göremezlik Zararının ise 92.596.73-TL olduğu” kanaati bildirilmiştir.
Adli Tıp Kurumu 3.Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun 09/01/2017 tarihli raporu ile davacının %16,2 oranında meslekte kazanma gücünden kaybekmiş sayılacağı, iyileşme (geçici iş görememezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 4 aya kadar uzayabileceğinin bildirildiği görülmüştür.
Yüksek Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarında belirtildiği üzere, maddi tazminatların, kazalının kaza tarihinden itibaren günümüze ve bilinen dönem sonuna kadar gerçekleşen her türlü ücret artışları ve emsal ücretlere göre tespit ve hesaplanması gerekmektedir. Yine Yargıtay’ın yerleşik içtihatları gereğince, kişinin vücut bütünlüğünün ihlali nedeniyle ortaya çıkan beden gücü kayıplarının gelirinde veya malvarlığında bir azalma meydana gelmese dahi tazminat gerektiği kabul edilmekte ve bu husus güç kaybı tazmitanı olarak ifade edilmektedir. Bu durum her ne kadar sorumluluk hukukukundaki zarar kavramına aykırı gibi görünse de, burada vücut bütünlüğü ihlal edilen kişinin aynı işi zarardan önceki durum ve diğer kişilere göre daha fazla güç sarf ederek yaptığı gerçeğinden hareket edilmekte ve zararı fazladan sarf edilen bu gücün oluşturduğu kabul edilmektedir.
Kazanın meydana gelmesinde davacı … ve …’ın herhangi bir kusuru olmadığı kesindir. 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Güçü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği Hükümlerinden yararlanılarak Adli Tıp Kurumu 3. Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından düzenlenmiş 09/01/2017 tarihli rapora göre, davacının maluliyet oranı %16,2 olarak belirlenmiştir. Uzman bilirkişilerce yapılan hesaplamalara göre, davacının 30/08/2012 tarihinde maruz kaldığı trafik kazası sonucu …’ın %16,2 nispetindeki maluliyetiyle orantılı olarak maddi zararının “geçici iş göremezlik dönemindeki maddi zararının 1.916,66-TL” ve sürekli iş görmezlik zararının ise 92.596,73-TL olmak üzere toplam maddi zararının 94.513,39-TL olduğu tespit edilmiştir.
Her ne kadar dosyaya ibraz edilen … Devlet hastanesi tarafından düzenlenen 18.11.2014 tarihli rapor ile davacının maluliyet oranı %10 olarak belirlendiği görülmüş ise de davacıya ait tüm tedavi evraklarının getirtilerek ve Adli Tıp ön raporu doğrultusunda davacının üniversite hastanesine sevkinin sağlanarak alınan yakın tarihli Adli Tıp Kurum raporu ile aradan geçen süre nazara alınarak çelişki yaratmadığı kanaatine varılarak bu yönde bir inceleme ayrıca mahkememizce yaptırılmamıştır.
Tramer sorgulamasında davaya karışan … plaka nolu aracın … Sigorta şirketine sigortalı olduğu belirtildiği görülmüş ise de … Sigorta ile yapılan yazışma neticesinde ve ibraz edilen poliçe ile … Sigorta’nın sigorta güvencesinin kaza tarih ve saatinden sonra oluşturulduğu bu itibarla davalı Güvence Hesabının tazminat sorumluluğunun bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Anılan durum karşısında kazaya karışan … plakalı otomobilin sürücüsünün dava konusu kazada %30 tali kusurlu olduğu, söz kosunu kazada sigortası bulunamayan … aracın sürücüsünün %70 kusurlu olması nedeniyle, Güvence Hesabı Garanti Fonu Yönetmeliği’nin 9-1/a maddesinde (Sigortalının veya sigortayı yaptırmakla sorumlu olanan tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararlar) Güvence Hesabı kapsamı içinde yer aldığı, davalı Güvence Hesabı Garanti Fonu teminatı, kişi başı sakatlanma için asgari sigorta teminat limiti (250.000.TL) ile sınırlı olmak üzere, Güvence Hesabının sorumlu olacağı maddi tazminat tutarının 94.513,39-TL olduğu temerrüt tarihinin davalıya başvuru tarihi olan 13/02/2015 tarihinden 8 iş günü sonrası olan 25/02/2018 tarihi olması nedeni ile faiz başlangıcının temerrüt tarihi olan 25/02/2018 itibaren olması gerektiği sonuç ve kanaatine varılmış, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile 94.513,39-TL tazminatın temerrüt tarihi olan 25/02/2015 tarihniden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 6.456,21-TL nispi karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 340,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 6.115,51-TL harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 10.311,07-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 368,40-TL ilk gider, 1.300-TL bilirkişi, 233,20-TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 1.901,60-TL. Yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yokluklarında, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere karar verildi.06/06/2018

Katip e-imzalıdır Hakim e-imzalıdır